Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/706 E. 2022/1085 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/706 Esas
KARAR NO : 2022/1085

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30.12.2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkili şirkete ait … plakalı aracın 30.09.2019 tarihinde davalının sorumluluğundaki … otoyolunda İstanbul yönüne seyir halindeyken önüne aniden çıkan domuz sürüsüne çarptığı, otoyol kenarından yabani hayvanların yola çıkmasının engellenmesi için gerekli tedbirleri alma yükümlülüğünün davalı tarafa ait olduğu, bu nedenle meydana gelen kazada davalı tarafın kusurlu olduğu, çarpmanın akabinde müvekkili şirkete ait araçta hasar meydana geldiği, müvekkiline ait araçta kasko poliçesi bulunması nedeniyle hasarın kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş tarafından karşılandığı, kaza sonrasında müvekkiline ait araçta değer kaybı meydana geldiği, meydana gelen değer kaybının kasko sigortacısı tarafından karşılanmadığından bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL değer kaybı bedelinin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA DEĞERİNİN ARTTIRILMASI: Davacı vekili sunmuş olduğu 03.11.2022 tarihli dilekçe ile dava dilekçesinde 10.000 TL olarak talep edilen değer kaybı bedelini HMK 107.maddesi uyarınca 12.500 TL’ye yükselttiklerini, bu tutarın haksız fiil tarihi olan 30.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; davacı tarafın iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla değer kaybı talebinin zamanaşımına uğradığı, davaya konu kazanın 30.09.2019 tarihinde gerçekleştiği, iş bu davanın ise 11.10.2021 tarihinde ikame edildiği bu nedenle 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, ayrıca davanın müvekkili şirkete yöneltilmiş olmasının kanuna aykırı olduğu, davanın husumet nedeniyle de reddinin gerektiği, otoyolda can ve mal güvenliği sağlamanın Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda olduğu, bu nedenle meydana gelen kazada müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davaya konu aracın tramer kayıtları getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
2-Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, makina mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen 21.06.2022 tarihli raporda ; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş’nin meydana gelen olayda yeterince etkili tedbir almamış olması nedeniyle 1.derecede etken hatalı davranış sergilemiş olduğu, davacıya ait aracın sürücüsünün ise kazanın oluşumunda hatalı tutum ve davranışının görülmediği, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasarın kaza ile uyumlu olduğu, davacıya ait aracın 2.el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın 12.500,00 TL olduğu bildirilmiştir.
DELİLLER- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL:
Dava; davacı tarafa ait aracın, davalının sorumluluğunda bulunduğu iddia olunan şehirler arası otoyolda ilerlerken aniden araç önüne çıkan domuz sürüsüne çarpması neticesinde davacıya ait araçta meydana geldiği iddia olunan hasardan kaynaklı değer kaybına ilişkin maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacıya ait … plakalı aracın 30.09.2019 tarihinde davalının sorumluluğunda bulunduğu dosya kapsamı belgelerden anlaşılan şehirler arası otoyolda seyir halindeyken yola çıkan yabani domuz sürüsüne çarpması neticesinde davacıya ait araçta hasar meydana geldiği dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle değer kaybı meydana gelip gelmediği, bu kapsamda davacının değer kaybı bedeline ilişkin maddi tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, davalının talep edilen tazminattan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
TBK 72.maddesinde “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
TBK 149.maddesinde ise “Zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. Alacağın muaccel olmasının bir bildirime bağlı olduğu hâllerde, zamanaşımı bu bildirimin yapılabileceği günden işlemeye başlar.” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Her ne kadar davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de; mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacıya ait aracın kasko sigortacısı olan dava dışı sigorta şirketinden getirtilen hasar dosyasının incelenmesinden davacı şirket ile dava dışı … Sigorta A.Ş arasındaki ibranamenin 10.12.2019 tarihinde imzalandığı, buna göre davaya konu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan hasardan kaynaklı maddi tazminatın dava dışı sigorta şirketi tarafından karşılandığı, ancak kasko sigorta poliçe teminatında kalmaması nedeniyle araçtaki değer kaybından oluşan maddi tazminatın dava dışı sigorta şirketi tarafından karşılanmaması nedeniyle davaya konu araçtaki değer kaybından kaynaklı zararın ve tazminat yükümlüsünün davacı tarafça öğrenme tarihinin dava dışı sigorta şirketiyle yapılan ibraname tarihi olan 10.12.2019 tarihi olarak kabul edilmesinin gerektiği, iş bu davaya konu kazanın 30.09.2019 tarihinde meydana geldiği, davanın ise 11.10.2021 tarihinde açıldığı, bu nedenle davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmakla davalı tarafın zamanaşımı def’inin TBK 72 ve yine TBK 149.maddesi gereğince yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
Her ne kadar davalı tarafça iş bu davada husumet itirazında bulunulmuş ise de, davalı vekili tarafından 02.02.2022 tarihli dilekçe ekinde sunulan sözleşme ve eklerinin incelenmesinden davaya konu kazanın meydana geldiği otoyol işletmesinin davalının sorumluluk alanında bulunduğu görülmekle davalının husumete ilişkin itirazının yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, alınan raporda; dosyaya ibraz edilen tutanak, kroki, bilgi ve beyanlara göre kazanın oluşumunun,… özel otoyolunun işletmecisi olan davalı Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş’nin orta ayrıcı refüjle 3 şerit gidiş – 3 şerit geliş olarak bölünmüş olan … Özel Otoyolunda 2918 Sayılı KTK’nın 3.maddesinde tanımanan “Otoyola yabani veya evcil hayvanların girişini engellemek için her türlü tedbiri almakla görevli olduğu” ancak dava konusu kazanın meydana geldiği yol kesiminden tedbirlerin yeterince alınmamış veya eksik olması sebepleri ile otoyol üzerine çıkan yabani hayvanlara sabaha karşı karanlık ve aydınlatmanın olmadığı yol kesiminde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yol üzerindeki domuz sürücüsüne çarpması ile meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davalının meydana gelen olayda yeterince etkili tedbir almamış olması nedeniyle 1.derecede etken hatalı davranış sergilemiş olduğu, davacıya ait … plakalı aracın dava dışı sürücüsünün otoyol üzerinde kendi şeridini takiben kurallara uygun olarak, far ışığında seyredip geldiği havanın karanlık, aydınlatmanın olmadığı olay mahallinde önüne aniden çıkan domuz sürüsüne aracının ön kısımları ile çarpması neticesinde meydana gelen olayda hatalı tutum ve davranışının görülmediği sonuç ve kanaatine varılmış olmakla iş bu rapor dosya kapsamı ve olayın oluş şekline uygun bulunmakla mahkememizce aynen benimsenmek suretiyle dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalının %100 oranında kusurlu, davacıya ait aracın dava dışı sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre davacıya ait aracın kazadan önceki 2.el piyasa rayiç değerinin 170.000,00 TL ve onarılmış haliyle kazadan sonraki 2.el piyasa rayiç değerinin de 157.500,00 TL olduğu, bu şekilde dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta (170.000,00 TL – 157.500,00 TL=) 12.500,00 TL değer kaybı meydana geldiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla; aynen benimsenip hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu gereğince davanın kabulüne, 12.500,00 TL araçtaki değer kaybına ilişkin maddi tazminatın kaza tarihi olan 30.09.2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KABULÜNE, 12.500,00 TL araçtaki değer kaybına ilişkin maddi tazminatın 30.09.2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 853,87 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta ve sonradan tamamlanan toplam 213,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 640,09 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta ve sonradan tamamlanan toplam 281,58 TL harç, 27,45 TL tebligat ve posta gideri, bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 809,03 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/12/2022

Katip

Hakim