Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/113 E. 2022/163 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/113
KARAR NO : 2022/163

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tapu İptali Ve Tescil (Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin ilgili yasal düzenlemeler gereği ortaklarına konut edindirme amacıyla kurulmuş bir yapı kooperatifin olduğunu, gerekli izin, ruhsat ve sair işlemlerin gerçekleştirilmesinin ardından Eylül 2014 ayında konut inşaatlarına başlamış, Eylül 2016 ayı itibariyle 56 konutun inşaatı tamamlanmış, Kooperatif Ana sözleşmesinin 61. maddesi uyarınca kesin hesaplar çıkarılmış, konutların maliyet bedelleri esas alınarak ortakların kalan borçları belirlenmiş ve bakiye borçlarını ödeyen ortaklara ferdileşme kapsamında adlarına tapu tescilleri 2016 yılı eylül, ekim, kasım ve aralık aylarında gerçekleştiğini, müvekkil Kooperatif üyesi olan davalılar, kalan bakiye 447.723,94 TL borçlarını banka kredisi kullanarak ödeyeceklerini beyan etmişler ve bu amaçla … Bankasına başvuru yapmışlar, Banka taleplerini olumlu karşılamış, Banka tarafından, tapunun ilgililer adına geçmesini müteakip tahsis edilen kredinin, taşınmaz üzerine Banka lehine ipotek tesisi sonrasında kooperatif hesaplarına geçeceği kooperatifimiz yetkililerine bildirildiğini, bunu üzerine 09.12.2016 tarihinde davalılar adına tapu kayıt işlemi yapıldığı, Bu doğrultuda davalılarca, kooperatif adına kayıtlı iken adlarına tapu devri yapılan taşınmaz üzerine Banka lehine ipotek tesis işlemlerini yapmak üzere Kooperatifimiz görevlisi
…’ya vekalet verilmiş, ancak adlarına tapu devrinden sonra kredi işlemleri sürerken davalılar tarafından …’ya verilmiş olan vekaletname iptal edilerek … azledilmiş, bu suretle ipotek tesisi gerçekleşmeyince Banka kredi vermemiş, bunun üzerine davalılar adına, 447.723,94 TL bakiye borçları ödemeden devredilen tapu kaydı sebepsiz kaldığını, Dava konusu taşınmazın davalılar adına tescil edilmesi için tapu müdürlüğünde gerekli işlemler müvekkil kooperatif tarafından gerçekleştirilmiş ancak taşınmaz bedelinin ödenmesi konusunda davalılar üzerlerine düşen edimlerini ifa ettiğini, Müvekkil Kooperatifçe, adlarına tapu tescili karşılığında davalıların yüklenmiş oldukları taşınmaz bedelini ödeme borcunu ifa etmeleri beklenmiş ancak bugüne kadar davalılar tarafından müvekkile yapılan herhangi bir ödeme olmadığını, taşınmazın tapuda davalılar adına tescil edilmesine rağmen, hileli davranışlarla satış bedelini müvekkil Kooperatife ödemediklerinden, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptal edilerek müvekkil adına tescili için işbu davayı açma zaruretlerinin doğduğunu, müvekkil kooperatif üstelendiği edimleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmesine rağmen, davalılar tarafından taşınmaz bedelinin ödenmemesi üzerine, müvekkil birçok kez taşınmaz bedelini davalılardan talep etmiş ancak davalılar tarafından taşınmaz bedelinin ödenmesi için hiçbir girişimde bulunulmadığını, müvekkil Kooperatifçe, davalılardan olan 447.723,94 TL alacağın tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğünün E:…/… dosyasında davalılar adına icra takibi yapılmış, ancak davalılar ödeme emrine itiraz ettiklerini, itirazın iptali için ayrıca dava açılacağını, hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanmaktadır. Hatada yanılma, hilede yanıltma söz konusudur. Taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılmayacağını, değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebileceğini, satış bedeli, satışın asli unsurlarından birisidir. Satış bedelinin ödeneceği düşüncesi uyandırılarak taşınmazın mülkiyetinin naklinin sağlanması ve ondan sonra semenin ödenmemiş olması durumunda iradeyi fesada uğratan sebeplerin gerçekleştiğinin kabulünü gerektiğini, davalılar adına tapu devir ve tescil işlemleri akabinde bedelin Banka kredisi ile ödeneceği yönünde müvekkilde bir kanı uyandırılarak kayıt maliki bir oldu bittiye getirilmiş, müvekkili hileye maruz bırakıldığını, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile eski malik Kooperatife intikali gerektiğini, telafisi imkânsız zararlara uğramamamız açısından tedbir talebimizin kabulü ile, dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için taşınmaz kaydına teminatsız olarak ya da Mahkemece uygun görülecek makul ve ölçülü bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına, tapuda İzmir İli, Çeşme İlçesi, … Mahallesi, … ada … parselde yer alan ve davalılar adına kayıtlı dava konusu gayrimenkulün tapu kaydının iptali ile davacı müvekkil adına tesciline, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de karşı yana yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı tarafından Hukuk Muhakemeleri Kanunun aradığı şartları taşımayan dilekçede, müvekkillerin bakiye borçlarını ödememesi karşısında tapuda devir işlemlerinin gerçekleştiği ve devir işleminin hileye dayandığı iddiası ile taşınmazın 3.kişilere devri halinde telafisi imkânsız zararların doğacağından bahisle taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ve mevcut tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava ettiğini, Dava Şartının Yokluğuna itirazları dava Asliye Hukuk Mahkemesinde Açılmış Olup Davanın Görev Yönünden Reddi gerektiğini, dava Mutlak Ticari Dava Olup Zorunlu Arabuluculuk Şartı Yerine getirilmediğini, dava Şartı Yerine Getirilmeden Açılan Davada İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesi Usul ve Yasaya aykırı olduğunu, Müvekkilleri, davacı … Kooperatifi üyesi olduklarını, bilindiği üzere, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. Maddesi uyarınca Kooperatifler Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı ve dolayısıyla uyuşmazlığa bakmakta ticatet mahkemelerinin görevli olacağı açıktır. Emsal Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 06.02.2019 tarihli 2016/3694 Esas 2019/308 Karar sayılı ilamından da görüleceği üzere dava kooperatif kanunundan kaynaklı olup mutlak ticari dava olduğunu, dava, tapu iptal ve tescil davası olup kabul anlamına gelmemekle birlikte dava dilekçesinden müvekkillerin 447. 723,94-TL bakiye bedeli ödemediği iddiası ile tapu iptali ve tescil talep ettikleri görülebilmektedir. HMK 120. Maddesi emredici hükmü uyarınca; Davaa, yargılama harçları ile ber yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tuları, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak Zorundadır.” Sayın mahkemece de bilindiği üzere bu davada harcın dava değeri üzerinden ödenmesi gerekmekte olup dava değeri de iptal edilmesi istenen tapudaki taşınmazın değeri olduğunu, davacı yan bu davayı açarken sadece sözde bakiye alacak miktarını bildirdiğini, dava değerini bildirmekten imtina etmiştir. Sayın mahkeme öncelikle alacaklıya dava değeri yönünden dava dilekçesini açıklattırmalı ve dava değeri üzerinden harcı ödettirmesi gerektiğini, harçlar kanunu yönünden düzenleme açık olup madde metni aşağıdaki gibi olduğunu, öncelikle 13.11.2020 tarıhli itiraz dilekçesinde belirtilen ve ibraz ediler belgeler ışığında taleplerin haksız olması nedeniyle haksız ve hukuka aykır olarak verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, usule ilişkin sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DAVA:
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan ve davalıların yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının kooperatif üyeliğinden kaynaklanan ve davalıların yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemi ile iş bu davayı ikame ettiği, her ne kadar Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından …/… esasına kayıt edilen iş bu dava 03/11/2021 tarih …/… esas, …/… karar sayılı ilam ile HSK Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih ve 608 numaralı kararı doğrultusunda İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin İzmir ili mülki idare sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği gerekçesiyle mahkemelerinin görevsiz hale geldiğinden bahisle mahkememize gönderilmiş ise de; hukukumuzda mahkemelerin görevinin kanun ile düzenlendiği, uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olayın meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabi olduğu ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmesi gerektiği, yeni bir mahkemenin kurulması veya bir mahkemenin yargı çevresinin değişmesi halinde o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümleneceği, başka bir anlatımla her davanın açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu kapsamda yapılan incelemede gönderme kararının dayanağını teşkil eden Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, söz konusu kararda 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest durumdaki dosyaların ilgili mahkemelerce yargı alanı belirlemesine konu ihtisas mahkemelerine devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, anılan kararın yürürlük tarihinden itibaren açılacak davalarda mahkemenin yargı alanını etkilemesi söz konusu ise de geçmişe etkili olacak şekilde uygulanmasını sağlayan yasal düzenleme bulunmadığından derdest dosyalar yönünden göreve etkisinin söz konusu olmayacağı, Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin gönderme kararında atıf yapılan Yargıtay kararlarının somut uyuşmazlık bakımından uygulanma imkanının bulunmadığı, söz konusu kararların yeni ihtisas mahkemesi kurulmasına ilişkin olduğu, oysaki somut uyuşmazlıkta yeni bir mahkeme kurulmasının söz konusu olmadığı sadece yargı alanı belirlemesinin yapıldığı, bu haliyle dava tarihi itibariyle yetkili olan Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememizin Asliye Ticaret Mahkemesinin daireleri olduğu ve görevlerinin de aynı olduğu, 6102 sayılı TTK nun 5/3 ve 4 maddeleri uyarınca Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin yargılamaya devam etmesi gerektiği göz önüne alındığında dosyanın davanın açıldığı mahal mahkemesine gönderilmesine ve mahkememizce verilen gönderme kararı yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre devir veya aktarma mahiyetinde olup niteliği itibariyle kesin olduğundan, iki mahkeme arasında oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Benzer yöndeki kararlar için bkz Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18/05/2011 tarih ve 2011/11-233 esas, 2011/330 karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04/04/2019 tarih ve 2017/11-10 esas 2019/401 karar, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 31/05/2021 tarih ve 2021/660 esas 2021/7985 karar sayılı ilamları)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1- Hakimler Ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’ nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde KAPATILMASINA ,
3-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 Sayılı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca, görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK’nun 21/1-b maddesi uyarınca mahkememiz ile Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesi konusunda doğan tereddüt ve uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda niteliği itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.23/02/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA