Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/548 E. 2022/81 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/548 Esas
KARAR NO : 2022/81

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/08/2021
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesiye özetle : Müvekkili ile davalı borçlu arasında elektrik aboneliği ilişkisinin bulunduğu, borçlunun 12.09.2019-13.11.2019, 27.09.2019- 13.11.2019, 03.10.2019-13.11.2019, 11.10.2019 – 13.11.2019 ve 28.10.2019-13.11.2019 arası aylık fatura bedellerini ödemediği, alacağının tahsili için ödenmeyen elektrik bedellerinin tahsili amacıyla müvekkili tarafından İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, borçlunun takibe itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın ; Davacı tarafça ödenmediği iddia olunan elektrik kullanımından kaynaklı fatura bedellerinin tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaliyle icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görüldü.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2016/10789 Esas, 2016/8226 Karar ve 18.10.2016 tarihli kararında belirtildiği üzere ; Mülga 6762 Sayılı TTK’nun 1463.maddesine göre ; Bakanlar Kurulu’nca 18.06.2007 tarihinde karalaştırılmıp, 21.07.2007 tarih ve 26589 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2007/12362 Sayılı Bakanlar Kurul’u Kararında esnaf-tacir ayrımının nasıl yapılacağı belirlenmiş olup, 6103 Sayılı TTK’nun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 10.maddesinde ticari işletmeler hakkında 6102 Sayılı TTK’nun 11.maddesinin 2.fıkrasında öngörülen Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemelerin uygulanacağı belirtildiğinden Bakanlar Kurulu Kararının uygulanmasına devam edilerek esnaf ve tacir ayrımının anılan kararda belirtilen kıstasların değerlendirilmesi sureti ile yapılması gerecektir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı …’in ticaret sicil kaydı var ise gönderilmesi istenilmiş olup, İzmir Ticaret Sicil’den gelen 19.01.2022 havale tarihli cevabi yazıda davalının şahsi ticaret sicil kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
Yine mahkememizde yapılan yargılama sırasında davalı …’in tacir olup olmadığının tespiti açısından ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmış olup, davalı ile ilgili olarak Balçova Vergi Dairesi’nden gelen 22.11.2021 tarihli cevabi yazıda davalının 17.08.2020 tarihinde diğer ücretli (minibüs ve dolmuş şoförü) olarak faaliyete başladığı, herhangi bir deftere tabi olmadığının bildirildiği görülmüştür.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesini değiştiren ve 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı yasanın 2.maddesi ile “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usül hükümleri uygulanır ” şeklindeki düzenleme ile , artık 01/07/2012 tarihinden sonra açılacak davalarda sözü edilen iki mahkeme arasındaki ilişki görev ilişkisi olup , görevin 6100 Sayılı HMK’nun 137,138 maddeleri gereğince dava şartları arasında sayılmış olması nedeniyle, mahkemenin görevli olup olmadığı yargılamanın her hal ve safhasında talep üzerine veya mahkemece re’sen incelenip gözetilmesi gerekmektedir.
Bir davanın veya işin Asliye Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için ; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan bir uyuşmazlık olması veya uyuşmazlığın 6102 Sayılı T.T.K.’da düzenlenen hususlardan doğan bir uyuşmazlık olması veya TTK’nun 4.maddesinde( b-c-d-e-f) sayılan dava veya işlerden bulunması, yahut özel bir yasal düzenleme ile davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre; Dava konusu somut olayda davacı tacir ise de, davalının ticaret sicilden ve vergi dairesinden gelen yazı cevapları gereğince tacir olmadığı, bu nedenle dava konusu uyuşmazlığın TTK.’nun 4.maddesinde sayılan uyuşmazlıklar arasında yer almadığı, davanın ticaret mahkemelerinde bakılacağına ilişkin açık bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı, bu itibarla davanın; ticari bir dava olmaması nedeniyle davaya bakma görevinin mahkememize ait olmayıp, genel hükümlere göre çözülmesi gereken dava olması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu düşünülmekle, mahkememizin iş davada görevli olmaması nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İş bu davada mahkememiz görevli bulunmadığından davanın usulden REDDİNE,
Görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 22.07.2020 tarihli ve 7251 Sayılı Yasa’nın 1.maddesi gereğince değiştirilen HMK 20.maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Harç ve yargılama giderlerlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda dava değeri itibariyle kesin olarak karar verildi. 27/01/2022

Katip …

Hakim …