Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/895 E. 2022/62 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/895 Esas
KARAR NO : 2022/62 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.01.2019 tarihinde İzmir’in … ilçesinde müvekkile ait olan ve dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile davalı şirkete ait olan ve diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet arasında yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağı ve olayın meydana geliş şeklinden çok açık şekilde anlaşılacağı üzere, kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü davalı … asli ve tam kusurlu olduğunu, bu kaza sebebiyle davacıya ait … plakalı otobüs hasara uğramış aracın 41 gün serviste kaldığını, bu 41 günlük süre boyunca otobüsün serviste onarım görmesi sebebiyle davacının 41 gün boyunca aracı işletememiş ve bu sebeple kazanç kaybı oluştuğunu, davalı … asli ve tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet vermesi, diğer davalı …. A.Ş. ise kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın işleteni (sahibi) olması nedeniyle Karayolları Trafik Kanununun 85 ve 91. maddeleri ile Türk Borçlar Kanunu 49 vd. maddeleri gereği davacının kazanç kaybı zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Maddi hasarlı trafik kazası 17.01.2019 tarihinde İzmir’in … ilçesinde meydana geldiğini, bu sebeple zamanaşımına uğradığını, kaza tarihi olan 17.01.2019 tarihi dikkate alındığında davacının işbu davasını derdest eylediği tarih olan 02.12.2021 tarih itibariyle davacının talep ettiği alacağı 2 yıllık süreyi doldurarak zamanaşımına uğradığını, davacı tarafça … … Asliye Hukuk Mahkemesinin …E. Sayılı dosyasında, görevli ve yetkili Mahkemenin İzmir Ticaret Mahkemeleri olması sebebiyle 17/03/2021 tarihinde görevsizlik kararı verilmiş ve karar 15/06/2021 tarihinde kesinleştiğini, … … Asliye Hukuk Mahkemesince HMK m.20 kapsamında süresinde herhangi bir talep olmamasına rağmen dosya zuhulen görevli ve yetkili İzmir … Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiş ise de bu kez de arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemiş olması sebebiyle dava şartı yokluğundan davacı tarafın davasının reddine karar verildiğini, dava dilekçesinde davacının otobüs ile yolcu taşımacılığı yaparak ticari faaliyette bulunduğu belirtilmiş ise de yaptığı işe ve bu işten elde ettiği gelire dair herhangi somut bir veriye yer verilmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında haksız fiilden kaynaklı tazminat istemine dair uyuşmazlık bulunduğu, aksi kanunlarda belirtilmediği sürece malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, uyuşmazlığın 6102 sayılı yasanın mutlak ticari dava olarak nitelendirdiği bir uyuşmazlık konusunda olmadığı, ayrıca tarafların ticari işletmelerinden kaynaklı bir uyuşmazlığın olmadığı, bu bağlamda uyuşmazlığın nispi ticari dava olarak nitelendirilmesinin de mümkün olmadığı, 6102 sayılı yasanın göreve ilişkin sınırı çizerken ticari iş kavramından hareket etmediği, ticari işletme kavramından hareket edildiği, haksız fiil sonrası kazanç kaybı olsa ve bu kayıp ticari dahi olsa tarafların ticari işletmelerinden kaynaklı bir uyuşmazlık olmadığından görevli mahkemenin somut olayda İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olması sebebi ile hem mahkememiz dosyası hem de birleşen dosya yönünden görevsizlik nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri OLDUĞUNA,
3-6100 sayıolı yasanın 20.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra taraflarca talep edilmesi halinde dosyanın görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2022

Katip ..
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır