Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/775 E. 2022/252 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/775
KARAR NO : 2022/252

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 27/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 11/05/2015 tarihinden itibaren davalı şirketin ortağı olduğu, şirketin işleyişi ile ilgili olarak diğer ortaktan bilgi alamadığı, kar dağıtımının yapılmadığı, şirketin hali hazırda herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, şirketin ticaret siciline kayıtlı adreste olmadığı, davacı yönünden haklı nedenle ortaklıktan ayrılma şartlarının oluştuğunu belirterek ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVA:
Dava, TTK’nun 638.maddesi kapsamında haklı nedenle limited şirket ortaklığından ayrılma isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 11/11/2021 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir Vergi Dairesinin 11/01/2022, 17/01/2022, 20/01/2022 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir SGK’nun 01/02/2022 ve 18/02/2022 tarihli yazısı ve eki,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davaların kısa zamanda sonuçlandırılması, adaletin bir an önce tecellisi için, taraflarca veya mahkemelerce yapılması gereken bir kısım adli işlemler sürelere bağlanmıştır. Bu sürelerin bazılarını kanun bizzat belirlerken bir kısmını işin özelliğine, tarafların durumlarına göre belirlemesi için hakime bırakmıştır. Kanuni süreler açıkça belirtilen ayrıcalıklar dışında kesindir. Bu nedenle 6100 sayılı HMK. nun 90. (1086 sayılı HUMK.nun 159.) maddesinde açık hükmünde belirtildiği gibi kanunun tayin ettiği süreler hakim tarafından azaltıp çoğaltılamaz. Buna karşın, 6100 sayılı HMK. nun 94. (1086 sayılı HUMK.nun 163.) maddesine göre hakimin belirlediği süreler ise kural olarak kesin değildir. Bu takdirde verilen ikinci süre kesindir. Ancak, hakim kendi belirlediği sürenin kesin olduğuna da karar verebilir.Kesin sürenin tayin edilmesi halinde, karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak doğacagı da kuşkusuzdur. Hemen belirtmek gerekir ki, ister kanun, isterse hakim tarafından tayin edilmiş olsun kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak yoktur. Böylece kesin sürenin kaçırılması; o delile veya hakka dayanamamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, bazen davanın kaybedilmesine dahi neden olmaktadır. Bu itibarla geciken adaletinde bir adaletsizlik olduğu düşüncesinden hareketle, davaların yok yere uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere düzenlenen kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Öncelikle, kesin süreye ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir. Bunun yanında verilen süre yeterli, emredilen işler, gerekli ve yapılabilir nitelik taşımalı, ayrıca hakim süreye uyulmamanın sonuçlarını açıkca anlatmalı, tarafları uyarmalıdır. Öte yandan, kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde gereği hakim tarafından hemen yerine getirilmelidir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacının, davalı şirketin ortağı olduğu, bilgi alma hakkını kullanamadığı, şirketin dava tarihi itibariyle temsilcisinin bulunmadığı ve ticari faaliyetine devam etmediği, gayri faal olduğu iddiası ile iş bu ortaklıktan çıkma davasını ikame ettiği, mahkememizce dosyaya kazandırılan ticaret sicil kayıtlarına göre davacının 12/05/2015 tarihinde dava dışı …’ndan devraldığı paylarla davalı şirketin ortağı olduğu, davalı şirketin güncel durumda ortaklarının davacı … ile dava dışı … olduğu, şirket temsilcisi olan dava dışı …’nun temsil yetkisinin 07/02/2018 tarihinde sona erdiği, şirketin hali hazırda temsilcisinin bulunmadığı, dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve talebin mahiyetine göre mahkememizce 07/01/2022 tarihli celsede davalı şirkette organ boşluğu bulunduğu dikkate alınarak davacıya davalı şirketi iş bu davada temsil etmek üzere kayyım tayini için dava açma konusunda kesin süre verildiği, davacı vekilinin kendisine verilen kesin süreye rağmen ara karar gereğini yerine getirmediği, mahkememizce davacı vekiline 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115 maddeleri uyarınca verilen ve kesin olan sürenin yeterli, emredilen işlerin, gerekli ve yapılabilir nitelik taşıdığı, ayrıca süreye uyulmamasının sonuçlarının açıkca anlatıldığı-ihtar edildiği, kesin süre içerisinde ara karar gereğinin davacı tarafından yerine getirilmemiş olmasının davalı yararına usuli kazanılmış hak doğurduğu, kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmadığı, taraf teşkilinin sağlanmasının dava şartı olduğu, dava şartlarının mahkememizce yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-d-e ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-6100 Sayılı HMK’nun 114/1-d-e ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluklarında açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA