Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/931 E. 2022/625 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/931
KARAR NO : 2022/625

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı personel servisinin sol şeritte seyir halindeyken aracın lastiğinin patladığı, davalı …’ın aracı ile sol şerit üzerinde durduğu, … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan ve yoldaki diğer araçları uyarmak amacıyla araçtan inen davacı yaya …’e diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sonucunda davacı …’ın yaralandığı belirterek şimdilik 100,00 TL beden gücü ve efor kaybı (geçici iş göremezlik ile sabit izlerden kaynaklanan), 100,00.-TL beden gücü ve efor kaybı (kalıcı iş göremezlik ile sabit izlerden kaynaklanan) 100,00.-TL bakıcı ve bakım gideri, 100,00.-TL tedaviye bağlı (medikal aletler, ilaç, yol ve diğer tüm giderler) giderlerden oluşan maddi tazminat tutarının davalılar araç sürücüleri ve maliklerinden kaza tarihi olan … tarihinden, sigorta şirketlerinden (teminat limitleriyle) ise temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 120.000,00 TL manevi tazminatın sadece araç sürücüleri ve maliklerinden … tarihinden ifbaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının usulüne uygun başvuru yapmadığı, eksik belgeler ile başvuruda bulunduğu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, kazanın meydana geldiği yolun otoyol olduğu, otoyolda yaya konumunda bulunan davacının asli ve tam kusurlu olduğu, mahkemece lüzum görülmesi halinde maluliyet ve kusur yönünden kusur raporu alınması gerektiği, davacının geçici iş göremezlik tedavi gideri ve bakıcı giderinin poliçe teminat kapsamında olmadığı, davacının taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının usulüne uygun başvuru yapmadığı, eksik belgeler ile başvuruda bulunduğu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, kazanın meydana geldiği yolun otoyol olduğu, otoyolda yaya konumunda bulunan davacının asli ve tam kusurlu olduğu, mahkemece lüzum görülmesi halinde maluliyet ve kusur yönünden kusur raporu alınması gerektiği, davacının geçici iş göremezlik tedavi gideri ve bakıcı giderinin poliçe teminat kapsamında olmadığı, davacının taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın meydana geldiği mahalin otoyol olduğu, davacının kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, davacının yolcusu olduğu araçta kendiliğinden inerek trafik akışı içerisine katıldığı, sürücü olarak kendisinin alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı, mahkemece lüzum görülmesi halinde maluliyet raporu alınması gerektiği, dava dışı yapılan ödemelerin muhtemel tazminat hesabından indirilmesi gerektiği, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Lojistik vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığından davanın husumet yokluğundan usulden reddi gerektiği, davalılardan …’ın müvekkil şirket adına kayıtlı aracı 1 yıl süre ile kiraladığı, müvekkili şirketin aracın işleteni olmadığı, meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağı, meydana gelen kazada davacının asli ve tam kusurlu olduğu, mahkemece lüzum görülmesi halinde maluliyet raporu alınması gerektiği, dava dışı yapılan ödemelerin muhtemel tazminat hesabından indirilmesi gerektiği, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın davaya cevap vermediği, duruşmalardaki beyanında, davalı … Lojistiğe ait aracı 1 yıllığına kiraladığını, dava dışı şirketin personel taşımacılığını yaptığını, davacının da dava dışı şirket çalışanlarından olduğunu, olay tarihinde kendisinin davacı ve diğer personelleri alarak Kemalpaşa ilçesi … beldesinden İzmir İli … ilçesine doğru otobanda seyir halinde olduğunu, bu sırada aracının sol arka lastiğinin havasının indiğini ve patlak olduğunu düşünerek hızını yavaşlattığını, sol şeritte olması sebebiyle trafik güvenliğini tehlikeye düşürmemek için sol şeride yaslandığını, bu sırada aracın ön koltuğunda oturan davacıdan herhangi bir şey talep etmediği halde davacının birden araçtan indiğini, sonrasında kendisine araç çarptığını, davacıya aracın çarpmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 71 ve 2918 sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminat (geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri) ve manevi tazminatın karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigortacısı, işleten ve araç sürücüleri tarafından tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Kaza tutanağı,
-Davacıya ait nüfus kaydı,
-Bostanlı Polis Merkezi Amirliğinin … tarihli yazısı,
-Türkiye Noterler Birliğinin … tarihli yazısı ve eki,
-Konak Sosyal Güvenlik Merkezinin … ve … tarihli yazısı,
-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin … ve … tarihli yazısı,
-İzmir CBS’nin …/… soruşturma sayılı dosyası,
-Buca ilçe emniyet müdürlüğünün … tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş’nin 15/02/2022 tarihli yazısı ve eki,
-Konak ilçe emniyet müdürlüğünün … tarihli yazısı,
-ATK Trafik ihtisas dairesinin … tarihli raporu,
-Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünün … tarihli yazısı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, … tarihinde yolcusu olduğu … plakalı aracın … üzerinde sol şeritte seyir halinde bulunduğu sırada araç lastiğinin havasının aniden inmesi neticesinde aracın sol şerit üzerinde durduğu, araç sürücüsüne yardımcı olmak amacıyla araçtan indiği, bu sırada davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpmasına maruz kaldığı, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü … ile diğer davalı … plakalı aracın sürücüsü …’ın kusurlu olduğu iddiası ile iş bu davada yaralanmasından kaynaklı olarak maddi ve manevi tazminat talep ettiği, davalıların davalı sürücülerin kusursuz olduğu, davacının asli ve tam kusurlu olduğunu savunduğu, ayrıca davalı … Lojistik Ltd Şti’nin husumet itirazının bulunduğu, taraflar arasında davalı sürücülerin meydana gelen kazada kusurlarının olup olmadığı, ayrıca davalı … Lojistik Ltd Şti’ye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği ve davalıların meydana gelen zarardan ötürü sorumluluklarının bulunup bulunmadığı var ise sorumlu oldukları miktarın ne kadar olduğu hususunda ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı … Lojistik Ltd Şti tarafından husumet itirazında bulunulmuş ve kira ilişkisi davalı … tarafından kabul edilmiş ise de davalı … Lojistik ve davalı … arasında uzun süreli kira sözleşmesi bulunduğu ve bu sözleşmenin davalı … Lojistiğin işleten sıfatını sona erdirdiğine dair noter onaylı herhangi bir kira sözleşmesinin bulunmadığı, trafik tescil kayıtlarına göre söz konusu aracın davalı şirket adına kayıtlı olduğu, davalılar arasındaki adi yazılı sözleşmeye itibar edilemeyeceği ve davalıların sorumluluklarının bu şekilde ortadan kalmayacağı mahkememizce değerlendirilmekle davalının husumet itirazına itibar edilmemiştir.
Mahkememizce dava konusu olaya ilişkin yürütülen ceza soruşturmasına ilişkin dosya ile davalı sigorta şirketi nezdinde oluşturulan hasar dosyalarının dosyaya kazandırıldığı, dosyanın trafik kusur bilirkişiye tevdi edildiği, trafik kusur bilirkişi …’in 13/04/2022 tarihli raporunda davalı …’ın otoyol üzerinde sol şeritte seyir halinde bulunduğu sırada aracının tekerinin patlaması üzerine emniyet şeridine yönelmeyip aracını sol şeritte durdurduğu, araç içerisinde yolcu olan davacının araçtan inerek arkadan gelen araçları yönlendirmek ve yavaşlatmak isterken davalı … sevk ve idaresindeki aracın çarpmasına maruz kaldığı, davalı …’ın araç lastiğinin patladığını fark ettiği esnada dörtlü ikaz lambalarını yakıp sinyal vererek yolun sağında bulunan emniyet şeridine yanaşması gerektiği, araç lastiğinin patlamasının aracın seyrini engelleyip hızını düşürse de araçta motor arızası bulunmadığı, aracın yürür vaziyette olduğu, sürücü …’ın patlak lastik veya jant üzerinde seyrine devam ederek emniyet şeridini geçmesi, trafik güvenliği ve araç içerisindeki yolcuların can güvenliğini tehlikeye atmaması ve araç içerisindeki yolcuların dışarıya çıkmasını önleyecek tedbir alması gerektiği, davalı sürücünün durur durmaz hemen arkadan gelen aracın davacıya çarpmadığı, belli bir süre geçtikten sonra söz konusu kazanın meydana geldiği, davacı yolcu …’nın araçtan inmeyip güvenli koşulların oluşmasını beklemesi, emniyet şeridine veya orta refüje geçmesi gerektiği, seri ve hızlı akan trafikte can güvenliğini ön planda tutmadığı, tehlikeli davranışlar sergilediği, davalı …’un ise gündüz vakti görüşün açık olduğu otoyolda duran davalı …’ın aracına yaklaşmadan önce yola gerekli dikkat ve özeni göstermediği, mevcut hızını koruduğu, davalı …’ın aracına çarpmamak için sağa yöneldiğinde ise orta şeritte bulunan davacıya çarptığı, meydana gelen kazada davacı yolcu …’nın %50, davalı …’ın %25 davalı …’un ise %25 kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Taraflarca mahkememizce alınan 16/04/2022 tarihli rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce kaza tespit tutanağı ile mahkememizce alınan rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla 11/05/2022 tarihli celsede dosyanın ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verildiği, ATK’nun … tarihli raporunda, davacı yaya … ‘in otoyolda sol şerit üzerinde lastik patlaması neticesinde duraklayan araç içinden can güvenliğini riske atıp taşıt yoluna indiği esnada taşıt yolunda orta şerit üzerinde seyreden sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracın orta şeritte üzerinde çarpmasına maruz kaldığı olayda %100 kusurlu olduğu, davalı …’ın gündüz vakti meskun mahal dışı bölünmüş otoyolda sevk ve idaresindeki araç ile sol şerit üzerinde seyrederken geldiği olay mahallinde sol arka tekerinin patlaması neticesinde dörtlü uyarı ışıkları yanar vaziyette durakladığı esnada arkadan orta şeritte seyirle gelen diğer sürücünün sevk ve idaresindeki aracın önce araçtan kontrolsüzce inen yayaya orta şeritte çarpması akabinde sol ayna kısımları ile kendi aracına temas ettiği olayda kusursuz olduğu, davalı …’ın gündüz vakti meskun mahal dışı bölünmüş otoyolda sevk ve idaresindeki araç ile sol şerit üzerinde seyrederken geldiği olay mahallinde ön ilerisinde dörtlü uyarı ışıkları yanar vaziyette duraklayan araca çarpmamak için orta şeride geçtiği esnada araçta yolcu olarak bulunan yayanın araçtan inip taşıt yoluna inmesi akabinde aracının sağ yan ön ve sağ ön yan kısımlarının orta şeritte çarpması neticesinde dahil olduğu olayda kusursuz olduğu yönüne görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; davacı meydana gelen kazada davalı sürücülerin kusurlu olduğunu ileri sürmüş ise de … tarihinde davacının yolcusu olduğu … plakalı personel servisinin İzmir … … İlçesinden … ilçesine doğru seyir halinde olduğu ve sol şeritte bulunduğu sırada aracın sol arka lastiğinin arızalanması (patlaması) üzerine davalı araç sürücüsü …’ın yavaşladığı, arkadan otoyol hızında gelen araçlar dolayısıyla emniyet şeridine geçemediği, fren tedbiri aldığı, aracın ön kısmında bulunan davacının araçtan birden indiği ve geriden gelmekte olan araçları uyarmak amacıyla hareket ettiği, bu sırada davalı …’un aracının çarpmasına maruz kaldığı, soruşturma kapsamında beyanları alınan olayın görgü tanıkları ve aynı zamanda araç içerisinde yolcu olarak bulunan … ve …’ın müşterek beyanlarına göre davalı …’ın davacının araçtan inmesine yönelik herhangi bir talimatının bulunmadığı, aksine davacının davalı … ve …’ın sürücüsü olduğu araçta bulunan diğer yolcuların uyarılarına rağmen araçtan indiği, davacı kendisi, davalı …’ın aracının arkasına uyarıcı reflektör koymak istediğini ve bu sırada davalı …’un çarpmasına maruz kaldığını iddia etmekte ise de davalı …’ın aracının sol şeritte bulunduğu, kazanın hemen sonrasında beyanları alınan davalı …, … ve tanıklar … ile … ile yine davacı tarafından olayın tanığı olarak gösterilen ve soruşturma kapsamında beyanı alınan …’nun müşterek beyanlarına göre davaya konu kazanın orta şeritte meydana geldiği, davacının beyanının aksine davacının kaza sırasında davalı …’ın aracının arkasında bulunmadığı, orta şeritte olduğu, yerleşim yeri dışında hız limitinin 120 km/saat olduğu otoyolda birden ve öngürülmedik şekilde orta şeritte yaya olarak bulunan davacı …’ya çarpan davalı …’un olay mahallinde yasal sınırlar üzerinde seyrettiğine dair herhangi bir delilin bulunmadığı, davalı …’un söz konusu kazadan ötürü sorumlu tutulabilmesi için sol şeritte bulunan ve durmakta olan davalı … ile aynı şeritte kazaya karışması gerektiği, davalı …’ın aracının durmakta olduğunu fark edip orta şeride geçen davalı …’un meydana gelen kazada alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı, davalı …’ın aracında bulunan, arıza sonrası ve kaza sırasında araç içerisinde kalmaya devam eden davacı dışındaki diğer yolcuların bedensel olarak herhangi bir zarara uğramadığı dikkate alındığında davalı …’ın emniyet şeridine geçiş yapmamış olmasının davacının yaralanmasına ilişkin doğrudan yada dolaylı olarak sonuca etkili olmadığı, meydana gelen kazada otoyolda yaya olarak bulunmamak, trafik güvenliğini tehlikeye düşürmemek kuralını ihlal eden davacının asli ve tam kusurlu olduğu, zarar gören davacının ağır kusurunun illiyet bağını kesen sebeplerden biri olduğu, bu nedenle davalıların sorumlu tutulamayacağı, mahkememizce alınan ATK kusur raporunun olayın oluşu, dosya kapsamı bakımından mahkememizce yerinde görüldüğü, davacının iddiasının aksine soruşturma kapsamındaki tanık beyanları ile taraf sürücülerinin beyanlarının ATK raporunda irdelendiği ayrıca mahkememizce 13/04/2022 ve soruşturma kapsamında alınan kusur raporlarının ATK raporunun düzenlenmesinde dikkate alındığı, bu nedenle mahkememizce alınan 13/04/2022 tarihli rapor ile ATK raporu arasında çelişkiden bahsedilemeyeceği, ATK raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu, davanın reddi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 411,23 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 330,53 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar … Sigorta A.Ş, … Sigorta A.Ş, … ve … Lojistik Taşımacılık Tur. San ve Tic. Ltd Şti dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2 ve 13/1-4 maddesine göre reddedilen maddi tazminat talebi üzerinden hesap ve takdir edilen 400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … Sigorta A.Ş, … Sigorta A.Ş, … ve … Lojistik Taşımacılık Tur. San ve Tic. Ltd Şti’ne ÖDENMESİNE,
5-Davalılar … ve … Lojistik Taşımacılık Tur. San ve Tic. Ltd Şti dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2 ve 10/1-4 maddesine göre reddedilen manevi tazminat talebi üzerinden hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve … Lojistik Taşımacılık Tur. San ve Tic. Ltd Şti’ye ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı … vekili Av…. ile davalı … vekili Av. …, davalı … Lojistik vekili Av. …’nın yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/07/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır