Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1017 E. 2022/1173 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1017 Esas
KARAR NO : 2022/1173

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/12/2022
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 21.12.2022 tarihli dava dilekçesinde; davacı … ‘ in 13.000.000 TL esas sermayesi bulunan davalı şirkette %1.12 oranında, 145.600,00 TL tutarında pay sahibi olduğunu ,davalı şirketin özellikle İzmir İli, Çeşme İlçesi, … Mahallesi’nde prestijli bir proje olan ve rağbet gören … … Projesi kapsamında evler, marina ve otel inşaası gerçekleştirdiğini ,bu kapsamda davalı şirketin inşa edilen evlerin satışı, marina ve otelin işletilmesinden kaynaklı olarak önemli miktarda kazanç elde ettiğini , davalı şirkette pay sahiplerinden olan … … İmar İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. Nin % 96 oranla Çeşme Belediyesi’nin iştiraki olup bu nedenle davalı şirket üzerinde ve hukuka uygun işleyişi hususunda yüksek derecede kamu menfaati mevcut olduğunu ,buna rağmen Çeşme Belediyesi’ne yönelik ihtarlara rağmen … … İmar İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. nin şirkette meydana gelen kamu zararlarının önlenmesi hususunda gerekli çabayı göstermediğini , davalı şirketin 15.09.2022 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda dava dışı bir kısım pay sahibi tarafından TTK m. 420/I uyarınca toplantının ertelenmesinin talep edildiğini , talep üzerine toplantı başkanı tarafından TTK m. 420/I uyarınca genel kurul toplantısının 17.10.2022 tarihine ertelendiğini ,17.10.2022 tarihinde gerçekleştirilen … A.Ş. 2021 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda davacı ve bir kısım dava dışı pay sahibi tarafından TTK m. 420/II uyarınca genel kurul toplantısının ertelenmesi talebinin gerekçelendirildiğini ve bu gerekçelerin toplantı tutanağına da geçirtildiğini , genel kurul toplantısının TTK m. 420/II uyarınca ertelenmesine ilişkin talep keyfilikten uzak olup gerekçesinin belirtilip tutanağa geçirtilmesi halinde genel kurulun gerekçenin haklı olup olmadığını dahi değerlendirme hususunda bir karar alma yetisi olmaksızın genel kurul toplantısının ertelenmesine karar vermesi gerektiğini , azlığın talebini reddetmesi halinde TTK m. 445 uyarınca genel kurul toplantısında alınan kararların iptal edilebileceğini , bu durumda TTK m. 420/II uyarınca … A.Ş. 2021 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın ertelenmesi mümkün olduğu halde davalı şirkete gerek kendi pay sahipliği gerek hakimiyeti altında bulundurduğu diğer pay sahipleri tarafından davacı ve bir kısım dava dışı pay sahipleri başta olmak üzere tüm azınlık pay sahipleri ve şirketi zarara uğratma pahasına hukuka ve kanuna aykırı olarak genel kurul toplantısı ertelenmediğini , finansal tabloların incelenmesinin bir defa ertelenmesinden sonra yapılacak ikinci genel kurulda, finansal tabloların ve buna bağlı konuların görüşülmesinin tekrar ertelenebilmesi için ise, finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçmiş noktaları hakkında dürüst hesap verme ilkeleri uyarınca cevap verilmemiş olması gerektiğini , genel kurul toplantısının ikinci kez ertelemesi talebinde incelenmesi gerekenin, ilk toplantıda finansal tablolara ilişkin açıklanıp müzakere edilmeyen hususlarda denetlenebilir bir bilginin verilip verilmediği hususu olduğunu ,bir kısım dava dışı pay sahiplerinin erteleme talebi sonucu ikinci toplantıda hem davacı hem de dava dışı bir kısım pay sahipleri tarafından yöneltilen sorular ve aynı amaca hizmet eden diğer soruların yanıtsız bırakıldığını , yönetim kurulunun açık, net, denetlenebilir ve güvenilir bilgileri aktarmadığını , bu yönüyle davaya konu olan … A.Ş. 2021 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan kararların iptal edilmesi gerektiğini , nitekim TTK m. 420/II uyarınca genel kurul toplantısının ertelenmesine ilişkin talepten sonra finansal tablolar, şirketin kar-zarar ve bilançoları ile karın belirlenmesi ve dağıtılması, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına, görevden alınmasına ve seçimine dair maddeler başta olmak üzere ilgili hususların genel kurul toplantısında görüşülmemesi ve oylamaya sunulmaması gerektiğini yine aynı toplantı tutanağında görüleceği üzere söz konusu aşamadan sonra genel kurul toplantısına katılımın devamının davacının hak kaybına uğramaması, menfaatlerinin zedelenmemesi maksadıyla ihtirazi kayıt ile gerçekleştiğini , TTK m. 420/II uyarınca talep ettikleri genel kurul toplantısının ertelemesine ilişkin taleplerinin şartları gerçekleştiğinden, söz konusu talebin reddi sebebiyle … A.Ş. 2021 Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararların hukuka aykırılık teşkil ettiğinden TTK m. 445 ve devamı hükümleri uyarınca alınan kararların iptalini talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu ,davaya konu olan ve iptali talep olunan 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların, yalnızca TTK m. 420/II hükmüne aykırılık sebebiyle değil diğer sebeplerle de iptal edilebilir nitelikte olduğunu , mahkemenin TTK m. 420/II hükmüne aykırılık nedeniyle kararların iptali hususunda farklı kanaate varması halinde aşağıda belirtilen nedenlerle ilgili kararların iptaline karar verilmesini talep ettiklerini , faaliyet raporunun okunması ve müzakeresine ilişkin 3. no’lu gündem maddesinin iptalinin gerektiğini , davaya konu olan 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında erteleme talebinden sonra alınan kararların TTK m. 420/II hükmüne aykırılık sebebiyle iptali gerektiğini , 15.09.2022 tarihinde gerçekleştirilen … A.Ş. 2021 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın devamı niteliğinde olan 17.10.2022 tarihli toplantıda alınan kararların, kararların alınma usulü ve kararların içeriği bakımından hukuka, şirket ana sözleşmesine ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ,17.10.2022 tarihli 2021 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda davacının pay sahibi olması sebebiyle bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında yöneltilen soruların, herhangi bir geçerli sebep bulunmamasına rağmen toplantı sırasında ya da sonrasında yanıtlanmadığını , nitekim bu hususun toplantı tutanağında da;“…….Usul ekonomisi nedeniyle Sayın … tarafından sorulan soruları 15.09.2022 tarihli toplantı tutanağında yer aldığı şekliyle Sayın … adına bilgi alma hakkı kapsamında pay sahibi olarak soruyor ve yönetim kurulu başkanından yönetim kurulu adına ilgili soruların burada ayrı ayrı yanıtlanmasını talep ediyorum. Ayrıca Şirketin göndermiş olduğu Ankara 8. Noterliği’nin 23.09.2022 tarihli ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinde bahsedilen şirket ortak hesapları üzerinde bilgi alma ve inceleme talebimiz bulunmaktadır. Anılan hesaba ilişkin 2021-2022 tarih aralığında faaliyet raporu ile sınırlı dönem için olan hesap hareketlerinin tarafımızla paylaşılmasını istiyoruz.” şeklinde belirtildiğini ,davalı şirketin finansal tabloları, mali kayıtları, ortaklara borç hesabı, faaliyetleri ve önemli malvarlığına dair soruların hiçbirinin yanıtlanmadığını ,herhangi bir haklı nedeni bulunmaksızın, hukuka, dürüstlük kuralına ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak söz konusu soruların yanıtsız bırakıldığını , hesap verme yükümlülüğü altında bulunanların ilgili sorulara ilişkin açıklama yapmaktan ısrarla imtina etmelerinin pay sahiplerinin haklarına, şirket çıkarlarını koruma yükümlülüğüne, dürüst resim ilkesine aykırılık ve açıkça pay sahiplerinin haklarının ölçüsüz bir şekilde ihlali olduğunu , davacının talebinin , hukuka ve dürüstlük kurallarına aykırı, davacının bilgi alması hususunda korunmaya değer bir menfaatinin bulunmadığı, davacının talebinin şirketin menfaatleri ile çatıştığı, davacının bilgi alma ve inceleme talebinin hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilmesi gerekçe gösterilerek genel kurul toplantısında yöneltilen soruların yanıtsız bırakıldığını , davacı adına yöneltilen soruların , şirketin bilançoları, şirket borç hesabı, finansal ve mali tabloları, şirketin önemli malvarlığı değerlerinin durumuna dair sorular olması sebebiyle önem arz eden sorular olup bu soruların yanıtlanmaması halinde davacının ve diğer pay sahiplerinin oy kullanması gereken hususlarda yeterince bilgisi olmaması söz konusu olduğundan genel kurul toplantısının devam etmesi ve alınan kararların davalı şirketin aleyhine sonuçlar doğurmasının söz konusu olacağını ,15.09.2022 tarihinde dava dışı pay sahipleri … … ve … tarafından sorulan ve 17.10.2022 tarihinde ilgili pay sahiplerince tekraren ve davacı tarafından yöneltilen sorulara cevap verilmemesi sebebiyle TTK m. 420/II uyarınca toplantının ertelenmesi talebinde bulunulmuş ise de söz konusu talep reddedildiğini , dava dışı pay sahipleri … … ve … ve davacı tarafından yöneltilen soruların yanıtlanmamış olması dolayısıyla da şirket yönetim kurulu başkan ve ilgili diğer üyelerinin dürüst hesap verme ilkesi ile TTK m. 515 uyarınca dürüst resim ilkesine riayet etmemesi sebebiyle TTK m. 420/II uyarınca genel kurul toplantısının ertelenmesini talep etmede davacının hukuki yararı bulunduğunu , nitekim 17.10.2022 tarihli 2021 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında davacı tarafından ifade edilen erteleme talebi ve ret kararının toplantı tutanağında da görüleceği üzere”Yukarıdaki beyanlara iştirak ediyoruz. Burada yöneltilen soruların genel kurulda açıklanması gerektiği açık olup toplantıdan sonraya bırakılması talebi uygun değildir. Bu nedenle genel kurul toplantısının ertelenmesini biz de talep etmekteyiz. Şirketten önceden bilgi ve belge isteme zorunluluğumuz bulunmamaktadır. Bunlar genel kurul toplantısında yöneltilebilecek ve cevabı alınabilecek niteliktedir. Bu nedenle pay sahibi müvekkil yönünden reddedilen hususlarda itirazımız mevcuttur.” şeklinde olduğunu , erteleme talep eden pay sahiplerinin oy oranının % 23,81 olup TTK’nın aradığı azlık oranın da sağlandığını , genel kurul toplantısının TTK m. 420/II uyarınca ertelenmesine ilişkin talep keyfilikten uzak olup gerekçesinin belirtilip tutanağa geçirtilmesi halinde genel kurulun gerekçenin haklı olup olmadığını dahi değerlendirme hususunda bir karar alma yetisi olmaksızın genel kurul toplantısının ertelenmesine karar vermesi gerektiğini , davacı tarafından yöneltilen soruların yanıtsız bırakıldığını , yönetim kurulunun açık, net, denetlenebilir ve güvenilir bilgileri aktarmadığını ,nitekim söz konusu soruların yanıtsız bırakılması, karar alınması gereken maddelerin oylamasında; özelikle de mevcut yönetim kurulu üyelerinin her birinin ayrı ayrı ibrası, finansal tablolar mali kayıtlar ve sair diğer kayıtların kabulü ile yönetim kurulunun yeniden seçilmesi bakımından hesap verebilir nitelikte şeffaf olarak şirket mali kayıtlarının tutulup tutulmadığının tespiti bakımından önem arz ettiğini , bu yönüyle davaya konu olan 2021 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan kararların iptal edilmesi gerektiğini , davalı şirket kayıtlarının usulüne uygun tutulmamış olup gündemin 4. maddesinin iptal edilmesi gerektiğini , TTK m. 515. “Anonim şirketlerin finansal tabloları, Türkiye Muhasebe Standartlarına göre şirketin malvarlığını, borç ve yükümlülüklerini, öz kaynaklarını ve faaliyet sonuçlarını tam, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaçlara ve işletmenin niteliğine uygun bir şekilde; şeffaf ve güvenilir olarak; gerçeği dürüst, aynen ve aslına sadık surette yansıtacak şekilde çıkarılır.” şeklinde olduğunu ancak pay sahipleri ile genel kurulu toplantısı öncesinde paylaşılan, şirketin hesapları, duran ve dönen malvarlıkları, mali tabloları, finansal tabloları ile şirket faaliyetlerine dair denetleme raporu, pay sahiplerinin incelemesi neticesinde şirketin mali durumuna dair sonuçlar çıkarmaya elverişli olmadığını , nitekim söz konusu raporun, raporda yer alan bilanço, mali kayıtlar, finansal tablolar ve şirket faaliyetlerine dair bilgilendirmelerin detaylara yer verilmeksizin hazırlandığını ,davalı şirketin daima büyüyen, kar elde eden, birçok prestijli projeleri yürüten bir şirket olduğunu ,yapmış olduğu ve planladığı diğer işlerle bu denli büyük ticaret hacmine sahip olan davalı şirketin hesapları, duran ve dönen malvarlıkları, mali tabloları, finansal tabloları ile şirket faaliyetlerine dair hazırlanan denetçi raporu yetersiz, açıklamalardan uzak, denetlenebilirliği ve gerçekliğinin tespitin ayrıca değerlendirilmesi gerekir mahiyette olduğunu , şirket kayıtları denetlenebilir nitelikte olmadığı gibi toplantı sırasında da mali tablolara ve faaliyet raporuna ilişkin sorulara yanıt verilmemiş olması karşısında gündemin 4. Maddesi 2021 yılına ait bilanço ve kar/zarar hesaplarının onaylanmasının mümkün olmadığını , nitekim bu hususun toplantı tutanağına da;“Bu toplantıda yönelttiğimiz soruların henüz yanıtlanmamış olması nedeniyle 2021 yılına ait sunulan bilanço ve kar/zarar hesaplarının denetime muhtaç olduğu kanaatindeyiz. Şirketin şeffaf davranarak sorularımızı yanıtlaması halinde ve pay sahibi olarak bilgi alma hakkımızın gözetilmesi kapsamında bu bilgiler tarafımıza iletilmeden tarafımızca onaylanması mümkün değildir.” şeklinde muhalefet şerhi işlendiğini , davalı şirketin, kar elde etmiş olmasına rağmen haklı bir sebep gösterilmeksizin kar dağıtımı yapılmamış olduğundan gündemin 5. maddesi iptal edilmesi gerektiğini , ticaret şirketlerinin başlıca kuruluş amacının, kazanç sağlayarak kar elde etmek ve şirketin devamlılığını sağlayarak şirket ortakları, şirket tüzel kişiliği, ilgili üçüncü kişiler ile kamunun menfaatine faaliyetlerde bulunmak olduğunu , anonim şirket pay sahipliğinden kaynaklı haklardan birinin de malvarlığı haklarından olan kar payı hakkı olduğunu , bu bağlamda anonim şirketin, şirket ana sözleşmesi, TTK ve diğer mevzuat gereği öngörülen yedek akçeleri ayırdıktan sonra elde edilen karı şirket ortaklarına dağıtması gerektiğini , söz konusu karın dağıtılmayacağı yönünde bir genel kurul kararı olması durumunda ise bu kararın haklı bir sebebe dayanması gerektiğini ,ilgili genel kurulda dava dışı yönetim kurulu başkanı … tarafından kar dağıtımı yapılmaması, açıklanan karın yedek akçeye eklenmesine karar verilmesinin teklif edildiğini , söz konusu teklif üzerine bir kısım dava dışı pay sahipleri tarafından açıklanan kar payının gerçeği yansıtmadığı, şirket karının açıklanandan daha yüksek olduğunu, kar olarak gösterilen kısmın şirketten menfaati kar payı olan pay sahiplerine dağıtılması öneri olarak sunulduğunu , iletilen önerinin genel kurul oylamasına sunulduğunu, davacının kabul oyuna karşılık kar payı dağıtımına ilişkin teklifin reddedildiğini , kar payının yedek akçe olarak ayrılmasının oy çoğunluğu ile kabul edildiğini , nitekim işbu karara karşı;“Bu toplantıda yönelttiğimiz soruların henüz yanıtlanmamış olması nedeniyle 2021 yılına ait sunulan bilanço ve kar/zarar hesaplarının denetime muhtaç olduğu kanaatindeyiz. Şirketin şeffaf davranarak sorularımızı yanıtlaması halinde ve pay sahibi olarak bilgi alma hakkımızın da gözetilmesi kapsamında bu bilgiler tarafımıza iletilmeden tarafımızca kar payının yedek akçe olarak ayrılmasına muhalefet ediyoruz. Ayrıca yedek akçe olarak kar payına ayrılmasına ilişkin olarak gerekçe gösterilen girileceği iddia edilen ihaleler ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamış olup burada da hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranılmaktadır. Mevcut davalar nedeniyle bahsi geçen tedbirler bu kararın verilmesini etkileyecek nitelikte değildir.” şeklinde davacıyı temsilen muhalefet şerhinin toplantı tutanağına işlendiğini ,davalı şirket bilançoları, mali tabloları, finansal tabloları ve sair diğer kayıtları şeffaf ve denetlenebilir durumda olmamakla birlikte; davalı şirketin elde etmiş olduğu karın, belirtilenden daha fazla olduğunu , buna rağmen şirketin doğası ve pay sahipliğinin devamı için gerekli olan kar dağıtımının gerçekleştirilmemesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini , dolayısıyla genel kurul toplantısında oylaması gerçekleştirilen kar payı dağıtılmamasına ilişkin kararın, haklı bir sebebe dayanmamakta olup ilgili kararın hukuka ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğinden iptali gerektiğini ,yönetim kurulunun ibrasına ilişkin gündemin 6. maddesinin iptal edilmesi gerektiğini , genel kurulda alınan kararlardan ibraya ilişkin olanların finansal tablolardaki işlemler açıkça görüşülmeden, tartışılmadan, ibra kararlarının hangi hususlara ilişkin olduğu belirtilmeden, pay sahiplerinin mali tablolara, bilançolara ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin hiçbir sorusu yanıtlanmadan alındığını ayrıca oy nisabına riayet edilmediğini ,davalı şirket ana sözleşmesi uyarınca genel kurulda, ibraya ilişkin olanlar da dahil olmak üzere alınacak bütün kararlar bakımından karar nisabı esas sözleşmede sermayenin yüzde 70’i olarak belirlendiğini , bu doğrultuda, gerekli karar nisabı sağlanmamış olması nedeniyle şirket yönetim kurulu üyelerinden …, …, … ve …’ın ibrasına ilişkin olarak yapılan oylamanın ibra sonucunu doğurmadığını, gerekli karar nisabı olan sermayenin yüzde 70’inin sağlanmamış olması nedeniyle ibralarının reddedilmiş sayıldığının tespiti aksi halde ilgili kararların iptalinin gerektiğini , TTK m. 436/II uyarınca yönetim kurulu üyeleri ile TTK m. 436/I hükmü gereği pay sahibi yönetim kurulu üyelerinin eşi, alt ve üstsoyu, bunların herhangi birinin ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hakimiyetlerinde bulunan sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe, işleme veya herhangi bir yargı merciindeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamayacağını ,ilgili hüküm kapsamında ibra kararının oylanması sırasında belirtilen kişilerin oydan yoksun olduğunu , dava dışı yönetim kurulu üyesi … ‘ nun, davalı şirkette pay sahibi olan dava dışı … Strateji Pazarlama A.Ş.’de hakim pay sahibi ve münferiden temsile yetkili yönetim kurulu başkanı olduğunu , 2021 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında … Strateji Pazarlama A.Ş.’yi temsilen genel kurul toplantısına dava dışı … ‘ nun katıldığını , bu kapsamda dava dışı …’nun iradesi ile … Strateji Pazarlama A.Ş.’nin ibraya ilişkin iradesinin aynı yönde olacağını , TTK 436 hükmü uyarınca ibra edilecek yönetim kurulu üyesinin hakimi olduğu tüzel kişi ibraya ilişkin oylamada sahip olduğu paylar bakımından oy kullanamayacağını , nitekim bu hususun davacıyı temsilen toplantı tutanağına “Sorulan sorulara hiçbir yanıt verilmemiş olması, neyin ibra edildiği hususlarında hiçbir açıklama yapılmamış olması karşısında yapılan oylama her ne kadar ibrayı sağlamamış olsa da bir an için ibra oyu hukuken geçerli kabul edilse dahi dürüstlük ilkesine ve hukuka aykırı olacaktır. Sayın …’nun ibrasında şahsıyla ilgili bir mesele olması sebebiyle hakimiyeti altında bulunan … Strateji Planlama A.Ş.’nin oy kullanması özellikle TTK 436 hükmü bağlamında hukuka aykırıdır.” şeklinde belirtildiğini , bu sebeple … Strateji Pazarlama A.Ş.’nin de yönetim kurulu üyesi olmadığı halde yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin oylamada oydan yoksun olması gerektiğini , benzer şekilde TTK m. 436/I gereği ise pay sahibi yönetim kurulu üyesi …’in oğlu Sinan Suiçmez’in oyunun karar nisabında dikkate alınmaması gerektiğini , nitekim ilgili hususun davacı tarafından “…Sayın …’in ibrasında şahsıyla ilgili bir mesele olması sebebiyle oğlu olan Sinan Suiçmez’in oy kullanması özellikle TTK 436 hükmü bağlamında hukuka aykırıdır.” şeklinde muhalefet şerhi tutanağa geçirildiğini ,kabul anlamına gelmemekle birlikte, şirket yönetim kurulu üyelerinden …, …, …, ve …’ın ibralarına ilişkin oylamada karar nisabının sağlandığı kanaatine ulaşılması durumunda dahi; finansal tablolardaki işlemler açıkça görüşülerek, tartışılarak gerçekleştirilmemiş, hangi hususlar bakımından ibra işleminin gerçekleştiği belirtilmemiş, pay sahiplerinin bilgi alma ve inceleme haklarının yok sayılmış olması nedeniyle alınan ibra kararının iptaline karar verilmesi gerektiğini , davalı şirket yönetim kurulu, genel kurulda dürüst hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmediği halde bir kısım üyeler tekrar seçilmiş olduğundan gündemin 7. maddesinin iptal edilmesi gerektiğini , genel kurulda şirketin finansal ve mali tabloları, şirketin önemli malvarlığı değerleri, ortaklara borç hesabı ve sair diğer hususlara ilişkin pay sahibi olmalarından kaynaklı bilgi edinme hakkı kapsamında yöneltmiş oldukları sorular yönetim kurulu tarafından yanıtlanmadığını , yönetim kurulu üyelerinin kendilerine yöneltilen soruları yanıtlamaktan kaçınarak dürüst hesap verme yükümlülüklerine aykırı davrandıklarını , dürüst hesap verme yükümlüğünü yerine getirmeyen yönetim kurulu üyelerinden …, …, … yeniden yönetim kurulu üyeliğine oy çokluğu ile seçildiğini , söz konusu oylamaya davacıyı temsilen; yönetim kurulu üyesi olarak listede yer alan kişilerin ibra edilmemiş olması ve yönetim kurulu üyeliğinin gerektirdiği dikkat, özen ve çabayı gösteremeyecekleri kanaati hasıl olduğundan ilgililerin yönetim kurulu üyeliğine seçilmesine ilişkin oylamaya dair muhalefet şerhinin toplantı tutanağına işlendiğini , bu doğrultuda, davalı şirket yönetim kurulu, genel kurulda yöneltilen soruları yanıtlamayıp dürüst hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmediği halde bir kısım üyeler tekrar yönetim kuruluna seçilmiş olduğundan gündemin 7. maddesi iptal edilmesi gerektiğini , genel kurulda kabul edilen huzur hakkının fahiş olup gündemin 8. maddesinin iptal edilmesi gerektiğini ,TTK m. 394 gereği huzur hakkının, anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerine tanınmış olan mali haklardan olduğunu , huzur hakkının belirlenmesinin TTK m. 408 uyarınca genel kurulun devredilemez yetkilerinden olduğunu , şirket ana sözleşmesi veya dürüstlük kuralına aykırı olarak huzur hakkının belirlenmesi halinde TTK m. 445 uyarınca genel kurul toplantısında huzur hakkına ilişkin alınan kararın iptal edilmesinin talep edilebileceğini , genel kurul toplantısı’nda yönetim kurulu üyelerine huzur hakkının belirlenmesine ilişkin olarak pay sahibi … tarafından huzur hakkının toplantı başına 40.000 TL brüt olarak belirlenmesinin önerildiğini ve söz konusu önerinin oy çokluğu ile kabul edildiğini ,davacı ve bir kısım dava dışı pay sahibinin ilgili maddenin oylamasında olumsuz oy kullandığını , davacıyı temsilen belirlenen rakamın Türkiye standartlarına göre yüksek olduğu, şirketi gereksiz zarara uğratabileceği, maliyetleri yükseltebileceği nedeniyle karara muhalefet edildiğine ilişkin muhalefet şerhinin tutanağa işlendiğini , bu denli yüksek huzur hakkının önerilmesi ve önerinin genel kurul toplantısında kabul edilmesinin davalı şirketi, pay sahiplerini ve diğer menfaat sahiplerini önemli ölçüde etkileyecek nitelikte olduğunu nitekim fahiş olan huzur hakkı talebinin, kanunun tanımış olduğu hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilecek ve dürüstlük kuralına aykırı olacağını , yönetim kurulu üyelerine takdir edilecek huzur hakkı belirlenirken şirketin mali ve finansal durumu, şirketin süre gelen uygulaması, şirketle benzer konumda olan diğer şirketlerin yöneticileri için takdir edilen emsal ücretler ile şirket yönetim kurulu üyelerinin emek ve mesaileri ile orantılı olarak takdir edilmesi gerektiğini , yine huzur hakkı belirlenirken yönetim kurulunda olmayan pay sahiplerinin şirket karından pay almalarının engellenmemesi gerektiğini , aksi halde söz konusu huzur hakkı örtülü kar dağıtımı olarak değerlendirilebileceğini , bu sebeple yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkının belirlenmesine dair gündemin 8. maddesinin iptal edilmesi gerektiğini ,TTK m. 395 ve 396 kapsamında yönetim kurulunun şirkete borçlanma ve rekabet yasağı kapsamında değerlendirilecek faaliyetlere izin verildiğine ilişkin gündemin 9. maddesinin iptal edilmesi gerektiğini ,TTK m. 395’te yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma yasağına tabi olduğu söz konusu yasağın genel kurul kararı ile ortadan kaldırılabileceğinin hüküm altına alındığını , söz konusu kanun maddesinin amacının , şirketin ekonomik olarak devamlılığını sağlamak ve şirkette hakimiyet tesis etme kudreti olanların şirket üzerinde hukuka aykırı işlemler yapabilmesinin önüne geçmek olduğunu yine TTK m. 396’da düzenlenen yönetim kurulu üyelerinin rekabet yasağına ilişkin düzenleme uyarınca söz konusu yasağın genel kurul kararı ile kaldırılabilir nitelikte olduğunu , bu bağlamda her iki ilgili hükmün , başta şirket olmak üzere, pay sahipleri, diğer menfaat sahipleri ve kamunun menfaatlerini korumayı amaçladığını ,ilgili genel kurulda yönetim kurulu üyelerine TTK m. 395 ve 396’ıncı maddeleri kapsamına göre faaliyetlerde bulunmalarına ilişkin maddenin oy çokluğu ile kabul edildiğini ,davacı ve bir kısım dava dışı pay sahiplerinin ilgili maddenin oylamasında olumsuz oy kullandığını , davacıyı temsilen yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği varsayılan kişi ve yakınlarının bu oylamada oy kullanmaması gerektiği kanaatinde olunduğundan oylamanın geçersiz olması gerektiği yönünde muhalefet şerhinin tutanağa işlendiğini , davalı şirketi kendileri ve yakınları için araçsallaştırmış olan yönetim kurulu üyelerinin mevcudiyetine rağmen yönetim kurulu üyelerinin tabi olduğu TTK m. 395 ve 396’da düzenlenen yasağın kaldırılması için genel kurul kararının alınmasının hukuka ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ,yönetim kurulu üyelerinden … ve …’in pay sahibi ve/veya yönetim kurulu üyesi bulunduğu şirketler bulunduğunu , söz konusu şirketlerin davalı şirket ile iş ve işlem yapmakta ve davalı şirkette pay sahibi olarak yer almakta olduğunu ,özellikle bahsi geçen yönetim kurulu üyelerinin davalı şirketle kendi menfaatlerinin ön planda olduğu işlemlerin yapılabilmesi için gündemde yer alan ve oy çokluğu ile kabul edilen kararın TTK m. 445 uyarınca iptal edilmesi gerektiğini ,dava ile iptali talep olunan kararların yürütülmesinin durdurulması gerektiğini , şirket genel kurul toplantısında alınan kararların, şirket pay sahiplerinin bizzat yahut temsilcilerinin oyları ile alındığını , söz konusu kararların şirketin iradesi olduğundan TTK m. 432 gereği tüm pay sahipleri ile diğer organlar bakımından bağlayıcı olduğunu , genel kurul kararlarının kanunun emredici hükümleri, şirket ana sözleşmesinde bulunan hükümlere ve dürüstlük kuralına uygun olması gerektiğini aksi halde TTK m. 445 ve devamındaki hükümler kapsamında yaptırımlara tabi olduğunu, dava ile iptali talep edilen 2021 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan kararların dava kesinleşinceye kadar şirketin, pay sahiplerinin, kamunun, diğer ilgili kişilerin zarara uğramaması maksadıyla uygulanmasının önlenmesi için TTK m. 449 uyarınca genel kurul toplantısında alınan kararların yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini ,2021 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan kararların yönetim kurulu tarafından uygulanması halinde, şirket ve pay sahipleri başta olmak üzere diğer menfaat sahipleri ile kamuyu olumsuz etkileyecek ve menfaat dengelerini önemli ölçüde bozacağını , söz konusu genel kurul kararlarının uygulanması ile hak sahiplerinin haklarına kavuşmasını zorlaşacak yahut engelleneceğini , bu durumun ise açıkça davacı nezdinde telafisi imkânsız zararlar doğuracak olup TTK.m.449’a göre bu kararların icrasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini , TTK m. 449 uyarınca genel kurul toplantısında alınan ve dava konusu olan kararların yürütülmesinin durdurulmasına yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra karar verebileceği düzenlenmişse de dilekçenin tamamında detaylarına yer verildiği üzere; gerek kendi payları gerek hakimiyeti altına aldığı paylar ile şirket yönetiminde önemli pozisyonlarda yer alan, şirketi şahsi amaçları için araçsallaştırarak büyük zararlara uğratan yönetim kurulu üyesi ve pay sahibi bulunan bir grubun pervasızca davranarak davacıların ve diğer azlık pay sahiplerinin pay sahipliği haklarını yok saymak suretiyle gerçekleştirdikleri genel kurul toplantısında alınan kararlarının iptaline ilişkin dava ikame edildiğini , dolayısıyla genel kurul toplantısında alınan kararların iptalinin ve öncelikle yürütülmesinin geriye bırakılmasının talep edildiği davada yönetim kurulu üyelerinin görüşüne itibar edilmesinin davacının hukuki himaye talebi ile korunması gereken menfaatlerini zedeler nitelikte olduğunu , yargılamada TTK m. 449 kapsamında bir tedbir kararının verilebilmesi için yönetim kurulu üyelerinin görüşüne itibar edilmesinin, iptal davasının mahiyeti, amacı ve korunmak istenen menfaatler dengesi ile çelişeceğini , davacının şirketin finansal tabloları, mali kayıtları, şirketin önemli malvarlığı değerleri, şirket borç hesabı hakkında şirkette pay sahibi olmalarından kaynaklı bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamındaki soruları hukuka, özen yükümlülüğüne, dürüstlük kuralına aykırı olarak yanıtsız bırakıldığından, TTK m. 420/II uyarınca toplantının ertelenmesi yönündeki taleplerine ilişkin ret kararı verilmesi ve toplantının ertelenmemesi kanuna ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceğinden, finansal ve mali tablolar, bilançolar ve diğer şirket kayıtlar usulüne uygun tutulmadığı, davalı şirket kar elde etmiş olmasına rağmen haklı bir sebep gösterilmeksizin şirket pay sahiplerine kar dağıtımı yapılmaması, davalı şirketin mevcut yönetim kurulunun ibrası gerçekleşmemiş, kararın alınma usulü ve içeriği hukuka, şirket anasözleşmesi ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğundan , yönetim kurulunun dürüst hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmediği halde bir kısım üyeler tekrar yönetim kuruluna seçilmiş olması bakımından ,fahiş miktarda belirlenen huzur hakkının örtülü kar aktarımı haline gelmesi, TTK m. 395 ve 396’da düzenlenen yönetim kurulu üyelerine ilişkin yasaklamaların genel kurul kararı ile kaldırılmasının dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceğinden Genel Kurul Toplantısı’nda alınan 3,4,5,6,7,8 ve 9 numaralı gündem maddelerine ilişkin kararların TTK m. 445 ve devamı hükümleri uyarınca iptal edilmesi gerektiğini, davacı gibi dava dışı bir kısım pay sahipleri … … ve … tarafından davalı şirketin genel kurulunda alınan kararlara itiraz ve muhalefet edildiğini , bu doğrultuda dava dışı pay sahipleri … … ve … tarafından davalı şirketin genel kurullarında alınan kararların iptali talebi ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin

… Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini , HMK Madde 166 aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir, şeklinde olduğunu , ilgili pay sahipleri tarafından İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açılan genel kurul iptali talepli davanın eldeki dava ile taraf ve konuları bakımından bağlantısı bulunduğundan davanın İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ettiklerini belirtmiş , davalı şirketin 2021 yılı Genel Kurul Toplantılarında hukuka, kanuna, usule, temel hukuk ilkelerine ve dürüstlük kuralına aykırı olarak alınan; 3, 4, 5, 6, 7 ,8 ve 9 numaralı kararlarının iptaline, dava konusu Genel Kurul kararlarının icra edilmesi halinde, davacı nezdinde telafisi imkânsız zararların doğacağı göz önünde tutularak, TTK m. 449 uyarınca ivedilikle dava konusu genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılmasına, davanın İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile bağlantısı bulunması nedeniyle HMK md. 166 uyarınca işbu dosyanın İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasının incelemesinde ; davacıların … ve … … , davalının … Turizm Yatırım Ve İşletme AŞ. , davanın davalı şirketin 2021 yılı olağan genel kurul toplantısının 4,5,6,7,8,9 numaralı gündem maddelerine ilişkin kararlarının TTK m. 445 ve devamı hükümleri uyarınca iptali davası olduğu, davanın 07.11.2022 tarihinde açıldığı, dosyanın halen derdest olup ön inceleme aşamasında olduğu belirlenmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda ; davacı tarafça davalı şirketin 2021 yılı Genel Kurul Toplantılarında alınan 3, 4, 5, 6, 7 ,8 ve 9 numaralı kararlarının iptaline karar verilmesine yönelik olarak eldeki davanın açıldığı, Mahkememiz dosyası ile davalı … Turizm Yatırım Ve İşletme AŞ.nin 2021 yılı olağan genel kurul toplantısının 4,5,6,7,8,9 numaralı gündem maddelerine ilişkin kararlarının TTK m. 445 ve devamı hükümleri uyarınca iptaline yönelik olarak açılan İzmir 1. ATM’ nin … E. sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, her iki dosyadaki ihtilafın da davalı şirketin 2021 yılı Genel Kurul Toplantılarında alınan kararlardan kaynaklandığı, her iki dosyanın yargılamasının TTK 448/2 maddesi gereğince birlikte yapılıp sürdürülmesinin gerektiği, incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, Mahkememiz dosyasının İzmir 1. ATM’ nin … E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin iş bu dava dosyası ile İzmir 1. ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından dosyanın İzmir 1.ATM’ nin … Esas sayılı dosyası ile HMK 166. maddesi de dikkate alınarak BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Mahkememiz esasının bu şekilde KAPATILMASINA,
2-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin birleştirilen dosyada dikkate alınmasına, 23/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip