Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/694 E. 2021/1196 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/900 Esas
KARAR NO : 2021/1122

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy … ATM ‘ye verdiği dava dilekçesinde; müvekkilleri …,… ve …’un maliki olduğu, sermaye bedeli bu tespit sonucu belirlenecek olan yeni kuracakları şirkete ayni sermaye olarak; Aydın İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada … parsel ….. Numaralı Bağımsız Bölümler) ve … Ada … parsel(… ve … Numaralı Bağımsız Bölümler) ve … Ada … parsel(… ve … Numaralı Bağımsız Bölümler)’de bulunan, kat irtifakı kurulmuş ancak fiilen arazi olarak bulunan taşınmazların şirket sermayesi olarak şirkete konulacağını, müvekkilleri tarafından kurulacak olan şirkete ayni sermaye olarak konulacak olan ve ada parsel bilgilerini belirtmiş oldukları taşınmazların tapu senetlerini dilekçe ekinde sunduklarını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 343. Maddesinin 1. Fıkrasında; “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular (…)(1) ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.” denildiğini, dilekçe ekinde sunmuş oldukları, bu davanın konusuna ilişkin görülen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davasının kabul edilmiş olduğunu ve mahkemede görülecek olan davaya bir emsal karar oluşturduğunu , 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 343. Maddesi’nin 1. Fıkrası uyarında, ayni sermaye olarak şirkete konulacak olan bahse konu gayrimenkul için mahkemeden değer tespiti talebinde bulunma zorunluluğu hasıl olduğunu belirtmiş, davanın kabulüne, ayni sermaye olarak şirkete konulacak olan bahse konu; Aydın ili, … ilçesi, … mahallesi, … Ada … parsel (….. Numaralı Bağımsız Bölümler) ve … Ada … parsel (… ve … Numaralı Bağımsız Bölümler)’de bulunan taşınmazların mahkemece görevlendirilecek bilirkişiler marifetiyle değer tespitinin yaptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça davacılar tarafından kurulacak olan şirkete ayni sermaye olarak konulacak ve davacılar adlarına kayıtlı Aydın İli … İlçesi … Mah. … Ada … parsel (….. Numaralı Bağımsız Bölümler) ve … Ada … parsel (… ve … Numaralı Bağımsız Bölümler)’de bulunan, kat irtifakı kurulmuş ancak fiilen arazi olarak bulunan taşınmazların değerinin tespitine karar verilmesine yönelik olarak Mahkememize dava açılmış ise de ; davacı tarafça kurulacak şirketin isim ve adresinin dava dilekçesinde belirtilmediği, davacıların Mernis adreslerinin …/ İstanbul ve …/ İstanbul olup, değer tespiti talep edilen taşınmazların da Aydın İli … ilçesinde tapuda kayıtlı bulundukları,
TTK’ nın 343. Maddesinde ” Konulan aynı sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atananan bilirkişilerce değer biçilir…” düzenlemesinin bulunduğu, anılan madde kapsamında öz varlık tespiti ile ilgili yetkili mahkemenin şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu ancak davacı tarafça kurulacak şirketin adresi bildirilmediği gibi davacı yerleşim yeri adresleri ile taşınmazların tapuda kayıtlı oldukları yer açısından Mahkememizin yetkili olmadığı , TTK’ nın 343. maddesindeki yetki kuralının kesin yetki kuralı niteliğinde olduğu, HMK’ nun 19. mad. gereğince yetkinin kesin olduğu davalarda mahkemenin yetkili olup olmadığını davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu, HMK’ nun 114/ç mad. gereğince yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili bulunması hususunun dava şartı niteliğinde olduğu, HMK’ nun 115/1. mad. gereğince mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmasının gerektiği ve HMK’ nun 115/2. mad. gereğince dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin HMK’ nın 20. maddesi uyarınca iki hafta içerisinde başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın yetkili Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 Sayılı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca, yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-Taraflardan birinin iki hafta içerisinde gönderme talebinde bulunmaması halinde, taraflardan birisinin talebi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek, aynı karar ile harç ve yargılama giderlerinin 6100 Sayılı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca hüküm altına alınmasına,”
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 14/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …