Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/710 E. 2023/542 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/710
KARAR NO : 2023/542
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 12/10/2021 tarihli dava dilekçesinde; davacı banka ile dava dışı …. Pazarlama Turizm Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi arasında akdedilen sözleşmeler gereği kredi kullandırıldığını, davalılar …, …, …’nun borçtan müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, kredi sözleşmelerine istinaden Kredi Garanti Fonu teminatlı olmak üzere, …, … ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararları gereği, Hazine Destekli kefalet ile kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın Kahramanmaraş … Noterliği’nin 07.07.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat edilerek borcun ödenmesinin ihtar olunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine, davalılar hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların, 09.09.2021 tarihli dilekçe ile takibe, borca, faiz oranına ve işleyecek faize, tüm ferilere itiraz ettiğini, T.T.K. md.5/A’da “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde hükmedildiğini, 13.09.2021 tarihinde arabulucuya başvurulduğunu, yapılan görüşmeler sonucunda herhangi bir anlaşmaya varılamadığını, 07.10.2021 tarihli uzlaşmama tutanağının elektronik ortamda düzenlendiğini, davaya konu icra takibinin borçlunun imzaladığı kredi sözleşmesine dayanmakta olup alacağın miktarı, faiz ve diğer ferilerin de davacı banka kayıtları ile sabit olduğunu, kredi sözleşmesi metninde temerrüt halinde uygulanacak olan faiz oranının ne şekilde hesaplanacağının açıkça belirlendiğini, borçlu hakkında yapılan icra takibinde, talep olunan faiz ve oranının kredi sözleşmesi ile banka uygulamasına uygun olduğunu, …, … ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararları ile Kredi Garanti Fonu teminatlı olarak kullandırılan kredilerle ilgili “Temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesine ve kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde edecekleri tahsilat tazmin edilen kefalet oranında Kuruma aktarılır. Kanuni takip masrafları kredi veren ile Kurum arasında sağlanan kefalet oranında paylaşılır.” şeklinde düzenleme getirildiğini, ilgili maddeler gereğince, Kredi Garanti Fonu tarafından davacı Banka’ya ödeme yapılan tutarlarla ilgili takip ve tahsilat yükümlülüğünün de davacı bankaya ait olduğunu, tahsilat yapılması durumunda, tahsil edilen tutarın, Kredi Garanti Fonu tarafından tazmin edilen kefalet oranında Fon’a aktarılacağını, gayri nakdi alacakla ilgili olmak üzere kefillerin sorumluluğunun gayrinakdi alacağın nakde dönüşmesi durumunda söz konusu olacağından bu aşamada gayrinakdi alacağın kefillerden tahsilinin talep olunmadığını belirtmiş , davalı borçluların itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere tazminatın hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili Mahkememize verdiği 08/03/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde; kefalet sözleşmesinin TBK ve TTK’ya aykırı olduğunu, bu nedenle davalının bu dosya itibari ile bir kefaletinden söz edilemeyeceğini, kefaletin kanuni unsurlarının eksik olduğunu, borcun kredi kullanan şirket tarafından ödendiğini, davalının sorumlu tutulduğu krediden doğan bir borcu olmadığını, kredi borçlusu şirketin daha sonraki bu dönemlerde kullandığı kredilerin önceki tarihte imzalanmış kredi borçlularına yüklenemeyeceğini, itiraz dilekçesinde takibe de itiraz edilmesine rağmen alacaklı vekilince İİK 58/5 e göre ödeme emrinin gönderilmediği ve yasaya uygun bir takip yapılmadığını, icra takibinin yasal unsurları taşımadığını, bu nedenle davada yalnızca borca itiraz değil icra hukuku bakımından takibe itirazın mahkemece değerlendirmeye alınması gerektiğini, alacaklının ana para olarak takibe koyduğu miktarın ana para borcu olmadığını, alacaklının gönderdiği hesap kat ihtarnamesindeki alacak miktarı ile icra takibindeki asıl alacak miktarı ve de yasa ile sözleşmeden kaynaklı gerçek borcun birbirini tutmadığını, alacaklı bankanın, tüm ferileri ile birlikte hesaplama yaparak ortaya çıkan bedeli anapara olarak belirttiği ve bunun üzerine takip açtığını, bu nedenle anapara borcunun bilirkişi aracılığı ile yeniden hesaplanması gerektiğini, istenilen faiz miktarı ile faiz oranınında yasaya ve oluşa aykırı olduğunu, kredi sözleşmesinde belirtilen faize en fazla hesap katından sonra 1/2 oranında artırım yapılarak faiz talep edilebileceğini, asıl borçlu şirketin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi ‘ nin … E ile geçici mühlet kararı aldığından davacı alacaklının hesap katı göndererek temerrüde düşürmesinin söz konusu olmadığını, hesap katı ihtarnamesi gönderilemeyen asıl alacaklının borcuna istinaden kefile hesap katı geçerliymiş gibi akdi faizin yarısından fazla bir şekilde faiz uygulanarak takip açılmasının hukuka ve oluşa aykırı olduğunu, Konkordato sürecinde asıl borçlu için hesap katı mümkün olmadığından kefil yönünden istenilen faiz ve miktarının yasal olmadığını ,asıl alacağın yanlış ve yüksek faiz oranı ilavesi ile oluşturulduğunu, kredi sözleşmelerinde 3. Şahıs kefil yönünden yasal unsurların mevcut olmadığını, bu nedenle davalıların bu borca kefil sayılamayacaklarını, kredi sözleşmelerinin birden fazla olup kefilin imzaladığı sözleşmeye ait kredi borçlarının asıl borçlu tarafından ödendiğini, asıl borçlu şirketin daha sonra kullandığı krediler sebebiyle kefilin herhangi bir borcu bulunmadığını, sözleşmedeki imzaların varlığı ve yokluğunun davalı tarafça bilinmediğini, kredi sözleşmesi örnekleri görülmediği için bu aşamada imzaya itiraz etme zorunluluğu bulunduğunu, usule uygun ödeme emri bulunamadığından davanın kabulü halinde %20 icra cezaya hükmedilmesinin Yargıtay’ca kabul edilmediğini, asıl borçlunun konkordato ile hukuki koruma altında olduğunu, İİK 149’a göre kefil ile asıl borçlunun mecburi takip arkadaşı olduğunu, asıl borçlunun hukuken korunduğu durumlarda mecburi takip arkadaşlığı söz konusuyken kefilin de korunmasının esas olduğunu, yapılan takip ve açılan dava yasaya aykırı olduğunu belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının …Bank A.Ş., borçluların …, …, …, borç miktarının 2.391.163,13 TL asıl alacak, 165.088,52 TL faiz, 3.212,11 TL ihtar masrafı, 8.254,43 TL BSMV olmak üzere toplam 2.567.718,19 TL, takip dayanağının kredi sözleşmesi olduğu, ödeme emrinin borçlu …’na 06/09/2021 tarihinde, borçlu …’na 04/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu … adına çıkartılan davetiyenin bila tebliğ iade edildiği , borçlular vekilinin icra müdürlüğüne verdiği 09/09/2021 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği belirlenmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; davacıların …. Pazarlama Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti, … Tarım Hayvancılık ve Turizm Sanayi Ticaret Ltd. Şti, davanın konkordato davası olduğu, mahkemenin 10/11/2021 tarihinde konkordato talebinin mevcut verilere göre, başarıya ulaşma ihtimali bulunduğu anlaşılmakla İİK 289/3 maddesi uyarınca borçlu davacılara 10/11/2021 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet verilmesine karar verildiği belirlenmiştir.
Dava ve takip konusu edilen kredi sözleşme asılları celb edilmiş , davalılar …, … ve … Mahkememizin 13/10/2022 tarihli celsesinde ; genel kredi sözleşmesindeki isimleri altında bulunan imzaların kendilerine ait olduğunu beyan etmişler , bu beyanlarını imzalarıyla tasdik etmişlerdir.
Dava ve takip konusu edilen alacağın varlığı ve miktarının belirlenmesine yönelik olarak dosya ve davacı banka kayıt belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 01/12/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; bankanın İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile 02/09/2021 tarihinde davalı kefil …, …, …’ndan alacağının; 2.391.011,65 TL asıl alacak, 165.088,52 TL %5 BSMV, 3.212,11 TL ihtarname masrafı, 2.567.566,71 TL genel toplam olduğu, takipten itibaren 2.391.011,65 TL olan asıl alacağın %45 temerrüt faizi ve %5 BSMV si uygulanması gerektiği, …’nun bu borcun 1.000.000,00 TL’lık kısmından sorumlu olması gerektiği görüş ve kanaatinde olduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Davalı Zekiye’nin takip tarihi itibari ile temerrüde düştüğü ve ayrıca davalı Zekiye yönünden talep doğrultusunda 1.000.000 TL ve buna ilişkin ferilerinden sorumlu olduğu değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş , alınan 10/03/2023 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; bankanın İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile 02/09/2021 tarihinde davalı kefil …’ndan alacağının; 620.578,00 TL asıl alacak, 23.052,82 TL faiz, 1.152,65 TL %5 BSMV, 3.212,11 TL ihtarname masrafı, 647.996,48 TL genel toplam olduğu, takipten itibaren 620.578,90 TL olan asıl alacağın %45 temerrüt faizi ve %5 BSMV si uygulanması gerektiği görüş ve kanaatinde olduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Rapora davacı tarafça itiraz edildiğinden davacı itirazları ile asıl alacak 1.000.000,00 TL olarak kabul edilip takip tarihine kadar akdi faiz hesaplanarak ve yapılan tahsilatlar düşülmeksizin hesaplama yapılmasına yönelik olarak ek rapor düzenlenmesi için dosya bir kez daha bilirkişiye tevdi edilmiş , alınan 02/06/2023 havale tarihli 2. ek raporda; bankanın İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile 02/09/2021 tarihinde davalı kefil …’ndan alacağının; 1.000.000,00 TL asıl alacak, 29.965,92 TL faiz, 1.498,30 TL %5 BSMV, 3.212,11 TL ihtarname masrafı, 1.034.676,33 TL genel toplam olduğu, takipten itibaren 1.000.000,00 TL olan asıl alacağın %45 temerrüt faizi ve %5 BSMV si uygulanması gerektiği görüş ve kanaatinde olduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda davacı tarafça, davacı banka ile dava dışı …. Pazarlama Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmelerinin imza altına alındığı, davalılar …, … ve … ‘ nun söz konusu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı,sözleşmeden kaynaklanan borcun ödenmediğinden bahisle davalılar …, … ve … hakkında icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin davalılar yönünden durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın iptaline yönelik olarak eldeki davanın açıldığı, davacı banka ile dava dışı …. Pazarlama Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasında 12/07/2012 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli, 03/01/2017 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli ve 08/05/2020 tarihli 3.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmelerinin imza altına alındığı, davalılar … ve … ‘nun tüm sözleşmeleri , davalı … ‘nun ise 12/07/2012 tarihli ve 03/01/2017 tarihli sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, 12/07/2012 tarihli ve 03/01/2017 tarihli sözleşmeler yönünden davalılar … ile … ‘ nun birbirleriyle evli oldukları ve kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla birlikte imzaladıkları , bu sebeple … ve … yönünden eş rızasının gerekmediği , davalı … ‘ nun ise sözleşme tarihleri itibariyle bekar olduğu , 08/05/2020 tarihli sözleşme tarihi itibariyle davalı … ‘ nun kredi kullanan … Pazarlama Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Ortağı olduğu , TBK 584/3 maddesine göre ticaret şirketinin ortakları tarafından şirketle ilgili olarak verilecek kefaletlerde eş rızasının aranmayacağı, bu sebeple … ‘ nun kefaleti açısından eş rızasının gerekmediği, kredi sözleşmeleri kapsamında dava dışı asıl borçluya kredi kullandırıldığı, kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi sebebiyle davacı banka tarafından kredi hesapları kat edilerek Kahramanmaraş … Noterliği ‘nin 07/07/2021 tarihli 13200 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnamede borcun 24 saat içerisinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalı borçlular … ve … ‘ na 10/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalılar … ve … ‘ nun 13/07/2021 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, davalı … adına çıkartılan davetiyelerin bila tebliğ iade edildiği, davalı … ‘ nun takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü , davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalılar … ve … ‘ ndan 2.391.011,65 TL asıl alacak, 165.088,52 TL işlemiş faiz ve 8.254,43 TL BSMV olmak üzere toplam 2.564.354,60 TL tutarında, davalı … ‘ ndan 1.000.000,00 TL asıl alacak, 29.965,92 TL işlemiş faiz ve 1.498,30 TL BSMV olmak üzere toplam 1.031.464,22 TL tutarında, alacaklı olduğu, davacı banka tarafından dava dilekçesinde davalı … alacağın 1.000.000,00 TL sinden sorumlu olmak üzere 2.350.000,00 TL nakdi alacak üzerinden talepte bulunulduğu , HMK 26. Maddesi gereğince taleple bağlı kalınmasının gerektiği, 2.391.011,65 TL asıl alacak, 165.088,52 TL işlemiş faiz ve 8.254,43 TL BSMV olmak üzere toplam 2.564.354,60 TL tutarında nakdi alacak tutar üzerinden davalılarca icra takibine yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu ve bu miktarlar üzerinden icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu, davalı … ‘nun icra inkar tazminatı yönünden sorumluluğunun talep edilen asıl alacak olan 1.000.000,00 TL üzerinden hesaplanacak % 20 tazminat ile sınırlandırılmasının gerektiği ,davacı tarafça asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren % 45 temerrüt faizi ve % 5 BSMV talep edilebileceği incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABÜLÜ ile, davalıların İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin;
2.350.000,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren işletilecek % 45 temerrüt faizi ve % 5 BSMV ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla DEVAMINA ,
Davalının … ‘ nun sorumluluğunun asıl alacağın 1.000.000,00 TL lik kısmı ile buna isabet edecek faiz ve BSMV ile sınırlandırılmasına ,
Takibin devamına karar verilen bölüm olan 2.350.000,00-TL, üzerinden hesaplanan % 20 icra inkar tazminatı 470.000,00 TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … ‘ nun icra inkar tazminatı yönünden sorumluluğunun 200.000,00-TL ile sınırlandırılmasına ,
İcra takibinde talep edilen 3.212,11 TL masrafın icra gideri olarak icra müdürlüğünce nazara alınmasına ,
2-Alınması gereken 160.528,50 TL harçtan peşin alınan 27.293,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 133.234,96 TL harcın davalı tarafça tamamlanmasına ,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ ye göre hesap edilen 216.500,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı …’ nun vekalet ücreti yönünden sorumluluğunun 128.000,00-TL ile sınırlandırılmasına ,
4-Davacı tarafça yapılan 20 davetiye bedeli 276,75-TL, bilirkişi inceleme ücreti 1.500,00-TL olmak üzere toplam 1.776,75-TL yargılama gideri ile davacı tarafça yapılan 27.361,34-TL harç giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına ,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2023
Başkan…
e-imzalı
Üye…
e-imzalı
Üye…
e-imzalı
Katip…
e-imzalı