Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/146 E. 2022/674 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/146 Esas
KARAR NO : 2022/674

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 08/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 26.04.2021 tarihli dava dilekçesinde ; davalı – borçlu aleyhine, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ,davalının takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu , icra takibine devam etmek amacı ile itirazın iptali davasının açılmasının da ,hukuki uyuşmazlıklarda dava şartı olan ara buluculuk müessesesi kapsamında olduğundan, zorunlu ara buluculuğa başvurulduğunu, ara buluculuk sürecinin “Anlaşamama” şeklindeki, ara buluculuk son tutanağına bağlandığını ,davalı borçlunun itirazlarının iyi niyetten uzak, mesnetsiz ve alacağı sürüncemede bırakmaya matuf, açıkça kötü niyetli bir eylem olduğunu ,davalı kurumun mal – hizmet alımı için açmış bulunduğu ihaleye katılan davacı şirketin, ihaleyi, ilan edilen şartlara riayetle hak kazanarak, …/… İhale kayıt numaralı ,Muhtelif Demir Malzemesi İle İlgili Olarak,Mal Alımına Dair Sözleşmeyi davalı borçlu kurum ile akdettiğini ,sözleşme gereği, kendisinden istenen tüm malzemeleri temin ve tedarik ederek, icra takibinin borçlusu ve davalı kuruma , sözleşme ve ihale dökümanına uygun bir şekilde noksansız olarak teslim ettiğini ,akabinde bahse konu sözleşme, ihaleden mütevellit davacının ifa ettiği yükümlülüklere dair, ilgili komisyonlarca kabul raporu düzenlendiğini ve bu süreçlerin hiç birinde , borçlu kurum tarafından davacının yapmak zorunda olduğu, temin – tedarik- teslim ve hizmetlere ilişkin olarak ,bir eksikliğin ikmali noktasında da her hangi bir ikaz ya da ihtarat yapılmadığını , davacının sözleşmeye ait üzerine düşen edimleri eksiksiz olarak ifa ettiğini , tüm edimlerinin ifasından sonra da alacağın dayanağı olan 10/11/2020 tarih ve … numaralı,986.806,92 TL faturayı keserek, belediyenin ilgili birimlerine ulaştırdığını , satımı ve teslimi gerçekleştirilmiş olan mallar hasebiyle,davacının alacak hakkı doğduğunu ancak davalının borcunu ödemek yolunda hiç bir adım atmadığını , sözleşmeye göre ” Kabul raporlarının düzenlenmesinden itibaren 60 gün içinde ” alacağın muaccel olduğunu, davalı belediyenin artık bu borcu ödemesinin kaçınılmaz olduğu kesinleşmesine rağmen, davacı şirketin, alacağını sözlü – yazılı tüm kanallarla talep ettiğini yine de icra takibi yapmadığını ,21/01/2021 tarihinde, Konya … Noterliğinin aynı tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borcun ödenmesini talep ederek, borçlu kuruma, 7 gün daha ilave süre tanıdığını ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7.günün sonunda, artık hukuka müracaat ederek, hakkını yasal yollardan da talep edeceğini bildirdiğini, ekinde borcun kaynağı olan fatura da bulunan ihtarnamenin 27/01/2021 tarihinde ilgili kurumun evrak memuruna tebliğ edildiğini , davalı ve borçlu belediyenin , bu ihtarnameye karşı vermiş bulunduğu 04/02/2021 tarihli cevabında , ” Faturanın muhasebe müdürlüğüne ulaşmasından itibaren 60 gün içerisinde ödenecektir.10/11/2020 tarih ve … numaralı fatura , 28/12/2020 tarihinde muhasebeleşerek ödeme sırasına alınmış olup, son ödeme tarihi 26/02/2021 dir.” demek suretiyle de , aslında olası bir, uzun uzun yargılama yapma ihtimalini dahi ,daha baştan sonlandırdığını , davacının 01/03/2021 tarihinde İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … /… E. Sayılı dosyasını, zarureten açmak suretiyle, hakkını artık hukuk önünde aramak zorunda kaldığını , takipteki ödeme emrinin borçlu belediyeye 09/03/2021 tarihinde ilgili evrak memuruna yapılmak suretiyle tebliğ edildiğini , borçlu kurumun , kanuni süresinde takibe ve borca itiraz ettiğini ,itiraz üzerine ise icra takibinin durduğunu , davalının ,borca itiraz etmesine rağmen ara buluculuk süresi içerisinde hiç bir delil ortaya koyamadığını ,sözlü ve bazen de yazılı olarak yapılan görüşmelerde , borçlu kurumun ilgili birimleriyle, belirli tarihler için verilen ödemeye yönelik sözlere rağmen, faturalardaki satımı yapılan malların tamamını teslim alan davalının hukuka ve yazılı anlaşmaya aykırı hareket ederek, bu malların bedellerini bir türlü ödemediğini , borçlunun hukuka aykırı itirazlarının, takibi uzatmak ve davacının yasal ve tabii haklarını elde etmesini sürüncemede bırakmak amacıyla ve kötü niyetli olarak yapıldığı için mahkemeye takibe konu asıl alacağın % 20 sinin altında olmamak kaydıyla, tazminat talepli olarak başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu ,demir piyasasının borcun doğumundan bu güne kadar geçirdiği mali tablo dikkate alındığında ise verilecek tazminatın dahi davacının zararını tam karşılayabilmesinin ümit ve temenniden ibaret kalacağını belirtmiş , davalı borçlunun icra takibine yaptığı kötü niyetli itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 07.06.2021 tarihli cevap dilekçesinde ; taraflar arasında 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre ” Muhtelif demir malzemesi alımı ” işine ait sözleşme yapıldığını, işin ifası sonrasında davacı … San Tic Ltd Şti firmasına ait 10/11/2020 tarih …. nolu faturanın 28/12/2020 tarihinde muhasebeleşmiş olup ödeme sırasına alındığını, ödemeler ile ilgili olarak davalı idarenin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanununa tabi olduğunu , kanunun 34. Maddesinde ” Kamu İdarelerinin nakit mevcudunun tüm ödemeleri karşılayamaması halinde giderler muhasebe kayıtlarına alınması sırasına göre ödenir ” denildiğini, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hususunda Kanunun 22/A maddesinde ” Maliye Bakanı aşağıdaki ödeme ve işlemlerde Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması ve yapılacak ödemelerden istihkak sahiplerinin amme borçlarının kesilerek ilgili tahsil dairesine aktarılması zorunluluğu ile kesintilere asgari tutar ve oran getirmeye, kapsama girecek olan amme alacaklarını tür, tutar, ödeme ve işlemler itibariyle topluca veya ayrı ayrı tespit etmeye, zorunluluk getirilen ödeme ve işlemlerde hangi hallerde bu zorunluluğun aranılmayacağını ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir … 2 – 04/01/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamı giren kurumlar ile kamu tüzel kişiliğine haiz kurum ve kuruluşların ( mesleki kuruluşlar ve vakıf yüksek öğretim kurumları hariç ) mal veya hizmet alımları ile yapım işleri nedeniyle hak sahiplerine yapılacak ödemelerde ” bu düzenlemelere göre ödeme yapılmasının zorunlu olduğunu, ödeme anında 6183 sayılı kanun gereği firmanın SGK ve Vergi borcunun sorgulandığını, davacı firmaya ödeme yapılmak istendiğini ancak firmanın vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgeyi idareye göstermediği için ödeme yapılamadığını, ödeme yapılabilmesi için bu belgenin ibrazının yasal bir zorunluluk olduğunu, ödeme yapılmamasının davacının kusurundan kaynaklandığını, davada davacı şirketin uyuşmazlık konusu döneme dair SGK ve vergi borcunun sorgulanması gerektiğini, ödemenin gerçekleştirilmemesinin davacı kusurundan kaynaklandığından takibin açılmasına, davalı idarenin sebebiyet vermediğini, borcun cebri icra yolu ile tahsil edilmeye çalışılmasının 6183 sayılı kanun hükümlerini bertaraf etmeyi amaçladığını belirtmiş, davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesince davanın ticari dava olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, davacı tarafça verilen karar İstinaf edilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk D. Başkanlığının 04.11.2021 tarih, …/… Esas …/… Karar sayılı kesin nitelikteki kararı ile davacı vekilinin İstinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 md uyarınca esastan reddine karar verilerek dosya İzmir … Tüketici Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasına tevzi edilmiş, İzmir … Tüketici Mahkemesinin 04.02.2022 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile dava dosyasının sehven Mahkemeye tevzi edildiği anlaşıldığından bahisle dosyanın İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere İzmir Hukuk Mahkemeleri tevzi bürosuna gönderilmiş, dosya Mahkememize tevzi edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının … Ziraat Makineleri Sanayi ve Ticaret Ltd Şti, borçlunun … Genel Müdürlüğü, borç miktarının 986.806,92 TL, takip dayanağının fatura olduğu, ödeme emrinin borçluya 09.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 11.03.2021 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği belirlenmiştir.
28.12.2020 ve 01.03.2021 tarihi itibari ile davacının SGK ve vergi borcunun bulunup bulunmadığı sorulmuş, alınan yazı cevaplarında … Ltd Şti unvanlı iş yerinin 28.12.2020 ve 01.03.2021 tarihleri itibari ile kesinleşmiş SGK prim borcu bulunmadığı yine bu tarihler arasında herhangi bir vergi borcu kaydına rastlanmadığı belirtilmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda davacı tarafça taraflar arasında imza altına alınan sözleşmeden kaynaklanan alacağın ödenmediğinden bahisle davalı hakkında İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın iptaline yönelik olarak dava açıldığı, davalı tarafça 4734 sayılı Kamu İhale Kanununu kapsamında mal ve hizmet alımına yönelik ihale düzenlendiği, ihalenin davacı tarafça kazanıldığı ve …./… ihale kayıt nolu muhtelif demir malzemesi ile ilgili mal alımına ilişkin sözleşme imzalandığı, davacı tarafça sözleşme doğrultusunda malın davalıya teslim edildiği ve teslim edilen mal karşılığı 10/11/2020 tarih … nolu 986.806,92 TL bedelli fatura düzenlendiği, fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediği, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davacı tarafça alacağın tahsiline yönelik olarak davalı hakkında İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın iptaline yönelik eldeki davanın açıldığı, davalı tarafça işin ifası sonrasında davacı … Ltd Şti firmasına ait 10/11/2020 tarih … nolu faturanın 28/12/2020 tarihinde muhasebeleşmiş olup ödeme sırasına alındığı, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanununun 34. Maddesi gereğince sıra dahilinde ödeme yapılacağı ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hususunda Kanunun 22/A maddesi doğrultusunda ödeme anında 6183 sayılı kanun gereği davacı firmanın SGK ve Vergi borcunun bulunmadığını gösterir belgeyi idareye ibraz edemediği için ödeme yapılamadığının belirtildiği , taraflar arasında işin ifası , borcun esası ve miktarı konusunda herhangi bir uyuşmazlı bulunmadığı , uyuşmazlığın davacı tarafça davalı idareye davacı firmanın SGK ve vergi borcunun bulunmadığını gösterir belgenin ibrazının gerekli olup olmadığı noktasında toplandığı , 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hususunda Kanunun 22/A maddesinde ” Maliye Bakanı aşağıdaki ödeme ve işlemlerde Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması ve yapılacak ödemelerden istihkak sahiplerinin amme borçlarının kesilerek ilgili tahsil dairesine aktarılması zorunluluğu ile kesintilere asgari tutar ve oran getirmeye, kapsama girecek olan amme alacaklarını tür, tutar, ödeme ve işlemler itibariyle topluca veya ayrı ayrı tespit etmeye, zorunluluk getirilen ödeme ve işlemlerde hangi hallerde bu zorunluluğun aranılmayacağını ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir … – 04/01/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamı giren kurumlar ile kamu tüzel kişiliğine haiz kurum ve kuruluşların ( mesleki kuruluşlar ve vakıf yüksek öğretim kurumları hariç ) mal veya hizmet alımları ile yapım işleri nedeniyle hak sahiplerine yapılacak ödemelerde ” düzenlemesinin bulunduğu ,söz konusu düzenleme doğrultusunda davacı yükleniciye bakiye alacağının ödemesinin yapılabilmesi için vergi borcu olmadığına dair yazının davacı tarafça ibraz edilmesi gerektiği, vergi borcu bulunmadığına dair yazı ibraz edilmeden davalı idare tarafından ödeme yapılmasının 6183 sayılı yasa ile 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu maddeleri gereğince mümkün olmadığı bu husus göz önüne alındığında da davacı tarafça yapılan icra takibinin haksız ve yersiz olduğu ancak yapılan icra takibinin kötü niyetli olduğunun davalı tarafça iddia ve ispat edilemediği incelenen tüm dosya kapsamında anlaşılmış davanın ve yasal şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminat isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Yasal şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,

2-Peşin alınan harç fazla olduğundan 11.837,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine ,

3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 126.549,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

4-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına ,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına ,

Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar Av. … ile davalı vekili Av …’nın yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.08/09/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır