Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/263 E. 2022/509 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/263
KARAR NO : 2022/509

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 10/06/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki 01/09/2010 tarihli “paylaşım protokolü” çerçevesinde … Makina Kalıp Plastik Fırça Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. hisseleri ile ilgili paylaşım yönünden protokolün 1. maddesinde şirketin %75 hissesinin, 2.maddesinde işletmenin fırça bölümünün %15 hissesinin davacıya ait olduğunun belirlendiğini, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde …/…-… Esas ve Karar sayılı davada hisse devri yönündeki talebin reddedildiğini, ancak, şekil şartına uyulmadığından bu yönde bir karar verildiğini, iş bu dava için maddi anlamda kesin hüküm tescil etmeyeceğini, bu çerçevede, 01/10/2010 tarihinden itibaren davacıya ait hisselere düşen ve davalı tarafından alınan kar paylarının ödenmesi gerektiğinden İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası üzerinden başlattıkları icra takibine vaki itirazı iptaline, %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde …/…-… Esas ve Karar sayılı kararı çerçevesinde kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, davacının esas yönünden iddialarının da yerinde olmadığını, davanın reddini talep ettiklerini bildirmiştir.
DAVA:
Dava, limited şirket ortaklığından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6102 s.y. TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile eklenen madde 5/A maddesi ile “(1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 s.y. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile “(1) İlgili kunanlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmüne yer verilmiştir.
6100 s.y. HMK’nun 115/1 fikrası uyarınca “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiğilinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.”
115/2 fikrası uyarınca “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” denilmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının limited şirket ortaklığından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhinde takip yaptığı, davalının takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasını ikame ettiği, davalının borçlu olmadığı taraflar arasında aynı konuda yürütülen başka bir yargılama olduğu ve kesin hüküm bulunduğunu savunduğu, davacının davasını Asliye Hukuk Mahkemesinde ikame ettiği, İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/12/2021 tarih ve …/… Esas, …/… karar sayılı ilamı ile Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, taraflarca bu karara karşı kanun yoluna başvurulmadığı, davacının talebi üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği ve mahkememizin yukarıda anılan esasını aldığı, her ne kadar davalı tarafından İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas, …/… karar sayılı ilamının dava konusu uyuşmazlık yönünden kesin hüküm oluşturduğu savunulmuş ise de söz konusu dosyada davacının limited şirket hisse devrine ilişkin protokole dayanarak hissenin adına tescil talebi ile protokol kapsamında yer alan taahhüde istinaden araç bedelinin tarafına ödenmesini … Makine Kalıp Ltd Şti ve …’den talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, taraflarca söz konusu karara karşı kanun yoluna başvurulmadığı ve dosyanın kesinleşmediği, iş bu davada ise davacının devri taahhüt edilen hisse bedeli ile bu hisselerin kar payı karşılığını talep ettiği, her iki davanın tarafları ve sebebi aynı olmakla birlikte dava konularının birbirinden farklı olduğu, bu sebeple kesin hükümden bahsedilemeyeceği, yine dava konuları birbirinden farklı olduğundan derdestlikten de söz edilemeyeceği, davacı vekilinin dava dilekçesinin ekinde dava şartı zorunlu arabuluculuk son oturum tutanağına ilişkin belgeyi sunmadığı, davacı vekilinin 10/06/2022 tarihli celsede iş bu dava öncesinde dava şartı zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmadığını beyan ettiği, Uyap sisteminden yapılan incelemede ayrıntılı dosya bilgilerinin içeriğinde de arabulucuk başvurusuna dair bir kaydın mevcut olmadığı, böylelikle davacının itirazın iptali isteği yönünden dava şartı zorunlu arabuluculuğa başvurmadan dava açtığı anlaşılmakla, 6325 sayılı yasanın 18/A-2 bendi uyarınca herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. Maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 3.623,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.542,55 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra isteği halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE
5-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2 ve 13/2 maddeleri uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/06/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA