Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/575 E. 2022/420 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/575
KARAR NO : 2022/420

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilin … plakalı aracında 14.11.2018 tarihinde Davalının sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün sebebiyet verdiği maddi zarar sonucunda araç kullanılamaz duruma geldiğini, araç pert işleme tabi tutulduğunu, zarar sonrası kısmi bir tazminat talebi için İzmir 19. İcra Dairesi …/… sayılı dosyada icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu takibe itiraz edildiğini, itiraz üzerine takip durduğunu, 14.11.2018 tarihli kazadan kaynaklı maddi tazminat zararı için 10.11.2020 tarihinde yapılan icra takibi neticesinde zamanaşımı süresi kesildiğini, 03.12.2020 tarihinde yapılan borca itiraz üzerine de 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davası açıldığını, borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazların iptali ile borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasını, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsilini arz ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu dava ile davalı şirket nezdinde … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigorta teminatı altına alınmış bulunan aracın karıştığı kaza nedeniyle aracında meydana gelen ve karşılanmadığı iddia olunan zararın tazmini talebiyle başlatılan İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takibine yönelik itirazlarının kaldırılmasının talep edildiği, kusur oranlarının tespiti için sayın mahkemenizce dosyanın adli tıp trafik ihtisas kurumuna sevk edilmesi gerektiği, söz konusu Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, kusur tespiti bakımından Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumundan rapor alınması gerekmektedir. Zira; davalı şirketin sorumluluğuna ilişkin bir karar ihdas edilmesi halinde davalı şirket sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağı, davacı yanın icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki taleplerinin reddi gerektiği, takibe konu alacak likit olmadığından, kusur ve gerçek zarar miktarı belirsiz olduğundan ve yargılamayı gerektirdiğinden de davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiği, zira davacı taraf da aracın rayiç değerini aralıklı olarak belirlediği, alacağın likit olduğundan söz edilmesi mümkün olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı davasıdır.
Adli Trafik Bilirkişi … … ile Makine Mühendisi … …’un 03/01/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda; … plakalı otomobil sürücüsü alkollü Müteveffa sürücü … … mücavir alan hız sınırları üzerinde seyrederek tehlikeli şekilde şerit değiştirerek şerit ihlali yaptığını, … plakalı araç sürücüsü … … atfı kabil kural ihlalinde bulunmadığı, … plaka sayılı otomobilin hasar onarım bedelinin KDV dahil 62.573,69 TL olduğu, tamirinin ekonomik onarım limitlerini aştığı, tamirin ekonomik olmadığı, 14.11.2018 riziko tarihi itibarıyla ikinci el piyasa rayicinin pazarlık payı da dikkate alınarak ortalama olarak 25.000 TL mertebesinde olduğu, … plaka sayılı otomobilin hasar onarım bedelinin KDV dahil 62.573,69 TL olduğu, tamirin ekonomik onarım limitlerini aştığı, tamirin ekonomik olmadığı pert-total işlemine tabi olması gerektiği, söz konusu aracın hasarlı hali ile Bornova … Noterliğinin 08.01.2019 tarih … yevmiye numaralı Araç Satış Sözleşmesi kapsamında 3.000 TL bedelle satışın gerçekleştiği, gerçekleşen sovtaj değerine iştirak edilmiş ve gerçek zarar 22.000 TL olarak hesaplandığı, … plakalı otomobil sürücüsü alkollü müteveffa sürücü … … mücavir alan hız sınırları üzerinde seyrederek tehlikeli şekilde şerit değiştirerek şerit ihlali yaptığı, … plakalı araç sürücüsü … … atfı kabil kural ihlalinde bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıdaki açıklamalar birlikte incelendiğinde; dosya kapsamında dava açılırken dava dilekçesine ek olarak kusur hususunda uzman görüşü alınarak dosyaya sunulduğu, ayrıca davaya konu kaza ile ilgili olarak ceza yargılamasında Adli Tıp Kurumunca kusur raporunun düzenlendiği, her iki raporda da davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu bulunduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. Davalı sigorta şirketinin ceza davasında taraf olmamasından ötürü orada alınan rapora itiraz edememiş olması, mahkememize verdiği cevap dilekçesinde kusur raporu alınmasını istediği anlaşılmıştır. Kusur tespiti yapılırken uyulması gereken temel esas hangi fiilin hangi yasanın hangi kuralını ihlal ettiğinin tespiti ve bu tespitten sonra ihlal içerikli eylemin meydana gelen zarara nedensel olup olmadığının belirlenmesinden ibarettir. Bunun dışında sayısal oranlama yaparak sorumluluk oranının tespitine yönelik her şey 6100 sayılı yasanın bilirkişi görevlendirilmesine, 6754 sayılı yasaya ve sorumluluk hukukunun değerlendirme ilkelerine tamamen aykırılık teşkil eder. Zira somut olayda neden müteveffanın sorumluluğunun %75 olduğu neden %74 ya da %76 olduğuna dair herhangi bilimsel veri bulunmamaktadır. Bu durumda yapılan bu sayısal oran hukuka aykırı ve bilimsel gerçeklikten uzaktır. Ayrıca ceza dosyasında yer alan raporda, davalının sigortalısı olan aracın sürücüsünün sadece hız sınırını aştığından bahisle sorumlu olduğu belirlenmişse de hız sınırını düzenleyen kural ihlalinin gerçekleşmesi ile zarar arasında uygun illiyet bağının olup olmadığı irdelenmemiştir. Bir fiilin kural ihlaline sebep olması başka bir şey, kural ihlaline sebep olan fiilin meydana gelen zarara nedensel olması ise bambaşka bir şeydir Zira fiil sonuca nedensel değilse yani fiil ile zarar arasında uygun illiyet bağı yoksa fail zarardan sorumlu tutulamaz. Hukuka aykırı ve eksik olarak düzenlenen rapora göre mahkumiyet hükmü kurulsa bile hukuk hakiminin bu mahkumiyete göre davalıyı tazminata mahkum etmesi hukuka aykırı hakkaniyetten uzak bir davranış olur. Davalının rapora yaptığı itirazlar neticesinde mahkememizce alınan ilk raporda davalının sigortalısı aracın sürücüsünün bir kural ihlalinde bulunduğu ancak bu ihlal olmasa da müteveffanın kusurlu hareketi neticesinde zaten kazanın meydana geleceğinin tespit edildiği, yani davalının sigortalısı aracın sürücüsünün fiili ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığının tespit edildiği, raporlar arasında meydana gelen çelişkiden dolayı çelişki giderici mahiyette bir rapor alındığı, alınan bu raporla da davalının sigortalısı aracın sürücüsünün fiili ile ölüm olayı arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı, kazanın tamamen müteveffanın 2918 sayılı yasaya aykırı hareketleri neticesinde meydana geldiğinin tespit edildiği, mahkememizce ceza dosyasında yer alan raporun ve dava dilekçesi ile sunulan uzman görüşünün eksik incelemeye dayalı olduğunun anlaşıldığı, mahkememizce alınan raporların yasaya ve somut olaya uygun olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli toplam 80,70-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 170,78-TL nin mahsubu ile 90,08-TL bakiye harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.11/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır