Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/934 E. 2023/241 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/934
KARAR NO : 2023/241

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 14/12/2021 tarihli dava dilekçesinde; davacı … ile … Ticaret ve San. A.Ş. arasında 26.05.2014 tarihinde bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmede davalı şirketin, …mevkii, … ada, ….parselde kayıtlı olan taşınmaz üzerinde, inşa etmekte olduğu “…” isimli rezidans ve alışveriş merkezi karma projesinden, 164.000 TL bedelli 22. katta bulunan, Daire tipi PB 101 (Bağımsız bölüm 308) konut niteliğindeki taşınmazın inşasını tamamlayıp, belirli bir süre içerisinde davacıya teslim etmek edimini yüklendiğini, davacının ise protokol uyarınca taşınmazın bedeli olarak belirlenen 164.000 TL’nin 25.000 TL’sini peşinat olarak, 139.000 TL bakiye satış bedelini ise 24 taksitte ödediğini, davacının sözleşmede kendi üzerine düşen ödeme edimini tam olarak ifa etmiş olmasına rağmen, davalı şirketin inşaatı tamamlayamadığını, taşınmazın teslim edilmesi gereken tarihin üzerinden çok fazla zaman geçmesine rağmen, teslim borcunun yerine getirilmediğini, üstelik de inşa edilen binanın iskan ruhsatı ve taahhüt edilen bağımsız bölüm sayısı ile satış yapılan alacaklı sayılarının birbiri ile uyumlu olmaması, teslim edilmesi gereken daire ve dükkanların natamam teslim edilmeye çalışılması, borçlu şirket hakkında FETÖ Terör Örgütü ile bağlantıları olması nedeniyle çok sayıda soruşturma ve cezai takibat yapılıyor olması gibi sebeplerden ötürü, alacaklıların takiplerinden korunmak, kurtulmak ve ötelemek amacıyla borçlu şirket temsilcileri tarafından davacının uzun süre oyalandığını, defaten ödeme tekliflerinin yerine getirilmediği hatta uzunca bir dönem iletişim dahi kurulamadığını, davalı borçlu şirketten bağımsız bölüm olarak bir daireyi teslim alamayacağını anlayan davacının çok zor durumda kaldığını, devlet tarafından borçlu şirketin malvarlığına el konulması tedbirlerini düşünerek, alacağını, nakden alabilmek için aslında çok da zararına olmasına rağmen, müzayaka halinde olduğundan, davalı borçlu şirketin teklif ettiği 29.01.2021 tarihli fesih protokolünü imzalayarak, sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldığını, söz konusu protokolde şirketin 28.02.2021 tarihine kadar davacıya 190.000 TL ödeme yapmayı kabul etmiş olmasına rağmen, bu sözleşme hükümlerini de ihlal eden yüklenicinin, davacıyı sürekli oyalayarak hiç ödeme yapmadığını, davalı … Ticaret ve San. A.Ş. ile ilgili yapılan araştırmalar neticesinde, şirket tarafından sadece davacının mağdur edilmediğini, davalı şirkete karşı, başka taşınmaz satış vaadi alacaklıları ile başka borçlardan alacaklı yüzlerce şahıs tarafından açılmış icra takipleri ve davalar olduğunun öğrenildiğini, bu nedenle de davacının alacağının tahsili için İzmir 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasıyla davalı aleyhine iflas yoluyla ilamsız icra takibi açıldığını, davalının hiçbir ödeme yapmamış olmasına rağmen ” borcum yoktur” diyerek takibe haksız ve hukuka aykırı şekilde itirazda bulunduğunu belirtmiş , davalı borçlu şirketin İzmir 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine vaki haksız ve hukuka aykırı itirazının kaldırılmasına, takibin devamına ve borçlu şirketin iflasına , 2004 sayılı İİK’nın 67, 68 ve devamı maddeleri uyarınca borçlu aleyhine inkar tazminatı ile %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış , davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış , davalı vekili ön inceleme duruşması sırasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 2. İcra Müd. … E. sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının …, borçlunun …, borç miktarının 206.884,93 TL, takip dayanağının 26.05.2014 tarihli … Mevkii … Ada ….. Parsel Sayılı Taşınmazdaki … Rezidansın 22. Kat Tip:PB 101 No.lu bağımsız bölüm taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve 29.01.2021 tarihli fesih protokolü , takibin iflas yolu ile adi takip olduğu, ödeme emrinin borçlu …’ne 12/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 19/11/2021 tarihli dilekçesi ile iflas takibine karşı itiraz dilekçesi sunduğu , itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği belirlenmiştir.
29/01/2021 tarihli “Fesih Ve Borç Ödeme Protokolü ” ‘nün incelemesinde; protokol taraflarının davacı … ve davalı …. İnş. Tic. San. AŞ, protokol konusunun taraflar arasında imzalanmış 01/06/2014 tarihli ve 303 nolu düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılmış olan “… Rezidans Projesindeki kat 22 daire tipi PB 101” bağımsız bölüme ilişkin taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin alacaklının talebi ile feshiyle bu kapsamda tahsil edilen 190.000,00 TL bedelin 28/02/2021 tarihine kadar davacının banka hesabına ödenmesi olduğu belirlenmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığından icra takibine dayanak olan davacı tarafça sunulan 29/01/2021 tarihli “!Fesih Ve Borç Ödeme Protokolü” belgesindeki imzanın aidiyeti konusununda beyanda bulunmak üzere davalı vekiline Mahkememizin 09/06/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında süre ve 13/10/2022 tarihli duruşmasında da kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde beyanda bulunulmadığı takdirde imzanın davalıya ait olduğunun ve belge içeriğinin kabul edileceğinin davalı tarafa ihtarına karar verilmiş, davalı vekili adına usulüne uygun tebligat yapılmış ancak davalı vekili verilen süre ve kesin süre içerisinde imzanın aidiyetine yönelik beyan dilekçesi ibraz etmemiş, Mahkememizin kesin süreli ara kararı doğrultusunda belge içeriği kabul edilerek davalının itirazının haksız ve yersiz olduğu belirlendiğinden , davalının iflas takibine yapmış olduğu itirazın İİK’ nun 174 ve 158. Maddeleri gereğince kaldırılmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
İİK’ nun 166/1. Maddesi gereğince gerekli ilanlar yapılmış, İİK’ nun 158. Maddesi gereğince depo emrine esas olacak borç miktarının belirlenmesi amacıyla dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan bilirkişi raporunda; İİK. 158. Madde dahilinde davacı ile davalı arasında düzenlenen “Fesih ve Ödeme Protokolü” kapsamında tarafların 190.000.TL tutarında davacının alacaklı olduğu hususunda 29.01.2021 tarihinde mutabık oldukları ve protokol kapsamında 190.000.TL nin davalı tarafından davacı yana 28.02.2020 tarihinde ödeneceği hususunda mutabık kalındığı ancak söz konusu tarihte davalı tarafından davacı yana söz konusu ödemenin yapılmadığı ve borç ödeme yönünden davalının temerrüde düştüğü tespitinden hareketle; davalının temerrüde düştüğü tarih olan 28.02.2021 tarihinden 09.03.2023 tarihli duruşma tarihine kadar geçen süre kapsamında davalı borcu olan 190.000,00 TL sına temerrüt faizi işletilmek suretiyle duruşma tarihi itibarıyla Depo Kararına esas olan davacı alacağının 190.000.TL asıl ve 50.107.TL temerrüt faizi olmak üzere toplamda 240.107.TL olarak hesaplandığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Davalı vekiline İİK’ nun 158/2. Maddesi gereğince bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarını 7 gün içinde mahkeme veznesine depo etmesine yönelik olarak depo emri tebliğ edilmiş, davalı taraf depo emri doğrultusunda verilen yasal süre içinde bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarını depo etmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça 29/01/2021 tarihli protokole dayalı alacağın ödenmediğinden bahisle davalı hakkında iflas yolu ile adi takip başlatıldığı, takibe davalı tarafça itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği , davacı tarafça itirazın kaldırılarak davanın iflasına karar verilmesine yönelik olarak Mahkememize eldeki davanın açıldığı, davalı tarafça alacaklı yana borçlu olunmadığı belirtilerek takibe itiraz edildiği , taraflar arasında imza altına alınan 29/01/2021 tarihli fesih ve borç ödeme protokolünde davacının davalıdan 190.000,00 TL alacaklı olduğunun ve söz konusu bedelin 28/02/2021 tarihine kadar yatırılması gerektiğinin düzenlendiği, belge altındaki imzanın davalıya ait olduğu ve davalı tarafça belgede yazılı bedelin ödendiğinin iddia edilmediği , davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız ve yersiz olduğu ve davalının yapmış olduğu itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin gerektiği, takip konusu alacak ile ilgili depo emrine esas olacak şekilde hesaplamanın yapıldığı ve depo emrinin davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafça yasal süre içinde bilirkişi raporunda belirlenen alacak miktarının depo edildiği, alacak miktarının depo edilmiş olması sebebiyle iflas davasının konusunun kalmadığı, ancak borcun dava açıldıktan sonra ödenmiş olması ve davalının dava açılmasına sebebiyet vermiş olması sebebiyle davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının gerektiği, dosyaya muhtelif alacaklıların müdahale talebinde bulunduğu ancak iflas davasında müdahillerin kendilerininde alacaklı olduğundan bahisle davalının iflasına karar verilmesini istemelerinin usule uygun olmadığı müdahillerin ancak iflas talebinin muvazaalı olduğu iddiasına dayanabilecekleri bu sebeple müdahillerin bu talepleri ile ilgili değerlendirme yapılamayacağı incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusunun kalmadığı anlaşıldığından konusu kalmayan dava ile ilgili KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Eksik kalan 120,60-TL harcın davalı tarafça tamamlanmasına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 12 davetiye bedeli 149,00-TL, bilirkişi inceleme ücreti 600,00-TL, ilan masrafı 4.120,48 , posta masrafı 90,45 -TL olmak üzere toplam 4.959,93 TL’ ile davacı tarafça yatırılan 127,10-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair tebliğden itibaren 10 gün içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar davacı vekili Av. … ile, davalı vekili Av. ……., müdahil vekili Av. …’ın yüzlerine karşı, diğerlerinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2023

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır