Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/230 E. 2023/260 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/230 Esas
KARAR NO : 2023/260

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/03/2022
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; 27.09.2021 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı … plakalı araç ile müvekkiline ait … plakalı araçların trafik kazasına karıştığı, iş bu kaza nedeniyle müvekkiline ait araçta yüksek miktarda maddi hasar meydana geldiği, kazaya karışan … plakalı aracın tam ve asli kusurlu olduğu, kaza sonrasında müvekkili tarafından kendi aracının kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş’ye başvuru yapıldığı ve açılan hasar dosyası kapsamında 05.11.2021 tarihinde 747,53 TL’lik ödeme yapıldığı, ancak müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın daha yüksek olduğundan bahisle 10,00 TL bakiye hasar bedelinin davalının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 2021 yılı AAÜT 16/2.c maddesi hükmü uyarınca 1.080,00 TL maktu arabuluculuk vekalet ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA DEĞERİNİN ARTTIRILMASI: Davacı vekili sunmuş olduğu 25.10.2022 tarihli dilekçe ile toplam 7.133,97 TL bakiye maddi tazminatın 10.12.2021 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta şirketi vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile ; öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açıldığı ,yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, müvekkili şirket tarafından dava dışı … Sigorta A.Ş’ye 924,53 TL’lik ödeme yapıldığı, bu ödemenin teminat kapsamında dikkate alınmasının gerektiği, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur oranlarının tespit edilmesi için Adli Tıp’tan rapor alınmasının gerektiği, müvekkili şirketin gerçek zararı karşıladığı, bu nedenle sorumluluğunun kalmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davalı sigorta şirketinden dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak hasar dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
2-Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, teknik bilirkişi … tarafından düzenlenen 11.10.2022 tarihli raporda ; kaza ile hasarın uyumlu olduğu, kazada tarafların kusur ve ihlallerinin tespiti bakımından dosyanın Adli Trafik listesinde bulunan bilirkişiye tevdi edilmesinin gerektiği, dosya içerisinde bulunan ve davacıya ait aracın dava dışı kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş için Eksper … tarafından hazırlanan 25.10.2021 tarihli eksper raporuna göre, orijinal parça kullanımı ve iskontosuz olarak hasar onarım bedelinin 3.518,17 TL yedek parça, 2.050,00 TL işçilik ve 150,00 TL RS harici işçilik olmak üzere KDV dahil toplam 6.747,44 TL olduğu, eksper raporuna göre orijinal parçaya %36 iskontolu olarak hasar onarım bedelinin 2.395,64 TL yedek parça, 2.050,00 TL işçilik ve 150,00 TL RS harici işçilik olmak üzere KDV dahil toplam 5.422,85 TL olduğu, bilirkişinin kendi görüşü ve tespiti bakımından ise dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta orijinal yedek parça ve iskontosuz olarak 3.729,44 TL yedek parça, 2.950,00 TL işçilik ve 150,00 TL RS harici işçiliği olmak üzere KDV dahil toplam 8.058,50 TL hasar meydana geldiği, dava öncesinde davacıya yapılan 05.11.2021 tarihli 747,53 TL ödemenin bulunduğu, dosya içeriği belge ve beyanlara göre davaya konu aracın tamirat bedelinin kimin tarafından ödendiği ve ne kadar ödendiği hususunda açık bilgi olmadığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında daha önce rapor düzenleyen bilirkişi yanına trafik bilirkişisi eklenmek suretiyle tüm dosya kapsamı belgeler birlikte değerlendirilerek ve davalı vekilinin rapora itirazları da değerlendirilmek kaydıyla ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 20.02.2023 tarihli ek raporda ; davalı sigorta poliçeli … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü …’nun dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı KTK nın 57/1-c maddesinde belirtilen (Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise; Motorsuz araç sürücüleri motorlu araçlara, Motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca,ilk geçiş hakkını vermek zorundadır) hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumuna etken olduğu, davacının maliki olduğu … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü …’nin kazanın oluşumunda etken olmadığı, eksper raporuna göre orjinal parça kullanımı ve iskontosuz olarak hasar onarım bedeli 3.518,17 TL yedek parça, 2. 050,00 TL işçilik ve 150,00 TL RS harici işçilik olmak üzere toplam KDV dahil 6.747,44 TL olduğu, sayın mahkemenin nihai kararı bu yönde olması durumunda; davalı vekilinin itiraz dilekçesinde beyan ettiği 924,53 TL ödeme bedeli, tespit edilen bu değerden (6.747,44 TL – 924,53 TL) düşülmesi durumunda kalan farkın 5.822,91 TL olacağı, eksper raporuna göre orijinal parçaya %36 iskontolu olarak hasar onarım bedelinin 2.395,64 TL yedek parça, 2.050,00 TL işçilik ve 150,00 TL RS harici işçilik olmak üzere toplam KDV dahil 5.422.85 TL olduğu, sayın mahkemenin nihai kararı bu yönde olması durumunda; davalı vekilinin itiraz dilekçesinde beyan ettiği 924,53 TL ödeme bedeli, tespit edilen bu değerden (5.422,85 TL – 924,53 TL) düşülmesi durumunda kalan farkın 4.498,32 TL olacağı, bilirkişi heyetinin görüş ve tespiti bakımından ise, (orijinal parça ve iskontosuz olarak) onarım bedelinin; 3.729,24 TL yedek parça, 2.950,00 TL işçilik ve 150,00 TL RS harici (Sol far onarım) işçiliği olmak üzere toplam KDV dahil 8.058,50 TL olduğu, sayın mahkemenin nihai kararı bu yönde olması durumunda; davalı vekilinin itiraz dilekçesinde beyan ettiği 924,53 TL ödeme bedeli, tespit edilen bu değerden (8.058,50 TL – 924,53 TL) düşülmesi durumunda kalan farkın 7.133,97 TL olacağı bildirilmiştir.
DELİLLER- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL:
Dava; trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluştuğu iddia olunan bakiye hasar bedeline ilişkin maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafa ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı aracın 27.09.2021 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı ve davacı tarafa ait aracın hasarlandığı, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 16.01.2021-16.01.2022 tarihleri arasında 43.000,00 TL poliçe teminat limitiyle kaza tarihini de kapsar şekilde sigortalandığı, davalı sigorta şirketi tarafından 27.12.2021 tarihinde davadan evvel 924,53 TL sigorta tazminatı ödemesinin yapılmış olduğu dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle hasar meydana gelip gelmediği, bu kapsamda davacının bakiye hasar bedeline ilişkin maddi tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, davalının talep edilen tazminattan sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Her ne kadar davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle iş bu davada davalı sigorta şirketinin merkezi itibariyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuş ise de, dava konusu trafik kazasında kaza yeri mahkememiz yargı alanı içerisinde bulunduğundan davalı vekilinin yetki itirazının HMK 16.maddesi gereğince reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişilerden alınan kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde ; davalı sigorta şirketine ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olan … aracı kullanan dava dışı sürücü …’nun sevk ve idaresindeki otomobili ile gündüz vakti görüş mesafesinin açık olduğu güzergahında seyir halinde iken yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, olay mahalli kavşağa geldiğinde bu kavşağın kontrolsüz bir kavşak olduğunu önemseyip, kavşak girişinde geçiş önceliğine uyarak, kavşak başında yavaşlaması ve sağından gelen diğer aracı gördüğünde olduğu yerde bekleyip sağından gelen bu araca ilk geçiş hakkını ortamın oluşması ile güvenle seyrine devam etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, gündüz vakti seyri sırasında yola gereken dikkat ve özeni göstermeyerek, kavşak koşullarına uymayıp, yeterince yol kontrolünü yapmadan dikkatsiz bir şekilde, kavşağa giriş yaparken, sağından gelen ve kendisine göre ilk geçiş hakkına sahip olan diğer araç sürücüsünün seyir yönünü kapatarak karıştığı dava konusu trafik kazasından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57/1-c maddesinde belirtilen (Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise; Motorsuz araç sürücüleri motorlu araçlara, Motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca,ilk geçiş hakkını vermek zorundadır.) hükmünü ihlal etmek suretiyle kazanın oluşumuna etken olduğu; davacının maliki olduğu … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü …’nin ise kaza mahalli olan kontrolsüz dört yönlü kavşakta, ilgili kanun maddesi gereğince diğer araca göre ilk geçiş hakkına sahip olduğu, aracını sevk ve idare edip kavşağa girdiğinde, solundaki sokaktan kavşağa giriş yapan ve seyir yönünü kapatan diğer sürücüye karşı zararlı sonuç üzerinde kazanın oluşumuna etken olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olup, alınan ek rapordaki kusur durumuna ilişkin iş bu rapor dosya kapsamına ve kazanın oluş şekline uygun bulunmakla aynen benimsenerek hükme esas alınmış olup, dava konusu trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç olan … plakalı araç sürücüsününkazanın oluşumunda %100 asli ve tam kusurlu, davacı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu kabul edilmiştir.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişilerden alınan kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait … plakalı araçta dosyamızdan atanan teknik bilirkişinin görüşüne göre tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacıya ait araçta orijinal parça ve herhangi bir iskonto uygulanmaksızın 3.729,24 TL yedek parça, 2.950,00 TL işçilik ve 150,00 TL RS harici (sol far onarım) işçiliği olmak üzere 6.829,24 TL’lik hasar oluştuğu, iş bu hasara %18 KDV eklenmesiyle oluşan hasarın KDV dahil 8.058,50 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla otomotivci bilirkişinin kök ve ek raporlarında sonuç olarak belirtmiş olduğu bu görüş mahkememizce dosya kapsamına uygun bulunmakla aynen benimsenmiştir. Buna göre dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta KDV dahil 8.058,50 TL hasar meydana geldiği kabul edilmiştir. Dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde dava konusu trafik kazası nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından davadan evvel ödendiği anlaşılan 924,53 TL’nin mahsubu neticesinde davacının davalıdan dava konusu trafik kazası nedeniyle bakiye (8.058,50 TL – 924,53 TL=) 7.133,97 TL hasar tazminatı talep edebileceği ve iş bu tazminat tutarının davalı sigorta şirketi ZMMS sigorta poliçe limiti ve kapsamı dahilinde kaldığından davalı sigorta şirketinin iş bu tutardan davacıya karşı sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda davanın kabulüne, 7.133,97 TL bakiye hasar bedelinin 05.01.2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
2918 Sayılı KTK’nun 99/1 maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup, bu süre içerisinde tazminatın ödenmemesi halinde sigorta şirketi yönünden temerrüt gerçekleşmektedir. Dava konusu somut olayda davacı tarafça davalı sigorta şirketine, 23.12.2021 tarihinde müracat edilmiş olup 8 iş gününün ilavesiyle davalı sigorta şirketinin 05.01.2022 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü anlaşılmış olup bu nedenle davalı sigorta şirketi açısından temerrüt tarihi olarak bu tarih kabul edilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından dava dilekçesinin talep kısmında 2021 yılı AAÜT 16/2-c hükmü uyarınca 1.080,00 TL maktu arabuluculuk vekalet ücretinin yargılama gideri içerisinde değerlendirilerek davalıdan ayrıca tahsiline karar verilmesi talep edilmiş ise de; Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin Bölge Adliye Mahkemesi Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair … Esas, … Karar ve 19.04.2022 tarihli kararında da belirtildiği üzere, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 16/2 (c) bendindeki yasal düzenlemenin avukat ile müvekkili arasındaki vekalet ilişkisine dayanan akdi vekalet ücretinin miktarına yönelik olduğu, arabuluculuk sürecinde açılan davalardaki yargılama gideri kapsamında karşı tarafın sorumlu olacağı vekalet ücreti olarak değerlendirilemeyeceği, bu itibarla davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 16.maddesine göre ayrıca bir vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığından davacı vekilinin bu yöndeki talebinin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KABULÜNE, 7.133,97 TL bakiye hasar bedelinin 05.01.2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 487,32 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta ve sonradan tamamlanan toplam 202,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 284,96 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta ve sonradan tamamlanan toplam 294,56 TL harç, tebligat ve posta gideri 108,50 TL, bilirkişi ücreti 1.300,00 TL olmak üzere toplam 1.703,06 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 7.133,97 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda dava değeri itibariyle kesin olarak karar verildi.06/04/2023

Katip….
e-imzalı

Hakim….
e-imzalı