Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/114 E. 2022/568 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/114
KARAR NO : 2022/568

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tespit davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … … … İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 25/11/2021 tarihli dava dilekçesinde; davalı ile aralarında 27/05/2015 tarihinde … içeren eser sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme doğrultusunda kendisine müteahhit tarafından iletilmesi gereken projeleri beklerken gerekli işleri yerine getirmek amaçlı personel iş makinesi, araç ve teçhizat getirtilerek noktasal tamirlere başlandığını, bu işlemin 2 buçuk ay sürdüğünü, proje beklenirken iş verenin İzmir Karşıyaka … Noterliğinin 04/08/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile akdedilen eser sözleşmesinden doğan borçlarını iş veren olarak ifada güçsüzlük içinde olmasına rağmen tam , ağır kusurlu ve tek taraflı olarak feshettiğini, söz konusu ihtarnameye cevaben gönderilen İzmir … Noterliğinin 11/08/2015 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak şimdilik 100.000,00 TL ‘nin ödenmesinin bildirildiğini ancak davalının söz konusu bedeli ve tamirlerden kalan fatura alacağı olan yaklaşık 3.000,00 TL ‘yi ödemediğini, yapılan masrafların yaklaşık 2015 yılında 500.000,00 TL olduğunu, iş verenin haksız feshi sebebiyle maddi ve manevi zarara uğratıldığını, dava konusu kamu ihalesinin Temmuz 2021 tarihi itibariyle yaklaşık değerinin 57.000.000 USD olduğunu, yapılan masraf toplamının da 2015 yılında 500.000,00 TL olduğunu, davadaki maddi menfaat miktarının yüksek olduğunu, dava konusu harç ve giderleri karşılayacak durumda olmadığını, üzerine kayıtlı mal varlığının bulunduğunu ancak mal varlığı üzerinde hacizler ve hak mahrumiyetleri bulunduğunu bu sebeple tasarrufta bulunamadığını, dosyada mevcut bulunan mali ve ekonomik durum araştırmalarının da durumunun kötü olduğunu gösterdiğini, fakirlik ilmuhaberi ve gelir testi sonucunun da dava dilekçesinde sunulduğunu , HMK 334 vd. Maddeleri gereğince duruşma yapılmaksızın dava konusu ve tahkim yargılaması sonucunda adli yardımdan yararlanmasına karar verilmesini talep ettiğini, davalının 2015 yılındaki cevabi ihtarnamesi ile temerrüde düştüğünü , davalının tam ve ağır kusurlu olduğu ve kusurundan dolayı sorumluluk maddesinin hükümsüz olduğunun HMK 414/3 maddesi gereğince bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, davalının tam ve ağır kusurlu olarak yüklenici olarak sözleşmede yüklenen edimlerin tümünün yerine getirilmesine rağmen kötü niyetli olarak azilname ile kendisini azlettiğini, bu sebeple elde edilecek kardan mahrum kaldığını ve yapmış olduğu masrafları dahi alamadığından mal varlığının olumsuz yönde etkilendiğini, belirsiz alacak davasına konu taleplerinin yapılabilmesi için eserin mevcut değerinin mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, bu tespit yapıldıktan sonra davalının kusurundan dolayı yaklaşık 7 yıl süren aile, sosyal ve iş hayatındaki mağduriyetlerinin talepleri doğrultusunda lehine hüküm kurularak kısmi de olsa giderilmesi gerektiğini, TBK 76. Maddesi gereğince hakkaniyet adına geçici ödeme yapılması yolunda hüküm kurulması gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşme doğrultusunda ve HMK 426/1 maddesi gereğince kendi taraf hakemini seçerek davalıya bildirdiğini ve tahkim davasını açtığını, davanın 20/05/2020 tarihinde açılmasına rağmen hakem heyetinin teşekkül etmediğini ve yargılama sürecine 19 aydır başlanamadığını, bu husus gözetilerek TBK 76. Maddesi gereğince 5.000.000,00 TL geçici ödeme yapılması gerektiğini, davalının kötü niyetli olması sebebiyle HMK 389,390 ve 414/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilerek lehine hüküm kurulması gerektiğini, tahkimde yazılı olarak istifa eden hakemlerin HMK 420/2 maddesi uyarınca yetkilerinin sona erdiğini hükme bağlamak, istifa eden başhakemin yerine HMK 416/c maddesi uyarınca yeni bir baş hakem seçmek ve istifa eden taraf hakeminin yerine seçtiği kendi taraf hakeminin yazı olarak hükme bağlanarak hakem heyetinin teşekkül ettirilmesinin gerektiğini belirtmiş, duruşma yapılmaksızın dava konusu ve tahkim yargılaması sürecinde hakkaniyet ile adli yardımdan faydalanması yönünde hüküm kurulmasına, HMK 414/3 maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucun rapor halinde dava dosyasına eklenerek davalının sözleşmenin feshinde tam ve ağır kusurlu olduğunun rapor halinde tespitine, HMK 414/3 maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucu rapor halinde dava dosyasına eklenerek davalının tam ve ağır kusurundan dolayı sorumluluk anlaşmasının hükümsüz olduğunun tespitine, HMK 414/3 maddesi uyarınca eserin değerinin dava dosyasına eklenmek üzere kamu ihalesi kapsamında … bugüne kadar ödenen bedellerin resmi belge olarak alınarak tespitine, 7 yıldır süren aile, sosyal ve iş hayatındaki bir kısım mağduriyetinin giderilmesi için bilirkişi raporları takdir edilerek TBK 76. Maddesi hükmünde belirtildiği şekilde 5.000.000,00 TL ‘nin davalıdan alınarak kendisine geçici ödeme yapılması yolunda hüküm kurulmasına, HMK 389/1 , 390 ve 414/3 uyarınca kötü niyetli olmalarından dolayı hakkaniyet adına davalıdan 70.000.000,00 TL ihtiyati tedbir alınması yönünde hüküm kurulmasına, istifa ederek çekilen hakem … … ve … …’nun yetkilerinin sona erdirilmesi yönünde hüküm kurulmasına, tahkimde şuanda yetkili olan taraf hakemleri … … ve Prof. Dr. … … yanında Mahkeme tarafından 3. Hakem yani baş hakem seçilerek tahkimde görev alacak hakem heyetinin teşekkül ettirilmesi yönünde hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesince davanın ticari dava olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş , karar kesinleştirilerek dosya Mahkememize Hakem dosyası olarak tevzi edilmiş , Mahkememizce dosyanın esas kaydı üzerinden yeniden Mahkememize tevzi edilmesine karar verilerek dosya tevziye gönderilmiş , dosya esas kaydı üzerinden İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiş , İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesince dosyanın Mahkememize gönderilmesine karar verilmiş, dosya Mahkememiz esasına kaydedilmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği 17/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde ; davacı … … … ‘ in 21.09.2020 tarihli dava dilekçesiyle, 06.10.2020 tarihinde İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinde …/… Esas Numarası ile dava açarak, taraflar arasında daha önce akdedilen 27.05.2015 tarihli Eser Sözleşmesi’nden kaynaklı ihtilaf oluştuğunu iddia ederek Sözleşme’nin genelinden kaynaklı uyuşmazlık iddiasıyla hakem tayini talep ettiğini , davacının daha önce açtığı söz konusu hakem tayini konulu davada genel olarak sözleşme kaynaklı ihtilaftan bu talebini yönelttiğini de açıkça bildirdiğini , davaya derdestlik itirazında bulunulduğunu ,davacının , ikame ettiği davanın konusunda her ne kadar davalı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesini de talep etmişse de taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu sözleşmede anlaşmazlıkların tahkim ile çözüleceğinin belirlendiğini , bu anlamda tahkim ilk itirazının bildirildiğini , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114. Maddesi uyarınca davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunmasının dava şartı olduğunu , zaman aşımına uğrayan eser sözleşmesi kaynaklı bir davada hakem yargılaması için hakem tayini davası açmakta; davacının bir hukuki yararının bulunmadığını , derdestlik itirazının iç hukukta kabul edilmesinin en önemli amaçlarından birinin, aynı uyuşmazlık ile ilgili olarak birbiriyle çelişen kararların ortaya çıkmasının engellenmesi olduğunu ,taraflar arasında akdedilen 27.05.2015 tarihli taşeron sözleşmesinde açıkça anlaşmazlıkların tahkim ile çözüleceğinin düzenlendiğini ,bu düzenleme üzerine, davacının vekili aracılığıyla hakem tayini konulu davasını açtığını ,bu dava üzerine, Mahkememizce hakem tayin edildiği ve hakem heyeti de oluşturulduğunu ,davacının ,daha önce Mahkememizde açtığı …/… Esas numaralı hakem tayini konulu davasında, mahkemece hakem heyeti oluşturulmuşken; mahkemenin 3. hakemi de atadığı ve heyetin teşekkülüne karar verdiği 13.12.2021 tarihli ara kararını İstinaf ettiğini , bu kararın İzmir … Bölge Adliye Mahkemesinde …/… Esas ile görüldüğünü ,taraflar arasında 27.05.2015 tarihinde bir sözleşme akdedildiğini ,6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 147/6. maddesine göre eser sözleşmesi nedeniyle hak taleplerinin 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu ,mahkemenin bu davayı inceleme hak ve yetkisi mevcut olmadığını , Sözleşme’nin 22. Maddesinde açıkça uyuşmazlığın ancak tahkim ile çözüleceğinin kararlaştırıldığını , açıkça ilgili madde metninde “taraflar arasında bu sözleşme kaynaklı her türlü uyuşmazlık tahkim mevzuatına göre yapılacak tahkim yolu ile halledilecektir” düzenlemesiyle, her türlü anlaşmazlığın yalnızca tahkim marifetiyle çözüleceğinin kararlaştırıldığını ,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 414/3’ün somut olayda ve bu dava konusunda hukuken uygulama alanı bulunmadığını , taraflar arasındaki Sözleşme uyarınca, davacının sözleşme imzasına müteakip 29.05.2015 tarihinde sözleşme konusu işe başladığını , sözleşme ile işe başlayan davacının , 30.06.2015 tarihine kadar çalıştığı döneme ait hizmet bedeli olan 14.715,80-TL tutarını … numaralı, 30.06.2015 tarihli fatura ile davalıya fatura ettiğini ,06.07.2015 tarihinde de bu fatura bedelinin davalı tarafından 02.09.2015 vade tarihli çek ile ödendiğini , davacının hak edişi olan Sözleşme başlangıcından itibaren çalıştığı müddet kendisine eksiksiz ödendiğini , davacının 08.07.2015 tarihinde sözleşme konusu iş üzerinde çalışma yapılırken, …kavşağında yapılan çalışma alanına çalışma ortamına uygun olmayacak halde geldiği , bu alanda sarhoş vaziyette kendi çalışanları da bir karmaşa yaşadığının tespit edildiğini , davacının kendi işçileriyle yaşadıklarından sonra davacı işçilerinin işi bıraktığını ve ifadan vazgeçtiğini ,bunun üzerine davacının davalı tarafından işi ifa etmesi ve yetiştirmesi için uyarıldığını ancak sözleşme konusu edimi ısrarla ve uyumsuzlukla kendi bilinçli eylemleriyle yerine getirmeyen davacının sözleşmesinin Karşıyaka … Noterliği’nin 04.08.2015 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafından fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla feshedildiğini ,davacının sürekli ve düzenli olarak mahkemelerden hakem tayini taleplerinde bulunduğunu belirtmiş , bu dava ile aynı konuda mevcut durumda halihazırda devam eden tarafların da aynı olduğu İzmir … ATM, …/… E. numaralı dava dosyasının varlığı nedeniyle ileri sürülen derdestlik itirazının kabulüne, bu davanın açılmamış sayılmasına, dava konusu uyuşmazlığın kaynaklandığı Sözleşmenin 22. Maddesinde anlaşmazlıkların çözümünde tahkim kararlaştırıldığı için bu dava ile talep edilen tüm taleplerin reddine, dava ile talep edilen HMK 414/3 kaynaklı ihtiyati tedbir ve delil tespiti taleplerinin gerçek durumla uyuşmadığından ve halihazırda 3 hakem ile mahkemece teşekkül etmiş olan hakem heyeti olduğundan konu 424/3 kaynaklı taleplerin reddine, taraflar arasında akdedilen Sözleşmede 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu için davanın reddine, hukuki yarar yokluğundan bu davanın esastan reddine karar verilmesinin talep edildiği ,
Her ne kadar davacı tarafça, davacı ile davalı arasında akdedilen 27/05/2015 tarihinde … içeren eser sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiğinden bahisle davalının sözleşmenin feshinde tam ve ağır kusurlu olduğunun tespitine, HMK 414/3 maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucu rapor halinde dava dosyasına eklenerek davalının tam ve ağır kusurundan dolayı sorumluluk anlaşmasının hükümsüz olduğunun tespitine, HMK 414/3 maddesi uyarınca eserin değerinin dava dosyasına eklenmek üzere kamu ihalesi kapsamında … bugüne kadar ödenen bedellerin resmi belge olarak alınarak tespitine, 7 yıldır süren aile, sosyal ve iş hayatındaki bir kısım mağduriyetinin giderilmesi için bilirkişi raporları takdir edilerek TBK 76. Maddesi hükmünde belirtildiği şekilde 5.000.000,00 TL ‘nin davalıdan alınarak kendisine geçici ödeme yapılması yolunda hüküm kurulmasına, HMK 389/1 , 390 ve 414/3 uyarınca kötü niyetli olmalarından dolayı hakkaniyet adına davalıdan 70.000.000,00 TL ihtiyati tedbir alınması yönünde hüküm kurulmasına, istifa ederek çekilen hakem … … ve … …’nun yetkilerinin sona erdirilmesi yönünde hüküm kurulmasına, tahkimde şuanda yetkili olan taraf hakemleri … … ve Prof. Dr. … … yanında Mahkeme tarafından 3. Hakem yani baş hakem seçilerek tahkimde görev alacak hakem heyetinin teşekkül ettirilmesi yönünde hüküm kurulmasına karar verilmesine yönelik olarak davalı hakkında Mahkememize dava açılmış ise de , davacı … … … ile davalı … İletişim Hizmetleri Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi arasında dava konusu edilen 27/05/2015 tarihli ” Taşeron Sözleşmesi”nin imza altına alındığı , Sözleşmesinin 22. Maddesinde ” Bu sözleşme ile ilgili olarak Müteahhide ve Taşeron arasında ortaya çıkabilecek herhangi bir anlaşmazlık sulhen halledilmediği takdirde bu anlaşmazlıklar Türkiye’deki tahkim mevzuatına göre yapılacak tahkim yolu ile halledilecektir. Hakem heyetinin toplantı yeri İzmir’dir. Hakem kararı tahkim masraflarını kimin tarafından ödeneceğini de içerecektir. Tahkim süresince , Taşeron sözleşme altındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye devam edecektir. Tahkim yoluyla çözülemeyen durumlarda ve diğer her türlü anlaşmazlık hallinde İzmir Merkez Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olacaktır.” düzenlemesinin bulunduğu , söz konusu düzenlemenin HMK’ nin 412/2. Maddesi uyarınca tahkim sözleşmesi olarak kabulünün gerektiği , HMK’ nin 116/b bendinde ” Uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümlenmesi gerektiği itirazı ” nın ilk itiraz olarak sayıldığı, davalı tarafça yasal süresi içinde tahkim ilk itirazının ileri sürüldüğü, HMK’ nin 413/1 maddesinde ” Tahkim sözleşmesinin konusu oluşturan bir uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmış ise karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz ve uygulanması imkansız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder. ” düzenlemesinin bulunduğu, söz konusu düzenleme göz önüne alındığında davalı tarafça süresi içerisinde tahkim ilk itirazında bulunulduğundan tahkim ilk itirazının kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davalının tahkim ilk itirazının kabulü ile, HMK’ nin 413/1 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalının tahkim ilk itirazının kabulü ile HMK 413/1 uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça tamamlanmasına ,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Dair, tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar davacı asil … … … ile davalı vekili Av. …’in yüzlerine karşı açıkça okundu, anlatıldı. 23/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır