Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/518 E. 2022/339 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/518
KARAR NO : 2022/339

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/07/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle ; müvekkilinin alacağının tahsilinin sağlaması amacıyla 10.05.2021 tarihi itibariyle 4.549,12 TL asıl alacağın tahsili için Torbalı İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, ancak davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğu, müvekkili firma ile davalı firma arasında cari hesaba dayalı ticari ilişki bulunduğu, müvekkili firma tarafından farklı tutarlı birden fazla fatura ile bugüne dek davalıya bir çok kez mal sattığı, ancak davalı tarafın bakiye alacağını ödemediğinden bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat çıkartılmış olmasına rağmen davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
1-Mahkememizce davaya konu Torbalı İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı tarafça davalı aleyhinde 10.05.2021 tarihinde 4.549,12 TL asıl alacak ve 133,35 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.682,47 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 04.02.2022 tarihli raporda; davacı tarafından davalıya 2020/09 ayında tanzim edilmiş olan 4 adet KDV dahil 28.305,25 TL, KDV hariç 23.987,00 TL tutarındaki faturaların davalı tarafından 2020/09 ayına ait mal ve hizmet satın alınan kişilere ilişkin bilgiler (Form BA)’da 4 adet KDV hariç 23.987,00 TL olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na beyan edilmiş olduğu, icra takip ve dava konusu faturaların davalı tarafının bilgisi dahilinde ve kabulünde olduğu, davacı tarafın 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK’ya göre usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafın incelenen ticari defterlerine göre davacının davalıya 05.03.2020-25.09.2020 tarihleri arasında düzenlenmiş olan toplam 10 adet 35.141,88 TL tutarındaki faturalar karşılığında ve açılıştan gelen 1.463,62 TL borç bakiyesi ile birlikte toplam 36.605,50 TL tutarında davalı tarafın borçlandırıldığı, davalı tarafından davacı tarafa düzenlenmiş olan 1 adet 746,35 TL tutarındaki iade faturası ve 31.310,03 TL tutarındaki davalı tarafından davacı tarafa yapılmış olan banka havalesi, ödeme ve çek olmak üzere toplam 32.056,38 TL tutarında davalı tarafın alacaklandırıldığı, davacı tarafın davalı taraftan icra takip ve dava konusu olan ödenmeyen faturalardaki bakiyeden dolayı icra takip tarihi olan 10.05.2021 tarihi itibariyle 4.549,12 TL tutarında alacaklı olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL :
Dava; İİK 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davası olup, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya satılıp teslim edildiği bildirilen mallardan dolayı düzenlenen faturalar kapsamında takibe konu edilen tutar kadar bakiye alacağın davalı tarafça ödenmediğinden bahisle bu alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının asıl alacak olan 4.549,12 TL’lik kısma yönelik itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı belirtilerek borcun tamamı, işlemiş faiz fer’ileriyle birlikte faiz oranına itiraz edildiği bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılması için tayin edilen inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtları hazır bulundurması, aksi halde ibrazından kaçınmış sayılacağı ve diğer tarafın HMK 222/2.maddesinde sayılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin sahibi lehine delil olarak kabul edileceğinin ve dosya kapsamı belgelere göre değerlendirme yapılıp karar verileceğinin davalıya ihtar edildiği, iş bu ihtarata rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtların mazeretsiz olarak mahkememize sunulmadığı, bu nedenle davalının ticari defter ve kayıtları ibrazdan kaçındığı kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
HMK 222.maddesine göre “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında ilgili vergi dairesinden davalıya ait 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin Ba/Bs kayıtları getirtilmek kaydıyla davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar ile karşılaştırılmak suretiyle yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde alınan rapora göre; davacı tarafa ait 2020 ve 2021 yılına ait ticari defterlerin TTK hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafından davalı tarafa 05.03.2020-25.09.2020 tarihleri arasında düzenlenmiş olan toplam 10 adet 35.141,88 TL tutarında faturalar düzenlendiği ve 2019 yılından devreden 1.463,63 TL borç bakiyesi ile birlikte toplam 36.605,50 TL tutarında faturaların 2020 yılında davalı cari hesabına borç kaydedildiği, davalı tarafından davacı tarafa düzenlenmiş olan 1 adet 746,35 TL tutarındaki iade faturası ile 31.310,03 TL tutarındaki davalı tarafından davacı tarafa yapılmış olan ödeme tutarlarının toplamı olan 32.056,38 TL tutarında davalı cari hesabına alacak kaydedildiği, bu şekilde icra takip tarihi itibariyle davacı şirket defterlerinde davacının davalıdan 4.549,12 TL bakiye alacağının bulunduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı tarafa ait 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin TTK hükümleri gereğince usulüne uygun olarak tutulduğunun mali müşavir bilirkişi tarafından tespit edildiği, usulüne uygun tutulduğu anlaşılan davacı şirket ticari defterlerinde davacı tarafça davalı adına düzenlenen fatura kayıtları ile davalı tarafça yapılan ödemeler mahsup edildiğinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.549,12 TL bakiye alacağının bulunduğunun bilirkişi marifetiyle tespit edildiği, mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafa meşruhatlı davetiye çıkartılmış olmasına rağmen davalının bilirkişi incelemesi için tayin edilen duruşma gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlarını mahkememize mazeretsiz olarak ibraz etmediği, bu şekilde ibrazından kaçındığının mahkememizce kabul edildiği ve HMK 222.maddesi gereğince davacı şirketin usulüne uygun tutulduğu anlaşılan ticari defterlerindeki kayıtların davacı şirket lehine delil vasfında olduğunun kabulünün gerektiği, buna göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle davalı ödemeleri düşüldükten sonra bakiye 4.549,12 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olmakla davanın kabulüne, davalı borçlunun Torbalı İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 4.549,12 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 909,82 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
Davanın KABULÜNE, davalı borçlunun Torbalı İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 4.549,12 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 909,82 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 310,75 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan toplam 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 251,45 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 127,10 TL peşin harç, 165,75 TL tebligat ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 792,85 TL’nin yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 4.549,12 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda dava değeri itibariyle kesin olarak karar verildi.12/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır