Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/906 E. 2023/484 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/906
KARAR NO : 2023/484
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/12/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu ile alacaklı olan Müvekkil arasında ticari ilişki gereği oluşturulan cari hesap kapsamında borcun para borcu ve götürülecek borç niteliğinde olmasından dolayı TBK madde 89 gereği alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri borcun ifa yeri olduğu, dava cari hesap alacağına ilişkin başlatılan ilamsız takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali hakkında olduğu, İtirazın iptali davasında HMK madde 10 gereği ifa yeri olan alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri mahkemeleri de yetkili olduğu, Davalı borçlu, takip konusu cari hesap gereği Müvekkil arasında ticari ilişki mevcut olduğu, davalı müvekkil şirketten ticari faaliyeti gereği ortam kokusu, sıvı sabunu, bulaşık deterjanı, yumuşatıcı, bulaşık makinesi deterjanı ve parlatıcısı gibi temizlik ürünleri satın aldığı, bu hukuki ilişki gereği oluşturulan cari hesap kapsamında belli bir ödeme borçlu tarafından Müvekkile yapıldığı, bakiye olarak takip tarihinde Davalının 8.707,20 TL tutarında cari hesap borcu mevcut olduğu, davacı şirketin hukuki ilişki gereği yerine kendisine düşen tüm edimleri layıkıyla yerine getirmiş ancak davalı borçlu Müvekkilin tüm iyi niyetine karşı para borcunu ödemediği, borçlunun bu tutumu üzerine müvekkil adına vekaleten alacağının tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas numarasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu müvekkili zarara uğratmak ve tahsili geciktirmek için kötü niyetli olarak takibe borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun itiraz dilekçesindeki itirazı sadece borca yönelik olup beyanlarında Müvekkil şirket ile arasında bulunan cari hesap oluşturulan ticari ilişkiyi inkar etmediğinden bu beyanı ikrar niteliğinde olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalı …’a usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Davalı … dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; her ne kadar davacı tacir ise de, davalı …’un ticaret sicilden ve vergi dairesinden gelen yazı cevapları gereğince tacir olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın TTK.’nun 4.maddesinde sayılan uyuşmazlıklar arasında yer almadığı, 6102 sayılı yasanın 4/1 maddesi gereği ticari kazanç kaybı ya da ticari iş hususunun görev konusunda belirleyici olmadığı, uyuşmazlığı nispi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için, yasanın açık hükmü gereği uyuşmazlığın her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanması gerektiği, yine 6102 sayılı yasanın 4/1 maddesi gereği uyuşmazlığı tahdidi olarak sayılan mutlak ticari davalardan da olmadığı anlaşılmakla, işbu davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, 6102 sayılı yasanın göreve ilişkin sınırı çizerken ticari iş kavramından hareket etmediği, ticari işletme kavramından hareket edildiği, somut olayda görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olması sebebi ile görevsizlik kararı verilerek davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1)Davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3)Görevli mahkemenin İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
4)6100 sayılı yasanın 20.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflarca talep edilmesi halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, aksi takdirde ek bir karar ile davanın açılmamış sayılmasına dair karar oluşturulmasına,
5)Yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı/ davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı