Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/843 E. 2022/59 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/843
KARAR NO : 2022/59

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/11/2014
KARAR TARİHİ : 25/01/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirket aleyhine İzmir … İcra Dairesi’nde …/… Esas nolu ilamsız icra takibi başlattığını, davalı şirketin ödeme emrine 08/07/2013 tarihinde itiraz ettiğini, takibin durduğunu, takibe itiraz edildiğini, İzmir Cumhuriyet Savcılığı’nın takipsizlik kararına konu soruşturma dosyasından öğrenildiğini ve bu davanın açıldığını, taraflar arasında hayvan kulak küpeleri üretimi konusunda ticari ilişki bulunduğu, davalı şirket tarafından üretimin yapılması için gerekli ekipman temelinde bu küpeyi basmayı sağlayan kalıpların yer aldığını, bu kalıplar sayesinde küpe üretiminin mümkün olabildiğini, kalıpların mevcudiyeti ve üretiminin de “…” adı altındaki ticaret ünvanında anlaşılacağı üzere davacı uzmanlık alanına girdiğini, bu kalıplar olmadan davalı şirketçe kulak küpesi üretiminin mümkün olmadığını, son dönemde taraflar arasında yaşanan anlaşmazlıklar sonucu davacı şirketin içini boşaltmak amacı ile kaynaklanan şirket çalışanları ile kurulan ticaret, vergi ve rekabet hukukuna aykırı ilişkilerin davacıya zarar verici hal aldığını, belirtilen kaygılar nedeni ile İzmir Noterliği nezdinde şirketin yasal merkezinde bulunan kalıp ve diğer emtianın tespitinin yaptırıldığını, savcılık dosyasındaki noter tespitine ilişkin belge ve fotoğraflardan anlaşılacağı üzere şirketin asıl faaliyet alanı olan ve piyasaya arzedilecek kalıplardan tespit tarihinde şirket merkezinde çokça bulunduğunu, noter tespiti sonrasında davacı kaygılarının doğrulanırcasına davalı şirketin davacı şirket içindeki kişilerin de yardımı ile 19/06/2013 günü davacı şirketin içinin boşaltılması amacının hayata geçirdiğini, davalı adına kayıtlı araç ile şirket çalışanlarının ve yönetici … isimli kişiyi davacı şirkete gönderip kalıpları kendi aracına yüklettiğini, o güne ilişkin kamera kayıtlarının mevcut olduğunu, bu yükleme sırasında davacı şirket ortaklarından olan …ın … ve arkadaşları …’nın tehdit edilip üzerlerine saldırıldığını, Cumhuriyet Savcılığı’na bu hususta şikayette bulunulduğunu, dolayısıyla ticari hayatta malın teslimi ve taşımasına kabul edilen kanunlara aykırı bir durum söz konusu olduğunu, dosya kapsamında uyuşmazlığa konu olan ve davacı şirketin rızası hilafına götürülen kalıplar davacı şirketin zilliyetinde bulunmakta iken davanın çelişkili olarak kalıpların kendisine ait olduğunu iddia etmesinin kabul edilecek bir husus olmadığını, kalıpların haksız olarak davalı şirket tarafından alınması sonucu davacı şirketin faaliyetinin durduğunu ve işçilerinin işi bıraktığını, şirketin zor duruma düştüğünü ve davalı şirket aleyhine takip yapma mecburiyetinin doğduğunu belirterek icra takibine vaki itirazın şimdilik 1.000,00 TL lik kısmının iptalini, takibin devamına, şimdilik 1.000,00 TL’lik alacağın tahsiline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, fazla hakların saklı tutulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, icra takibine davalı tarafından 08/07/2013 tarihinde itiraz edildiğini, itiraz neticesi takibin durduğunu, bir yıl içinde dava açılması gerekirken bu sürenin üzerinden dört ay sonra davanın açıldığını, davacının takibe konu ettiği bir alacağının söz konusu olmadığını, davacı şirkete başlatılan takip ve ödeme emri ile 311.701,54 TL asıl alacak, 1.041,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 312.701,39 TL talep edildiğini, böyle bir alacağın olmadığını, şirket muhasebe kayıtları incelendiğinde ortaya çıkacağını, kalıp bedeli gibi bir borcunda söz konusu olmadığını, 05/07/2012 tarihli belge ile 20 çeşitte toplam 24 adet kalıbın davalı şirkete aidiyetinin davacı tarafından kabul edildiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacının en geç dava tarihinde davalının itirazını tebliğ aldığı kabul edilerek, dava tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra yapılan ıslahın kabulü mümkün olmadığı, taraflar arasında kalıpların fiziki ömürleri ve rayiçlerine ilişkin bir uyuşmazlığın bulunmadığı, bu doğrultuda bilirkişi raporu ile de davacının davalıdan 69.500 TL alacaklı olduğunun tespit olunduğu, zamanaşımı meselesinden ötürü davacının en fazla 1000 TL lik kısım yönünden alacağına kavuşabileceği, bu haliyle usul ekonomisi gereği ek rapor almanın parasal ve zamansal açıdan dosyaya fayda sağlamayacağı, bilirkişi ek raporu ile tespiti istenen kısmın parasal karşılığının zaten zamanaşımına uğramış olması sebebiyle davanın 1000 TL lik kısım yönünden kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
-Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-İzmir …İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasına yapılan takibin 1.000 TL’lik kısmı için yapılan İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN 1.000 TL ÜZERİNDEN DEVAMINA,
2-Islah ile arttırılmış olan 24/04/2018 tarihli dilekçe ile ıslah edilerek arttırılan kısmın zamanaşımı sebebiyle REDDİNE,
3-İcra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
4-Alınması gerekli toplam 80,70 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 686,10 TL nin mahsubu ile 605,40 TL harcın mahkememiz dosyası kesinleştikten sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan 105,9 TL toplam harç, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti, 283,50 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.439,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır