Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/701 E. 2022/1183 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/701 Esas
KARAR NO : 2022/1183
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2021
KARAR TARİHİ : 26/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin “… Mermer” adı altında mermer işi yaptığı, …’nın ise “… İnşaat” adı altında müteahhitlik yaptığı, … … Mah. … Sokak No:… Buca/İzmir adresinde bulunan yapının inşaatını yaptığı, müvekkili ile dairelerinin yapımında gerekli olan mermerlerin sağlanması ve bunların takılması hususunda anlaştıkları ve sözleşme imzalandığı, sözleşmeye göre müvekkili tarafından yüklenilen iş bedelinin 57.000,00 TL olduğu, sözleşmenin 3.maddesi uyarınca binanın girişinde kullanılan maddenin granit olarak değiştirildiği ve bu nedenle arada oluşan fiyat farkının faturalara yansıtıldığı ve toplamda 61.240,00 TL tutarında faturaların müvekkili tarafından davalı borçluya kesildiği, işverenin işbu sözleşme maddesi uyarınca bu sebeple oluşacak fiyat farkını kabul ettiği, sözleşme uyarınca işveren tarafından ödenmesi gereken toplam meblağın yalnızca 20.000,00 TL’sinin müvekkile ödendiği, müvekkilinin sözleşmeyle üstlendiği işi eksiksiz olarak yerine getirdiği davalının ödenmesi gereken ücretin 41.240,00 TL’sini ödemediği, davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’nın müteahhitlik yaptığı, müvekkilinin … Mah…. Sokak No:… Buca İzmir adresinde bulunan yapının inşaatını yaptığı, davalı ile dairelerin yapımında gerekli olan mermerlerin sağlanması ve bunların takılması hususunda anlaştığı ve sözleşme imzalandığı, peşinat olarak 7.000,00 TL nakden verildiği, bu hususun sözleşmede belirtildiği ve davacının 7.000,00 TL peşinatı aldığına daire sözleşmeye imza attığı, sözleşmeye göre işin bedelinin 55.000,00 TL olduğu, işin başında davacının sözleşme imzalandıktan sonra işe başlamadan malzeme getireceğini söyleyerek müvekkilinden para istediği 9.250,00 TL elden ödeme yaptığı, müvekkilinin toplam 46.250,00 TL’yi sözleşme karşılığı yapılan işlere mahsuben ödediği, davacının işlerini eksik ve hatalı yaptığı müvekkilinin ısrarlı uyarılarına rağmen eksiklerini ve hatalarını düzeltmediği, bunun üzerine zorunlu olan eksik işlerin bir kısmının mermerci …’a yaptırıldığı, bu işin karşılığı olarak 3.776,00 TL ödendiğini belirterek davanın reddine, haksız kötü niyetli icra takibi nedeni ile alacaklı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-Sözleşmeler, faturalar, dekontlar, ihtarname,
-İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 20/10/2021 ve 01/11/2021 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir 11. İcra Dairesinin … esas sayılı dosya sureti,
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 19/10/2021 tarihli yazısı,
-İzmir Esnaf ve Sanatlarlar Odasının 20/10/2021 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’un 13/04/2022 tarihli raporu,
-İzmir 27 Noterliğinin 27/06/2022 tarihli yazısı ve eki,
-Yapı Kredi Bankası A.Ş nin 26/07/2022 tarihli yazısı ve eki,
-Tanık beyanları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, mermer işi yaptığı, davalının ise müteahhitlik işi yaptığı, davalıya ait yapının mermer işlerinin kendisi tarafından yerine getirildiği, taraflar arasındaki anlaşmaya göre iş bedelinin 61.240,00 TL olduğu, ancak davalı tarafından 20.000,00 TL’lik kısmi ödeme yapıldığı, bakiye kısmın ödenmediği, davalıya ihtarname gönderildiği, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığı, davalının söz konusu alacağa ilişkin yapılan takibe haksız yere itiraz ettiği, davalıdan alacaklı olduğunu iddia ettiği ve iş bu dava ile itirazın iptali isteminde bulunduğu, davalının ise sözleşme aşamasında nakden davacıya 7.000,00 TL ödeme yapıldığı, bu hususun sözleşmede açıkça belirtildiği, sözleşme gereği iş bedelinin 55.000,00 TL olduğu, 18/12/2020 tarihinde davacının banka hesabına 20.000,00 TL havale yapıldığı, yine 25/05/2019 tarihinde davacının banka hesabına dava dışı … hesabından 10.000,00 TL ödeme yapıldığı, işin başında davacının malzeme getireceğini söyleyerek ayrıca para isteğini, bunu için davacıya 9.250,00 TL daha ödeme yapıldığı, davacının işi eksik ve hatalı yaptığı, bir kısım işlerin dava dışı üçüncü kişiye yaptırıldığı, davacıya borçlu olmadığını savunduğu, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsız olup, uyuşmazlığın iş bedelinin ne kadar olduğu, davacının sözleşmeye konu eseri eksiksiz ve ayıpsız şekilde davalıya teslim edip etmediği, davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, takibe yapılan itirazın haksız olup olmadığı ile itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında olduğu görülmüştür.
Davacının İzmir 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde faturadan kaynaklana bakiye alacağa istinaden 41.240,00 TL asıl alacak, 3.257,96 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.497,96 TL alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalıya borçluya 17/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun yasal süresi içerisinde 21/04/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü, İzmir Vergi Dairesi ve İzmir Esnaf ve Sanatlarlar Odasının cevabı yazısına göre davacı ve davalının bilanço esasına göre defter tuttuğu, davalının tacir olarak ticaret siciline kayıtlı olduğu, davacının ise esnaf odasına kayıtlı olduğu, tarafların tacir sayılan kimselerden olduğu, her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesini ilgilendiren nispi ticari dava niteliğindeki uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bu kapsamda 13/04/2022 tarihli bilirkişi raporunun alındığı, söz konusu raporda, tarafların 2018-2019-2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve taraflar lehine delil vasfına sahip olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesaplarda açık hesap ilişkisi olarak takip edildiği, davacının toplam bedeli 61.240,00 TL olan 5 adet faturayı defterine işlediği, bu faturalar karşılığında davalıdan 20.000,00 TL ödeme aldığı, takip tarihi itibariyle davacının kendi defterlerine göre davalıdan 41.240,00 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerinde ise davacı tarafından düzenlenmiş toplam bedeli 73.040,00 TL olan 6 adet faturanın kayıtlı olduğu, davalının kendi defterlerine göre davacıya 69.000,00 TL ödeme yaptığı, bu ödemeden 20.000,00 TL’sinin Ziraat Bankası hesabından banka havalesi yoluyla, 10.000,00 TL’sinin … aracılığı ile, bakiye kısmının ise nakit olarak elden ödendiğine ilişkin kayıt bulunduğu, davacı defterlerinde davalı cari hesabında kayıtlı olmayan 02/11/2019 tarihli 11.800,00 TL bedelli faturanın dava dışı … cari hesabında kayıtlı olduğunun tespit edildiği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür
Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme başlıklı tarihsiz belge içeriğine göre davacının yüklenici, davalının ise işveren olduğu, sözleşmenin işveren olan davalıya ait … Mahallesi … Sokak No:… Buca İzmir adresinde devam eden inşaatta kullanılacak mermerin özellik ve kullanım alanlarına ilişkin olduğu, sözleşme kapsamında davacı tarafından temin edilecek mermerin özellikleri ile iş bedelinin kdv dahil 57.000,00 TL olarak taraflarca kararlaştırıldığı, davacı tarafından sözleşme kapsamında 9.250,00 TL’lik kısmın peşin olarak alındığı, bakiye kısmın ise iş bitiminde ödeneceğinin taraflarca kararlaştırıldığı, ayrıca sözleşmenin alt kısmında taraflarca ödeme planı belirlendiği görülmüştür.
Davalının cevap dilekçesi ekinde davacı ile aralarında imzalanan bir başka tarihsiz sözleşme sunduğu, … İnşaat Mermer Sözleşmesi başlıklı belge içeriğine göre taraflarca mermer malzemelerinin özellikleri ile iş bedelinin kdv hariç 55.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, giriş döşeme ve kaplamalarının granit olması halinde fiyat farkı olacağının sözleşmede belirtildiği, 7.000,00 TL elden ödeme yapıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Taraflarca sunulan sözleşmelerin içeriklerinin birbirleri ile çelişmesi nedeniyle mahkememizce davacı ve davalı asilin isticvap edilmesine karar verildiği, bu kapsamda davacı ve davalı asilin 13/04/2022 ve 22/06/2022 tarihli celselerde dinlenildiği, davalı asilin 13/04/2022 tarihli celsede “…bana göstermiş olduğunuz bila tarihli sözleşme altındaki imza bana aittir, davacı ile aramızda aynı işe ilişkin olarak iki ayrı sözleşme bulunmaktadır, bu sözleşmelerden ilkine göre davacı tüm işi 55.000,00 TL’ye yapacaktı, ben ilk sözleşmeden sonra peşin olarak 7.000,00 TL ödeme yaptım, daha sonra davacıya 20.000,00 TL, 10.000,00 TL, 10.000,00 TL şeklinde ödemeler yaptım, bu ödemelere ilişkin dekontlar bulunmaktadır, bunun dışındaki ödemeleri ise davacı tarafından düzenlenen faturalar karşılığı olarak elden ödenmiştir, yapmış olduğum hesaplamalara göre davacıya iş artışı da dahil olmak üzere toplamda 62.000,00 TL ödeme yaptım, ilaveten eksik bıraktığı işler nedeniyle dava dışı başka kişilere eksik işleri tamamlamak karşılığı 6.000,00 TL ödeme yaptım, davacı ile yapmış olduğumuz ikinci sözleşmede ise aynı işe ilişkin olarak sözleşme bedelini 57.000,00 TL olarak kararlaştırdık, davacı daha sonra bina girişi için benden ilave 10.000,00 TL istedi, davacı toplam işe karşılık olarak 67.000,00 TL talep etti, benim kendisine yapmış olduğum ödeme ise 62.000,00 TL’dir, davacı yapması gereken işi yarım bıraktı, ben bu işi başkasına yaptırdım ve tamamladım, yapmış olduğum hesaplamalara göre ben davacıya 1.000,00 TL fazla ödeme yapmış durumdayım, davacıya borcum yoktur, sözleşmede yer alan ödeme planı altındaki imza da bana aittir, ancak içeriği davacı tarafından düzenlenmiştir, ben belirttiğim şekilde davacıya tüm ödemelerimi yaptım …” şeklinde beyanda bulunduğu, davacı asilin ise 22/06/2022 tarihli celsede “…ben davalı ile 2019 yılında anlaştım, kendisinin yaptırmış olduğu apartmanın mermer işlerin yapacaktım, bu işler binanın giriş, merdiven, balkon, pencere, çatı ve kuledeki işleri kapsıyordu, kendisi ile yaptığım anlaşmada kdv dahil 57.000,00 TL anlaşmıştık, binanın girişinde granit malzeme kullanılması halinde ayrıca bu fark ödenecekti, davalının talebi üzerine bina girişinde granit malzeme kullanıldı, bunun üzerine sözleşme bedeli revize edilmiş hali ile yaklaşık 67.000,00 TL oldu, ben bu iş karşılığında sadece 20.000,00 TL nakit elden aldım, ben banka yoluyla davalıdan herhangi bir para almadım, ben dava dışı … dan 10.000,00 TL aldım ancak almış olduğum bu para adı geçenle yapmış olduğum başka bir alışverişe ilişkindir, dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme altındaki imza bana aittir, sözleşme içeriğinde her ne kadar davalıdan 9.250,00 TL peşinat alındığı belirtilmişse de ben davalıdan peşinat almadım, yine aynı sözleşmede ödeme planı kısmında 10.000,00 TL’lik 2 ayrı nakit ödemenin bankadan yapılacağı bildirilmiş ise de ben bu ödemeleri aldım ancak elden aldım, aldığımı bildirdiğim ödemeler bunlardır, ben bunlar dışında davalıdan herhangi bir para almadım, dava dilekçesinde bildirilen toplam iş bedeli 61.240,00 TL doğrudur, ben her ne kadar toplam iş bedelinin yaklaşık 67.000,00 TL olduğunu bildirmiş isem de aradan zaman geçtiği için bunu hatırlamıyorum dava dilekçesindeki toplam alacak tutarı doğrudur, bana göstermiş olduğunuz davalı … tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan … İnşaat Mermer Sözleşmesi altındaki imzada bana aittir, bu sözleşmede davalının talebi üzerine düzenlenmiştir, bu sözleşmede iş bedelinin niçin 55.000,00 TL + kdv olarak yazıldığını bilmiyorum, yine bu sözleşmede 7.000,00 TL elden ödendiği belirtilmiş ise de ben davalıdan daha önce belirttiğim gibi bu elden ödemeyi almadım, ben davalının ayrıca İzmir ili Urla ilçesindeki başka bir işini yapmıştım, bu iş karşılığında da 20.000,00 TL ye anlaşmıştım, banka yoluyla yapılan ödeme buna ilişkindir. davalının bana bildirmiş olduğu herhangi bir ayıp veya eksik iş ihbarı yoktur…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalının 26/12/2022 tarihli beyan dilekçesi ile eksik ve ayıplı işe ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydı ile keşif talebinden vazgeçtiğini mahkememize bildirdiği görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlıkta taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsız olup, davalının 26/12/2022 tarihli beyanına göre uyuşmazlığın iş bedelinin ne kadar olduğu, davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, takibe yapılan itirazın haksız olup olmadığı ile itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında olduğu, buna göre davacının iş bedelinin ne kadar olduğu ile bakiye alacağının varlığı ve miktarını ispatlaması gerektiği, taraflar arasında aynı işe ilişkin 2 ayrı sözleşme bulunduğu, bu sözleşmelerden birinde iş bedelinin kdv dahil 57.000,00 TL, diğerinde ise iş bedelinin kdv hariç 55.000,00 TL olarak belirtildiği, her iki sözleşme altındaki imzaların mahkememizce huzurda alınan beyanlara göre taraflarca kabul edildiği, davalı, davacı tarafından düzenlenen ve takibe konu edilen 5 adet faturayı defterine aynı şekilde kaydettiğine ve yine davalı tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan sözleşmeye göre bina giriş döşeme ve kaplamalarının granit malzeme olması halinde fiyat farkı oluşacağına ilişkin kayıt ile bu kayda konu işin granit malzeme ile işin yerine getirildiğine ilişkin taraf beyanlarına göre dava konusu iş bedelinin 5 adet fatura bedeli olan 61.240,00 TL olduğunun kabulü gerektiği, davalı tarafından sunulan ödeme dekontlarına göre davalının kendi hesabından davacı hesabına 25/10/2019 tarihinde 20.000,00 TL, dava dışı … hesabından 22/05/2019 tarihinde 10.000,00 TL ödeme yaptığı, ayrıca davacının mahkememiz huzurunda alınan beyanında dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme başlıklı belgedeki ödeme planına uygun olarak davalıdan 2 farklı tarihte 10.000,00’er TL olmak üzere 20.000,00 TL elden ödeme aldığını kabul ettiği, yine davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme başlıklı belgede davacının sözleşme tarihinde davalıdan nakit olarak elden 9.250,00 TL ödeme aldığı, ilave olarak davalı tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan sözleşme başlıklı belgeye göre de davacının yine davalıdan ikinci sözleşme tarihinde 7.000,00 TL elden ödeme aldığı, buna göre davalı tarafından davacıya toplam 66.250,00 TL ödeme yapılmış olduğunun sabit olduğu, nitekim bu hususun davalı defter ve kayıtları ile de uyumlu olduğu, her ne kadar davacı dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşmedeki 9.250,00 TL ödeme ile davalı tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan sözleşmedeki 7.000,00 TL ödemeyi almadığını ve dava dışı … tarafından banka yoluyla yapılan 10.000,00 TL ödemenin başka bir işe ilişkin olduğunu ileri sürmüş ise de davacının her iki sözleşmede bulunan imzasını kabul ettiği, sözleşme içeriklerinde davacının 9.2500,00 TL ve 7.000,00 TL ödeme aldığı şeklinde kayıt bulunduğuna göre davacının bu kaydın aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, mahkememiz huzurunda dinlenilen tanık …’ın kendi hesabından davacıya 22/05/2019 tarihinde yapılan 10.000,00 TL ödemenin davalı adına yapıldığını beyan ettiği, bu nedenle mahkememizce davalının davacıya dava konusu işe ilişkin tüm borcunu yerine getirdiğinin kabul edildiği, davacının davalıdan alacaklı olmadığı, davacının iddiasını ispatlayamadığı, iddianın ileri sürülüş biçimi, savunmanın kapsamı ve mahkememizce yapılan incelemenin niteliğine göre başkaca araştırma yapılmasına lüzum bulunmadığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu sözleşme ile davalının cevap dilekçesi ekinde sunmuş olduğu sözleşmeye göre davalıdan elden ödeme aldığı, ayrıca davalının sunmuş olduğu ödeme dekontlarına göre davacı hesabına banka yoluyla ödeme yapıldığı, buna rağmen davacının bu ödemeleri defterine kaydetmediği ve mahkememiz huzurunda alınan beyanında da sunulan belgelere rağmen kabul etmediği dikkate alındığında davacının davalı aleyhinde takibe girişmesinde haksız ve kötüniyetli olduğu kanaatine varılmış ve davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2- 41.240,00 TL alacak üzerinden % 20 oranında hesaplanan 8.248,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 537,43 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 456,73 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı dava ve duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4 maddesine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/12/2022

Katip
E İMZA

Hakim
E İMZA