Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/101 E. 2022/162 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/101
KARAR NO : 2022/162

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2021
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında davacı müvekkile ait Seferihisar ilçesi … parsel sayılı arsa üzerinde kısmen tamamlanmış kısmen eksik olan binanın, duvar, sıva, seramik, laminant, çatı, havuz, doğrama ve alçı gibi işlerin onarım ve tadilatının yapılması konusunda 18/12/2019 tarihinde yazılı sözleşme imzalandığı, bu işlerin yapılıp teslim edilmesi gereken tarih 18/04/2020 tarihi olmasına rağmen bu süre içerisinde davalı taraf edimini yerine getirmemiş, sözleşme gereğince yapması gereken işleri eksik yapmış veya yapmadığı, davalının sözleşme gereğince yapmadığı işlerin neler olduğu hususunda Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin
…/… D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığı, tespit dosyasındaki bilirkişi raporuna göre davalı yüklenicinin sözleşme koşullarına uymadığı, işi tamamlamadığı ve edimlerini yerine getirmediği belirtilerek eksik ve kusurlu işlerin giderilmesi için 67.600,00 TL lik bir masrafın gerektiğini belirttiği, müvekkili bu eksikliklerin giderilmesi için davalı tarafa Seferihisar Noterliğinin 07/12/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesini göndermiş ise de bu ihtarname de semeresiz kaldığı, davalı tarafın edimlerini yerine getirmediği, davacı müvekkilinin davalı tarafa bedelini ödediği ancak bilirkişi raporuna göre eksik kalan işlerin bedeli olan 67.600,00 TL alacağın, sözleşmenin 5.1/3 bendinde belirtilen hüküm gereğince iş taahhüt edilen iş bitim tarihi olan 18/04/2020 tarihinden itibaren aylık %3 faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı vekilinin dosyaya vekaletini sunduğu ancak cevap dilekçesi sunmadığı, davanın ön inceleme duruşması olarak yapılmasına karar verilen 04/11/2021 tarihli celsesine katılmakla istifa ettiği anlaşılmıştır.
DAVA:
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, kendisine ait İzmir ili, Seferihisar ilçesi, … parsel üzerindeki yapının onarım ve tadilatına ilişkin olarak davalı ile sözleşme imzalandığı, davalının sözleşme ile üstlendiği edimleri kısmen yerine getirmediği ve yerine getirilen edimlerin ise eksik ve kusurlu olarak yerine getirdiği, bu nedenle zarara uğradığı iddiası ise iş bu davayı ikame ettiği, davalının ise 04/11/2021 tarihli beyan dilekçesi ile taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini kabul ettiği, kusuru olmadığı ve yapılan işlerin davacının talimatı ile yerine getirildiğini savunduğu, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsız olup, uyuşmazlığın davalının eseri teslim etme borcunu eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği, imalatta kusurunun bulunup bulunmadığı ve davacının bundan kaynaklı olarak zarara uğrayıp uğramadığı hususlarında olduğu, taraflar arasındaki imalat onarım sözleşmesi başlıklı 18/12/2019 tarihli sözleşmeye göre davalının mimar olduğu, davacının ise mesken niteliğindeki taşınmazın maliki olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesince görülmesi gerektiği, nitekim Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/11/2021 tarih …/… esas, …/… karar sayılı ilamı ile de her ne kadar dosya mahkememize gönderilmiş ise de söz konusu ilam içeriğinde Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, hüküm fıkrasında maddi hataya sebebiyet verildiği ve dosyanın sehven mahkememize gönderildiğinin sabit olduğu, görev konusunun kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği, davaya konu uyuşmazlığın bireysel hizmet satın alan davacı ile hizmeti sunan davalı arasındaki eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığı, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca taraflar arasında tüketici işlemi niteliğinde bulunan eser sözleşmesi kurulmuş olup davacının tüketici, davalının ise satıcı (hizmet sunan) olduğu, bu nedenle dava konusu uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu ve İzmir ilinde ayrı bir tüketici mahkemesi bulunduğundan mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine; aksi durumda resen dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
3-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca görevsizlik kararına karşı taraflarca kanun yoluna başvurulmaması durumunda kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE, tarafların belirtilen süre içerisinde mahkememize başvurmaması durumunda DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin taraflara ihtarına ( İHTARAT YAPILAMADI),
Dair, tarafların yokluklarında verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile ya da tarafların bulundukları yer Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13 ve 21. Hukuk Dairelerine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.23/02/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA