Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/925 E. 2022/1021 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/925 Esas
KARAR NO : 2022/1021

DAVA : Tazminat (Kasko Sigortasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Kasko Sigortasından Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından kasko ile sigortalanmış olan müvekkil …’a ait … plakalı aracın 03/09/2019 tarihinde kazaya uğradığını, bu kaza sonucu müvekkilinin aracında maddi hasar meydana geldiğini, bağımsız eksper tarafından araçta hasar tespiti yapıldığını, eksper tarafından hazırlanan rapora göre araç pert total işlemi gördüğünü ve kazasından önceki meydana gelen hasarları da değerlendirilerek gerçek rayiç değerinin 78.000,00 TL olarak tespit edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkilin aracı pert olarak değerlendirildiğini ve hasar dosyasına bu şekilde kaydedilmiş olmasına rağmen müvekkiline 01.11.2019 tarihinde yalnızca 6.000,00 TL ödeme yapıldığını, bağımsız eksper tarafından tespit edilen rayiç değer ile müvekkile ödenen ücret arasında fahiş farklılık bulunduğunu, yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonrasında belirlenecek olan hasar bedeli alacakları ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.400,00TL üzerinden kısmi dava olarak açıldığını, müvekkili aracında meydana gelen hasar bedelinin ve bunun tespiti için ekspere ödenen ücretin sigorta şirketince tazmin edilmesini gerektiği belirterek kaza sebebiyle oluşan pert total farkı alacakları şimdilik 10.400,00 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kaza veya ihtar tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tazminatın zaman aşımına uğradığını, bu nedenle talebin reddinin gerektiğini, taraflarca imza altına alınan Kasko Sigorta Poliçesi ve pert işlemleri incelendiğinde Pert işlemleri ile ilgili olarak aracın kaza tarihi itibari rayiç değerinin 50.000,00TL olarak belirlendiğini, aracın tramer kayıtları incelendiğinde çeşitli kazalara karıştığı ve 15.076,00 TL değerinde hasarı olduğunu, müvekkil sigorta şirketi sigortalı ile aracın rayiç bedeli 50.000,00TL üzerinden mutabakat sağlandığını, hasarlı haliyle sovtaj değerinin 43.000,00 TL, aracın rayiç bedeli üzerinden muafiyet tutarının 1.000,00 TL düşüldükten sonra sigortalıya 6.000,00 TL ödendiğini, hasar dosyası incelendiğinde de görüleceği üzere dava konusu aracın tramer kaydında ağır hasar mevcut olduğunu, ayrıca poliçe de muafiyet ve klozlar da bulunduğunu, ekspertiz masrafının fahiş olup makul giderlerden olmadığını, davacının temerrüt başlangıç tarihini kaza tarihinden itibaren talebi hukuka aykırı olduğunu, davacının ticari işlerde uygulanan en yüksek faiz oranı talebi hukuka aykırı olduğunu, davacının avans faiz talebinin reddi gerektiğini, belirterek davanın öncelikle usul yönünden reddini, aksi kanaatte ise davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, kasko sigorta poliçesi kapsamında bakiye hasar bedeli ödenmesi isteğine ilişkin tazminat davasıdır.
DELİLLER:
-Hasar fotoğrafları, kaza tutanağı, ekspertiz raporu, kasko poliçesi,
-Denizli İl Emniyet Müdürlüğünün 27/10/2020 tarihli yazısı,
-İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün 21/10/2020 tarihli yazısı,
-… Sigorta’nın 19/01/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 20/12/2021 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin 24/02/2022 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin 23/02/2022 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin 03/03/2022 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş nin 08/04/2022 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi … ve …’in 07/06/2022 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, kendisine ait … plakalı aracın 03/09/2019 tarihinde trafik kazasına karıştığı, bu kaza neticesinde hasarlandığı, davalı sigortaya kasko sigortacısı olarak başvuruda bulunduğu, sigorta tarafından kısmi ödeme yapıldığı ancak yapılan ödemenin yetersiz olduğu, bakiye zararın davalı sigorta tarafından tazmin edilmesi gerektiği iddiası ile iş bu davayı 13/10/2020 tarihinde İstanbul 1.Tüketici Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında ikame ettiği, davalı sigortanın mahkemenin yetkisine itiraz ettiği, yetkili mahkemelerin İzmir Mahkemeleri olduğu, talebin zamanaşımına uğradığı, belirlenen hasar bedelinin doğru olduğu, poliçedeki muafiyet ve klozlara göre davacıya ödeme yapıldığı, davacının bakiye talepte bulunamayacağını savunduğu, taraflar arasında kasko sigorta poliçesi bulunduğu ve davaya konu hasarın poliçe dönemi içerisinde meydana geldiği hususunda ihtilaf olmayıp, mahkemenin yetkili olup olmadığı, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacının bakiye alacağı olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinin 20/04/2021 tarih ve …/… esas, …/… karar sayılı ilamı ile davalının yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin İzmir Tüketici Mahkemeleri olduğuna dair karar verildiği, bu karara karşı taraflarca kanun yoluna başvurulmadığı, talep üzerine dosyanın İzmir Tüketici Mahkemelerine gönderildiği, İzmir 6. Tüketici Mahkemesinin 03/11/2021 tarih ve …/… esas, …/… karar sayılı ilamı ile davaya konu uyuşmazlığın rent a car kasko poliçesinden kaynaklandığı, davacının mesleki maksatla hareket ettiği, tüketici kabul edilemeyeceği gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği, bu karara karşı da taraflarca kanun yoluna başvurulmadığı, kararın kesinleştiği ve talep üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği ve mahkememizin yukarıdaki esasını aldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu kasko sigorta poliçesi, rent a car kasko sigorta poliçesi olarak düzenlendiğinden sigorta hukukundan ve davacının mesleki faaliyetinden kaynaklanan iş bu mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu kazanın 03/09/2019 tarihinde meydana geldiği, davacının iş bu davayı 13/10/2020 tarihinde ikame ettiği, TTK’nun 1420 maddesi uyarınca davaya konu kasko poliçesinden kaynaklanan alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, dava tarihi itibariyle zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmakla mahkememizce davalının zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Davacının dava açarken tüketici olduğundan bahisle dava harçlarını yatırmadığı görülmekle mahkememizce 11/02/2022 tarihli celsede başvurma harcı ve peşin harcı yatırmak ve davaya konu aracın trafikten çekilip çekilmediği hakkında beyanda bulunmak üzere davacı vekiline süre verildiği, davacı vekilinin eksik harcı ikmal ettiği ve 26/02/2022 tarihli dilekçesi ile dava konusu aracın trafikten çekildiğini beyan ettiği görülmüştür.
Mahkememizce davaya konu aracın geçmiş hasar kayıtlarının ve davaya konu hasar dosyasının ilgili kurumlardan istenildiği ve dosyaya kazandırıldığı, dosyanın otomotiv bilirkişi ile sigortacı bilirkişiden oluşan heyete tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin 07/06/2022 tarihli raporunda;
A)Otomotiv bilirkişinin tespitlerine göre; davaya konu aracın davaya konu kaza tarihinde sol ön kısmından ağır hasar aldığı, davacının başvurusu üzerine davalı sigorta tarafından atanan ekspertiz incelemesinde aracın onarım bedelinin yedek parça, işçilik, kdv dahil iskontolu olarak 39.915,35 TL, iskontosuz ise 53.380,28 TL, aracın kaza öncesi serbest piyasa rayicinin ise 50.000,00 TL olarak tespit edildiği, aracın onarımının ekonomik olmaması nedeniyle pert total kabul edildiği, aracın sovtaj bedelinin 43.000,00 TL olarak kabul edildiği, %2 tenzili muafiyet uygulandıktan sonra davacıya 6.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından yapılan özel ekspertiz incelemesinde ise davacı aracının kaza öncesi serbest piyasa rayicinin 78.000,00 TL olarak hesaplandığı, her iki ekspertiz raporu dikkate alınarak yapılan değerlendirmede aracın yaşı, modeli, hasar onarım bedelinin yüksekliği dikkate alınarak pert total incelemesi yapıldığı, yapılan piyasa araştırmasında aracın sovtaj bedelinin 43.000,00 TL ve geçmiş hasar kayıtlarına göre kaza öncesi serbest piyasa rayicinin ise 61.000,00 TL olarak tespit edildiği, buna göre davacının gerçek zararının aracın rayiç bedeli ile sovtaj bedeli arasındaki fark olduğu ve bu zararın 18.000,00 TL olduğu,
B)Sigorta bilirkişinin tespitlerine göre; taraflar arasındaki kasko poliçesinde aracın rayiç değeri üzerinden %2 oranında tenzili muafiyet klozu kararlaştırıldığı, buna göre otomotiv bilirkişi tarafından belirlenen 61.000,00 TL rayiç değer üzerinden %2 tenzili muafiyet yapılıp ve bilirkişi tarafından belirlenen 18.000,00 TL’lik gerçek zarardan mahsup edildiğinde davacının davalı sigortadan talep edebileceği zararın 16.780,00 TL olduğu, davalı sigorta tarafından davacıya dava öncesinde 6.000,00 TL ödeme yapılmakla davacının bakiye 10.780,00 TL talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı ve davalı arasında dava konusu kaza nedeniyle hasar gören aracın pert total olarak değerlendirilmesine ilişkin uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacının gerçek zararının karşılanıp karşılanmadığı, ilave tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı hususlarında olduğu, davacı tarafından davalı sigortadan alınan ödemeye esas ibranamede davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu, bu halde davacının bakiye tazminat talebinde bulunabileceği, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde davaya konu aracın kaza öncesi serbest piyasa rayicinin 61.000,00 TL olarak tespit edildiği, ibranamede davacı tarafından aracın sovtaj bedeli 43.000,00 TL olarak kabul edilip ve araç davacıya bırakıldığına göre aracın sovtaj bedelinin bu tutar üzerinden kabul edilmesi gerektiği, nitekim mahkememizce atanan bilirkişinin sovtaj bedeline ilişkin değerlendirilmesinin de aynı yönde olduğu, bu halde taraflar arasındaki kasko poliçesi ve eklerindeki şart ve klozlara göre davacının tenzili muafiyet uygulandıktan sonra dava konusu kaza nedeniyle uğradığı zararın 16.780,00 TL olduğu, davalı sigorta tarafından dava öncesinde davacıya 6.000,00 TL ödeme yapılmakla davacının bakiye 10.780,00 TL alacağı bulunduğu, davalı sigortanın eksik ödeme tarihi olan 01/11/2019 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, davacı mesleki faaliyet yürüttüğünden ve uyuşmazlık ticari iş niteliğinde olduğundan uygulanması gereken faizin avans faizi olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında, davalı sigorta tarafından yapılan ekspertiz, davacı tarafından sunulan kaza ve hasara ilişkin fotoğraf ve kayıtlar, mahkememizce dosyaya kazandırılan dava konusu araca ilişkin geçmiş hasar kayıtları ile diğer dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 10.400,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Bkz Yargıtay Genel Kurulunun 16/03/2022 tarih ve 2020/(17)4-38 esas, 2022/335 karar sayılı ilamı.)
6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi yapılmıştır. Davacı tarafından davalı sigortanın yaptırmış olduğu ekspertizin hasar ve bedel yönünden kaza ve serbest piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığının değerlendirilmesi bakımından her ne kadar dava öncesinde özel eksper incelemesi yapılmış ve buna ilişkin giderin yargılama gideri olarak değerlendirilmesi mahkememizden talep edilmiş ise de, davacının bu gidere ilişkin belgeleri dosyaya ibraz etmediği görülmekle davacının ekspertiz ücretinin tarifeye göre belirlenerek tarafına ödenmesine ilişkin talebinin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile 10.400,00 TL’nin 01/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 710,42 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 177,60 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 532,82 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 177,60 TL peşin harç, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 154,20 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.912,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. fıkraları uyarınca dava değeri üzerinden belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacının ekspertiz ücreti talebinin REDDİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 680,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2022

Katip …
E İMZA

Hakim …
E İMZA