Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1061 E. 2023/590 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1061
KARAR NO : 2023/590
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait … plakalı aracı park halinde iken; davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı, dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kusurlu hareketleri sebebiyle trafik kazası meydana geldiği, davalı … Sigorta A.Ş. sigortalısı olan ve sürücü …’nin sevk ve idaresinde olan … plakalı araç 08.08.2021 günü gece geç saatlerde seyir halinde iken müvekkil …’ye ait, yol kenarında park halinde olan aracın sağ yan kısımlarına çarpmış, bu çarpmanın etkisiyle araç ağır bir şekilde hasarlandığı, Kaza sonrasında düzenlenen ekspertiz raporlarında, kaza tespit tutanağı detayında (tramer sonucunda) ve bilirkişi tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda kazaya …’nin sevk ve idaresinde bulunan davalı … Sigorta A.Ş. sigortalısı … plakalı aracın %100 oranında kusurlu davranışlarının neden olduğu tespit edildiğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosyada mevcut bilgi ve belgelere baktığımızda dosyada kazanın davacı tarafın anlattiği şekilde sigortalımızın neden olduğuna dair somut hiçbir evrak yoktur. Sadece davacı tarafa ait araç sürücüsünün beyanına dayalı olarak tutulan ifade tutanağının somut olayı ispata yeterli olmadığı, Haksız fiil neticesinde zarara uğradığını ve zararın miktarını ispat yükü kanunun 50. maddesi çerçevesinde davacı üzerinde olduğu, dosya kapsamında, sigortalı araç sürücüsünün kazanın kendisi tarafından anlatılan şekilde olduğuna dair beyanı da bulunmadığı, olay iddia aşamasında kalmış olup kazanın davacı tarafın iddia ettiği şekilde olduğunun başvuran tarafından somut olarak ispat edilmesi gerektiği, Bu durumda uyuşmazlık konusu hasara sigortalımızın sebebiyet verdiği iddiasına ilişkin somut bir delil sunulmadığından, somut belgeler ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği, KTK’nın sigortacının zarar giderim yükümlülüğünü düzenleyen 98/1 ve 99/1 maddeleri hükümlerinde ve trafik sigortası genel şartlarında gerekli belgeler ile sigortacıya başvurulmasının akabinde sigortacının meydana gelen zararları kendisine ihbar tarihinden itibaren sekiz iş gününde ödenmesi gerektiği hükme bağlanmış olup, dava açılmadan önce müvekkilin tememrrüde düşürülmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Adli Trafik Uzmanı … ve Makine Mühendisi …’in 13/06/2023 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda; Kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nin 2918 sayılı karayolları trafik kanununun asli kusurlu hallerden sayılan madde 84/j ve madde 84/l bendini ihlal ettiği; kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nin trafik kural ve kaide ihlali yapmadığı, … plakalı davacı aracında meydana gelen değer kaybının 25.000 TL olduğu tespit edilmiştir.
“Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu:
Madde 91 – (Değişik: 17/10/1996 – 4149/33 md.)
İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu
Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yukarıdaki yasa maddeleri gereği yapılan inceleme neticesinde Davalı … Sigorta Anonim Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu ve düzenlenen poliçede 2918 sayılı yasanın 85. Maddesinde yazılı zararların teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Tazminat ve giderlerin ödenmesi:
Madde 99 – Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları, 2918 sayılı yasanın faiz başlangıcına ilişkin hükümleri ve dosyadaki belgeler ışığında davalı sigorta şirketinin 24/09/2021 tarihinden itibaren faiz ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı yasanın 49. Maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için; zarar verici bir fiil, bu fiilin hukuka aykırı olması, fiili icra edenin kusurlu bulunması, fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
-Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Yukarıdaki açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının sigortalısı olan aracın sürücüsünün 2918 sayılı yasanın 84/j, l, maddelerini ihlal etmek suretiyle kazanın oluşumuna etki ettiği, davacının aracının sürücüsünün kazanın oluşumuna etki eden bir davranışının bulunmadığı, bilirkişi marifetiyle davaya konu kaza sebebiyle değer kaybına uğradığı iddia edilen aracın kaza öncesi piyasa rayiç değeri ile kaza sonrası piyasa rayiç değeri arasındaki fark tespit edilmek suretiyle değer kaybı zararının hesaplandığı, anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1)Davanın KABULÜNE,
2)25.000 TL’nin 03.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3)Alınması gerekli olan 1.707,75 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 425,23 TL ıslah harcı olmak üzere toplamda 505,93 TL’nin mahsubu ile kalan 1.201,82 TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4)Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 425,23 TL ıslah harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 54,75 TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplamda 3.641,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6)3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/07/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı