Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/326 E. 2023/22 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/773 Esas
KARAR NO : 2023/21
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 05/10/2022
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16.01.2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 05/10/2022 tarihli dava dilekçesinde ; Karşıyaka Asliye 2 Ticaret Mahkemesine açılan … Esas ile görülen davanın Yargıtay 11 HD nce bozulduğu ve … Esasa kaydedildiğini , karar gereği olarak alacak için icra takipleri yapıldığını , takip aşamasında davacı şirketin ticaret sicil kaydının terkin edildiğinin öğrenildiğini , Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinden talep üzerine ticaret sicil kaydının ihyası için yetki talebinde bulunulduğunu ve verilen yetki ile davanın açıldığını , 2006 yılında açılan davanın halen sonuçlanmadığını ,6102 sayılı yasanın Geç. M. 7.’de tasfiye ve ticaret sicilinden silinmeye engel olacak tek durumun, kapsama giren şirketin davacı veya davalı sıfatıyla devam eden bir davasının bulunması olduğunu , Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 28.09.2017 tarihli, … E. Ve …. K. sayılı kararında, Bölge Adliye Mahkemesinin: “Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak ticaret sicilindeki kaydının silinme işlemi hukuka uygun olmadığından davanın kabulüne, yapılan terkin işleminin hukuka uygun olmadığının tespitine, şirketin ihyasıyla ticaret siciline yeniden tescil ve ilan edilmesi” şeklindeki kararını onayarak şirketin ihya edilmesine karar verdiğini , bu ve buna benzer kararlarında Yüksek Mahkemenin ihyayı TTK m. 547’deki ek tasfiyeden farklı olarak ele aldığı ve ihya ile terkinin iptalinin sağlanabileceğini belirttiğini , Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 15.1.2020 tarih ve 2019/1975 E ve 2020/97 K .Yg 11. HD. 21.1.2020 Tarih E. 2019/5353, K. 2020/616
aynı yönde kararlarının bulunduğunu ayrıca Yargıtay her ne kadar yasal hasım olsa da bu gibi durumlarda ticaret sicil müdürlüğünün hatalı bir şekilde resen terkin işlemini yaparak dava açılmasına sebebiyet verdiği için yargılama giderlerinden sorumlu olduğu kanaatinde olduğunu , 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 513. maddesi hükmü gereğince, “Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekalet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur. Bu hüküm, taraflardan birinin tüzel kişi olması durumunda, bu tüzel kişiliğin sona ermesinde de uygulanır. Vekaletin sona ermesi, vekalet verenin çıkarlarını tehlikeye düşürüyorsa, vekalet veren veya mirasçısı ya da temsilcisi, işleri kendi başına görebilecek duruma gelinceye kadar, vekil veya mirasçısı ya da temsilci, vekaleti ifaya devam etmekle yükümlüdür.” bu nedenle de her ne kadar kayıt terkin edilmiş ise de 513 madde gereği çıkarların tehlikeye düşmemesi ve davacı haklarının korunması açısından yetkinin devam ettiğini ayrıca Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinden yetki talebine dayanak gösterilen emsal İzmir B.A.M 12 Hukuk Dairesinin 2021/1787 E ve 2022/922 sayılı kararının da talebin haklılığını teyit ettiğini belirtmiş ,… Kimyevi Maddeler Plastik Ve Kağıt Ambalaj Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi firmasının kaydının ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü Mahkememize verdiği 13/10/2022 tarihli cevap dilekçesinde ; sicil kayıtlarının tetkikinde , … Kimyevi Maddeler Plastik Ve Kağıt Ambalaj Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ‘nin 16/04/1997 tarihinde tescil edildiği, en son tescil edilen genel kurul kararının 16/06/2003 tarihinde tescil edildiği bu tarihten sonra herhangi bir genel kurul tescili yapılmadığı , 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca çıkarılan Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ gereği 14/05/2013 tarihinde münfesih sayılarak tescilli adresine ihtarda bulunulduğu, bu hususun 21/05/2013 tarih … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığı, yasal süresi içerisinde ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 26/09/2013 tarihinde sicil kaydının resen silindiği, bu hususun 03/10/2013 tarih … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığının tespit edildiğini , 6102 sayılı TTK’nun geçici 7/15 fıkrası gereğince yasal süresi içerisinde açılmayan davanın süre yönünden reddinin gerektiğini, müdürlük tarafından yapılan işlemlerin tebliğde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde uygulandığını, 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesinin 4. kısmının a bendinde ” Kapsam dahilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir .İlan ihtarın oluşmadığı durumlarda ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibariyle 11/02/1959 tarih ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret ,sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynı gün yayımlanır ” hükmünün yer aldığını, 6102 sayılı TTK’nun 31. Maddesi gereği tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliğin tescil ettirilmesi ve dolayısıyla şirketlerin adres değişikliğini de tescil ettirmeleri yasal zorunluluğuna rağmen tescilli adreslerine gönderilen ihtarnamelerin tebliğ edilmemiş olmasına rağmen 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesinin 4. Kısmının a bendi gereğince tebliğ edilmiş sayılacağının esas olduğunu, müdürlük tarafından gerçekleştirilen işlerde herhangi bir usulsüzlük olmadığını, kayıt silme işleminin tamamen kanun hükmünün uygulanmasından ibaret olduğunu, müdürlüğün davada zorunlu yasal hasım olduğunu, müdürlük tarafından yapılan işlemlerde herhangi bir hukuka aykırı husus ve kusur bulunmadığından davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirtmiş ,öncelikle davanın süre yönünden reddine, müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretinin hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dışı… Kimyevi Maddeler Plastik Ve Kağıt Ambalaj Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ‘nin sicil kaydının incelemesinde; şirketin adresinin … Sokak No: … Çiğli / İzmir olduğu belirlenmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça, dava dışı … Kimyevi Maddeler Plastik Ve Kağıt Ambalaj Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ünvanlı şirketin ihyasına karar verilmesine yönelik olarak Mahkememize dava açılmış ise de ; 6102 sayılı TTK nun 547. Maddesinde ” Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler… ” düzenlemesinin bulunduğu , söz konusu düzenleme doğrultusunda ihya davası için yetkili mahkemenin tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu, dava dışı … Kimyevi Maddeler Plastik Ve Kağıt Ambalaj Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ünvanlı şirketin merkez adresinin sicil kayıtlarında belirtildiği üzere … Sokak No: … Çiğli/İZMİR olduğu , dava dışı şirketin adresi itibariyle Mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili mahkemenin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, TTK’nun 547. maddesindeki yetki kuralının kesin yetki kuralı niteliğinde olduğu, HMK’ nin 19. maddesi gereğince yetkinin kesin olduğu davalarda mahkemenin yetkili olup olmadığını dava sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu, HMK’ nin 114/ç madddesi gereğince yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili bulunması hususunun dava şartı niteliğinde olduğu, HMK’ nin 115/1. madddesi gereğince mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmasının ve HMK’ nin 115/2. mad. gereğince dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin HMK’ nın 20. maddesi uyarınca iki hafta içerisinde başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın yetkili Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin HMK 331/2.maddesi gereğince yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-Taraflardan birinin iki hafta içinde gönderme talebinde bulunmaması halinde taraflardan birisinin talebi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aynı karar ile harç ve yargılama giderinin hüküm altına alınmasına
Dair, tebliğden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.12/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip