Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/703 E. 2023/945 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/703
KARAR NO : 2023/945
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/10/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil 04.07.2020 günü İzmir İli Beydağ İlçesi … Mah. istikametinden… istikametine motoru ile seyir halindeyken davalı… Sigorta A.Ş. nezdinde … poliçe numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortalısı olan diğer davalı …, maliki ve işleteni olduğu … plakalı aracı ile tali yolun (tarla yolu) sağ tarafından süratli, aniden ve kontrolsüz şekilde çıkarak sol ön çamurluk kısmından müvekkile çarpmış ve müvekkilin ağır şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, Müvekkil kazayı geçirdiği sırada İzmir … Çok Programlı Anadolu Lisesi 3. sınıf öğrencisi olup okulunda başarılı bir öğrenci olduğunu, Olay sebebiyle hastaneye kaldırılan müvekkilin mevcut sağ tibia açık kırığının olduğu ve kırığın hayati fonksiyonlarına etkisinin ağır derecede olduğu kati hekim raporuyla belirtilmiştir. Hemen ameliyata alınan müvekkilin sağ bacağına dizinden bileğine kadar platin yerleştirildiğini, müvekkilin yaralanmış olmasını göz ardı ederek ve sağlık durumunu önemsemeyerek müvekkil üzerinde asılsız söylemlerle şikayetçi olmaması için baskı kurmuş ve müvekkilin sağlık durumunun nasıl olduğunu dahi öğrenmeden olay yerinden adeta kaçarak uzaklaştığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 04.07.2020 tarihinde davalı müvekkil ile davacı arasında yaşanan kaza sebebiyle davalı müvekkilden fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 3.000 TL maddi tazminat ve 75.000 TL manevi tazminat talep edildiği, söz konusu taleplerin kabulü tarafımızca mümkün olmadığı, davacının açmış olduğu dava usul ve esas bakımından yersiz olduğunu, davacı, olaya konu soruşturma dosyasında davalı müvekkilden şikayetçi olmadığını ve herhangi bir taleplerinin bulunmadığını belirttiğinden, artık söz konusu davayı açma hakkı bulunmadığından, mevcut davanın öncelikle esasa girilmeden usulden reddi gerektiği, 04.07.2020 günü müvekkil kendisine ait olan mısır tarlasını sulama amaçlı tarlasının yanına gittiğinde kamyonetini yol kenarına park ettiğini, müvekkilin aracı park halindeyken motosiklet sürücüsü davacı, müvekkilin aracına çarpmış olup ehliyeti ve plakası olmadığı için ceza yazılmaması için müvekkile arabasını kaldırmasını ve kendisinin de düştüğünü söyleyeceğini beyan ettiği, müvekkil iddia edildiği gibi hareket halinde değildir ve araç park edilmiş halde olduğunu, ayrıca yine müvekkilin aracı yolu kapatacak şekilde değil bahçenin yanına olacak şekilde park edildiğini, davacının, işbu dava ile ödenmesi talebinde bulunduğu maddi tazminat talebi yersiz olduğunu, kanunda ilgili maddede bedensel zararlar; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak sayılmıştır. Ancak somut olayda, maddede sayılan tazminat kalemlerinden hiçbiri gerçekleşmediğinden davacı nezdinde tazminat hakkı doğmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosyaya maluliyet raporu sunulmamış olup yönetmeliğe uygun olan raporla sigorta şirketine başvuru yapmak zorunlu olduğu, Bu şekilde yapılmayan başvuru sonrası mahkemeye başvurunun usulden reddi gerektiği, 01.06.2015 tarihinden sonra düzenlenen poliçeler için Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları çerçevesinde TRH-2010 ölüm tablosu kullanılmalı ve % 1,8 teknik faizli peşin değer hesabı yapılması gerektiği, davacının muhtemel yaşam süresi boyunca ihtiyaç duyacağı tazminat miktarının peşinen ödenmesinin davacıya kâr sağladığı açık olup, %1,8 teknik faiz dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekmektedir. Aksi halde hakkaniyete uygun olarak tazminat miktarı tespit edilemeyeceği, buna göre devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği, Kusuru, sorumluluğu ve davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya karışan … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde Zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalıdır. Müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe teminatı ile sınırlı olup bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına sınırlı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğu, … plakalı Müvekkil sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün dahil olduğu Kaza karşısında tescilsiz KUBA marka motosiklet ile tehlikeli bir seyir halinde kullanan davacı …’nun Kaza Tespit Tutanağında da belirtildiği üzere ilgili taşıtı kullanmaya izin verecek yeterlilikte belgesi bulunmadığı gibi koruyucu ekipmanlar da kullanmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Adli Trafik Uzmanı …’in 02/03/2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda;
Davalı sürücü … (…) yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 109/8 maddesinde belirtilen (Dönüş yapan sürücüler, doğru geçmekte olan araçlara, geçiş hakkını vermek zorundadırlar.) ve 2918 sayılı KTK 84 maddesi ve kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar. maddesinde belirtilen hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumunda etken olduğu, davacı sürücü … (Tescilsiz motosiklet) yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 52/1-a (Aracın hızını, Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmamak) ve 52/1-b (Sürücüler, Hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.) maddelerinde belirtilen hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumunda etken olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu …İhtisas Kurulunun 19/04/2023 Tarihli ve … Sayılı Raporunda; Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, ayak bileği hareket kısıtlılığı, Tablo 3.10’a göre alt ekstremite özürlülük oranı %7 olup Tablo 3.2’ye göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının % 4 (yüzdedört) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği beyan edilmiştir.
Aktüerya Hesap Uzmanı …’ın 23/08/2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda; 04.07.2020 tarihinde meydana gelen olay sonrasında yaralanan …”ün %25 kusur indirimi ile, 964 malul olduğu ve 9 ay kadar iyileşme süresi nazara alındığında; hak etmiş olduğu geçici iş göremezlik tazminatının 16.902,59 TL olduğu, Sürekli iş göremezlik tazminatının 225.426,53 TL olduğu hesap edildiği, alternatifli olarak üniversite eğitimi göreceği ve sonrasında asgari ücretin 1,5 katı gelir kazanma durumu kabul edilme durumu için yapılan hesaplamada ise; 04.07.2020 tarihinde meydana gelen olay sonrasında yaralanan …’ün %25 kusur indirimi il malul olduğu ve 9 ay kadar iyileşme süresi baz alındığında; hak etmiş olduğu geçici iş göremezlik tazminatının 16.902,59 TL olduğu, Sürekli iş göremezlik tazminatının 310.300,67 TL olduğu, davacının üniversite eğitimine başlamış olması hali var ise ihtisası üzerine elde edeceği gelir seviyesinin ilgili kurumlara sorulması gerektiği, toplam yol Giderinin 637,50 TL olduğu, Davacı talepleri arasında Tedavi zararları olduğu belirtildiği, dosya içerisinde bu konuda faturalı tedavi zararı tespit edilemediğinden Yargıtayın davacının hayatın olağan akışı gereği her türlü fiş fatura bulundurma ve saklama olanağın olamayacağı içtihatları gereğince takdiri Sayın Hakimliğinizde olmak üzere Bir hekim bilirkişiden davacının tedavi zararları hakkında görüş alınmasının uygun olabileceği, davalı Koru Sigorta yönünden; Davacı vekilinin 11.09.2020 tarihinde dava konusu olayı davalı sigorta şirketine ihbar ettiği, davalı sigorta şirketi olay hakkında tazminat ödemesinde bulunmadığı, dosya kapsamında … poliçesi görülmemiş ise de davalı sigorta şirketinin tazminat ödemesinde teminat limitleriyle sınırlı olduğu, faiz başlangıcının ise temerrüt tarihi itibariyle 8 iş günü sonu olduğu, davalı … yönünden ise yasal faiz başlangıcının olay tarihi olduğu beyan edilmiştir.
Araç işletenlerin, 2918 sayılı yasanın 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
Bu bilgiler ışığında yapılan inceleme neticesinde Davalı…Sigorta Anonim Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu ve düzenlenen poliçede 2918 sayılı yasanın 85. Maddesinde yazılı zararların teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. Bu doğrultuda davacıların zorunlu mali mesuliyet sigortacısı şirkete başvurdukları ancak sigorta şirketi tarafından sekiz iş günü içinde ödeme yapılmadığı/bakiye tazminat için ödeme yapılmadığı anlaşılmakla davalı sigorta şirketinin 24.09.2020 tarihinden itibaren faiz ile sorumlu olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı yasanın 54.maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile tedavi giderleri de bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır.
6098 sayılı yasanın 49. Maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için; zarar verici bir fiil, bu fiilin hukuka aykırı olması, fiili icra edenin kusurlu bulunması, fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, zorlayıcı neden, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru halinde nedensellik bağı kesilebilir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, 31.05.2023 tarihli ara kararda da zikredildiği üzere, davacı 42880494234 T.C. Kimlik numaralı …’nun kazanın oluşumunda %25 oranında etken olduğuna, davalı 37921659406 T.C. Kimlik numaralı …’in kazanın oluşumunda %75 oranında etken olduğuna, davacının kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri gereğince, tüm vücut engellilik oranının % 4 (yüzdedört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, ancak davacının kaza tarihi itibarıyla reşit olmadığı anlaşıldığından geçici maluliyetinin oluşmayacağı, kusur ve maluliyet durumu nazara alınarak hesaplama ilkelerine uygun surette yapılan hesap neticesinde davacının sürekli iş göremezlik tazminatının 225.426,53 TL olduğunun tespit edildiği, davacının yaşı, kusur durumları, maluliyet durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları bir arada değerlendirilmek suretiyle takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın mahkemece tespit edildiği anlaşılmakla, maddi tazminat yönünden tüm davalılardan alınarak, manevi tazminatı yönünden davalı gerçek kişiden alınarak davacıya verilmesine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-225.426,53 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 637,50 TL ulaşım giderinin davalı … sigorta A.Ş.’nden 24.09.2020 tarihinden itibaren, davalı …’ten 04.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Geçici iş göremezlik tazminatı isteminin REDDİNE,
4-20.000 TL manevi tazminatın davalı …’ten 04.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Alınması gerekli 16.765,08 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 266,41 TL peşin harç, 819,66 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.086,07 TL nin mahsubu ile bakiye 15.679,01 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yatırılan 266,41 TL peşin harç, 819,66 TL ıslah harcı, 59,30 TL başvurma harcı, 571,90 TL keşif harcı, 2.400,00 TL bilirkişi rapor ücreti, 1.500,00 TL keşif araç ücreti ve 1.828,00 TL Adli Tıp Kurumu Rapor ücreti, 860,20 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplamda 8.305,47 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre 6.395,21 TL sinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 35.909,60 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, (kabul edilen maddi tazminat yönünden)
8-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 16.902,59 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE, (reddedilen maddi tazminat yönünden)
9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya VERİLMESİNE, (kabul edilen manevi tazminat yönünden)
10-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e VERİLMESİNE, (reddedilen manevi tazminat yönünden)
11-1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
12-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır