Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/262 E. 2022/385 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/262
KARAR NO : 2022/385

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2022
KARAR TARİHİ : 22/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 05/04/2022 tarihli dava dilekçesinde; davacı yüklenici firma … Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile davalıların murisi arsa sahibi … arasında 10/05/2017 tarihinde anahtar teslim inşaat sözleşmesi imzalandığını, akabinde 24/01/2018 tarihinde 10/05/2017 tarihli anahtar teslim sözleşmesine göre tarafların yükümlülük ve hakları ile ilgili şartların belirlendiği bir sözleşme daha yapılmış olup bu sözleşmelere göre; İzmir ili Bergama ilçesi …/…/…/… pafta … ada … parselde bulunan arsa üzerine anahtar teslim inşaat müteahhit firma … Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılacağını, yüklenici firmanın 10/05/2017 tarihli sözleşmedeki şartlara uygun olarak inşaatı yapmış olup arsa sahibi işin gereği tüm imalatları eksiksiz ve kusursuz olarak teslim aldığını, tarafların işin yapılmasıyla ilgili olarak bu tarihli sözleşmedeki şartları aynen yerine getirdiklerinin her iki tarafın kabulünde olduğunu, yüklenici tarafından 10/05/2017 tarihli sözleşmede yüklenilen işlerin yapılmasının güvencesi olarak … Mah. … Cad. No:… … /İzmir adresinde bulunan taşınmazın anahtar tesliminden sonra müteahhide tapuda iade edileceğinin taraflarca kabul edilmiş olmasına karşın taşınmazın şimdilik arsa sahibinin üzerinde kalmaya devam edeceğini ve müteahhit firmanın arsa sahibinin danışıklı kiracısı olacağını, müteahhit firma tarafından anılan adreste arsa sahibinin tavsiyesi ile başlanacak tekstil işi öngörüldüğü şekilde ticari kar ile devam etmesi ve ticari riskin ortadan kalkması halinde ve ilk talep halinde arsa maliki tüm harç ve giderlerin kendisine ait olmak üzere taşınmazı tapudan müteahhide iade edeceğini, taşınmazın talep halinde arsa sahibi tarafından müteahhit firmaya iade edilmemesi halinde taşınmazın değerinin 15 kilo altın karşılığı Türk Lirası olarak kabul edileceğini ve 15 kilo altının arsa sahibince müteahhide ödeneceğini, … Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile davalıların murisi … arasında imzalanan 24/01/2018 tarihli sözleşme uyarınca yüklenici tarafından 10/05/2017 tarihli sözleşmede üstlenilen işlerin yapılmasının güvencesi olarak arsa sahibine tapuda devredilen … Mah. … Cad. No:… … /İZMİR adresinde bulunan taşınmazın taraflar arasındaki anlaşma uyarınca müvekkili şirkete devri koşullarının oluşmuş ve taşınmazın devri talep edilmiş olmasına karşın taşınmazın tapuda müteahhit şirkete iade edilmediğini, taşınmaz müvekkile iade edilmediği gibi davalıların murisinin söz konusu devri gerçekleştirme niyetinde olmadığını ve taraflar arasında sözleşmenin imzalanmasından sonra sözleşmeye konu taşınmazı 3. bir kişiye devrettiğinin müvekkili tarafından haricen öğrenildiğini, bu nedenle 24/01/2018 tarihli sözleşme uyarınca 15 kilo altının Türk Lirası karşılığının müvekkile ödenmesi gerektiğinden müvekkili tarafından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.500.000,00 TL ‘lik alacağın talep edildiği icra takibinin İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün …/… esaslı dosyasında başlatıldığını, İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esaslı dosyasında ödeme emrinin borçlulara tebliğ edilmesi akabinde 27/01/2022 tarihinde borçlular vekili aracılığıyla söz konusu dosyaya sunulan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini , icra takibine yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptalini talep etme zorunluluğu ortaya çıktığını belirtmiş, İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasındaki alacağa ilişkin itirazın iptali davanın kabulü ile borçluların icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itirazdan ötürü takip konusu asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıların miras bırakanı … ile davalıların tacir olup olmadığının belirlenmesine yönelik ticaret sicil müdürlüğü ile ilgili vergi dairelerine yazılar yazılmış , alınan yazı cevaplarında miras bırakan ve davalıların tacir kaydına rastlanmadığı ve GMSİ yönünden mükellefiyet kayıtlarının bulunduğu belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça, davacı ile davalıların miras bırakanı … arasında imza altına alınan anahtar teslim inşaat sözleşmesinden kaynaklanan taşınmaz devrine ilişkin yükümlülüğün davalı tarafça yerine getirilmediği , sözleşme doğrultusunda taşınmazın belirlenen değerinin tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz edildiğinden bahisle itirazın iptaline yönelik olarak davalılar hakkında Mahkememize dava açılmış ise de; davanın yasal dayanağının 6098 sayılı TBK’ da düzenlenen Eser Sözleşmesi hükümleri olduğu dolayısıyla mutlak ticari davanın söz konusu olmadığı ,dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile de nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapıldığı, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerektiği, miras bırakan … ile davalıların dolayısı ile davanın taraflarından birinin tacir sıfatına haiz olmadığı bu hususlar göz önüne alındığında davanın TTK’ nun 4. maddesinde düzenlenen nispi ticari dava niteliğinde de olmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği, Türk Ticaret Kanunu İle Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 6335 sayılı yasanın 2. Maddesi ile 6102 sayılı yasanın 5. Maddesinin değiştirildiği, bu değişiklik sonucu, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağının belirlendiği, davanın açıldığı tarih itibariyle davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı içerisinde kalıp, mahkememizin görev alanı içerisinde olmadığı, görev hususunun kamu düzeni ile ilgili dava şartı niteliğinde olup, yargılamanın her safhasında ve resen nazara alınmasının ve 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Taraflardan birinin HMK 20.m.si uyarınca 2 hafta içerisinde başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin 6100 Sayılı HMK nın 331.m.sinin 2 fıkrasının 1. Cümlesi uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Taraflardan birinin 2 hafta içerisinde gönderme talebinde bulunmaması halinde Mahkememizce resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aynı karar ile harç ve yargılama giderlerinin hüküm atlına alınmasına,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.22/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır