Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/18
KARAR NO : 2023/569
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2014
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 24/10/2014 tarihli dilekçesinde ; davanın tarafları arasında akdedilen 08/02/2008 tarihli inşaat sözleşmesi gereğince davacının sözleşmede belirtilen inşaat işlerinin yapımını üstlendiğini, sözleşme gereği gününde ödenmeyen alacakların aylık % 3 oranında hesaplanacak gecikme faizi ile ödeneceğini, davalı kooperatifin 30/09/2008 tarihinde muaccel hale gelen 15/09/2008 tarihli 107.583,13-TL tutarlı hak ediş bedelini, 15/01/2009 tarihinde muaccel hale gelen 20/12/2008 tarihli ve 192.175,14-TL hak ediş bedelini, 30/01/2011 tarihinde muaccel hale gelen 31/12/2010 tarihli ve 222.430,74-TL hak ediş bedelini, 30/01/2012 tarihinde muaccel hale gelen 20/12/2011 tarihli ve 1.0142.198,45-TL hak ediş bedelini, 30/01/2014 tarihinde muaccel hale gelen 21/12/2013 tarihli ve 648.941,85-TL hak ediş bedelini ihtar edilmiş olmasına rağmen gününde ödemediğini, davalının 30/12/2009 ile 30/08/2014 tarihleri arasında yaptığı 1.205.428,00-TL kısmı ödemenin sözleşme gereğince öncelikle faiz alacaklarına sonra asıl alacağa mahsup edildiğini, davacı şirketin yapmış olduğu imalatlara ait hak ediş alacakları faturalarını tanzim ederek davalıya teslim ettiğini ayrıca 15/09/2008 ile 20/12/2008 tarihli hak edişlere ait olarak düzenlenen 196.308,00-TL tutarlı kısmı gecikme bedeli faturası, 31/12/2010 tarihli hak edişlere ait olarak düzenlenen 8.851,59-TL tutarlı kısmı gecikme bedeli faturasının da tanzim edilerek davalıya teslim edildiğini, kalan alacak miktarı olan 1.751.378,64-TL asıl alacak ve 420.330,87-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.171.709,51-TL’ li alacak için İzmir … İcra Müd. …E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazın haksız ve yersiz olduğunu belirtmiş, davalının İzmir … İcra Müd. …E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği 28/04/2015 tarihli cevap dilekçesinde ; davanın icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğunu, takip dosyasına vekaletname sunulmak suretiyle itiraz edildiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ‘nun 11, Avukatlık Kanunu ‘nun 41, 6100 sayılı HMK nun 73. Maddesi gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiğini, müvekkili kooperatife yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, gönderilen evrakların muhatabın adresi kapalı olduğu için Tebligat Kanunu ‘nun 21. Maddesi gereğince tebliğ edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, bu sebeple davaya muttali olunan 22/04/2015 tarihinin dava dilekçesi ve eklerinin müvekkili kooperatife tebliğ edildiği tarih olarak kabulünün gerektiğini, dosyaya sunulan 08/02/2008 tarihli inşaat sözleşmesi hükümlerine, hak edişlere ve fatura tarihlerine göre olayda zamanaşımı gerçekleştiğini, davanın hem zamanaşımı hem de hak düşürücü süre yönünden reddinin gerektiğini, davacı şirketin kooperatife ait işleri taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve sözleşme ekindeki teknik şartnameye uygun olarak yapmadığını, kooperatifin 26 kayıtlı üyesi olup bugüne kadar 12 üyenin yazlık konutunun tamamlanmış olduğu halde teslim edilmediğini, bunların oturulamayacak vaziyette olduğunu, 4 adet villa inşaatının sadece temelinin atıldığını, 2 inşaatın kabası tamamlanmış olup geri kalan villalara ise henüz hiç başlanmadığını, şantiyede sorumlu bir inşaat mühendisinin hiçbir zaman bulunmadığını, yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak bir yapı denetim firması ile anlaşma yapılmadığını, sitenin kanalizasyonu, alt yapısı, arıtma ve içme suyu, yolları, bahçe tanziminin tamamlanmadığını , elektrik trafo binası inşa edilmiş olduğu halde aradan 7 sene geçmiş olmasına rağmen siteye elektrik alınamadığını, sitenin dolgu malzemelerinin siteye 1 km lik uzaklıkta yeni … Liman İnşaatından ve … Fabrikası’nın şantiyesinden bir bedel ödenmeksizin alınıp sitenin zemininde kullanıldığı halde davacı şirketin mahkemeye sunduğu 15/09/2018 tarihli 1 ve 2 nolu hak edişleri dolgu ve hafriyat hak edişi olarak kabul ettiğini, bu hak edişlere sanki imalat hak edişiymiş gibi % 17 artış uyguladığını, mahkemeye sunulan diğer 4 hak edişlerin de gerçek hak edişler olmadığını, bu hak edişlerin yapılan imalatlar ile uyumlu olmadığının yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu anlaşılacağını, davacı şirketin kooperatife ait şantiye üzerinde yapmış olduğu işlerin ne olduğu, bunlar için ödenmesi gereken meblağın ne olduğu ve tespit tarihine kadar müteahhitliğe ne kadar ödeme yapıldığı, eksik bırakılan hususların tespiti için Dikili Asliye Hukuk Mahkemesine … D. İş dosyası ile tespit talebinde bulunulduğunu, davacı şirkete yapmış olduğu işlere karşı 1.205.428,00 TL para ödendiğinin dilekçede kabul edildiğini, ayrıca kooperatife ait bir kısım arsaların da eski yönetim tarafından davacı şirkete tapuda devredildiğinin kayıtlarla sabit olduğunu, davacı firma ile müvekkili kooperatif arasında imzalanmış olan proje bedel listesinde yazılı olan projelerin henüz tamamlanmadığını, davacının bilhassa kooperatifin eski başkanı ile yaptığı iş birliği sonucu almış olduğu paraların faturalarını dahi kesmediğini, 2014 Eylül ayında yapılan son genel kurulda yönetimin devrileceğini anlayınca yangından mal kaçırır gibi tamamını 2014 Ağustos ayında sırayla kestiği faturaları, kooperatif eski başkanı …’a bir tutanak ile teslim ettiğini, yine eski başkan ile iş birliği içinde hareket edilerek hak edişlerin ihtara rağmen zamanında ödenmediğine dair sonradan ve hepsi aynı gün hazırlanmış ihtarnamelerin elden kooperatif başkanına teslim edilmiş gibi gösterilmeye çalışıldığını, bu ihtarnamelerin usul ve yasaya aykırı olup, kooperatifi ilzam edecek ve borç yükleyecek bütün belge ve evrakların yönetim kurulunda görevli en az iki üye tarafından imzalanması gerektiğinden mahkemeye sunulan ihtarnamelerin geçerliliği olmadığını, müvekkili kooperatifin usulüne uygun bir şekilde temerrüde düşürmüş olmadığından herhangi bir faizle yükümlü olmadığını, dava dilekçesinde eklenmiş olan faturalarında müvekkili kooperatifçe kabul edilmediğinden Bornova … Noterliğinin 29/09/2014 tarih …yevmiye numaralı ihbarnamesi ekinde davacı şirkete iade edildiğini, davacı şirketin 08/02/2008 tarihli inşaat sözleşmesini bugüne kadar feshetmediğini bu durumda cezai şart başlığını taşıyan F fıkrasına göre eğer haklı ise sadece uğradığı zararları ve kar kaybını talep edebileceğini, imalat bedellerini, yaptığı ödemeleri, sair giderleri ve bunların faizlerini talep edemeyeceğini, icra takibinin bu nedenle de haksız ve sözleşmeye aykırı olduğunu belirtmiş, davanın reddine % 20 tazminatın hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı 02/05/2019 tarihli kararı ile “…1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 1.505.598,63 TL asıl alacak ile asıl alacağı icra takip tarihinden itibaren işletilecek aylık % 3 faizi ile birlikte devamına, Yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatının reddine, Fazla ilişkin isteğin reddine,…” dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 14/01/2022 tarih, … Esas … Karar sayılı ilamı ile “…İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, 1-)Her ne kadar davalı … Konut Yapı Kop. vekili, müvekkilinin yapı kooperatifi olup, tacir sıfatına haiz olmadığı, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, görevsiz mahkemece karar verildiğini beyan etmiş ise de; Somut uyuşmazlıkta davacının … Müh. İnş. Taah. ve Tur. Tic. Ltd. Şti. olduğu ve işin davacının ticari işletmesiyle ilgili olduğu konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak davalının Konut Yapı Kooperatifi olup, görev tayini için yapı kooperatifinin tacir olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bu noktada belirtmek gerekir ki yürürlükten kalkan 6762 sayılı TTK ‘nun 18/1 maddesinde olduğu gibi TTK’nın 16/1 maddesinde bütün ticari şirketler tacir olarak sayılmış, ikinci kitabın ‘ticari şirketleri düzenleyen birinci kısmında yer alan 124/1 maddesinde de 136. maddesi hükmü aynen tekrar edilerek ticari şirketlerin kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibaret olduğu belirtilmiştir. Görüleceği üzere Kooperatifler kanunun yürürlükte olmasına karşın yeni TTK’da kooperatifin ticaret şirketi olduğu açık şekilde hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla davalı yapı kooperatifi ticari şirket olup, davacının da limited şirketi olması karşısında somut davada ‘Ticaret Mahkemesi’ görevli olduğundan davalı kooperatif vekilinin bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. (Aynı konuya ilişkin bakınız Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Kurulunun 12.11.2021 tarihli … esas sayılı kararı), (HGK …-ESAS- …-KARAR)
2-)Dosyanın tetkikinden yerel mahkemece yargılama sırasında inşaat mühendisi, SMMM, elektrik mühendisi, makine müh. ve hukukçu bilirkişi heyetinden alınan rapor ve 13.01.2017 tarihli ek bilirkişi bilirkişi kurulu raporlarına dayanılarak hüküm tesis edildiği, söz konusu raporların yanlar arasındaki ihtilafı sadece taraf defter ve belgeleri üzerinden yapılan inceleme sonucu hazırlandığı, bu nedenle gerekçeli kararın denetlenebilirlikten uzak olduğu tespit edilmiştir. O halde mahkemece öncelikle yapılacak iş; taraflar arasında ihtilaf konusu olan sözleşme hükümleri, proje ve ekleri, hak ediş raporları metraj listeleri, faturalar, yargılama sırasında alınan rapor, ek rapor ve değişik iş dosyasındaki tespitler ile tarafların yargılama sırasındaki iddia ve savunmaları ile itirazları birlikte değerlendirerek çelişkiye mahal bırakmayacak şekilde mahalde talimat yoluyla yaptırılacak keşifle yapılan işlerin karşılaştırılması suretiyle, inşaatın fiziki seviyesi de belirlenerek tarafların hak ve yükümlülükleri kapsamında ihtilafların değerlendirilerek davaya konu takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığını tespit etmekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6 maddesi gereğince yukarıdaki sebeple sınırlı olarak, yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğinden, sair istinaf sebepleri şimdilik incelenmeksizin kararın eksik inceleme nedeniyle kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur…” gerekçesiyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya Mahkememize gönderilmiş, dosya yeniden esasa alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
İzmir … İcra Müdürlüğü ‘ nün … sayılı dosyasının incelemesinde ; alacaklının … Mühendislik İnş Taah ve Tic Ltd Şti, borçlunun … Konut Yapı Kooperatifi, borç miktarının 1.751.378,64 TL asıl alacak, 420.330,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.171.709,51 TL olduğu, ödeme emrinin borçluya 30/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 03/10/2014 tarihli dilekçesiyle borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği belirlenmiştir.
Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi ‘ nin … D. İş sayılı dosyasının incelemesinde; tespit isteyenin… Konut Yapı Kooperatifi , karşı tarafın … Mühendislik İnşaat Taah İnşaat Ltd Şti, tespit konusunun taraflar arasında imza altına alınan inşaat sözleşmesi doğrultusunda şantiye mahallinde bugüne kadar yapılan işlerin neler olduğu, yapılan işlerin sözleşmeye ve projelere uygun olup olmadığı, yapılan işlerin parasal değeri, inşaatın tamamlanma oranı, bitirilip teslim edilmiş olan villalardaki eksik ve hasarlı imalatın miktarı, alt yapı inşaatlarının tamamlanıp tamamlanmadığı, davalı tarafa yapılan ödemelerin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, davalı şirkete yaptığı işlere karşılık arsa verilip verilmediği, dava konusu edilen yerde kooperatif adına kayıtlı arsa tapuları miktarı, inşaatların yapımı için bankalardan alınan kredinin miktarı, inşaatın tamamlanması için harcanması gereken para ve sürenin belirlenmesinin tespiti olduğu, mahkemece inşaat mühendisi, mali müşavir, kadastro fen memuru ve gayri menkul değerleme uzmanından oluşturulan bilirkişi kurulu vasıtası ile keşif bilirkişi incelemesi yapıldığı, alınan 29/05/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda karşı taraf yüklenici şirketin 817.857,15 TL daha alacaklı olduğu ancak yapılan tüm imalatlarının toplamının 1.055.821,66 TL olduğu, bu durumda 1.157.507,65 TL tutarında fazla hak ediş düzenlendiği, tüm imalatlarının toplamının 1.055,821,66 TL ve kooperatifin edindiği toplam para miktarı 1.395.472,16 TL dikkate alındığında 339.65,50 TL fazla ödeme yapıldığı, kooperatifin üyeleri adına bankadan kredi alındığı konusunda herhangi bir muhasebe kaydına rastlanmadığı sonuç ve kanaatine varıldığının belirtildiği, raporun taraflara tebliğ edildiği, taraf vekillerinin rapora karşı beyan dilekçeleri sundukları belirlenmiştir.
İstinaf ilamı öncesi taraflar arasındaki sözleşme hükümleri göz önüne alınarak hak edişler ve yapılan ödemeler de değerlendirilerek dava ve takip konusu edilen alacağın varlığı ve miktarının belirlenmesine yönelik olarak davacı tarafın ticari defterleri ile davalı kooperatifin kayıt ve defterleri ile dosya üzerinde İnşaat Mühendisi, SMMM, Elektrik Mühendisi, Makina Mühendisi, Hukukçu bilirkişiden oluşturulan bilirkişi kurulu vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 23/05/2016 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda ; dava konusunu taraflar arasında yapılan 08/02/2008 tarihli eser sözleşmesi gereği yükleniciye yapılmadığı iddia edilen bir kısım ödemelerin oluşturduğu, davacının davalı ile olan ilişkisinde başkaca eser sözleşmelerinden kaynaklanan alacaklarını bu dava konusu yapmadığı, sadece 08/02/2008 tarihli eser sözleşmesindeki bir kısım alacaklarını talep ettiği, teknik hesaplamalara çıkarılan kesin hesaba göre davacının alacaklı olduğu hak ediş miktarının 3,099.380,79 TL, mali inceleme neticesinde davalının davacıya yaptığı toplam ödeme tutarının 1.604.872,16 TL olduğu ancak davaya esas olan 08/02/2008 tarihli ilk hak ediş tarihinden önce ödenmesi gerektiği anlaşılan 20.499,00 TL ile 336.919,00 TL toplamı, 357.418,00 TL nin ilk ödemelere sayılması neticesiyle dava konusu edilen 08/02/2008 tarihli sözleşme gereği yapılan ödemelerin toplam tutarının 1.247.454,16 TL olduğu, bu iki inceleme sonucunda da davacıya 1.604.872,16 TL ödendiği ve davacının 1.494.508,63 TL ana para alacağının bulunduğunun tespit edildiği, davacının dosya kapsamındaki faturaların teslimine ilişkin belgelerde tek imzanın bulunması ve mülga TTK 18 – TTK 20 gereğince temerrüd ihtarlarının gerekli yasal koşulları taşıdığına ilişkin dosyada belge bulunmaması nedeniyle temerrüd tarihi olarak icra takip tarihi olan 29/09/2014 tarihinin esas alınması gerektiği, dava konusu alacak tacirler arasındaki sözleşmeden gerçekleştiği için TBK 88 ve 120 maddelerindeki faiz sınırlamalarına tabi olmaksızın alacağa sözleşmede kararlaştırılan aylık % 3 faiz yürütülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden itirazlar doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor istenilmiş, alınan 13/01/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda ; ihtarların kooperatif temsilinde pasif temsil yetkisine dahi uygun olmaması nedeniyle geçerli sayılıp temerrrüdün ilgili belge tarihinde gerçekleştiğinin kabulünün mümkün olmadığı , ayıplı imalat yönünden esas rapordaki kanaatin aynen geçerli olduğu, kooperatif tarafından davacıya verilen arsalar ile ilgili rayiç bedelin mahkemece gerekli görüldüğünde taşınmazların bulunduğu mahkeme tarafından tespit edilmesi gerektiği, dava konusunun 08/02/2008 tarihli sözleşmeden kaynaklanan hak edişten oluştuğu, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmediği, yapılan incelemenin fesih sonrası tazminat ve cezai şart taleplerini içermediği, tespit raporundaki hesapların yapı yaklaşık maliyetine göre yapılmış olup tarafların imza altına aldığı sözleşme şartlarına göre metraja dayalı ve sözleşmedeki tarafların ortak mutabakatı ile yapılan ödeme ve birim fiyatlar dikkate alınmadan yapıldığı, teknik olarak yapılması gerekenin sözleşme şartlarına göre kesin hesap çalışması yapmak olduğu görülerek buna göre hesap çıkarıldığı, ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi bilirkişi kurulu raporunda 12 adet olarak bahsi geçen arsa satışı ile ilgili genel kurul ve yönetim kurulu kararları ve taşınmazlar ile ilgili tapu kayıtları ve akit tabloları celb edilerek dosya içerisine alınmış ,yapılan incelemede davalı kooperatif tarafından davacıya satış ve devri yapılan taşınmazların 12 adet olmayıp 14 adet olduğu , devri yapılan taşınmazların Dikili ilçesi … no lu taşınmazlar olduğu ve taşınmazların devir bedeli toplamının 208.100,00 TL tutarında olduğu belirlenmiştir.
İstinaf ilamı öncesi İzmir … ATM nin … Esas sayılı dosyası celb edilmiş dosyanın incelemesinde; davacıların … , … ve … Konut Yapı Kooperatifi, davalıların … Mühendislik İnşaat Taah. Ve Turizm Tic Ltd Şti, …, … , … ,… , …, …, …, …., …, … Ve …, davanın tazminat davası olduğu belirlenmiştir.
İstinaf ilamı öncesi davacı tarafa ait 2008-2009-201-2011-2012-2013 ve 2014 yılı defterleri de incelenerek ve tüm itirazlar değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişi heyetine yeniden tevdi edilmiş, alınan 22/05/2018 havale tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda; tarafların yasal defter kayıt durumlarına göre ispatlanabilir ödemeler dikkate alındığında 1.210.664,16 TL tutarına ulaşılabildiği, davalı yanca ispatlanması gereken toplam 58.790,00 TL lik ödeme belgeleri ispatlanabilir ise davalının dava konusu iş için yaptığı ödemeler tutarının 1.269.454,16 TL tutarına ulaşılabildiği, 2014 yılı kooperatif genel kurulunda oy birliğiyle alınan karar kapsamında asgari birimin metre kare değeri 36,00 TL den az olmamak üzere yönetim kuruluna verilen yetki çerçevesinde davacı yükleniciye yapılan iş karşılığı verilen parsellerin resmi senet satış değerlerine göre birim metre kare satışlarının genel kurulda alınan birim metre kare değerinden daha yüksek olduğunun görüldüğü ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi İzmir … ATM sinin … sayılı dosyasının dosyamız ile birleştirilmesine karar verildiği belirlenmiş, birleşen dosya yönünden kooperatif kayıt ve belgeleri de incelenerek davalıların kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal edip etmedikleri, etmişler ise bundan bir zarar doğup doğmadığı, doğmuş ise bunun miktarının belirlenmesine ve ayrıca ana dosya yönünden davalı vekilinin itirazları da değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan 15/02/2019 havale tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda ; tarafların karşılıklı yasal defter kayıtlarına göre davacıya yapılan ödemelerde farklılıklar ve bu farklılıklara göre kimin neyi ispat etmesi gerektiği, ispat edilmediği takdirde karşılıklı kayıt ve ispat edilen tutarlara göre davalının davacıya 1.210.664,16 TL ödeme yaptığının kabul edilmesi gerektiği, ispat edilmesi gereken tutarlara ilişkin bugüne kadar taraflarca bir belge sunulmamasından dolayı davalının davacıya yaptığı ödemeler tutarının 1.210.664,16 TL olarak kabul edildiği, böylelikle teknik olarak hesaplanan imalatlar bedeli olan 2.741.962,79 TL den ispatlanabilen 1.210.664,16 TL ödeme tutarı düşüldüğünde davacının davalıya 08/02/2008 tarihli sözleşme kapsamında yaptığı imalattan 1.531.298,63 TL alacağı kaldığı, 2013 yılından doğan fark olan 58.790,00 TL nin de ödeme olarak kabulü halinde alacağın 1.472.508,63 TL ye düşeceği, dava dosyası kapsamında davacının hangi seviyede iş yaptığı yapılan resmi hak edişler tespit raporundaki seviyeye göre hesap yapıldığı, kesin hesapta taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin de esas alındığı teknik olarak önceki raporlarda ulaşılan sonuç ve kesin hesabın aynen geçerli olduğu, teknik olarak taraflar arasındaki sözleşme şartlarında ve yapılan işin fiziki seviyesi esas alınarak hesaplama yapıldığı, işin mevcut seviyesine göre alacak borç hesabı incelendiği, hak ediş tutanaklarına doğrudan bağlı kalınmadığı, heyetin teknik üyesince doğrudan fiziki seviye esas alınarak değerlendirme yapıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesi Mahkememiz dosyası ile birleşen İzmir … ATM nin … sayılı dosyasının dosyamızdan tefriki ile Mahkememizin başka bir esasına kaydedilmesine karar verilmiş, ana dava dosyası üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
İstinaf ilamı doğrultusunda taraflar arasında ihtilaf konusu olan sözleşme hükümleri, proje ve ekleri, hak ediş raporları, metraj listeleri, faturalar, yargılama sırasında alınan rapor, ek rapor ve değişik iş dosyasındaki tespitler ile tarafların yargılama sırasındaki iddia ve savunmaları ile itirazları birlikte değerlendirilerek yapılan işlerin karşılaştırılması suretiyle inşaatın fiziki seviyesinin de belirlenerek tarafların hak ve yükümlülükleri kapsamında ihtilafların değerlendirilerek davaya konu takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının belirlenmesine yönelik keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 25/07/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacı tarafından sözleşmeli yapıldığı anlaşılan proje bedelleri ile imalat fiziki seviye tespitine ve sözleşme şartlarında oluşan hakkediş olarak toplam yapılan iş tutarı ve toplam yapılan ödemeye göre davacının davalı Kooperatiften icra takip tarihi itibariyle 1.490.325,66 TL alacaklı olduğu hesaplandığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Taraf itirazları doğrultusunda ve ayrıca alternatif olarak proje bedeli alacağı olarak belirtilen 357.418,00 TL hariç tutularak yeni bir hesaplama yapılmasına yönelik olarak ek rapor alınmasına karar verilmiş, alınan 16/05/2023 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda; heyet hesaplamalarında 12 adet taşınmaz devri esas alınarak hesaplamalar yapıldığı, mahkemenin 02.05.2019 tarihli gerekçeli kararında 14 adet taşınmaz devri esas alınarak yapılan ödemeler toplamını 1.236.364,16 TL olarak dikkate aldığını, bu durumda alacak tutarı 1.531.298,63 TL yerine (2.741.962,79-1.236.364,16-) 1.505.598,63 TL olarak hesap edildiği ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda ; davacı tarafça taraflar arasında imza altına alınan 08/02/2008 tarihli sözleşme doğrultusunda yapılan işten kaynaklanan alacağın bir bölümünün ödenmediğinden bahisle davalı hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü ‘ nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın iptaline yönelik olarak eldeki davanın açıldığı, davacı ile davalı arasında iş sahibi olan davalı kooperatife ait arsa üzerinde 49 adet villanın yol, yeşil alan, zemin iyileştirme ile dolgularının yapılması 49 adet villanın anahtar teslime kadar yapılması ve çevre düzenlemesi işinin üstlenilmesine yönelik 08/02/2008 tarihli ” İnşaat Sözleşmesi ” nin imza altına alındığı, sözleşme bedelinin götürü olarak değil birim fiyat üzerinden belirlendiği, alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporlarında da belirtildiği üzere sözleşme yılı fiyatları ile yapılan iş tutarının 1.693.878,78 TL tutarında eksik ve ayıplı imalat tutarının da 99.607,30 TL tutarında olduğu , iş bedelinden eksik ve ayıplı imalat bedeli mahsip edildiğinde yapılan iş bedelinin 1.594.271,48 TL tutarında olduğu, söz konusu iş bedeline taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen % 17 fiyat farkının uygulanması sonucu iş bedelinin 1.865.297,63 TL olarak hesap edildiği , bu bedele de yine sözleşmede belirtilen % 1 KDV uygulanması gerektiği ve KDV uygulaması sonucu iş bedelinin 1.883.950,60 TL olarak hesaplandığı , dava konusu edilen sözleşme kapsamında davalı tarafından davacıya yapılan ödeme miktarının bilirkişi kurulu raporlarında 1.210.664,16 TL olduğunun belirtildiği , söz konusu ödeme rakamı içerisinde nakit ödemeler dışında davalı kooperatif tarafından davacıya satış ve devri yapılan taşınmaz bedellerinin de bulunduğu , bilirkişi kurulu raporlarında bu bedelin 12 taşınmaz ile ilgili ve 182.400,00 TL olduğunun belirtildiği ancak mahkememizce yapılan incelemede devri yapılan taşınmaz sayısının 12 değil 14 olup devri yapılan 14 taşınmazın bedelinin de 208.100,00 TL tutarında olduğu aradaki 25.700,00 TL farkın da ödeme toplamına eklenmesi gerektiği söz konusu ekleme yapıldığında ödemeler toplamının 1.236.364,16 TL tutarında olduğu , belirlenen ödeme tutarının yapılan iş bedelinden mahsubu sonucu davacının davalıdan dava konusu edilen sözleşme dolayısıyla 647.586,44 TL tutarında alacaklı olduğu, her ne kadar bilirkişi kurulu rapor ve ek raporlarında eskalasyon bedeli de hesaplanmış ise de ; davacı tarafça dava dilekçesinde hak ediş bedellerinin ve hak ediş bedellerine dayalı düzenlenen fatura bedellerinin bir bölümünün ödenmediği , yapılan ödemelerin sözleşme doğrultusunda aylık % 3 üzerinden hesaplanan faiz alacaklarına mahsup edilerek kalan bedelin tahsili için icra takibinin yapıldığının belirtildiği, dava dilekçesinde bahsi geçen hak edişlerde % 17 fiyat farkının uygulandığı ancak herhangi bir eskalasyon bedeli hesaplamasının yapılmadığı , eskalasyon bedeline yönelik hak edişlerde bir ilave yapılmadığı , eskalasyon bedelinin hak edişlerde ve ayrıca dava dilekçesinde talep edilmediği , HMK 26. Maddesi gereğince talep ile bağlı kalınmasının gerektiği bu husus göz önüne alınarak eskalasyon bedeli katılmaksızın Mahkememizce basit bir matematiksel işlem ile ilgili bilirkişi kurulundan ek rapor alınmaksızın iş bedeli ve alacak hesabının yapıldığı , davalının icra takip tarihinden önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediği, temerrüdün icra takip tarihi itibariyle gerçekleştiği, taraflar arasında imza altına alınan sözleşmede aylık %3 faiz yürütülmesi gerektiğinin kararlaştırıldığı, sözleşme doğrultusunda davacının icra takip tarihinden itibaren aylık % 3 faiz talep edebileceği, dava ve takip konusu edilen alacağın varlığı ve miktarını belirlemenin yargılamayı gerektirdiği, alacağın likit alacak niteliğinde olmadığı bu sebeple icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 647.586,44 TL asıl alacak ile asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren işletilecek aylık % 3 faizi ile birlikte DEVAMINA,
Yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
Fazla ilişkin isteğin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44.236,63 TL harç peşin alınan 26.228,90 TL ve Mahkememizce çıkartılan 24/09/2019 tarihli Harç Tahsil Müzekkeresi ile tamamlandığından fazla alınan 58.610,81 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine ,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 89.235,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 169.930,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
5-Davacı tarafından yapılan 31 davetiye bedeli 494,00 TL, keşif ve bilirkişi inceleme ücretleri toplamı 14.271,90 TL, posta masrafı 42,00 TL olmak üzere toplam 14.807,90 TL yargılama giderinin red ve kabule göre4.398,00 TL’lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan bölümünün davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça yapılan 800,38 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan 25,30 TL yargılama giderinin red ve kabule göre davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair, tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar davacı şirket yetkilisi ve davacı vekili Av. … ile davalı kooperatif başkanı … ile yönetim kurulu üyesi… ve davalı vekili Av. …’un yüzlerine karşı açıkça okunup, anlatıldı.
13/07/2023
Başkan …
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı