Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/746 E. 2023/606 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/746 Esas
KARAR NO : 2023/606
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 19/07/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/05/2021 tarihinde müvekkili …’nin … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada … plakalı aracın müvekkilinin bulunduğu araca çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiği, kaza nedeniyle müvekkili …’nin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00-TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı, 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50,00-TL bakım giderleri ve 50,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri için olmak üzere şimdilik toplam 300,00 TL’nin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğu, davacının sakatlık oranının ATK tarafından, tazminat hesabının ise bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiği, tedavi masraflarından sorumlulukları bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi (sürekli iş göremezlik tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ve bakıcı gideri) tazminat isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Davacıya ait nüfus ve tedavi evrakları,
-Kaza tespit tutanağı,
-İzmir CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası,
-Bolu SGK’nın 25/11/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’in 07/01/2021 tarihli raporu,
-Türkiye Noterler Birliğinin 16/12/2021 tarihli yazısı ve eki,
-İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunun 14/09/2022 tarihli maluliyet raporu,
-İzmir SGK’nın 16/01/2023, 23/01/2023 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi Dr. …’in 19/03/2023 tarihli raporu
-İzmir … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosya sureti.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
28/05/2021 tarihinde davacının yolcusu olduğu … plakalı araç ile … plakalı araçların çarpışması neticesinde çift taraflı, yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacının bu kaza neticesinde yaralandığı, bu yaralanma nedeniyle geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ve bakıcı gideri zararlarının bulunduğu ve kazaya … plakalı aracın sebebiyet verdiği iddiası ile bu aracın zmms sigortacısı olan davalı sigorta şirketinden iş bu dava ile maddi tazminat talebinde bulunduğu, davalı sigortanın ise davacının dava öncesi başvuru şartını usulüne uygun yerine getirmediği, sorumluluklarının poliçe teminat limiti, gerçek zarar, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğu, mahkemece maluliyet, kusur ve tazminat hesabı yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri zararlarının zmms teminatı kapsamında olmadığı, müterafik kusur sebebiyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunduğu, taraflar arasında davacının dava öncesi başvuru şartını yerine getirip getirmediği, davacının söz konusu kaza nedeniyle bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ve bakıcı gideri talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise talep edilebilecek miktarın ne olduğu, davalı sigorta sürücüsünün kusurlu olup olmadığı ve davalının söz konusu zararlardan sorumlu olup olmadığı, müterafik kusur sebebiyle tazminattan indirim yapılması gerekip gerekmediği hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında doğrudan sözleşme ilişkisi bulunmamasına ve sorumluluk sigortaları TTK’da düzenlendiğine göre mutlak ticari dava niteliğindeki somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu tespit edilmiştir.
Davalı sigorta tarafından davacının dava öncesinde başvuru şartını yerine getirmediği savunulmuş ise de davacı tarafından dava dosyasına sunulan belgelere göre davacının davalı sigortaya 16/06/2021 tarihinde başvuru yaptığı, mahkemeye erişim hakkının gereği olarak başvuru şeklinin belli bir usulüne bağlanmadığı somut uyuşmazlık bakımından davacının dava öncesi başvuru şartını yerine getirdiği mahkememizce kabul edilmiş ve davalının bu yöndeki usule ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava konusu kazada davacı, davalı sigorta sürücüsü ve dava dışı üçüncü kişilerin kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti için dosyanın mahkememizce kusur bilirkişisine tevdi edildiği, kusur bilirkişisi tarafından düzenlenen 07/01/2021 tarihli raporda, davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … Sokağı takriben seyir halinde … Sokak kavşağına gelip giriş yaptığı esnada aracının sol ön ve yan kısımları ile solu 2109 Sokaktan seyrini düz devam eden davacı taraf sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracının sağ ön yan kısımlarına çarpması sonucu … plaka sayılı araçta yolcu konumunda olan davacı …’nin yaralanması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile gündüz vakti meskun mahal gidiş geliş şerit trafiğin işlediği yoldan kaza mahalli kendine hitaben DUR ikaz levhalı görüşe kapalı dört yönlü kavşağa geldiğinde mutlak durması, gelen araç trafiğini izlemesi, araç/araçlar var ise bu araçların geçişine izin vermesi, güvenli ortam oluştuktan sonra seyrini devam edeceği zaman dilimini hesaplaması, sonrasında giriş yapıp yoluna devam etmesi halinde zaten kazanın meydana gelemeyeceği, dolayısı ile sürücünün tehlikeyi hafife almak sureti ile belirtilen hususlara riayet etmediği, sevk ve idaresindeki aracı ile görüşün kapalı kavşak başına geldiğinde sağında/solunda geçiş hakkına haiz bir aracın kavşağa girebilecek olma ihtimalini yok sayıp tedbirsiz biçimde mevcut sürati ile giriş yaptığı, bu tavrı nedeni ile yaratmış olduğu tehlikeli ortamda trafik akışı için tehlike ve engel teşkil ettiği, sonrasında güzargahına çıkan davacı aracına karşı etkisiz kalıp yandan çarpması olayında, zararlı sonucu önleyecek beklenilen dikkat ve özeni göstermediğinden dolayı kazanın oluşumunda 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57.maddesini ihlal etmesi nedeni ile % 85(yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu, davacı taraf sürücüsü …’nin ise sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile gündüz vakti meskun mahal gidiş geliş trafiğin işlediği görüşün kapalı olan kavşağa gereken dikkat ve özeni göstermesi, yaklaştığında ilk geçiş hakkına sahip olmasına rağmen tedbirli davranıp hızını azaltması, sonrasında sağında gelen aracı fark edip kazayı önleyici tedbir alabilmesi gerekirken, belirtilen hususlara riayet etmediği, mevcut sürati ile tedbirsiz biçimde kavşak alanını geçmek istemesi nedeni ile meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası olayında; diğer sürücüye göre az da olsa zararlı sonucu önleyecek beklenilen dikkat ve özeni göstermediğinden dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a-b maddelerini ihlal ettiğinden % 15 (yüzde on beş)oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’nin ise … plaka sayılı araçta yolcu konumunda olup meydana gelen kazaya etken faktörü ve kusuru olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacının zararının bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla maluliyetinin belirlenmesi yoluna gidildiği, bu kapsamda İstanbul ATK’dan maluliyet raporu düzenlenmesinin istenildiği, İstanbul ATK’nın 14/09/2022 tarihli maluliyet raporunda, Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının sakatlık oranının %0, iyileşme süresinin ise 1 hafta olduğu ve dava konusu olay nedeniyle bir başkasının sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce İstanbul ATK maluliyet raporu sonrasında tazminat hesabı yapılmak üzere dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 19/03/2023 tarihli raporunda, davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 659,37 TL, sürekli maluliyetten ve bakım giderinden kaynaklı zararının bulunmadığı, SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin 207,83 TL olduğu, davacının toplam maddi tazminat alacağının 867,20 TL olduğu, davalı tarafın %85 kusuru ile zararın 737,12 TL’sinden sorumluluğunun olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacının, 28/05/2021 tarihinde yolcusu olduğu … plakalı araç ile … plakalı araçların çarpışması neticesinde meydana gelen kazada yaralandığı, söz konusu olaya ilişkin olarak adli soruşturma yürütüldüğü, soruşturma neticesinde davalı sigorta sürücüsünün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, mahkememizce alınan kusur raporuna göre davalı sigorta sürücüsünün dava konusu kazanın meydana geldiği kontrolsüz kavşağa yaklaşırken kendisinin geldiği yönde bulunan dur ikaz levhasını dikkate alması, mutlak şekilde durması, araç trafiğini gözetmesi ve güvenli ortam oluştuktan sonra seyrine devam etmesi gerekirken bu kurala riayet etmediği, mevcut hızı ile kavşaktan geçiş yapmak istediği, kazanın meydana gelmesinde asli %85 kusurlu olduğu, davacı sürücüsünün ise yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, geçiş hakkına sahip olmasına rağmen kavşağa yaklaşırken hızını yavaşlatması ve tedbirli davranması gerekirken bu kurallara riayet etmediği, kazanın meydana gelmesinde tali %15 kusurlu olduğu, taraflarca bu rapora itiraz edilmiş ise de söz konusu raporun kazanın meydana geliş biçimi, kaza tespit tutanağı, ceza soruşturması ve kovuşturması kapsamındaki beyanlar ile diğer dosya kapsamına uygun olduğu, mahkememizin ceza mahkemesinin kusur raporu ile kusura ilişkin kabulü ile bağlı olmadığı, mahkememizce anılan bilirkişinin kusur değerlendirilmesinin somut olayda hakkaniyete uygun olduğunun değerlendirildiği, maluliyet yönünden ise İstanbul ATK’nın 14/09/2022 tarihli maluliyet raporunda, davacının sakatlık oranının %0, iyileşme süresinin ise 1 hafta olduğu ve dava konusu olay nedeniyle bir başkasının sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığının tespit edildiği, her ne kadar davacı maluliyet oranının hatalı belirlendiği, doğru yönetmeliğin esas alınmadığı, tedavisinin devam ettiğini ileri sürmüş ve yeniden maluliyet raporu alınmasını talep etmiş ise de, Yargıtay … ve … (Kapatılan). Hukuk Dairelerinin 2021 yılı ve sonrasındaki yerleşik içtihatlarına göre maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihine göre 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği, buna göre kaza tarihi olan 28/05/2021 tarihi itibariyle yürürlükte olan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının maluliyetinin tespit edilmesi gerektiği, maluliyet değerlendirilmesinin rapor tarihinde mevcut evrak doğrultusunda kişide mevcut olan arıza ve hastalığa göre yapıldığı, ilave olarak davacının mahkememizce yargılama aşamasında Ege Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Nöroloji birimlerine sevk edildiği ve son sağlık durumunun tespit edildiği, dava konusu kazaya ilişkin tüm tedavi kayıtlarının dosyaya kazandırıldığı, ayrıca davacının dava konusu kaza sonrası sevk edildiği Ege Üniversitesi Hastanesinde yapılan ilk adli muayenesi ile soruşturma kapsamında alınan kati raporunda da davacıda herhangi bir kırık ve sakatlık oluşmadığının tespit edildiği, sadece yumuşak doku travmasının olduğu ve bunun basit tıbbi müdahale ile giderilmesinin olanaklı olduğunun belirtildiği, açıklanan nedenlerle İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunun maluliyet raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, buna göre somut olayda davacının sakatlık oranının %0, iyileşme süresinin ise 1 hafta olduğu ve dava konusu olay nedeniyle bir başkasının sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı şeklinde kabul edilmesinin ve dikkate alınmasının gerçek zarar ve hakkaniyete uygun olduğu, mahkememizce alınan 19/03/2023 tarihli aktüer bilirkişi raporunda davacının sürekli maluliyeti ve bakım ihtiyacı bulunmadığından bu zararlarının hesaplanmadığı, geçici iş göremezlik ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin %85 kusura göre 732,12 TL olarak hesaplandığı, davalı sigorta tarafından müterafik kusur savunmasında bulunulmuş ise de, davacıda saptanan yaralanmanın lokalizasyonu, niteliği(yumuşak doku travması) ve kazanın oluş şekli gibi tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde, emniyet kemeri takılmamasına bağlı olduğunun söylenemeyeceği, davacının emniyet kemeri takılı olsa bile kaza nedeniyle aracın aniden durmasının davacının vücudunda yarattığı mekanik etki ile bu şekilde bir yaralanmanın meydana gelebileceği mahkememizce değerlendirildiğinden davalının müterafik kusura ilişkin savunmasının yerinde olmadığı, davacının yargılama aşamasında 07/06/2023 tarihli dilekçesi ile dava değerini arttırdığı, değer arttırım dilekçesinin davalı sigortaya tebliğ edildiği, davacının davalı sigortaya 16/06/2021 tarihinde müracaat ettiği, davalı sigortanın 8 iş günlük yasal sürenin sonu olan 29/06/2021 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davacının bu tarih itibariyle temerrüt faizi talep edebileceği, ayrıca meydana gelen zararın niteliğine göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, mahkememizce alınan kusur raporu, maluliyet raporu ve aktüer bilirkişi raporlarının oluşa ve dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla geçici iş göremezlik tazminatı ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri talepleri yönünden taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri talepleri yönünden ise davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
2-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri talebinin KABULÜ ile 737,11 TL’nin 29/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 2,50 TL ıslah harcı toplamı 61,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 208,05 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç, 2,50 TL ıslah harcı, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti, 1.035,00 TL ATK rapor ücreti, 145,40 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 3.051,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (737,11/887,11=0,83) 2.535,52 TL’nin davalıdan tahsili davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 737,11 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/07/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı