Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/772 E. 2022/1082 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/772 Esas
KARAR NO : 2022/1082

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22.12.2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkilinin davalıdan 31.873,11 TL alacağının bulunduğu, müvekkili tarafından davalı hakkında İzmir 9.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle takibin durduğu, davalının 31.10.2020 tarihli borcunu müvekkiline ödemediğinden bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalıya usulüne uygun olarak tebligat çıkartılmış olmasına rağmen davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir 9.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı tarafından davalı hakkında 27.07.2021 tarihinde 31.873,11 TL asıl alacak, 2.004,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.877,82 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi Gülşen Özel tarafından düzenlenen 08.08.2022 tarihli raporda; Davacı tarafın 2020 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin mevzuat hükümleri doğrultusunda süresinde yapıldığı, davacı tarafından davalı adına E-Arşiv sistemi üzerinden toplam 114.073,71 TL olan 17 adet fatura düzenlendiği ve vergi dairesine BS Formu ile beyan edildiği, davacı defterlerinde davalının ödeme kayıtlarının toplamının 82.200,00 TL olduğu ve takip tarihi itibariyle ödemelerden sonra faturalardan kalan ödenmemiş bakiye tutarın 31.873,71 TL olduğu, davalı tarafın defterlerini ve dayanaklarını ibraz etmemesi nedeniyle davalı tarafın defterlerinin incelenemediği, davalının incelenen Ba kayıtlarında ise beyan zorunluluğu bulunmamakta olup, davalı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmadığının görüldüğü, davacının davalıdan 31.873,71 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça davalıya gönderilen yazılı bir ihtarname ya da mutabakat mektubunun tespit edilmediği, bu nedenle işlemiş faiz hesabının yapılamadığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama davalının tacir olup olmadığının araştırılması açısından bağlı bulunduğu vergi dairesine ve ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmış olup gelen yazı cevapları dosyaya delil olarak eklenmiştir.
4-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılmış olup, 2020 ve 2021 yılı Ba kayıtları getirtilerek dosyamız arasına delil olarak eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya satışı yapılıp teslim edilen mallardan dolayı düzenlenen faturalar nedeniyle davacının davalıdan takibe konu edilen asıl alacak tutarı kadar bakiye alacağının bulunduğu, bu alacağın ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibinin davalının itirazı nedeniyle durduğundan bahisle davalının itirazının iptaliyle icra inkar tazminatın tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olmasına rağmen davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında hem elden hem de banka havalesiyle borç ödendiğinden davalının davacıya bir borcunun bulunmadığı, bu nedenle takibin asılsız ve yersiz olduğundan bahisle takibe konu borca itiraz ettiklerini bildirmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, davalı tarafa HMK 222/3.maddesi gereğince inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtların mahkememiz kaleminde hazır bulundurulmasına, aksi halde ticari defter ve kayıtları ibrazdan kaçınmış sayılacağı ve diğer tarafın HMK 222/2.maddesinde sayılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin sahibi lehine delil olarak kabul edileceğinin ihtarını içerir meşruhatlı davetiye çıkartılmış olmasına rağmen ticari defter ve kayıtların incelemeye ibraz edilmediği, bu nedenle ibrazından kaçınılmış sayılmasının gerektiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında sunulan davacı şirkete ait 2020 yılına ilişkin ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, alınan raporda, davacı tarafın incelenen 2020 yılı ticari defter ve kayıtlarının TTK hükümleri uyarınca usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki sırasında davacı tarafça davalı tarafa toplamda 114.073,71 TL’Lik fatura düzenlendiği, bu faturalara karşılık davalı tarafça 16.000,00 TL nakit ödeme ve toplamda 66.200,00 TL bankadan yapılan havaleye ilişkin ödemeler mahsup edildiğinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle bakiye 31.873,71 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
İcra takip dosyasının incelenmesinden takip talepnamesinde 31.873,71 TL asıl alacak, 2.004,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam takip tutarının 33.877,82 TL olarak gösterildiği, dava dilekçesinde ise harca esas değerin 31.873,71 TL olarak gösterilmiş olması nedeniyle mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı vekili tarafından 29.11.2022 tarihli duruşmada davanın 31.873,71 TL ‘lik asıl alacağa ilişkin olduğu beyan edilmiş olduğundan dava değeri olarak bu tutar esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı şirketin TTK hükümleri uyarınca usulüne uygun tutulduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarına göre davalı tarafça elden ve bankadan havale yoluyla yapılan tüm ödemeler düşüldükten sonra takip tarihi itibariyle davacı tarafça davalı adına düzenlenen faturalardan dolayı davacının 31.873,71 TL alacaklı olduğunun mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile tespit edildiği görülmüştür. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında vergi dairesinden getirtilen kayıtlara göre tacir olduğu anlaşılan davalıya HMK 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmediği gibi icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde de takibe konu borcun nakden ve bankadan gönderilen havalelerle ödendiğinin savunulduğu, davacı şirket defterlerinde yapılan incelemeye göre davalı tarafça yapılan 16.000 TL’Lik nakit ödeme ve toplam 66.200,00 TL’lik banka havalesine ilişkin ödemelerin davacı tarafça davalı adına düzenlenen toplam 114.073,71 TL’lik fatura bedelinden mahsup edildikten sonra davacı alacağının 31.873,71 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda davalı tarafça bakiye alacağın ödendiğine dair başkaca bir delil dosyaya ibraz edilmemiştir. Bu nedenle takip tarihi itibariyle usulüne uygun tutulduğu anlaşılan davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 31.873,71 TL alacaklı olduğu mahkememizce tespit edilmiş olduğundan davanın kabulüne, davalı borçlunun İzmir 9.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle 31.873,71 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren %9 oranında yasal faiz işletilerek takip talepnamesindeki diğer koşullarla takibin devamına, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 6.374,76 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, davacı tarafın icra inkar tazminatı ile ilgili fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir 9.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle 31.873,71 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren %9 oranında yasal faiz işletilerek takip talepnamesindeki diğer koşullarla takibin devamına,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 6.374,76 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, davacı tarafın icra inkar tazminatı ile ilgili fazlaya ilişkin isteminin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.177,29 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 374,94 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.802,35 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacılar tarafından başlangıçta yatırılan toplam 442,74 TL harç, tebligat ve posta gideri 221,60 TL ve bilirkişi ücreti toplam 600,00 TL olmak üzere toplam 1.264,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır