Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/574 E. 2022/321 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/574
KARAR NO : 2022/321

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Lojistik ile davacı arasında ticari iş ilişkisi çerçevesinde 12.10.2020 tarihli toplam 2.537,53 TL’lik ekli fatura tanzim edildiği, fatura içeriğinden de görüleceği üzere müvekkili tarafından davalıya nakliye hizmeti verildiği, ancak davalı ödenmesi gereken fatura borcu ile ilgili herhangi bir ödeme yapmadığı, bunun üzerine davalı tarafa İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasıyla faturaya dayalı olarak 2.537,53- TL’nin tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığı, davalı 02.04.2021 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının davacıya belirtilen faturadan dolayı borçlu olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini, icra takibine yaptığı itirazının iptaline, ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Lojistik Ticaret Anonim Şirketi davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava itirazın iptali davasıdır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin uyuşmazlık bulunduğu, aksi kanunlarda belirtilmediği sürece malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, uyuşmazlığın 6102 sayılı yasanın mutlak ticari dava olarak nitelendirdiği bir uyuşmazlık konusunda olmadığı, ayrıca tarafların ticari işletmelerinden kaynaklı bir uyuşmazlığın olmadığı, bu bağlamda uyuşmazlığın nispi ticari dava olarak nitelendirilmesinin de mümkün olmadığı, 6102 sayılı yasanın göreve ilişkin sınırı çizerken ticari iş kavramından hareket etmediği, ticari işletme kavramından hareket edildiği, yapılan araştırma neticesinde davacının tacir olmadığı bundan dolayı görevli mahkemenin somut olayda İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olması sebebi ile görevsizlik kararı verilerek davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın Usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ OLDUĞUNA,
3-6100 sayılı yasanın 20.maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra 2 haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, 2 hafatlık kesin süre içerisinde talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,(davacı vekiline ihtarat yapıldı.)
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 05/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır