Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/892 E. 2022/325 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/550
KARAR NO : 2022/331

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 08/04/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı arasında destek kredisi sözleşmesi ve kredili ticari mevduat hesabı sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden borçluya …-… nolu kredi ve …-… nolu kredili mevduat hesabını kullandırıldığı, ödenmesi gereken kredi borçları ödenmediğinden dolayı 15.03.2021 tarihinde ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin iade edildiği, temerrüde düşürüldüğü, ihtara rağmen borcun ödenememesi üzerine İzmir 9.İcra Müdürlüğü …/… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça icra dosyasına itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verildiğini borçlunun itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı bankadan çekmiş olduğu kredilerde taksitleri eksiksiz ve geciktirmeden ödediğini, Türk Borçlar Kanunundaki düzenlemelerde faiz için öngörülen sınırlamalar ticari işlerde de uygulanacak emredici nitelikte düzenlemeler olduğunu, davacı tarafın dava konusu icra takibiyle talep ettiği faiz oranının hiçbir şekilde hukuka uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir 9. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası,
-Taraflar arasındaki ticari kredi sözleşmesi ve ekleri,
-Halkbankası A.Ş nin 01/02/2022 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’un 16/03/2022 tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa istinaden davalı aleyhinde İzmir 9. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalıya 19/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 23/03/2021 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının yasal süresi içerisinde işbu davayı ikame ettiği, davalının takibe itirazının iptalini talep ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle mahkememizin mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlıkta görevli olduğu, mahkememizce davaya konu kredi sözleşmesi ve ekleri ile dosya kapsamı dikkate alınarak alacağın varlığı ve miktarına ilişkin olarak bankacı bilirkişiden rapor tanziminin talep edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre, taraflar arasında 19/04/2018 tarihli destek kredi sözleşmesi ile ticari kredili mevduat hesabı sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmelere istinaden davalıya 22.000,00 TL, 36 ay vadeli destek kredisi kullandırıldığı,10/11/2019 tarihinde kredinin yeniden yapılandırıldığı, 10/09/2020 tarihinde en son kısmi tahsilat yapıldığı, takip eden taksitlerin ödenmediği, yine ticari kredili mevduat hesabının 800.00 TL limitle davalıya kullandırıldığı, 11/08/2020 tarihinden sonra bu hesaba yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığı, davacı banka tarafından davalıya 09/03/2021 tarihinde kat ihtarnamesi gönderildiği, ihtarnamenin 15/03/2021 tarihinde iade edildiği, taraflar arasındaki sözleşmesinin 4.2 maddesi uyarınca davalının kendisine tanınan 1 günlük yasal süreden sonra 17/03/2021 tarihinde temerrüde düştüğü, ancak davacı banka tarafından 10/03/2021 tarihinde takip başlatılmakla davalının bu tarihten itibaren temerrüde düştüğünün kabul gerektiği, yine ticari kredili mevduat hesabı yönünden Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ilan edilen faizlerin uygulanması gerektiği, ticari destek kredisi yönünden ise faizin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.3 maddesi uyarınca davacı bankanın Merkez Bankasının bildirdiği en yüksek kredi faiz oranının %50 fazlası oranında temerrüt faizi talep edebileceği, buna göre davacı bankanın takip talebinde talep ettiği faiz oranlarının sözleşme ve mevzuata uygun olduğu, bu kapsamda davacı bankadan alacağının hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, her ne kadar davalı tarafından davacı bankanın takiple talep ettiği temerrüt faiz oranının sözleşme ve TBK’ya aykırı olduğu ve takip ve davaya konu kredi borcunun kendisi tarafından Türkiye … Bankası A.Ş’de bulunan bir başka hesabı aracılığı ile ödendiği savunulmuş ise de, taraflar arasında ticari destek kredi sözleşmesi ve ticari kredili mevduat hesabı sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeler uyarınca tarafların kayıtlarının esas alınacağı, davacı banka kayıtlarına göre davalı ile imzalanan ticari kredi sözleşmesine istinaden davalıya 19/04/2019 tarihinde 36 ay vadeli, 22.000,00 TL bedelli destek kredisi kullandırıldığı, yine ayrıca davalıya ticari kredili mevduat hesabı kullandırıldığı, kredi borcunun öngörülen taksit tarihlerinde ödenmediği, temerrüde düşen kredi borcunun ödenmesi konusunda davalının sözleşme adresine kat ihtarnamesi gönderildiği, ihtarnamenin 15/03/2021 tarihinde bila ikmal iade döndüğü, taraflar arasındaki destek kredisi sözleşmenin 4.2 ve kredi mevduat hesabı sözleşmesinin 9.2 maddesi uyarınca davalının ihtarname ile kendisine tanınan 1 günlük yasal sürenin sonunda 17/03/2021 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, ancak davacı banka tarafından 10/03/2021 tarihinde takip başlatılmakla davalının takiple temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, böylece davalının sözleşmelere konu tüm borcunun destek kredisi sözleşmenin 2.2 ve kredi mevduat hesabı sözleşmesinin 6. maddesi uyarınca talep edilebilir hale geldiği, taraflar arasındaki ilişkinin ticari kredi ve kredili mevduat hesabından kaynaklandığı bu sebeple somut uyuşmazlıkta TTK’nun 8.maddesi uyarınca ticari iş mahiyetindeki ticari kredi sözleşmesinde tarafların faiz oranını serbestçe belirleyebileceği, bu halde TBK’nun 88 ve 120.maddesindeki hükümlerin uygulanamayacağı, bu kapsamda yapılan incelemede taraflar arasındaki destek kredi sözleşmesinin 3.3 maddesi uyarınca davacı bankanın temerrüt tarihinde Merkez Bankasına bildirmiş olduğu en yüksek kredi faiz oranının %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi talep etme yetkisinin bulunduğu, buna göre temerrüt tarihi itibariyle davacı bankanın Merkez Bankasına bildirdiği en yüksek faiz oranının %40 olduğu, sözleşme hükümlerine göre davacının %60 temerrüt faizi talep edebileceği, ancak takip talebinde %48 temerrüt faizi talep ettiği bu nedenle taleple bağlı kalınması gerektiği, yine kredili mevduat hesabı yönünden de uygulanacak akdi ve temerrüt faiz oranlarının Merkez Bankası tarafından belirlenen ve temerrüt tarihi itibariyle ilan edilen akdi ve temerrüt faiz oranları olduğu, davacı tarafından talep edilen akdi ve temerrüt faiz oranlarının taraflar arasındaki sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun olduğu, ayrıca davalının cevap dilekçesinde bildirilen Türkiye … Bankası A.Ş nezdindeki hesap kayıtlarının ilgili bankadan mahkememizce getirtildiği, gelen kayıtlara göre davalı tarafından takip ve davaya konu krediler sebebiyle yapılan herhangi bir ödemeye rastlanmadığı, davalının soyut ödeme savunmasına ilişkin herhangi bir yazılı belge de sunmadığı, davalının asıl borçlu olarak ticari kredi ve kredili mevduat hesabından kaynaklanan borçtan sorumlu olduğu, ileri sürülen iddia ve savunmanın kapsamına göre başka araştırma yapılmasına lüzum bulunmadığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davalının itirazında kısmen haksız olduğu, ayrıca davaya konu alacağın likit olduğu, davacının icra inkar tazminatı talep şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin ;
Taksitli ticari kredi;
13.008,71 TL asıl alacak,
1.514,78 TL işlemiş faiz,
75,74 TL bsmv,
Kredili mevduat hesabı;
824,84 TL asıl alacak,
43,28 TL işlemiş faiz,
2,16 TL bsmv, olmak üzere toplam 15.469,51 TL alacak ve asıl alacağın 13.008,71 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren işleyecek % 48, bakiye 824,84 TL’lik asıl alacak kısmına ise takip tarihinden itibaren işleyecek %22.68 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-13.833,55 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 2.766,71 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 1.056,72 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 292,71 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 764,01 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 292,71 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 73,60 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 925,61 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (15.469,51/17.139,67=0,90) 835,41 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2 fıkrası uyarınca 1.670,16 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
9-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir 9. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.08/04/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA