Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1058 E. 2023/392 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1058 Esas
KARAR NO : 2023/392
TALEP : Zayi Belgesi Verilmesi
TALEP TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
Talep eden tarafından açılan Zayi Belgesi Verilmesi çekişmesiz yargı işinin mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Talep eden talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Mahallesi … Bulvarı No:… …/İzmir adresindeki sanal ofisinde bulunan 2021-2022 yıllarına ait yevmiye, defteri kebir ve envanter defterinin zayi olduğunu, şirketin faaliyetsiz olduğu, söz konusu defter ve belgelerin şirket adresine girişi mümkün olan kişiler tarafından çalındığı/alındığı kanaatinde olduklarını belirterek zayi belgesinin verilmesini talep etmiştir.
TALEP:
Talep, TTK 82/7. maddesi gereğince hasımsız açılan zayi belgesi istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
05.07.2022 tarihinde yürürlüğe giren 7417 sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesine göre; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa; tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren, otuz gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Maddede düzenlenen (30) günlük süre hak düşürücü süredir. 6102 sayılı TTK 82/7. maddesinde zayi sebepleri tahdidi olarak sayılmamıştır. Diğer bir deyişle; maddede geçen “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi” denilmek suretiyle bu gibi olayların benzerlerinin de bu kapsama girebileceği anlatılmaktadır. Bu meyanda, tacirin elinde olmayan benzer olaylarda maddenin kapsamı içindedir. Ancak, hangi olaya dayandırılsa dayandırılsın zayi iddiasının samimi ve inandırıcı olması, hayatın mutad cereyanına açıkca aykırı düşmemesi gerekir. ( Yargıtay 11. HD’nın 10.01.2018 tarih ve 2016/6084 E. – 2018/155 K. Sayılı ilamı) Tacirin, anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan ticari defterlerin ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur. Mücbir nedenlerin ispatı, bunu iddia eden tacire aittir. İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmektedir.
Tacir tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri, şirket merkezinde bulundurmak, saklanmasında gereken dikkat özen ve ihtimamı göstermek ve korumakla yükümlüdür.(Yargıtay 11. HD’nin 07.03.2017 tarih ve 2015/13372 E.- 2017/1346 K., 19.01.2006 tarih ve 2005/71 E. – 2006/257 K. sayılı ilamı ) Aynı şekilde, TTK’nın 82. maddesinde neler için zayi belgesi verilmesi istenebileceği tahdidi olarak gösterilmemiş, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerden söz edilmiştir Bu nedenle, talebe konu belgelerin somutlaştırılması gerekmekte olup, genel kapsamlı bir zayi kararı verilmesi de mümkün değildir. ( Yargıtay 11. HDB’nın 08.12.2014 tarih ve 2014/12543 E.-2014/19170 K. sayılı ilamı) Yine, ticari defter ve belgeleri için zayi belgesi düzenlenmesini talep eden tarafın zayi olduğunu iddia ettiği ticari defter ve belgelerin mevcudiyetine karine teşkil edecek ve bu konuda olumlu kanaat edinmesini sağlayacak bilgi ve belgeleri ibraz etmesi gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talep edenin sanal ofisinde bulunan 2021-2022 yıllarına ait yevmiye, defteri kebir ve envanter defterinin çalındığı/kaybolduğu gerekçesi ile zayi belgesi talebinde bulunduğu, TTK’nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerektiği, ayrıca, ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesinin zorunlu olduğu, somut olayda talepte bulunan şirketin tacir olarak tacir olmanın hüküm ve sonuçları kapsamında basiretli davranma yükümlülüğü altında olduğu, talep eden şirket vekilinin 10/03/2023 tarihli duruşmadaki beyanında müvekkilinin İzmir İli Bayraklı ilçesindeki Folkart işmerkezindeki sanal ofisinde ticari defterlerin kaybolduğuna dair beyanda bulunduğu, mahkememizce talep eden vekilinden söz konusu sanal ofis kira sözleşmesinin sunulmasının istenildiği, sunulan sözleşmenin incelenmesinde talep eden şirket ile dava dışı Sevil Güzel arasında sanal ofis kira sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme kapsamında posta kargo takibi, tebligat takibi, adres barındırma(ilgili mercilere şirket adresi olarak gösterilme) ve toplantı odası kullanma hizmetinin talep eden şirkete verildiği, dosyaya kazandırılan diğer kurum kayıtlarına göre de talep edilen şirketin kuruluşunun bu adreste yapıldığı, başka bir adres beyanının bulunmadığı, söz konusu sözleşmenin niteliği dikkate alındığında belirtilen adresin fiili anlamda şirket merkezi olarak kabulüne olanak bulunmadığı, sadece yasal adres statüsünde olduğu, talep eden şirketin söz konusu adreste herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, sözleşme içeriğine göre ticari defter ve kayıtların bu adreste sürekli olarak tutulmasının olanaklı olmadığı, ayrıca talep eden şirketin dava dilekçesinde de ifade edildiği şekilde söz konusu defterlerin ne şekilde zayi olduğuna dair kesin bilgi sahibi olmadığı, çalındığı veya üçüncü kişilerce alındığı konusunda kanaat bildirildiği dikkate alındığında söz konusu durumun tacir olmanın yükümlülükleri ile bağdaşmadığı gibi ileri sürülen sebebin zayi belgesi verilmesini gerektiren hallerden de olmadığı, talepte bulunanın açıklanan nedenlerle zayi belgesi talep edemeyeceği, iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre mahkememizce başka araştırma yapılmasına lüzum bulunmadığı, talep eden şirket yetkilisinin tanık olarak dinlenilmesinin yargılamaya katkı sağlamayacağı anlaşılmakla talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcının talep edenin yatırdığı 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın talep edenden tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin talebin mahiyeti gereği talep eden üzerinde BIRAKILMASINA,
4-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca talep eden tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra talep edene İADESİNE,
Dair karar, HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere talep eden vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı