Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/938 E. 2021/1214 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/938 Esas
KARAR NO : 2021/1214

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2021
KARAR TARİHİ : 24/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ticari ünvan ve markasının kamuoyu tarafından bilindiği, 1949 yılından itibaren incir, üzüm, pamuk ve zeytin alanında faaliyet yürüten kooperatif birliklerinin ayrıldığı ve bu tarih itibariyle müşterek çalışmaya devam ettiği, …, …, …., …. olarak ayrı ayrı faaliyetlerini sürdürdüğü, her bir ayrı tüzel kişiliğin … ticari ismi ve markasını ortak olarak kullandığı, davacı birliğin kuru incirleri işleyerek satış ve pazarlamasını yaptığı, davalı üzüm birliğinin ise üzüm üreticilerinden aldığı kuru üzümleri işleyerek pazarlama ve satışını yaptığı, birlikler arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olduğu, … markasının 1957 yılından itibaren tescilli olduğu ve tüm birlikler tarafından faaliyetleri çerçevesinde ortak olarak kullanıldığı, davalı … birliğinin ana sözleşme değişikliği yapmadığı müddetçe incir ürününü üretip satamayacağını, birlik ortakları arasında marka teknik yönetmeliği sözleşmesi olduğunu, bu sözleşme uyarınca ortak markanın hangi ürünler için ve ne şekilde kullanılacağının belirlendiğini, davalı … Birliğinin kurmuş olduğu diğer davalı şirket aracılığı ile davacı … birliği ile haksız rekabet halinde olduğunu, davalı … birliğinin diğer davalı şirketin hakim ortağı olduğunu, davalı … A.Ş’nin … markası ile fason olarak incir üretimi yaptığını ve pazarladığını, tüketiciler nezdinde söz konusu ürünlerin … incir ve kayısısı olduğu izlenimini yarattığını, yine davalı … A.Ş tarafından satılan incir ürünlerinde davacı birliğin kullandığı ambalajlara benzer ambalajların kullanıldığını, yine davalı … … A.Ş’nin davacı birliğin sahip olduğu ayrıcalıklardan faydalanarak kamu kurumlarına satış yaptığı, davalıların eylemlerinin iltibas yoluyla haksız rekabet olduğunu, davacıya ait ürünlerin taklit edilerek … markasının kullanılarak satışa sunulduğunu, tüketicilerin aldatılması suretiyle haksız kazanç elde edildiğini, davacı birliğin bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
DAVA:
Dava, davacının ortak markasına davalılarca haksız rekabet ve tecavüzden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının … markası altında incir ve kayısı üretimi, satış ve pazarlamasının kendisine ait olduğu, ancak davalılarca marka ortak kullanım sözleşmesine aykırı hareket edilerek tescilli markanın izin alınmaksızın fason incir ve kayısı üretim yapıldığı ve benzer ambalajlar kullanıldığı böylece tüketiciler nezdinde iltibas yaratıldığı ve kendisinin maddi ve manevi zararına sebebiyet verdiğini iş bu dava ile iddia ettiği, 5846 sayılı FSEK’in düzenlediği hukukî ilişkilerden doğan davalarda fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri görevli olduğu gibi, 6769 sayılı yasadan doğan haklara ilişkin uyuşmazlıkları çözme görevi de bu ihtisas mahkemelerine bırakılmıştır. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları, kamu düzenine ilişkindir ve temyiz dahil, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. İhtisas Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, görev ilişkisidir.
Bu durumda, dava dilekçesindeki açıklamalar itibariyle, davacının marka hakkına dayandığı, davalılara isnat edilen eylemlerin (iltibas suretiyle haksız rekabetin gerçekleşip gerçekleşmediği, taklit ürünlerin satılıp satılmadığı, davalıların sahip olmadığı halde davacıya ait ürünlere sahipmiş gibi davranıp davranmadığı, markayı izinsiz kullanıp kullanmadığı v.s) davacının markadan doğan haklarının kapsamında kalıp kalmadığının tespiti açısından 6769 Sayılı yasa hükümleri uyarınca bu yönde inceleme ve değerlendirme yapmaya bu alanda ihtisas mahkemesi olarak görevlendirilen Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu, iş bu davanın bir bütün olarak ve işin esasına girilerek görevli mahkemece çözüme kavuşturulması gerektiği, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Benzer yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20/09/2018 tarih ve 2016/10410 esas, 2018/5526 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca dosyanın görevli İzmir Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine; aksi durumda resen dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
3-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca görevsizlik kararına karşı taraflarca kanun yoluna başvurulmaması durumunda kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR FİKRİ VE SİNAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE, tarafların belirtilen süre içerisinde mahkememize başvurmaması durumunda DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin taraflara ihtarına ( İHTARAT YAPILMADI),
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluklarında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 24/12/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA