Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/291 E. 2022/369 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/291
KARAR NO : 2022/369

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 14/04/2022
KARAR TARİHİ : 20/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 14/04/2022 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin babası …’ın vefatı sonrasında müvekkilinin davalı şirketin komanditer ortağı mirasçısı olduğunu, davalı şirket tek komandite ortağı olan bir komanditer şirket olduğunu, şirketin komandite ortağı … (TCK NO: …)’ ın bir yılı aşkın zaman önce vefat ettiğini, şirketin yönetim organı kalmadığını, şirketin komandite ortağının şirketi temsilen davacı taraf olarak yer aldığı Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi …/… E. Sayılı dosyasında şirketin temsil edilememekte olup şirketin yönetim organı kalmaması nedeniyle davada taraf teşkili sağlanamadığını, şirketin hali hazırda çok sayıda komanditer ortağı ve komanditer ortağı mirasçıları olup şirketin ortaklıklar kurulu bir araya gelemediğini ve şirketin devamı konusunda hayati önem taşıyan kararları dahi alamadığını, komandite ortak mirasçıları da şirkette ortak olarak devam edip etmeyeceği hususu dahi muallak durumda olduğunu, TTK 410/2 madde; “Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir.” hükmünü amir olduğunu, Türk Ticaret Kanunu 316. Maddesi komanditer ortağın ölümü halinde mirasçılarının ortak olacağını düzenlemiş ise de komandite ortağın ölümü halinde mirasçılarının durumunu düzenlemediğini, kollektif şirket hükümlerinin komandit şirkete kıyasen uygulanması halinde; b) ortakların şirketten ayrılması, özel durumlar, ortağın ölümü, ” Madde 253- (1) şirket sözleşmesinde şirketin ölen ortağın mirasçılarıyla devam edeceğine ilişkin düzenleme yoksa, mirasçılarla diğer ortakların oybirliği ile verecekleri karar üzerine şirket bunların arasında devam edebilir. Mirasçılar veya içlerinden biri şirkette kalmaya razı olmazlarsa, diğer ortaklar, ölen ortağın razı olmayan mirasçılarına düşen payları ödeyerek onları şirketten çıkarır ve aralarında şirkete devam edebilirler. Bu durumda sağ kalan ortaklardan birinin şirketin devamına onay vermemesi sebebiyle oybirliği sağlanamadığı takdirde şirket sona erer. ” “(2) Şirketin, ölen ortağın mirasçılarıyla diğer ortaklar arasında kollektif şirket olarak devam edeceği hakkında şirket sözleşmesinde hüküm varsa, mirasçılar kollektif sıfatıyla şirkete devam edip etmemekte serbesttirler. Mirasçılar şirketin devam etmesini isterlerse, diğer ortaklar bu isteği kabul etmek zorundadır. Ancak, kollektif sıfatıyla şirkette kalmak istemeyen mirasçı varsa, ölen ortağın payından kendisine düşen tutar ile komanditer olarak şirkete kabul edilmesini önerebilir. Diğer ortaklar bu öneriyi kabul etmek zorunda değildir. Mirasçılar şirkete kolektif ortak veya komanditer olarak girip girmeyeceklerini ortağın ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde şirkete ihbar etmelidir. Durumun şirkete ihbarına kadar, mirasçılar şirkette komanditer olarak kalmış sayılırlar. Bu süre içinde ihbarda bulunmamış olan mirasçılar, sürenin sona ermesinden itibaren kollektif ortak sıfatını alırlar. ” hükmünün söz konusu olduğunu, bu haliyle bakıldığında şirket komandite ortağı … mirasçılarının yasal süresi içerisinde de bir bildirimde bulunmadıklarını ,özel bir durum olarak, şirkette tek komandite ortağın olması ve bu ortağın ölümü halinin incelenmesi gerektiğini ,böyle bir durumda şirket sözleşmesinde özel hükümler varsa öncelikle bu hükümlerin uygulanması gerektiğini , şirkette ölüm ile boşalan komandite ortağın yerine mirasçılarından birinin komandite ortak olmayı kabul etmesi gerektiğini , mirasçılardan hiçbiri komandite ortak olmayı kabul etmezse, komanditer ortaklardan birinin komandite ortak olmayı kabul etmesi gerektiğini , hal böyle iken ,yönetim organı kalmayan şirketin hem davada taraf teşkilinin sağlanması hem de genel kurulunun yapılması için Mahkemeden yetki alınması zaruriyeti doğduğunu belirtmiş, duruşma günü verilmeksizin dosya ve deliller üzerinden inceleme yapılmak suretiyle davanın kabul edilerek TTK m. 410/2 ve sair hükümleri gereği, müvekkiline “davalı şirket Genel Kurulu Toplantıya Çağırma İzni” verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça , davalı şirketin tek komandite ortağının vefat ettiği ve şirketin organsız kaldığından bahisle komanditer ortağı mirasçısı olarak kendisine TTK’nın 410/2 md gereğince davalı komandit şirket ile ilgili şirket genel kurulunu toplantıya çağırma izni verilmesine yönelik olarak Mahkememize davalı hakkında dava açılmış ise de ; davacı talebinde belirtilen TTK’nın 410/2 maddesinin anonim şirket yönünden düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin TTK’nın 304 ila 328. Md.si ile TTK nun 328. Maddesi yollaması ile komandit şirketlerde uygulanacağı belirtilen TTK nun 243. ila 303. Md lerinde düzenlenen komandit şirket yönünden uygulanabileceğine ilişkin ilgili maddelerde herhangi bir hüküm bulunmadığı, komandit şirkette TTK’nın 410/2 md sinin uygulama imkanının bulunmadığı, TTK’nın 328. Maddesindeki “Kollektif şirketlerin sona ermesine, tasfiyesine ve ortakların şirketten çıkma ve çıkarılmasına ilişkin 243. ila 303. md hükümleri komandit şirketlerde de uygulanır, ancak şirket sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça komanditerin ölümü veya kısıtlanması şirketin sona ermesi sonucunu doğurmaz” düzenlemesi ile TTK’nın 252. maddesindeki “Bir ortağın kısıtlanması veya iflasına karar verilmesi halinde Türk Borçlar Kanunun 641. Md uygulanır.” düzenlemesi göz önüne alındığında davalı tarafça organsız kalan komandit şirkete temsilci atanmasının talep edilebileceği, incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına
Dair; tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 20/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır