Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/874 E. 2022/633 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/874
KARAR NO : 2022/633

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2021
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …tarihinde müvekkile ait … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkil yana ait … plaka sayılı araçta hasar meydana geldiğini, … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kusurlu aracın zmms( trafik) sigorta poliçesi tarafından tanzim eden davalı … Sigorta A.Ş.’ne ihbarda bulunulduğunu ve sigorta tarafından hasar dosyası açıldığını, hasar bedeli konusunda şirket ve müvekkilin uzlaşamadığını, aracın onarım bedeli konusunda anlaşamayan müvekkili tarafından, Sigorta Eksperi K. …nin atandığını, hasar raporu oluşturulduğunu, 9.774,31 TL hasar tespiti yapıldığını, kdv’nin hasar dahil olduğunu, iskonto uygulanamayacağını, 323,91 TL eksper ücreti faturası ödendiğini, … plakalı aracın sürücüsünün kaza tespit tutanağı ve kazanın oluş şekli, olay yeri resimleriyle beraber değerlendirildiğinde görüleceği üzere kusurlu olduğunu, bu nedenle Trafik sigortacısı olan davalının, limiti dahilinde tam olarak zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500 TL hasar miktarının temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın bir kusuru olmadığını, bu aracın zmms sigortacısı olduklarını, kusur oranlarının tespiti gerektiğini, gerçek zararın tespiti gerektiğini, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu. davacı vekiline 26.10.2021 tarihinde 4.685,05 TL hasar ödemesi yapıldığını, davacının alacağı hak kalmadığını, zamanaşımı olduğunu, hasar miktarı ve değer kaybının bilirkişi marifeti ile hesaplanması gerektiğini, zmms genel şartlarının dikkate alınması gerektiğini, kasko sigortacısına hasar ödemesi yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, SBM’den hasat kadını talep ettiklerini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi zararın (bakiye hasar bedeli) karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Hasar fotoğrafları, kaza tutanağı,
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 15/12/2021 tarihli yazısı,
-Hasar dosyası, poliçe,
-Türkiye Noterler Birliğinin 01/02/2022 ve 21/01/2022 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’in 07/06/2022 tarihli raporu,
-… Sigorta A.Ş nin 17/03/2022 tarihli yazısı ve eki.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; …tarihinde … ve … plakalı araçların çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, taraflarca trafik kazasına ilişkin olarak maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davacının işbu dava ile … plakalı araca ilişkin olarak bakiye hasar bedeli talebinde bulunduğu ve zararın … plakalı aracın zmss sigortacısı olan davalıdan tazminini istediği, davalı sigortanın ise mahkememizin yetkisini itiraz ettiği, zamanaşımı definde bulunduğu, sigortalı araç sürüsünün kusurunun bulunmadığı, davacının zararının karşılandığı, açık şekilde eksik ödeme olmadığından mahkemece yapılan ödeme gözetilerek davanın reddi gerektiği, sorumluluklarının poliçe teminat limiti ve gerçek zararla sınırlı olduğunu savunduğu, taraflar arasında mahkememizin yetkili olup olmadığı, dava konusu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacının zararının karşılanıp karşılanmadığı, yapılan ödemenin eksik olup olmadığı ve bakiye zararının bulunup bulunmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında doğrudan sözleşme ilişkisi bulunmamasına ve sorumluluk sigortaları TTK’da düzenlendiğine göre mutlak ticari dava niteliğindeki somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, davalı sigorta tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de davacının yerleşim yerinin İzmir ili Konak ilçesi olduğu, davaya konu kazanın bu mahalde meydana geldiği, ayrıca davalı sigortanın İzmir ilinde bölge müdürlüğünün bulunduğu, HMK’nun 16 ve KTK’nun 110 maddesi uyarınca mahkememizin dava konusu uyuşmazlıkta yetkili olduğu, davalının yetki itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı tarafından zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de davaya konu kazanın …tarihinde meydana geldiği, dava tarihi olan 26/11/2021 tarihi itibariyle TBK’nun 72 ve KTK’nun 109 maddelerindeki 2 yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmakla davalının zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce davacıya ait aracın trafik tescil kayıtları ile geçmiş hasar kayıtları ve dava konusu olaya ilişkin hasar dosyasının dosyaya kazandırıldığı ve dosyanın kusur ve hesap yönünden bilirkişiye tevdi edildiği, otomotiv bilirkişiden alınan 07/06/2022 tarihli rapora göre, davalı sigorta araç sürücüsünün kontrolsüz kavşakta sağdan gelen davacı aracına geçiş üstünlüğü tanımadığı, meydana gelen kazada kusurlu olduğu, davacı sürücüsünün ise kazanın önlenmesinde alabileceği herhangi bir tedbirin olmadığı, davacı aracının sol ön çamurluk kısmından hasar aldığı, davalı sigorta tarafından yapılan ekspertizde iskontolu yedek parça, işçilik ve kdv dahil olmak üzere hasarın 5.528,37 TL olarak belirlendiği, davalı sigorta tarafından davacıya kdv hariç ödeme yapıldığı, davacının dava öncesinde yaptırdığı özel ekspertiz incelemesinde ise hasar ve onarım bedelinin iskontosuz yedek parça, işçilik ve kdv dahil olmak üzere 9.774,31 TL olarak belirlendiği, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, her iki ekspertiz raporunda yedek parça kalem ve bedellerinin aynı olduğu, birbiri ile uyumlu olduğu, davalı sigortanın atadığı eksperin yedek parça bedeline % 50 iskonto uyguladığı, işçilik ücretleri bakımından davalı sigorta eksperinin raporunun ayrıntılı olduğu, davacı tarafından alınan uzman raporunda ise herhangi bir ayrıntı yer almadığı, davalı sigorta ekspertiz raporunun işçilik bedelleri yönünden piyasa rayiçlerine uygun olduğu, davacı aracının kaza öncesi hasarsız haldeki emsalinin 60.000,00 TL olduğu, davacı aracının onarımın ekonomik olduğu, onarım bedelinin iskontosuz yedek parça, işçilik, kdv dahil 9.255,11 TL olduğu, davalı sigorta tarafından davacıya dava öncesinde 4.685,05 TL ödeme yapıldığına göre davacının talep edebileceği bakiye zararın 4.570,06 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dava konusu kazada davacı aracının sol ön çamurluk kısmından hasar gördüğü, hasar alan parçaların niteliğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp uyuşmazlığın davalı sigorta sürücüsünün kusurlu olup olmadığı ve davalı sigortanın yedek parçaya ilişkin iskonto uygulayıp uygulamayacağı ve davacıya kdv ödemesi yapmak zorunda olup olmadığı hususlarında olduğu, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre gerçek zararın ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanacağı, orijinal parçalara göre hasar bedelinin belirlenmesi gerektiği, onarım bedeli araç rayicinin %50’sini aşmadığı müddetçe aracın tamirinin ekonomik olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmamasına göre işleten ve haksız fiil faili sürücünün sorumluluğunu üstlenen zmms sigortacısının yedek parçaya ilişkin iskonto uygulama hakkına sahip olmadığı, davacının gerçek zararını gidermesi gerektiği ve ayrıca aracın onarımı yapılsın veya yapılmasın zarar görenin hasar bedelini kdv’si ile birlikte ödemek zorunda olduğu, bu nedenle davacının hasar bedelini serbest piyasa rayiçleri üzerinden orijinal yedek parça, işçilik bedeli ve kdv toplamı ile birlikte talep edilebileceği, ancak bu şekilde gerçek zararın karşılanabileceği, bu nedenle davalı sigortanın daha az hasar bedeli ödenmesi gerektiği konusundaki savunmasının meydana gelen hasar, dava konusu aracın niteliği ve özellikleri itibariyle yerinde olmadığı, davalı sigorta sürücüsünün kontrolsüz kavşakta sağdan gelen ve kavşağa girmiş olan davacı aracına çarptığı olayda kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücüsünün ise kazanın önlenmesinde alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı ve kusursuz olduğu, davacının davalı sigorta sürücüsünün kusuru oranında uğradığı zararı talep edebileceği, bilirkişi tarafından davacının zararı kdv, işçilik ve yedek parça dahil olmak üzere iskontosuz olarak toplam 9.255,11 TL olarak hesaplandığına göre davacının %100 kusura karşılık olarak bu tutarın tamamını davalıdan talep edebileceği, davalı sigorta tarafından davacıya dava öncesinde hasar bedeline ilişkin iskontolu ve kdv’siz olarak 4.685,05 TL ödeme yapıldığına göre davacının bakiye zararının 4.570,06 TL olduğu ve bu miktar üzerinden talepte bulunabileceği, davacı tarafından alınan ekspertiz raporu ile davalı sigortanın yaptırdığı ekspertiz raporu arasındaki farkın yedek parçaya iskonto uygulanması ve işçilik bedellerinin farklı belirlenmesinden kaynaklandığı, dava konusu araçta meydana gelen hasarın niteliği ve boyutu dikkate alındığında mahkememizce kaza tarihi itibariyle davalı sigortanın yaptırmış olduğu ekspertiz raporundaki iskontosuz ve kdv’li fiyatlamanın hakkaniyete uygun olduğunun değerlendirildiği, nitekim bilirkişi tarafından da davacının almış olduğu ekspertiz raporundaki işçilik fiyatlarının ayrıntı içermediği, denetime olanak sağlamadığı ve piyasa rayiçlerine uygun olmadığı görüşünün bildirildiği, … plakalı aracın 14/07/2021-14/07/2022 tarihleri arasında ve kaza tarihi itibariyle zmss sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitleri kapsamında kalan davacının hasar zararından sorumlu olduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, davacı vekilinin dava değerini 10/06/2022 tarihinde değer artırım dilekçesi ile arttırdığı, davacının 04/11/2021 tarihinde davalı sigortaya müracaat ettiği, davalı sigortanın yasal ödeme süresi olan 8 iş gününün sonunda 17/11/2021 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının bu tarih itibariyle faiz talep edebileceği, dava konusu aracın niteliğine ve davacının sıfatına göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun, davalı sigorta tarafından yapılan ekspertiz, davacı tarafından sunulan kaza ve hasara ilişkin fotoğraf ve kayıtlar ile diğer dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi yapılmıştır. Davacı tarafından davalı sigortanın yaptırmış olduğu ekspertizin hasar ve bedel yönünden kaza ve serbest piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığının değerlendirilmesi bakımından yaptırılan özel eksper incelemesi için ödenen (ve belgesi sunulu ve piyasa rayiçlerine göre makul olan) ekspertiz ücreti anılan kanun hükmü kapsamında değerlendirilmiş ve 6100 sayılı HMK’nun 323.maddesi uyarınca yargılama gideri olarak hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 4.570,06 TL’nin 17/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 312,18 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 69,50 TL ıslah harcı toplamı olan 128,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 183,38 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 69,50 ıslah harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 74,60 TL müzekkere-tebligat gideri ve 323,91 TL ekspertiz ücreti yargılama giderinden oluşan toplam 1.336,61 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 4.570,06 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/07/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA