Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/55 E. 2022/1014 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/55
KARAR NO : 2022/1014

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 02/06/2017
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/11/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ibraz ettikleri protokolün 2.maddesi uyarınca davalı şirket tarafından müvekkil şirkete elektrik enerjisinin “..görevli tedarik şirketleri tarafından serbest olmayan tüketiciler ile serbest tüketiciler olmasına rağmen tedarikçisini seçmeyen tüketicilere uygulanmak üzere yayınlanan tarifelerden 4 nolu bağlantı tipi için geçerli olan OG tek zamanlı birim fiyatı üzerinden %14,72 indirim ile..” satılacağı taahhüdünde bulunulduğunu, indirim oranının uygulanması ile tespit edilen birim fiyatı 01/05/2016 tarihinden 28/02/2017 tarihine kadar 0.174000 olarak faturalara yansıtıldığını, bu hususun ekte ibraz ettikleri 2016 ve 2017 yılına ait olduğunu ve günümüze kadar tanzim edilen faturalardan açıkça görüldüğünü ancak davalı şirket tarafından e-fatura olarak keşide edilip müvekkil şirkete sistem üzerinden gönderilen ekte ibraz ettikleri 6 adet faturaların müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ekdedilen ve 01/05/2016- 01/05/2017 tarihleri arasında geçerli bulunan elektrik satış sözleşmesi ve protokol ile belirlenen be bu süre zarfında geçerli olacağının davalı şirket tarafından taahhüt edilen birim fiyattan farklı olduğunu aradaki fark sebebiyle müvekkil şirketten haksız ve hukuka aykırı şekilde fazla bedel tahsil edildiğini, davalı şirket tarafından anlaşma dışında birim fiyat uygulanarak tanzim edilen ve belirttikleri 6 adet fatura ile müvekkil şirketten hukuka aykırı şekilde tahsil edilen fazla elektrik enerjisi bedeli ve bu bedel baz alınarak tespit edilen enerji bedeli dışındaki diğer bedellerin açıkça aradaki sözleşmeye ve hukuka aykırı şekilde tahsil edilmiş olunması sebebiyle davalı şirketten tahsiline, davalı şirketin hukuka aykırı olarak iş bu bedelleri tahakkuku ile müvekkil şirketin sebepsiz yere ödeme yapması sonucunda iş bu davanın tesisine kötüniyetle sebebiyet verdiğinden HMK m.329/1 uyarınca asgari ücret tarifesinden ayrı vekalet ücretine, HMK m.329/2 uyarınca idari para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanmış elektrik satış sözleşmesi ve ek protokolünün mevcut olduğunu, faturaların taraflar arasında geçerli sözleşme ve ek protokole uygun hazırlandığını, davacı tarafça ihtirazı kayıt bildirilmeksizin ve 8 gün içinde itiraz etmeksizin faturaların ödendiğini, davacı tarafın faturalarını ödediğini, yeni dönem için gönderdikleri … yevmiyeli ihtardan sonra, faturalar için fazla tahakkuk iddialı ihtar gönderildiğini, davacının yeni döneme ilişkin fiyatlandırma için üzerine düşen tarife seçimi yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı tarafın sözleşme hükümlerini tanımaz bir tutum sergilediğini, davacıya EPDK’nın ulusal tarifesinin altında enerji tedarik ettiklerini, fiyatlandırmadan memnun oldukları ve yeni dönem için dahi şirketlerinden enerji tedarikine devam ettikleri halde, işbu davayı açmalarının davacının kötüniyetinin açık ispatı olduğunu, öncelikle yetki ve zamanaşımı ilk itirazlarının kabulü ile dosyanın görevli ve yetkili Ankara Mahkemelerine gönderilmesine, kötüniyetle açılan haksız, hukuka ve sözleşmeye aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun davaya konu tahsilatların taraflar arasındaki sözleşme ve sözleşme eki protokole uygun olup olmadığı, iadesi gereken tutar olup olmadığı, bu kapsamda davacının talepleri yönünden davacı tarafın sorumluluğu olup olmadığı, varsa miktarı, zamanaşımının olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Elektrik Mühendisi … ve Mali Müşavir …’ın Heyet Raporunda; Davacının dava konusu ettiği 6 adet faturadan 2017 yılı Şubat-Mart dönemine ait 4 adet fatura için yasal itiraz süresini kaçırdığı, sadece Nisan 2017 dönemli 2 adet faturadan alacaklı olduğu, davacının davalıdan 47.031,98 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi’nin 05/01/2021 Tarih, … Esas, … Karar sayılı kararında, “Davaya konu şubat ve nisan aylarına ilişkin 6 faturaya, İzmir 5.Noterliğinin 11/05/2017 tarihli ihtarnamesiyle itiraz edilmiştir.Faturalar DBS(Bankaların Doğrudan Borçlandırma Sistemi) üzerinden ödenmekte olup dava dilekçesinin 5.sayfasında ” ..bu ödeme sisteminin, son iki faturanın ödenmemesi için devre dışı bırakılması “nın aynı ihtarla istenerek ödemenin ihtirazi kayıtla yapılacağının beyan edildiği davacı tarafça ileri sürüldüğü, Dosyada ise bu ihtarın 2.ve takip eden sayfaları bulunmamaktadır ve yine dosyada bu faturaların 11/05/2017 tarihinden önce mi sonra mı ödendiği ve nasıl ödendiği belli değildir.İhtirazi kayıt konularak ödeme yapılıp yapılmadığının net olarak tespiti gerektiğinden ihtarnamenin tamamı celbedilmesi gerektiği, Ayrıca davaya konu faturaların davacıya tebliğ tarihi, ödeme tarihi ve ödeme şekli belirlenerek davacının ihtirazi kayıt koyma imkanı olup olmadığının da araştırılması gerekir.Zira faturaların tebliğ tarihi ile ödeme tarihi arasında zaman varsa ancak, ödeme talimatını iptal ve ihtirazi kayıt koyma imkanı olduğu dikkate alınmalıdır, otomatik ödemede ise durum farklı olacağı, Açıklanan nedenlerle karar eksik incelemeye dayalı olduğundan davalının istinaf talebinin kısmen kabulüne, kararın kaldırılmasına, eksikliklerin giderilerek yeni bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine dair karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Yukarıdaki açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafın davalı ile aralarındaki indirimli elektrik temini için yapılan elektrik satış sözleşmesindeki hükümlere aykırı olarak davalının sözleşmede yazılı birim fiyatlarda artış yapmak suretiyle davacıdan fazladan fatura bedeli tahsil edildiğini, davalının ise taraflar arasındaki sözleşmenin satış birim fiyatı ve fatura hesaplama başlıklı 5. Maddesine dayanarak işlem yaptığından bahisle davanın reddini talep ettiği ve ayrıca elektrik enerjisi maliyetlerinde enerji şirketlerince öngörülmeyecek maliyet artışlarının meydana geldiğini beyan ettiği anlaşılmakla;
Yapılan incelemede;
EPDK tarafından belirlenen ulusal tarifelerde elektrik enerjisi birim fiyatlarının 2016 ve 2017 yıllarında hiçbir değişikliğin yapılmadığını, davalı tarafça ileri sürülen öngörülemeyen maliyet artışları meydana gelseydi bu hususun ulusal tarifeye yansıması gerektiği, ulusal tarifede değişiklik yapılmamış olmasının elektrik enerjisi piyasasında olağanüstü koşulların oluşmadığını gösterdiği, buna karşılık aralık 2016 ve ocak 2017 aylarında ciddi dalgalanmaların olduğu, takip eden aylarda ortalama fiyatların makul öngörülebilir seviyede olduğu, taahhüt döneminde piyasa ortalama takas fiyatının sözleşme ile davacıya satılması taahhüt edilen fiyatın altında kaldığı, piyasa ortalama takas fiyatlarının artmasının mümkün olduğu gibi düşmesinin de mümkün olduğu, fiyatlar düşerken tedarik şirketince nasıl ki sözleşme fiyatları uygulanıyor ve birim fiyatta indirime gidilmiyor ise, fiyatlar artsa dahi sözleşmeye aykırı bir şekilde birim fiyatlarda artışa gitmenin mümkün olmadığı, elektrik satışından kaynaklı olarak birim satış fiyatlarında artış yapılabilmesi için gerçekten sözleşmedeki fiyatlar ile davalı şirketin edimini ifa etmesinin şirketi maddi olarak zor durumda bırakacak nitelikte olması gerektiği, kaldı ki yukarıda anlatıldığı üzere piyasada olağanüstü koşullar oluşmadığından bahisle birim fiyatta artışı haklı kılacak bir hususun somut olayda bulunmadığı,
Davacı şirkete ait ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, davaya konu edilen 6 adet faturanın davalı şirket tarafından 2017 yılı içinde KDV dahil olmak üzere toplamda 1.353.397,22 TL tutarlı mal/hizmet faturası olarak düzenlendiği, faturalara istinaden davacı şirketin davalı şirkete 6 adet EFT ile 1.353.397,22 TL gönderdiği, bu işlemlerin davacıya ait 2017 yılı ticari defterlere yasal süresi içerisinde kayıt edildiği, bu faturaların davacıya ait BA formları ile uyumlu olduğu, davacının dava dava konusu edilen faturalardan 28/02/2017 düzenlenme tarihli olanları 06/03/2017 tarihinde tebliğ aldığı son ödeme tarihi olan 13/03/2017 tarihinde ödediği, 07/04/2017 düzenlenme tarihli olanları 10/04/2017 tarihinde tebliğ aldığı ve son ödeme tarihi olan 17/04/2017 tarihinde ödediği, 30/04/2017 düzenlenme tarihli olanları 05/05/2017 tarihinde tebliğ alıp son ödeme tarihi olan 12/05/2017 den sonra … DBS sisteminde ödediği, davacının 28/02/2017 tarihli faturalar ve 07/04/2017 tarihli faturalara yasal süresinden sonra itiraz ettiği, bu haliyle davacının davalıdan 30/04/2017 tarihli 2 adet faturadan dolayı alacaklı olduğunun mahkememizce kabul edildiği, anlaşılmakla yapılan hesaplamalar neticesinde davacının davasının kısmen kabulüne yasal şartları oluşmadığından 6100 sayılı yasanın 329. Maddesine dair istemlerin reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-)47.031,98 TL nin 15/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-)6100 sayılı yasanın 329/1 maddesine yönelik istemlerin REDDİNE,
4-)Alınması gerekli 3.212,75 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 170,78 TL karar ve ilam harcı ve 887,35 TL tamamlama harcı olmak üzere toplamda 1.058,13 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 2.154,62 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-)31,40 başvurma harcı, 170,78 TL karar ve ilam harcı, 887,35 ıslah harcı, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti, 233,00 TL tebligat ve posta gideri ücreti olmak üzere toplamda 3.222,53 TL yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre (47.031,98 / 61.958,72 = 0.75) 2.416,89 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-)Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı-davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır