Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/731 E. 2021/1080 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/731 Esas
KARAR NO : 2021/1080

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 15/10/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin 1998 yılından beri davalının yönetimde bulunan bölgede mülkiyeti müvekkili şirkete ait “… Mah. ….Sok. No:… … Mevkii” adresinde “… Ada … … pafta, … sayılı parselde LPG Dolum, Depolama ve Tevzi Terminalinde faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirkete ait Depolama ve Dolum Terminali için tayin edilen azami kapasite 28.08.2002 tarih ve 168/2020/08 Sıra Sayılı ÇED Raporunda da görüleceği 1080 m3’olduğunu, yani müvekkil şirket LPG Dolum ve Depolama Tesisinde 1080 m3 ile faaliyette bulunma hakkına sahip olduğunu, ancak tesisin ilk kurulduğu yıllarda müvekkil şirketin pazar durumu ve hacmi dikkate alınarak müsaade edilen 1080 m3 lük kapasitenin %53 lük kısmı ile yani 572 m3 ile faaliyete başlanmış bakiye %47 lik kapasite yani 507 m3 lük kısmı için ilerleyen zamanda müvekkili şirketin pazardaki durumu dikkate alınarak kapasite arttırımı yapılmasının planlandığını, artan ihtiyaçlar dolayısıyla müvekkili şirket tarafından onayı alınan ve hak kazandığı kapasite miktarının tamamı kullanılmak istenmiş bunun için 28.05.2020 tarih ve … sayılı müvekkil şirket yazısı ile davalıdan izin istendiğini, davalı … 09.06.2020 tarih ve … sayılı yazısı ile müvekkili şirketin talebini redderek hakkı olan kapasite kullanım iznini vermediğini, bunun üzerine davalı tarafa karşı idare mahkemesi nezdinde dava açıldığını ancak Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından uyuşmazlığın Adli Yargı tarafından çözülmesi gerektiğine kanaat edildiğinden idare mahkemesi tarafından davanın görev yönünden reddine karar verildiğini belirterek müvekkil şirkete ait Depolama ve Dolum Terminali alanının 1080 m3 olarak dava süresince kullanılabilmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve davalı …’nin 28.09.2020 tarih ve … sayılı kararının iptali ile müvekkil şirkete ait depolama ve dolum terminali için tayin edilen kapasitenin 1080 m3 olduğunun, müvekkil şirketin fiili kullanım alanının 1080 m3’e kadar artırabileceğinin ve bu alanı kullanılabileceğinin tespiti ile tespit edilen kullanım alanı hakkı ve miktarının davalı kayıtlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVA:
Dava, kurum işleminin iptali, fiili kullanım alanı tespit ve tescil istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekili yargılama aşamasında 30/11/2021 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Çekişmeli yargıda kural olarak, “Tasarruf İlkesi” geçerlidir ve taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Bu suretle davaya son verilebilmesinin bir yöntemi de davadan feragattir ve anılan kurum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ila 312. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. HMK’nın “Feragat ve Kabulün Şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Feragat etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır(11.04.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı). Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ile dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davanın kurum işleminin iptali, fiili kullanım alanı tespit ve tescil istemine ilişkin olduğu, dava konusu üzerinde tarafların serbestçe tasarruf edebileceği, davacı vekilinin mahkememizce onaylanan 30/11/2021 tarihli dilekçesiyle feragat beyanında bulunduğu, davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu vekaletnamesinde davadan feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu, davadan feragat beyanın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla feragat nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK’nın 307. maddesi uyarınca feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesi uyarınca alınması gerekli 19,76 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 39,54 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair, tarafların yokluklarında verilen karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.01/12/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA