Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/829 E. 2022/538 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/829
KARAR NO : 2022/538

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/11/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-alacaklı tarafından … Medikal Sağlık Ürünleri San. Tic. ve Paz. Ltd. Şti.’ye karşı açılan Ankara … İcra Dairesi’nin …/… E. Sayılı icra dosyasından … tarihli davacıya İcra İflas Kanunu’nun 89/1 maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderilmiştir. Tebligat adresi olarak müvekkilin MERNİS adresi olarak görünen ancak ikamet etmediği ”… Mah. … Sk. No:…/… …/İZMİR” adresi gösterilmiş ve birinci haciz ihbarnamesi … tarihinde T.K. M.21/2’ye göre muhtara tebliğ edildiğini, davacı bu adreste ikamet etmediği için süresi içerisinde tebligattan haberdar olamamış ve bu nedenle itiraz edemediğini, davacının borçlu şirketin kurucu ortaklarından olup, hissesini … tarihinde dava dışı … …’a devrettiğini, devir tarihinden sonra borçlu şirket ile hiçbir bağlantısı kalmayan müvekkilin borçlu şirkete herhangi bir borcu da bulunmadığını, İcra İflas Kanunu’nun 89/3. Maddesi ile süresi içerisinde birinci ve ikinci haciz ihbarnamesine itiraz etmeyen üçüncü şahıs üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde menfi tespit davası açılması gerektiği düzenlendiğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı … …, dava dışı borçlu şirketin kurucu ortaklarından biri olup, kendisinin Şirketten alacaklı olabilmesi veya Şirkete teslim etmesi gereken taşınır veya taşınmaz malın bulunabilmesi ihtimali olduğu, haciz ihbarnamesinin gönderilmesi için üçüncü kişi ile borçlu arasındaki ilişkinin açıklanması veya kanıtlanması gibi bir zorunluluk bulunmadığını, davacının borçlu şirketin ortağı olmasa dahi kendisine haciz ihbarnamesinin gönderilebilmesi mümkün olduğunu, İİK 89. maddesine göre, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyerek Sayın Mahkemede görülmekte olan davayı ikame eden davacının, borçlu … Medikal Sağlık Ürünleri Ltd. Şti.’ye borçlu olmadığını kanıtlaması gerekmektedir. Kanıt yükü üzerinde olan Davacı, dava dilekçesinde bu yönde herhangi bir delil ibraz edemediğini, davacının, Mahkememizde görülmekte olan davada Borçlu Şirketi taraf göstermemiş olması da, borçlu olmadığını kanıtlayabilecek herhangi bir delilinin olmadığını ortaya koyduğunu, davacının davası bu bakımdan da kabul edilebilir olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça, Ankara … İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı dosyasında İİK 89/1-2-3 maddeleri uyarınca çıkartılan haciz ihbarnamelerinin usülsüz olarak tebliğ edilerek davacı hakkında haciz işlemi uygulandığından bahisle davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak mahkememize dava açılmış ise de: Davanın İİK 89 maddesine göre açılan Menfi Tespit davası niteliğinde olduğu, davacı ile davalı …MEDİKAL ÜR.SAN.VE DIŞ.TİC.LTD.ŞTİ arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı, uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklanmakta olup, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, Türk Ticaret Kanunu İle Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 6335 sayılı yasanın 2. Maddesi ile 6102 sayılı Yasanın 5. Maddesinin değiştirildiği, bu değişiklik sonucu: Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağının belirlendiği, davanın açıldığı tarih itibariyle davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı içerisinde kalıp, mahkememizin görev alanı içerisinde olmadığı, görev hususunun kamu düzeni ile ilgili dava şartı niteliğinde olup, yargılamanın her safhasında ve resen nazara alınmasının ve 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemelerin İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ OLDUĞUNA,
3-6100 sayılı yasanın 20.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-6100 sayılı yasanın 20.maddesiu yarınca karar kesinleştikten sonra 2haftalık kesin süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin istenmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına ve yargılama giderlerinin hüküm altına alınacağının ihtarına, (ihtarat yapıldı.)
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.21/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır