Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/616 E. 2022/822 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/616 Esas
KARAR NO : 2022/822

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 16/09/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesiyle ; müvekkili banka ile dava dışı ……… Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında 17.06.2013 tarihli Ticari Kart Sözleşmesi ve aynı tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, dava dışı firmaya krediler kullandırıldığı, kullandırılan ürünlerin kullanımından dolayı ödenmeyen borç üzerine müvekkili tarafından 13.07.2018 tarihli ihtarname keşide edildiği, borcun yine de ödenmemesi üzerine İzmir 16.İcra Dairesi’nin……… Esas sayılı icra takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğu, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla toplam 7.007,75 TL tutarında borçluya ihtarname tebliğinden sonra verilen ödeme süresinde ödeme yapmaması üzerine temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte toplam borcun tespit edilerek müvekkili bankanın davalı borçlulardan alacaklı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalıya usulüne uygun olarak tebligat çıkartılmış olmasına rağmen davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamış olup, icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesiyle karşı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize ve fer’ilerine açıkça itiraz edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davanın; davacı bankanın davalıdan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davaya konu tutar kadar alacaklı olduğunun tespiti istemine yönelik tespit davası olduğu görülmüştür.
HMK 106.maddesinde “Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.
” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
HMK 114. maddesinde dava şartları tek tek sayılmış olup, 114/h.maddesine göre “Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartları arasında sayılmıştır.
HMK 115/2.maddesinde ise “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 14.06.2022 tarihli celsede, davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde dava konusu bölümünde “Davalının müvekkili banka ile imzaladığı sözleşmelere istinaden kullanmış olduğu ürünlerin geri ödemesinin yapılmaması nedeniyle davalı hakkında başlatılan İzmir 16.İcra Dairesi’nin ……… E. Sayılı icra takibiyle de talep edilen ancak itiraza uğrayan müvekkili bankanın alacağının tahsili istemidir” şeklinde olduğu, talep ve sonuç bölümünde ise “Müvekkili banka ile davalı borçlular arasında imzalanan Ticari Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan 6.089,69 TL asıl alacak, 815,60 TL işlemiş faiz, 102,46 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 7.007,75 TL tutarında borçluya ihtarnamenin tebliğinden sonra verilen ödeme süresinde ödeme yapmaması üzerine temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte toplam borcun tespit edilerek müvekkili bankanın davalı borçlulardan alacaklı olduğunun tespitine” şeklinde olduğu görülmekle davacı vekiline dava dilekçesindeki talep ve sonucunu açıklamak üzere 2 haftalık süre verilmiştir.
Mahkememizce verilen süre üzerine davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 15.06.2022 tarihli dilekçede, davalı borçlunun İzmir 16.İcra Müdürlüğü’nün …….. Sayılı dosyasına yaptığı itiraz sonucu yasal süre geçtiğinden itirazın iptali davası açılmamış olup, alacak tespiti davası açıldığı, iş bu davanın mahiyetinin icra dosyası kapsamında davalı borçlunun davacı bankaya borçlu olduğunun tespiti istemine yönelik olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Davacı tarafça sunulan dava dilekçesi ve dava dilekçesinin açıklanması yönünden mahkememizce oluşturulan ara kararı kapsamında davacı vekili tarafından sunulan 15.06.2022 tarihli dilekçe içeriğinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde iş bu davanın davacı bankanın davalıdan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davaya konu tutar kadar alacaklı olduğunun tespiti istemine yönelik tespit davası olduğu sonucuna varılmış olup, 13.10.2022 tarihli duruşmada ön inceleme duruşma tutanağındaki davanın tespitine ilişkin kısım bu şekilde duruşma tutanağına geçirilmiştir.
İş bu dava dosyasında davacı tarafça dava dışı asıl borçluya kullandırılan ve davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında ödenmediği iddia olunan kredi borcundan dolayı davacının davalıdan alacaklı olduğunun tespiti talep edilmiş olmakla, iş bu davaya konu talep davacı tarafça davalı aleyhine açılabilecek eda davasında da incelenip değerlendirilebileceğinden davacı tarafça davalı aleyhine eda davası açma imkanı varken tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılmış olmakla, HMK 114/h maddesi gereğince eda davası açılabilecekken tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verme gereği doğmuştur. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ……. Esas, ……… Karar ve …….. Esas, ……..Karar sayılı kararları da bu yöndedir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere göre:
HMK 114/h maddesi gereğince eda davası açılabilecekken tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 119,68 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 38,98 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/10/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza