Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/158
KARAR NO : 2023/769
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 10/10/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
Dava Dilekçesi
20.09.2021 tarihinde davalı … e ait olan, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davacıya ait olan, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada davalı sürücünün tam ve asli kusurlu olduğunu, davalının kusurlu hareketi sonucu meydana gelen kazada davacının aracının arka kısmının zarar gördüğünü, davalı … şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, sigorta teminatları dahilinde sorumlu olduğunu, davacının aracının kaza sebebiyle tamirinin ekonomik olmadığını ve gerçek zarar miktarının talep edildiğini, alınan ekspertiz raporuna göre aracın tamir masrafının KDV dahil 12.540,36 Euro olduğunu, aracın piyasa rayicinin 15.200,00 Euro olduğunu, aracın tamirinin ekonomik olmadığını, aracın hurda değerinin 3.100,00 Euro olduğunu, aracın gerçek zararının 12.100,00 Euro olduğunu, aracın plakasının bağlı olduğu ülke Almanya olduğu için hesaplamanın Euro para birimi üzerinden yapılmasının gerektiğini, ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalılardan tahsil edilmesini, davalı sigortacıya yapılan başvuru neticesinde sigorta şirketinin temerrüde düştüğünü, davalıların muhtemel cevap dilekçesi verme süresinin yargılamayı uzatma amacı taşıdığından reddedilmesi gerektiğini, iddia etmek suretiyle davacı aracından meydana gelen gerçek zararın 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru Türk Lirası karşılığının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Cevap Dilekçesi ( … Sigorta A.Ş. )
Davanın zamanaşımına uğradığını, alacak belirsiz olmadığından bahisle belirsiz alacak davası şeklinde açılan davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun yapılan ödemenin mahsubu ile bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, masraf ve vekalet ücreti isteminin reddini, ekspertiz raporu yokluklarında düzenlendiğinden bu yöndeki yargılama gideri isteminin reddinin gerektiğini, haksız fiil sorumluluğuna yasal faiz uygulanması gerektiğini savunmak suretiyle davanın öncelikle usulden reddini aksi halde esasa ilişkin sebeplerle reddini talep etmiştir.
Cevap Dilekçesi ( … )
Davalının ikamet ettiği yerin Tavşanlı olduğunu, Tavşanlı Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, usulüne uygun arabuluculuk işlemleri yapılmadığını, kazanın meydana gelmesinde kusurlu olanın davacı olduğunu, sigorta şirketi tarafından davacıya ödeme yapıldığını, kazaya karışan aracın Almanya’ ya döndüğünde perte çıkarıldığını, araçtaki hasarın şişirildiğini, aracın ağır hasarlı olmadığını, zararın yabancı para birimi üzerinden talebinin mümkün olmadığını savunmak suretiyle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların Anlaştıkları Hususlar
20.09.2021 tarihinden davalı …’e ait olan, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davacıya ait olan, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda trafik kazası meydana geldiği, davalının davacıya ait olan araca arkadan çarptığı tarafların kabulünden olan hususlardır.
Tarafların Anlaşamadıkları Hususlar
Mahkememizin yetkili olup olmadığı, davacının belirsiz alacak davasının usulden reddedilmesi gerekip gerekmediği, davanın zamanaşımını uğrayıp uğramadığı, 20.09.2021 tarihinden davalı …’e ait olan, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davacıya ait olan, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen kazada kimin kusurlu olduğu, davacı aracında meydana gelen hasarın parasal karşılığı, araca pert – total işlemi uyulanması gerekip gerekmediği, ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalılardan tahsil edilip edilemeyeceği, araçta meydana gelen hasar bedelinin hangi para birimi üzerinde hesaplanması gerektiği, tazminat hesaplanması durumunda bu bedele hangi faiz türünün işletilmesi gerektiği taraflar arasındaki uyuşmazlık konusudur.
Toplanan Deliller
Maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, kaza sonrası araçların fotoğrafları, sürücü belgesi, ekspertiz raporu ve bunun tercümesi, arabuluculuk anlaşamama son tutanağı, sigorta şirketine yapılan 04/01/2022 tarihli başvuru, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi, davalı … tarafından yapılan ödemeye ilişkin evrak, alkol raporları, bilirkişi kök ve ek raporları dosyamız arasına alınmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında, haksız fiilden zarar görenin yerleşim yeri, haksız fiilin meydana geldiği yer, ayrıca dava sigorta şirketine karşı açılmışsa sigorta şirketinin merkez ya da şubelerinin de bulunduğu yer mahkemelerinin de yetkili olduğu, davacının sırf davalıyı başka yer mahkemesine getirmek niyetinin somut olayda mevcudiyetine ilişkin mahkememizde kanaat oluşmadığı anlaşılmakla yetki itirazının reddi gerekmiştir. Arabuluculuk anlaşamama son tutanağının 6325 sayılı yasaya uygun olduğu anlaşılmakla bu yöndeki itirazların reddine karar verilmiştir.
Davacının aldığı ekspertiz raporu doğrultusunda, tespitini yaptırdığı zararın parasal karşılığı dikkate alınmak suretiyle davasını açtığı, eksik harcın bulunmadığı, fazlaya ilişkin olarak tazminat tutarının hesaplanması işinin yargılamayı gerektirdiği, bu haliyle davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu anlaşılmakla bu yöndeki davalı itirazının reddine karar verilmiştir.
Kazanın 20.09.2021 tarihinde meydana geldiği, davanın 02.03.2022 tarihinde açıldığı, bu tarihler itibarıya 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığının tespitiyle davalıların zamanaşımı yönünden itirazlarının reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı yasanın 49. Maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için; zarar verici bir fiil, bu fiilin hukuka aykırı olması, fiili icra edenin kusurlu bulunması, fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını ihlal eden fiildir. Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir. Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, ikinci olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir. Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir. Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir. Kusur sorumluluğunda, zorlayıcı neden, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru halinde nedensellik bağı kesilebilir.
Meydana gelen kazada, davalı …’ in 2918 sayılı yasanın 84/d maddesinde belirtilen arkadan çarpma kuralını, 2918 sayılı yasanın 56/c maddesi ve Karayollara Trafik Yönetmeliği 107. Maddesinde belirtilen takip mesafesine ilişkin güvenli ve yeterli mesafeden öndeki aracı izlemek kuralını ihlal etmek suretiyle kazanın oluşumunda etken olduğu, davacı …’ ın kazanın oluşumuna etki eden ihlal içerikli bir davranışının bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu haliyle davalı …’ in kusurlu ve hukuka aykırı olan fiiliye davacıya ait olan araca çarptığı anlaşılmakla davacı aracında meydana gelen zarardan 6098 sayılı yasanın haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümleri gereğince sorumlu olduğuna karar verilmiştir.
Davalının hukuka aykırı fiili sonucu meydana gelen zararın parasal karşılığı için otomotiv bilirkişisince orijinal yedek parça ve işçilik fiyatları gözetilmek suretiyle hesaplama yapılmıştır. Haksız fiil sonucu mağdurun zararın giderilmesi ancak bu surette mümkün olabilmektedir. Aksi durum mağdurun mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğurur. Zira buradaki amaç mağdurun zarardan önceki malvarlığı durumuna geri dönmesi arzusunun tatminidir. Aracın hasar onarım bedelinin orijinal parçalar kullanmak suretiyle KDV dahil 12.540,36 Euro olduğu, aracın piyasa rayiç değerinin 15.200,00 TL olduğu, bu haliyle aracın tamiri ekonomik olmadığından bahisle araca pert – total işlemi uygulanması gerektiği, aracın hurda bedelinin 5.200,00 Euro olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişinin tespitlerinin piyasa araştırması neticesinde yapıldığı, tespit edilen bedellerin gerekçeli olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan bu tespitler sonucunda davacının aracında meydana gelen gerçek zarar bedelinin 10.000,00 Euro olduğu anlaşılmıştır. Davalı … tarafından yapılan 9.213,00 TL tutarındaki ödeme, fiili ödeme tarihindeki kura çevrilmiş ve bunun gerçek zarar bedelinden mahsubu ile davacının bakiye zararının 9.411,43 Euro olduğu tespit edilmiştir.
Davacı aracının Almanya Federal Cumhuriyeti plakalı olduğu, davacının ikametgah adresinin Almanya Federal Cumhuriyeti olduğu, yabancı para cinsinden yapılacak olan harcamaların, yabancı para cinsinden dava edilebileceği, ayrıca 6098 sayılı yasanın 99/2,3 maddesi gereğince talep edilen yabancı para alacağına, sigorta şirketi yönünden 2918 sayılı yasanın 97. Maddesi gereği başvuru tarihinden 8 iş günü sonra, diğer davalı yönünden kaza tarihinden itibaren başlamak koşuluyla 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının tahsiline karar verilmesi gerektiğinden, davalıların faize ve alacağın yabancı para cinsinden hükmedilmesine ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-)9.411,43 EURO tazminatın davalı … 20.09.2021 tarihinden, davalı … yönünden 19.01.2022 tarihinde itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işleyecek faiz ile ve fiili ödeme tarihindeKİ TCMB efektif satış kuruş TL karşılığının müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, (davalı … bakiye ZMMS teminat limiti olan 33.787,00 TL ile sorumludur,)
3-)Alınması gerekli 10.033,65 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.225,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.808,65 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacı tarafça yatırılan 3.225,00 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 1.500,00 TL bilirkişi rapor ücreti, 194,50 TL tebligat ve posta gideri, 25.778,39 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplamda 30.778,59 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddine göre 23.699,51 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 23.501,47 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-)Davalı … ve davalı …Ş. Kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
7-)1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı-davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … şirketini yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/10/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır