Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/598 E. 2023/256 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/598
KARAR NO : 2023/256

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 20/02/2018 tarihli dava dilekçesinde; davalı tarafından davacılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile kambiyo senedine mahsus icra takibi başlatıldığını, takibe konu olarak 11/12/2014 keşide tarihli 20/10/2017 vadeli, 135.000,00 USD’lik senet gösterildiğini, davalının icra takibinden önce takibe konu senet hakkında İzmir … ATM’nin … D. İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, mahkemenin davacı şirket hakkında ” … Turizm İnşaat Tic. Ltd. Şti temsilen atandığı yönünde kanaat uyandıracak şekilde senette bir ibare bulunmadığı gibi şirket kaşesi de olmadığından ” davacı şirket açısından ihtiyati haciz talebinin reddine, diğer davacı açısından kabulüne karar verdiğini, bunun üzerine davalı tarafça icra takibinin başlatıldığını, davacı şirketin 28/06/2012 tarihinde tasfiyeye girdiğini, halen tasfiyenin devam ettiğini, bu sebeple davacı şirket için yapılacak tebligatın tasfiye memuru olan … adına … Mah. … Cad. … İşhanı no: … …-İstanbul adresine yapılması gerekirken şirketin adresine TK’nun 35. Maddesine göre yapılarak tebligatın usulsüz olarak kesinleştirildiğini, dava konusu senedin tanzim tarihinin 11/12/2014 olduğunu, o tarihte davacı şirketin tasfiye halinde olduğunu, şirketi temsile yetkili kişinin tasfiye memuru olduğunu, ayrıca dava konusu senette davacı şirketin kaşesi olmadığını ve şirketin ünvanı üstüne atılmış bir imza bulunmadığını, senette yalnızca davacı …’un imzasının bulunduğunu, davacının şirket ortağı ve tasfiyeden önceki müdürü olduğunu, davacı şirketin tasfiye memuru olan …’nun davacının sürekli yurt dışında olması nedeniyle tasfiye işleminin yavaş gittiği, şirketin tasfiyesi için imzaya ihtiyacı olduğunu belirterek davacı …’un Türkiye de bulunduğu tarihte kendisinden bir kaç tane boş kağıda imza attırarak kağıt aldığını, tasfiye memurunun bu kağıtları şirketin diğer ortağından da aldığını, bu kişiyi tanık olarak dinletmek istediklerini, tasfiye memurunun daha sonra boş kağıda imza atılmış evrakları kendi ablası olan davalı …’na verdiğini, davalının da boşa imzalı kağıdın üstünü bilgisayarda senet gibi düzenlediğini, her iki davacıyı da borçlu gibi göstererek icraya verdiğini, tasfiye memuru ve davalı hakkında boş atılmış imzanın irade dışında doldurulması ve nitelikli dolandırıcılık suçları ile ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulunulacağını, davacının kayıtları incelendiğinde böyle bir ticari ilişkinin olmadığının çok net ortaya çıkacağını, davacı … açısından da davalı ile arasında bir ilişki bulunmadığını, davacının yaklaşık 50 yıldır İsviçre’de kendi işi olan bir kişi olup maddi durumunun iyi olduğunu ve davalıdan borç para almasının söz konusu olmadığını, davalının icra takibine konu yaptığı senette davacı şirket hakkında da takip başlattığını, bunun usül ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu senet dikkatlice incelendiğinde davacı şirketin adının yazılı olduğu yerde imza bulunmadığını, imzanın senette diğer borçlu gözüken … adına atıldığını bu nedenle şirket hakkında kambiyo takibi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı şirketin icra tehdidi altında olup mal varlığına haciz konulduğunu, icranın devamının telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracağını belirtmiş ,takibe konu senetten dolayı davacıların borçlu olmadığının tespitine, % 20 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’nun dava tarihinden önce 25/01/2018 tarihinde vefat ettiği belirlenmiş ve davacı tarafça ölü kişi aleyhine dava açılmış ise de ; 6100 sayılı HMK’nun 114/1/d maddesinde taraf ehliyetinin dava şartlarından olduğunun belirtildiği, HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca mahkemece dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği ancak dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verilip bu süre içerisinde eksiklik giderilmediği takdirde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği, kural olarak dava tarihinden evvel ölmüş kişiye karşı dava açılamayacağı, davalı …’nun dava tarihinden 1 ay kadar önce vefat ettiği, davacı tarafça yanılgı sonucu …’na karşı dava açıldığı, davacı vekilinin mirasçı … adına dava dilekçesinin tebliğini de talep ettiği, bu husus göz önüne alındığında davaya … mirasçısı … hakkında devam edilmesinin gerektiği belirlenerek mirasçıya gerekli tebligat yapılmış, davalı mirasçısı … vekili Mahkememize verdiği 23/05/2018 tarihli cevap dilekçesinde ; davanın süresinde açılmadığını, süre yönünden reddinin gerektiğini, davacıların öncelikle İzmir … İHM’ nin … E. Sayılı dosyasında gecikmiş itiraz, borca itiraz nedenlerine dayalı olarak dava açtıklarını, tedbir taleplerinin reddedildiğini ve 18/04/2018 tarihinde davanın reddine karar verildiğini, davacının borçlular aleyhine ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, asliye ticaret mahkemesinin borçlulardan … Turizm. Ltd. Şti hakkındaki ihtiyati haciz talebini reddettiğini, borçlu … hakkında ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararının İzmir … İcra Müd’ nün … E. sayılı takip dosyasına konu edildiğini, takipte tasfiye halinde bulunan şirketin tüm adreslerine ödeme emri gönderildiğini aynı şekilde diğer borçlu …’ un da bilinen tüm adreslerine ödeme emri gönderildiğini, davacı borçluların ısrarla senette imzanın tek olduğunu, borçlu sayısının 2 olduğunu, bu nedenle borçlunun … olduğunu, … Turzm. Ltd. Şti’ nin borçlu olmadığını iddia ettiğini, iddiaların doğru olmadığını, borçlu kısmında yer alan her iki borçluyuda kapsayacak şekilde senette imza bulunduğunu, şirketin borçlanması için senet metni üzerinde kaşenin olmasına gerek bulunmadığını, senetteki imzanın hangi borçluya yakıştırılacağının davacının insiyatifine bırakılamayacağını, tasfiye memuru olan …’ nun tasfiye memurluğundan alınması, yeni tasfiye memuru atanması, yeni atanan tasfiye memurunun vekaletname vermesi işlemlerinin usulüne uygun olmadığını, davacı borçluların senetteki imzanın …’ a ait olduğunu, senetteki imzanın beyaza imza olduğunu, bir kaç tane boş kağıda … tarafından imza atıldığını ve müvekkili vefat eden …’ nun bilgisayarda boşa imzalı kağıdın üstünü senet gibi düzenlendiğini iddia ettiklerini ve bu hususun şahit ile ispat edilmek istendiğini belirtiklerini, iddianın kabulünün mümkün olmadığını, iddianın niteliği gereği şahit dinletilmesinin mümkün olmadığını, şahit dinletilmesine muvafakat etmediklerini, davacı borçluların imzaları inkar etmemek ile birlikte senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ifade ettiklerini, davacıların iddialarında boşa imzayı açıkça kabul etmelerine göre beyaza imza atan sonuçlarına katlanır kuralı gereğince iddialarını yazılı belge ile ispat etmeleri gerektiğini, mahkemece 13/03/2018 tarihinde İzmir … İcra Müd’ nün … E. sayılı dosyasında İİK’ nin 72/3. Maddesine göre icra veznesine girecek paranın dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini, davacının talepleri arasında icra dosyasının her iki borçlusunu da kapsar nitelikte ihtiyati tedbir talebi bulunmadığını, davacının yalnızca şirket için ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, … yönünden talep olmadığını, mahkemenin talepten fazlaya hükmettiğini, tedbiri kabul etmediklerini belirtmiş ,davanın reddine , % 20 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili Mahkememize verdiği 08/09/2021 tarihli dilekçesinde ; dava konusu edilen senette davacılardan … Turizm İnşaat Tic Ltd Şti nin imzasının bulunmadığını, icra dosyasının satış aşamasına geldiğini , müvekkilinin teminatı ödeyememesi sebebiyle telafisi imkansız zararlar oluşabileceğini belirtmiş , dosyanın diğer davacı … yönünden tefrik edilerek Tasfiye Halinde … Turizm İnşaat Tic Ltd Şti yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş , talep doğrultusunda 09/09/2021 tarihli celsede , … hakkındaki davanın tefrikine karar verilmiş, dosya Mahkememiz esasına kaydedilmiştir.
İzmir … İcra Müd’nün … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının …, borçluların … Turizm İnşaat Tic Ltd Şti ve …, borç miktarının 137.568,70 USD + 528,70 TL, takip dayanağının 20/10/2017 tarihli 135.000,00 USD bedelli 1 adet senet ve İzmir … ATM’nin … D. İş sayılı ihtiyati haciz kararı, takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olduğu belirlenmiştir.
İzmir … ATM’nin … D. İş sayılı dosyasının incelemesinde; ihtiyati haciz isteyenin …, aleyhine ihtiyati haciz istenenlerin … Turizm İnşaat Tic Ltd Şti ve …, ihtiyati haciz dayanağı belgenin 11/12/2014 tanzim 20/10/2017 ödeme tarihli , lehtarı …, borçluları … Turizm İnşaat Tic Ltd Şti ve … olan 135.000,00 ABD Doları olan 1 adet senet olduğu , mahkemece borçlu … yönünden talebin kabulüne, ihtiyati haciz isteğine konu senetteki imzanın şirket temsilcisi olan borçlu … tarafından … Turizm İnşaat Tic Ltd Şti ‘yi temsilen atıldığı yönünde kanaat uyandıracak şekilde senette bir ibare bulunmadığı gibi şirket kaşesi de olmadığından borçlu … Turizm İnşaat Tic Ltd Şti hakkındaki ihtiyati haciz isteğinin reddine karar verildiği belirlenmiştir.
Tasfiye Halinde … Turizm İnşaat Tic Ltd Şti. ‘nin sicil dosyasının incelemesinde ;şirketin 28/06/2012 tarih … sayılı kararı ile şirketin faaliyetinin sona ermesi nedeniyle tasfiyeye geçilmesine, şirketin 28/06/2012 tarihinden itibaren tasfiyesine, tasfiye memurluğuna …’nun atanmasına, tasfiye ile ilgili işlemleri yürütmek üzere resmi dairelerde, bankalarda, kamu kurum ve kuruluşlarında, tapuda, ahzu kabza, her türlü işlemi yapmaya, tasfiye memuru …’nun şirket ünvanı veya kaşesi altında münferiden temsil ve ilzam etmek üzere yetkili kılınmasına karar verildiği ve şirketin halen tasfiyesinin devam ettiği belirlenmiştir.
İzmir CBS’nin … sayılı evrakın incelemesinde; mağdurun … Turizm İnşaat Tic Ltd Şti, müştekinin …, şüphelinin …, suçun hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, suç tarihinin 20/10/2017 olduğu, … iddianame numarası ile Asliye Ceza Mahkemesine Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma suçundan dava açıldığı belirlenmiştir.
İzmir … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; suçtan zarar görenin … Turizm İnşaat Ticaret Ltd. Şti., müştekinin …, sanığın …, suçun Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma olup dosyanın halen derdest olduğu, iddianamede “Genel Kurulu Kararı ile Tasfiye Memurluğu görevi sona eren şüphelinin tasfiye aşamasındaki şirkete ait olan ve uhdesinde olduğu hususuna ifadesinde doğruladığı, suça konu defterleri Noter aracılığı ile çekilen ihtara rağmen teslim etmeyerek üzerine atılı suçu gerçekleştirdiğine dair hakkında kamu davası açmak için yeterli şüpheyi oluşturacak delilin mevcut olduğu, atılı suçun uzlaşmaya tabi olduğu ancak uzlaştırmacı tarafından düzenlenen rapora göre uzlaşmanın sağlanmadığı, böylelikle şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği iddia, şüpheli savunması, müşteki beyanı, tanık anlatımı, fezleke, uzlaştırma raporu, ilgili tutanaklar, adli sicil, nüfus kaşıt örnekleri ve tüm soruşturma kapsamından anlaşılmakla şüphelinin mahkemenizde yargılanarak eylemine uyan sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına” karar verilmesinin talep edildiği, iddianamede suçun hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma ve sevk maddelerinin de 5237 sayılı TCK nın 155/2,53/1 maddeleri uyarak gösterildiği, mahkemece de tensip zaptında suçun hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma olarak belirtildiği belirlenmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça İzmir … İM’nin … sayılı dosyası ile takip konusu edilen 11/12/2014 keşide , 20/10/2017 vade tarihli , 135.000,00 USD bedelli senet dolayısıyla davalıya borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak Mahkememizin …. Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı, Mahkememizce dava dilekçesinde davacı olarak … Turizm İnşaat Tic Ltd Şti ve …’un gösterildiği, icra takibine konu senette borçlu olarak her iki davacının da isminin yazıldığı ancak senette yalnızca … ‘un imzasının bulunduğu ve senette şirket kaşesinin de mevcut olmadığı belirlenerek … hakkındaki davanın dosyamızdan tefriki ile Mahkememiz eldeki esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunduğu ,davacı tarafça Tasfiye Halinde … Turizm İnşaat Tic Ltd Şti. ‘nin tasfiye memuru olan …’nun davacının sürekli yurt dışında olması nedeniyle tasfiye işleminin yavaş gittiği, şirketin tasfiyesi için imzaya ihtiyacı olduğunu belirterek davacı …’un Türkiye de bulunduğu tarihte kendisinden bir kaç tane boş kağıda imza attırarak kağıt aldığı, tasfiye memurunun daha sonra boş kağıda imza atılmış evrakları kendi ablası olan müteveffa davalı …’na verdiği, davalının da boşa imzalı kağıdın üstünü bilgisayarda senet gibi düzenlediğini iddia ettiği, davacı iddiasının boşa atılı imzanın anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğuna yönelik olduğu ve söz konusu iddianın yazılı deliller ile ispatının gerektiği , davacı tarafça bu hususun usulüne uygun yazılı deliller ile kanıtlanamadığı ,davacı tarafça tasfiye memuru … hakkında ” şirketin ticari defterleri ve ortaklardan alınan boş kağıda imza kağıtlarının iade edilmesi ” talebiyle suç duyurusunda bulunulduğu , İzmir Cumhuriyet Savcılığı ‘ nca İzmir … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında … hakkında Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma suçundan kamu davası açıldığı ve iddianamede “Genel Kurulu Kararı ile Tasfiye Memurluğu görevi sona eren şüphelinin tasfiye aşamasındaki şirkete ait olan ve uhdesinde olduğu hususuna ifadesinde doğruladığı, suça konu defterleri Noter aracılığı ile çekilen ihtara rağmen teslim etmeyerek üzerine atılı suçu gerçekleştirdiğine dair hakkında kamu davası açmak için yeterli şüpheyi oluşturacak delilin mevcut olduğu, atılı suçun uzlaşmaya tabi olduğu ancak uzlaştırmacı tarafından düzenlenen rapora göre uzlaşmanın sağlanmadığı, böylelikle şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği iddia, şüpheli savunması, müşteki beyanı, tanık anlatımı, fezleke, uzlaştırma raporu, ilgili tutanaklar, adli sicil, nüfus kaşıt örnekleri ve tüm soruşturma kapsamından anlaşılmakla şüphelinin mahkemenizde yargılanarak eylemine uyan sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına” karar verilmesinin talep edildiği, iddianame anlatımında imzalı boş kağıtlar hakkında bir değerlendirmeye yer verilmediği bu husus göz önüne alındığında İzmir … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenilmesine de gerek bulunmadığı ve davacının davasını ispat edemediği, Mahkememizce icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ancak teminat yatırılmadığından takibin durdurulmadığı takip durmadığından İİK 72/4 maddesinde düzenlenen kötü niyet tazminatının yasal koşullarının oluşmadığı incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış , davanın ve yasal koşulları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Davalının yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın davacı tarafça tamamlanmasına ,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan 76.329,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı, davacının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/04/2023

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır