Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/729 E. 2021/857 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/729 Esas
KARAR NO : 2021/857

DAVA : Menfi Tespit, Alacak
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 18/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit, alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerinin Dikili’nin … köyünde ikamet eden, çiftçilik yapan bir aile olduğunu, traktörlerini değiştirmek istedikleri için kendilerini … İzmir Bölge Bayisi olarak tanıtan, bu şekilde kartvizit bastıran, A4 başlıklı kâğıt kullanan ve …’da harita Üzerinde kendilerini … İzmir Bölge Bayisi olarak gösteren …-… Ltd, Şti. Yetkilisi … ile tanışmışlar ve bir traktör alımı konusunda anlaştıklarını, … model, kiremit kırmızısı renkte, … şasi nolu, … motor nolu traktör davacılara teslim edildiğini, … marka traktörün vadeli satış bedeli 55.000 TL, olarak kararlaştırılmış ve davacı …’den 55.000 TL.’lık teminat senedi alındığını, davacılar kısa bir süre sonra 55.000 TL. kredi alamayacaklarını öğrenince, trafikte … adına kayıtlı … plakalı … marka 2012 model … tipinde mavi renkte olan eski traktörlerini …’ye getirip, 34.000 TL, ida Ağustos /2016 ayırıda teslimi etmişlerdir. Bakiye borçları 21.000 TL.’sına düştüklerini, müvekkilerinin trafikte tescil yapabilmek için … marka traktörün faturasının düzenlenip verilmesini ısrarla istemeleri üzerine …, şirketinin … bayi etkisinin iptal edildiğini, traktörün faturasını Manisa’da bulunan … şirketinin vereceğini bu nedenle de 55.000 TL.’lık senedin Sürücü firmasına ciro edildiğini söylediklerini, protesto belgesinden anlaşıldığı kadarı ile …. Şti. bu teminat senedini 28.01.2017 tarihinde bankadan tahsile koymuş olması ile …’nin beyanı doğruladığını, … marka traktörün faturasının kesilmesi ve bakiye borcun ödenmesi için … yetkili bayii olan … Ltd. Şti. ile davacı …’i aracılar bir araya getirmiş ve proforma fatura düzenlendiğini, haricen yapılan ödemeden sonra traktörün satış bedeli 40.000 TL. olarak kararlaştırıldığını ve 12.000 TL. Satış bedeline karşılık ödenmiş ve davacıların borcu 28.000 TL.’sına düşüldüğünü, … ve … Dikili … köyünde …’in evinin önünde bulunan plakasız … marka traktöre anahtar uydurup, habersizce traktörü alıp Bergama’ya kendi iş yerlerine götürdüklerini, bu nedenle Dikili Cumhuriyet Baş Savcılığı’nın … soruşturma nolu dosyasından dolayı şikâyetçi olunmuştur. Soruşturma sırasırıda … ve … traktörün de kendilerinde olduğunu, 21.000 TL. borcunu öderse … marka traktörü vereceklerini söylediklerini, davacılar … plakalı … marka traktörlerinin 34.000 TL. Olan bedelinden 28.000 TL. borçlarının düşülüp, … marka traktörün faturasının kesilmesini talep ettiklerini arıcak karşı tarafça kabul edilmemiş ve uyuşmazlık çözülemediğini, Yine, bu dava konusu traktör alımı dışında davalıların davalı …. Şti ile hiçbir alışverişi olmadığı, 36.000 TL.lık borcu bulunmadığı, senet verildiğine veya alışverişyapıldığına ilişkin hiçbir yazılı belge olmaması nedeni ile 36.000 TL.’lık icra talihi konusu yapılan senedin de bedelsiz olduğu kanıtlanmadığını belirterek 55.000 TL.’lık teminat senedinin bedelsiz kalması nedeni ile iptaline, 36.000 TL.’lık imzası borçlu …’e ait olmayan ve hiçbir şekilde bir borç karşılığı verilmemiş bulunan bedelsiz ve sahte senedin iptaline, davacı …’e ait … plakalı traktörün davacıya iadesine, bakım ve onarımı masraflarının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, iade mümkün olmadığı takdirde bedelinin davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı Sürücü …. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu görülen ve derdest olan dava kapsamında diğer davalılardan …-… Ltd Şti ünvanına sahip herhangi bir tüzel kişiliğinin olmadığını, dosya kapsamındaki tebligat mazbataları incelendiğinde dava dilekçesinin tebliğ edildiği şahsın kim olduğu da bilinmediğini, bu şahsın davalı …-… Ltd Şti ünvanlı bir tüzel kişilik var ise bu şirket nezdinde sigortalı çalışan olup olmadığının da ilgili kurumdan sorulması gerektiğini, müvekkil şirket Manisa/… ilçesinde faaliyet göstermekte olup …, Bergama’da traktör satışı hususunda müvekkili şirketin aracı olduğunu, Ancak söz konusu aracılık işlemleri tamamen şahsi olarak yürütülmekte olup herhangi bir şirket ile bayilik veya temsilcilik ilişkimiz bulunmadığını, uyuşmazlık konusu olayda traktör satışı hususunda anlaşma sağlanırken … ile şirketimiz nezdinde hiçbir görüşme olmadığını, … tarafından … isimli bir şahsa traktör satılacağı bildirilmiş ve tarafımızdan traktör istendiğini, 2016 model … marka … model traktör sıfır kilometre olmasından dolayı bu özelliği bozulmasın diye çekici marifetiyle Bergama iline gönderildiğini, ancak tekrar belirtmek gerekir ki traktörü görüp almaya karar veren müşterilerin şirketimizin merkezi olan Manisa ili … ilçesine gelerek satış işlemlerini gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Söz konusu traktör gönderildikten sonra uzun süre bedeli müvekkili şirkete gönderilmemiş, traktörün satışı hususunda da şirketimize herhangi bir başvuru olmamıştır. Aradan 7-8 ay geçtikten sonra traktör kullanılmış ve hasar verilmiş şekilde tarafımıza getirildiğini, traktörün teslimi hususunda dahi müvekkili şirketin bilgisi olmadığını, müvekkili şirketin … ile davacı … arasında geçen olaylara vakıf olmadığı gibi aralarında geçen olaylardan dolayı hukuki veya cezai hiçbir sorumluluğu da söz konusu olmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen 55.000,00 TL bedelli senet hususunda müvekkil şirketin bilgisinin olmadığını, davacı tarafından verildiği iddia edilen 55.000 TL bedelli teminat senedinden müvekkil şirketin bilgisi yoktur. Bahsi geçen senet müvekkil şirkete verilmemiştir. Müvekkili şirkete verilmediği davacı beyanları ile de sabit olduğunu, Bahsi geçen 55.000,00 TL bedelli, davacı tarafından dava dışı …’ye verildiği söylenen ve müvekkil şirkete ciro edildiği iddia edilen bono hakkında davacının beyanlarının tutarsız olduğunu, Davacıların öncelikle müvekkil şirket ile hiçbir bağı olmayan dava dışı … ile 55.000 TL ye traktör alımı hususunda anlaştıklarını iddia ettiklerini, daha sonra 34.000 TL bedelinde olduğu iddia edilen araçlarını diğer davalıya veriyorlar ve borçları 21.000 TL ye düştüğü iddia edildiğini, daha sonra anlam verilemeyen bir şekilde müvekkil şirket ile görüşüp aynı traktörün satış bedeli olarak 40.000 TL kararlaştırıldığı iddia edildiğini, müvekkil şirketin hukuki olarak hiçbir yerinde bulunmadığı 55.000,00 TL’lik bono ve … plakalı traktör ile ilgisi olmayıp, müvekkil sadece 36.000,00 TL’lik bonodan haberdar olduğunu, davacı … yönünden tüm taleplerinin müvekkil şirket nezdinde husumet yokluğundan dolayı reddine karar verilmesini dosya kapsamında yukarıda izah ettiğimiz taleplerimiz doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan yargılama sırasında 01/10/2021 tarihli karar ile dosyanın HSK’nın 07/07/2007 tarih ve 608 sayılı kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine şeklinde karar verildiği ve dosyanın mahkememize gönderilmesi üzerine mahkememiz esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 08/07/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 07.07.2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-10 Esas, 2019/401 Karar sayılı 04.04.2019 tarihli kararında da belirtildiği ve mahkememizce de aynen benimsendiği üzere “usul hukukumuzda mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır. Bu nedenle taraflarca yargılamanın her aşamasında görev itirazında bulunabileceği gibi taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemeninde yargılamanın her aşamasında görevli olup olmadığını re’sen gözetmesi ve görevsiz olduğu kanısına varılması durumunda kendiliğinden görevsizlik kararı vermesi gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni Hakim Güvencesi” başlığını taşıyan 37.maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada Kanuni Hakim Güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ve ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması ön görülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımda her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.”
Davaya konu Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin gönderme kararının dayanağı olan Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun kararındaki kararında eldeki derdest davaların, 07/07/2021 tarih ve 608 nolu yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir karar yer almadığı gibi söz konusu kararında 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği görülmüştür.
Her ne kadar Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesince dosyanın Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’ nun 07/07/2021 tarihli 608 karar sayılı kararı gereğince Mahkememize gönderilmesine karar verilmiş ise de; gönderme kararının dayanağı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’ nun 07/07/2021 tarihli 608 karar sayılı kararında kararın uygulanmasına karar verilen 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest durumdaki dosyaların yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi kararın 08/07/2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmasına rağmen 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu hususlar göz önüne alındığında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 2017/11-10 Esas , 2019/401 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılmasının gerektiği ve dosyanın İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilemeyeceği, dava dosyasının Mahkememize gönderme kararı ile geldiği, gönderme kararını veren mahkemenin kararı ticaret mahkemesi sıfatıyla verdiği dolayısıyla gönderme kararını veren mahkemenin 01/09/2021 tarihine kadar açılmış davalar yönünden aynı mahkemenin daireleri olarak değerlendirilerek Mahkememizce de görevsizlik kararı değil niteliği itibariyle kesin olan gönderme kararı verilmesi ve iki mahkeme kararı arasında oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesine gönderilmesinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış , dosyanın Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, iki mahkeme kararı arasında oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1- Hakimler Ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu ‘ nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına ,
3-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 Sayılı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca, görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Mahkememiz kararı ile Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı arasında oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
Dair niteliği itibariyle kesin olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 18/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır