Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/21 E. 2022/961 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/21 Esas
KARAR NO : 2022/961

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/01/2022
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkiline ait … plakalı araç ile … plakalı araçlar arasında 01.09.2021 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiği, müvekkiline ait araçta değer kaybı oluştuğu, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, müvekkili tarafından aracın üzerinde ekspertiz raporu alındığı ve ekspertiz ücreti olarak 198,31 TL ödeme yapıldığı, davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış ise de davalı tarafça müvekkilinin zararının karşılanmadığından bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kadıyla şimdilik 100,00 TL değer kaybının ve 198,31 Tl ekspertiz hizmet bedelinin davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA DEĞERİNİN ARTTIRILMASI: Davacı vekili sunmuş olduğu 18.08.2022 tarihli dilekçe ile 11.451,96 TL değer kaybı bedelinin 01.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta şirketi vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile ; davacının belirsiz alacak davası olarak iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, ayrıca davanın süresinde açılmadığı, bu nedenle zamaaşımı def’inde bulunduklarını, davacıya müvekkili şirket tarafından 10.804,94 TL ödeme yapıldığı, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunu yerine getirdiği, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur oranlarının belirlenmesinin gerektiği, ayrıca davacı tarafından yaptırılan ekspertiz raporunun kabulünün mümkün olmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davalı sigorta şirketinden dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak hasar dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
2-Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, teknik bilirkişi … tarafından düzenlenen 16.06.2022 tarihli raporda ; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün etken olduğu, davacı araç sürücüsünün de kazanın oluşumunda etken olduğu, davaya konu araçta kaza nedeniyle 20.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği, davalı sigora şirketi tarafından sigortalanan aracın kusur oranının mahkemenin takdirinde olduğu, bahse konu ekspertiz rapor ücretinin KDV dahil 198,31 TL olduğu bildirilmiştir.
DELİLLER- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL:
Dava; trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluştuğu iddia olunan değer kaybı bedeline ilişkin maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafa ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı aracın 01.09.2021 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı ve davacı tarafa ait aracın hasarlandığı, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 28/01/2021-28/01/2022 tarihleri arasında 43.000,00 TL poliçe teminat limitiyle kaza tarihini de kapsar şekilde sigortalandığı dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle meydana gelen hasardan dolayı değer kaybı meydana gelip gelmediği, bu kapsamda davacının değer kaybı bedeline ilişkin maddi tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, davalının talep edilen tazminattan sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı vekilinin ileri sürmüş olduğu zamanaşımı def’nin 2918 Sayılı Yasa’nın 109/1.maddesi gereğince reddine karar verilerek açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur oranlarının tespiti ve ayrıca davacının maddi tazminat isteminin yerinde olup olmadığının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, alınan raporda; dava konusu trafik kazasının “Sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 6172 Sokak üzerinde 6171 Sokak istikametine doğru seyir halindeyken 6166 Sokak kavşağında aracının sağ ön kısımlarına, 6166 Sokak üzerinden, 6167 Sokak istikametine doğru seyir halinde olan sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısımlarına çarpması” şeklinde meydana geldiği, buna göre sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla 6172 sokak üzerinden 6171 sokak istikametine doğru seyir halindeyken 6166 sokak kavşağına geldiğinde durup, sağdan gelen taşıtlar var ise bunların geçişini bekleyip yolun güvenli olduğunu gördükten sonra harekete geçerek kavşağa girip seyrine devam etmesi gerekirken, böyle yapmayıp, dikkatsiz ve tedbirsiz davranıp görüş alanını yeterince kontrol altında tutmadığı, mevcut seyir hızıyla kavşağa giriş yaptığı sırada sağ taraftan gelen ve kavşak konumundan dolayı ilk geçiş hakkına sahip olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca ilk geçiş hakkını vermeyerek, sevk ve idare hatasıyla dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışıyla çarptığından 2918 Sayılı KTK’nın madde 57/1-c (Kontrolsüz kavşaklarda kavşak kollarının farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise, soldaki araç sağdaki araca yol vermek zorundadır.) kuralını ihlal ettiği gerekçesiyle kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın etken olduğu, davacı tarafa ait … plakalı aracın ise kaza mahalli kontrolsüz kavşakta fren tedbirine başvurduğuna dair biz iz ve emareye rastlanmadığı, kavşağa fren tedbirine başvurmadan ve mevcut seyir hızıyla giriş yaptığı, ayrıca çarpmanın şiddetinden, aracındaki büyük hasardan ve savrulma mesafelerinden kavşağa fren tehdidine başvurmadan ve mevcut seyir hızıyla kavşağa giriş yaptığı anlaşıldığından kazanın oluşumunda 2918 Sayılı KTK’nın madde 52/1-A (Sürücüler, kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hem zemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken hızlarını azaltmak zorundadırlar.) kuralını ihlal etmesi nedeniyle … plaaklı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda etken olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla, kusur değerlendirilmesi açısından aynen benimsenip hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu gereğince davalı sigortalı araç olan … plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda %75 oranında, davacı tarafa ait … plakalı araç sürücüsü …’ın ise %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Yine alınan bilirkişi raporunda dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait aracın dosya kapsamındaki Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi sorgulamasına göre dava konusu 01.09.2021 tarihinde kısmi veya ağır hasar kaydının bulunmadığı, davacıya ait aracın kazadan önceki 2.el piyasa rayiç değerinin 210.000 TL olduğu, tamirden sonraki 2.el rayiç değerinin ise 190.000 TL olduğu, bu nedenle davacı tarafa ait araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle (210.000 TL – 190.000 TL =) 20.000,00 TL değer kaybı meydana geldiğinin tespit edildiği bildirilmiş olmakla mahkememizce iş bu rapor aynen benimsenerek hükme esas alınmış olup, davacıya ait araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle 20.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği kabul edilmiştir. Dava konusu trafik kazası nedeniyle sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu kabul edildiğinden davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun (20.000,00 TL x %75 =) 15.000,00 TL olduğu sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda davaya konu trafik kazası itibariyle davaya konu poliçe limitinin 43.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 08.11.2021 tarihinde 10.804,94 TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin mahsubu ile kalan poliçe limitinin (43.000,00 TL – 10.804,94 TL=) 32.195,06 TL olduğu ve bu poliçe limitinden de Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2022/33822 Esas, 2022/149552 Karar ve 21.06.2022 tarihli kararı kapsamında ödenen 20.743,10 TL’nin mahsubu ile bakiye poliçe limitinin (32.195,06 TL – 20.743,10 TL=) 11.451,96 TL kaldığı mahkememizce tespit edilmiş olmakla, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde 11.451,96 TL olduğu kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan bu gerekçelerle davanın kabulüne, 11.451,96 TL maddi tazminatın kısmi ödeme tarihi olan 08.11.2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KABULÜNE, 11.451,96 TL maddi tazminatın kısmi ödeme tarihi olan 08.11.2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 782,28 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta ve sonradan tamamlanan toplam 271,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 510,94 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta ve sonradan tamamlanan toplam 363,54 TL harç, tebligat ve posta gideri 68,75 TL, bilirkişi ücreti 500,00 TL ve ekspertiz ücreti 198,31 TL olmak üzere toplam 1.130,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/11/2022

Katip ..
e-imza

Hakim …
e-imza