Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/498 E. 2023/422 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/498 Esas
KARAR NO : 2023/422
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ: 01/06/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Davalı sigorta şirketi tarafından kasko ile sigortalanmış olan müvekkiline ait … plakalı aracın 15.07.2020 tarihinde plakası olmayan elektrikli bisikletin çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kaza sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, müvekkiline ait araçta hasar tutarının KDV dahil 13.670,68 TL olduğu, müvekkili tarafından davalıya 11.08.2020 tarihinde ihtarname gönderildiği ve ödeme yapılmadığından bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL hasar tazminatının en yüksek temerrüt faizi oranı üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA DEĞERİNİN ARTTIRILMASI: Davacı vekili sunmuş olduğu 13.04.2023 tarihli dilekçesiyle; 4.121,38 TL maddi tazminatın en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden kaza tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; davacının dava dilekçesinde belirttiği iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğu, dava konusu tazminatın zamanaşımına uğradığı, müvekkili şirkete usulüne uygun başvuruda bulunulmadığı, davacı tarafın temerrüt başlangıç tarihi kaza tarihinden itibaren talep etmesinin hukuka aykırı olduğu, ayrıca yine davacı tarafın temerrüt faizi taleplerinin haksız olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YETKİSİZLİK KARARI : İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … , … Karar ve 30.03.2021 tarihli kararı ile yetkili mahkemelerin İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan bahisle yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize intikal etmiş olup … Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
DELİLLER:
1-Davalı sigorta şirketinden dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak hasar dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
2-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davaya konu aracın tramer kayıtları getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
3-Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, teknik bilirkişi … ve sigortacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 31.05.2022 tarihli raporda ; davaya konu … plakalı aracın hasar onarım miktarının KDV dahil 8.868,97 TL olduğu, uyuşmazlık konusu trafik kazasının taraflar arasında kasko poliçesi özel ve genel şartları gereği teminat kapsamına alındığı, poliçe özel şartları gereğince davacı zararından 2.000,00 TL tenzili muafiyet uygulanması gerektiği, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacının 6.868,97 TL tazminat alacağının olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen ek raporda; Dile getirilen itiraz konularının kök raporda ayrıntılı açıklanmış olduğu, bu hususlarla ilgili olarak teknik değerlendirme bakımından kök raporumuzdaki görüş kanaat ve tespitlerde herhangi bir değişiklik olmadığı, sigortacının sorumlu olacağı tazminat tutarı konusunda, uyuşmazlık konusu aracın onarılıp onarılmadığı ve onarılmış ise nerede onarıldığına dair nihai karar mahkemeye ait olmak üzere: sigortacı ile anlaşmalı özel servisler dışındaki başka bir özel serviste onarım yapılması durumunda, tazminat tutarının 5.151,72 TL olarak hesaplandığı, davacıya ait aracın anlaşmasız marka yetkili servislerde onarılmış olması durumunda tazminat tutarının 4.121,38 TL olarak hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLER- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL:
Dava; davaya konu kasko sigorta poliçesi kapsamında hasar tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davacıya ait … plakalı aracın 15.07.2020 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde işbu araçta hasar meydana geldiği, davaya konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından … Sigorta Poliçesi ile 21.03.2020-21.03.2021 tarihleri arasında sigorta kapsamına alındığı dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu sigortalı araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle hasar meydana gelip gelmediği ve davaya konu sigorta poliçesi kapsamında davalının talep edilen tazminattan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından teknik bilirkişi ve sigortacı bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, alınan kök raporda ; davalı sigorta şirketi tarafından 21.03.2020-21.03.2021 tarihleri arasında … sayılı … Kasko Sigorta Poliçesi ile davacıya ait … plakalı aracın sigorta kapsamına alındığı ve iş bu sigortalı poliçe döneminde 15.07.2020 tarihinde trafik kazasına karıştığı konusunda taraflar arasında ihtilafın bulunmadığı, dosya kapsamı belgelerin incelenmesinden kaza sonrasında davacı sigortalı tarafından davaya konu araçla ilgili olarak 28.07.2020 tarihli bağımsız eksper raporunun alındığı ve iş bu rapor ile birlikte 11.08.2020 tarihinde sigortacıya başvurulduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığının anlaşıldığının bildirildiği görülmüştür.
Yine alınan bilirkişi raporunda, kasko sigortasının bir mal sigortası türü olup kapsamının Kara Taşıtları Kasko Sigorta Genel Şartları’nın A/1 maddesinde tanımlandığı, buna göre dava konusu somut olayda olduğu gibi 3.kişilerin eylemleri ile sigortalı araca zarar vermeleri halininde kasko sigorta teminatı kapsamında olduğu, uyuşmazlık konusu araç için kaza anındaki piyasa rayiç değerine kadar sigorta poliçesinde teminat verildiği, kısmi hasarlarında teminat kapsamında bulunduğu, ayrıca uyuşmazlık konusu poliçe özel şartları incelendiğinde tespit edilen koşul ve klozlar göz önüne alınarak yapılan değerlendirme neticesinde kök raporda sonuç olarak davaya konu araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle KDV dahil 8.868,97 TL’Lik hasar oluştuğunun teknik bilirkişi tarafından tespit edildiği, dosyaya ibraz edilen kısa süreli Araç Kiralama Sözleşmesi incelendiğinde kiracı … ‘un kira süresinin 10.07.2020-14.07.2020 tarihleri olduğu, bilahare kira süresinin 20.07.2020 tarihine kadar uzatıldığı, 15.07.2020 tarihli trafik kazasının bu kira döneminde meydana geldiği, aracın kaza anındaki sürücüsünün kaza tespit tutanağına göre kiracı … olduğu, sürücüsünün 16.10.1996 tarihli B sınıfı yeterli sürücü belgesine sahip olduğu, mahkemece Denizli İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevabi yazı ekinde Kabis kayıtlarının gönderildiği ve uyuşmazlık konusunun Kabis sisteminde kayıtlı olduğunun bilgisinin verildiği, bu nedenle dosya kapsamına nazaran uyuşmazlık konusu kazanın taraflar arasındaki Kasko Poliçesi Özel ve Genel Şartları gereği teminat kapsamı içerisinde kaldığı, hasar nedeniyle özel muafiyet koşullarının uygulanamayacağı, ancak 2.000.TL’lik genel muafiyet şartı nedeniyle davacı zararından 2.000,00 TL indirim yapılması gerektiği, bu şekilde davacı tarafça talep edilecek tazminatın (8.868,97 TL- 2.000,00 TL=) 6.868,97 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Yine alınan kök rapırda, dosya kapsamından aracın onarılıp onarılmadığı anlaşılmadığından anlaşmalı servis klozu bakımından inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, Poliçe Özel Ve Genel Şartları uyarınca sigortalının rizikonun gerçekleşmesine müteakip (Genel Şartlar M.B.1.) maddesine göre rizikonun gerçekleştiğini öğrendikten sonra en geç 5 iş günü içerisinde sigortacıya bildirimde bulunmasının gerektiği, sigortalının bu yükümlülüğe aykırı hareket etmesine bağlanan hukuki sonuçların ise Genel Şartların B.3.3.3.maddesinde “Tazmninat Hakkının Eksilmesi ve Düşmesi” başlığı altında TTK hükümlerine paralel olarak düzenlendiği, buna göre sigortalı, rizikonun gerçekleşmesi halinde yükümlülüklerini yerine getirmez ve bunun sonucu zarar miktarında bir artış olursa sigortacının ödeyeceği tazminattan sigortalının kusurunun ağırlığına göre indirim yapılabileceği, dosya kapsamına göre kaza tespit tutanağının kolluk kuvvetleri tarafından düzenlendiği, olay yeri ve hasarlı kısımlar bakımından fotoğrafların çekildiği, sürücülerin alkol ölçümleri yapılarak alkolsüz olduklarının saptandığı, kaza tarihinden itibaren 5 iş günü sonrası 22.07.2020 tarihi olup davacının 28.07.2020 tarihinde bağımsız eksper raporunu aldığı ve sigortacıya yapılan başvurunun 13.08.2020 tarihli olduğu görülmekle 5 iş günü olan hasar ihbar süresine riayet edilmediğinin görüldüğü, ancak bilirkişi heyeti tarafından geç bildirimden kaynaklı olarak zarar miktarında herhangi bir artış mevcut olmadığı, mevcut fotoğraflar ve kaza tespit tutanağına göre kaza ile illiyetli hasarların tespit edildiğinin anlaşıldığı, bu sebeple sigortacının ödeyeceği tazminattan geç bildirime dayalı indirim yapılamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla kök rapordaki bu görüş mahkememizce dosya kapsamına uygun bulunmakla aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Yine aynı bilirkişi heyetinden alınan ek raporda ise; kök raporda poliçe özel şartlarının detaylı olarak incelendiği ve aracın onarılmış olup olmadığı bilinmediğinden teknik bilirkişi tarafından hesaplanan zarardan 2.000 TL genel muafiyet indirimi yapıldığı, davalı tarafça iddia edildiği üzere mahkeme tarafından onarım yeri muafiyet klozu şartının uygulanmasına karar verilmesi halinde; davacı tarafça aracın onarıldığı servise göre değişecek olan muafiyet oranları bakımından yapılan hesaplamalarda öncelikle genel muafiyet klozu, daha sonra onarım yeri muafiyet klozunun uygulanmasının gerektiği, onarım yeri sigortacı ile anlaşması olmayan özel servis ise %25, onarım yerinin sigortacı ile anlaşması olmayan marka yetkili servis ise %40 oranında tazminattan indirim yapılmasının gerektiği, sigortacı ile anlaşmalı özel servis dışındaki başka bir özel serviste onarım yapılması durumunda 2.000 TL genel muafiyet tenzili sonrasında tespit edilen hasar tutarı üzerinden %25 oranında daha indirim uygulanmasının gerektiği, bu kapsamda teknik bilirkişi tarafından tespit edilen KDV dahil 8.868,97 TL hasar tutarı üzerinden 2.000,00 TL genel muafiyet indirimi yapıldığında 6.868,97 TL kaldığı, bu tutardan %25 indirim yapıldığında ise 5.151,72 TL ‘den sigortacının sorumlu olduğu, davacıya ait aracın anlaşmasız marka yetkili servislerde onarılmış olması durumunda ise tespit edilen tazminat tutarı üzerinden %40 oranında tenzili muafiyet uygulanmasının gerekeceği, bu şekilde KDV dahil 8.868,97 TL hasar tutarı üzerinden 2.000,00 TL genel muafiyet indirimi yapıldığında 6.868,97 TL kaldığı, bu tutardan da %40 indirim yapıldığında ise davalı sigortacının 4.121,38 TL’den sorumlu olduğu, bunun dışında sonuç olarak kök rapordaki görüş ve kanaat ve tespitlerde herhangi bir değişiklik olmamakla birlikte sigortacının sorumlu olacağı tazminat tutarı konusunda uyuşmazlık konusu aracın onarılıp onarılmadığı ve onarılmış ise nerede onarıldığına dair nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere sigortacı ile anlaşmalı özel servisler dışındaki başka bir özel serviste onarım yapılması durumunda davacının talep edebileceği tazminat tutarının 5.151,72 TL, davacıya ait aracın anlaşmasız marka yetkili servislerde onarılmış olması durumunda davacının talep edebileceği tazminat tutarının ise 4.121,38 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde kök ve ek raporda da belirtildiği üzere davacı tarafa ait aracın davalı sigorta şirketi tarafından 21.03.2020- 21.03.2021 tarihleri arasında …Kasko Sigorta Poliçesi ile sigorta kapsamına alındığı, dava konusu trafik kazasının da iş bu sigorta poliçesi kapsamı dahilinde meydana geldiği ve bilirkişi heyetince düzenlenen kök ve ek raporda da belirtildiği üzere dava konusu trafik kazasının davaya konu kasko sigorta poliçesi teminatı kapsamında kaldığı, bu nedenle davalı sigorta şirketi tarafından davaya konu sigortalı araçtaki hasarın kasko sigorta poliçesi teminatı kapsamında karşılanmasının gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen kök raporda; davacıya ait araçta dava konusu kaza nedeniyle KDV dahil 8.868,97 TL hasar meydana geldiği, iş bu hasardan taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesi kapsamında Genel Muafiyet şartı nedeniyle 2.000,00 TL indirim yapıldığında talep edilebilecek hasar tazminatının (8.868,97 TL – 2.000,00 TL=) 6.868,97 TL olduğu sonucuna varıldığı bildirilmiş olmakla kök rapordaki bu görüş mahkememizce aynen benimsenmiştir. Ayrıca aynı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ek raporda ise, davaya konu aracın onarılıp onarılmadığı, onarılmış ise nerede onarıldığı konusunda dosyada bilgi bulunmadığından kök raporda sadece 2.000,00 TL’Lik genel muafiyet indirimi yapıldığı, ancak taraflar arasındaki poliçe özel ve genel şartları incelendiğinde onarım yeri muafiyet klozu maddesine göre “Sigortacının onayı olmaksızın sigortacı ile anlaşmalı özel servisler dışındaki başka bir özel serviste onarım yapılması durumunda tespit edilen hasar tutarı üzerinden %25 oranında, anlaşmalı veya anlaşmasız marka yetkili servislerde onarım yapılması durumunda tespit edilen hasar tutarı üzerinden %40 oranında tenzili muafiyet uygulanacağı, ancak sigortalının ikamet ilinde veya kazanın gerçekleştiği ilde … Sigorta Anlaşmalı Özel Servisi bulunmaması durumunda bu muafiyet koşulunun uygulanmayacağı,”nın düzenlendiği, ayrıca poliçede yer alan Genel Muafiyet (2.000,00 TL) başlığı altında iş bu poliçe ile güvence altına alınan her bir kasko hasarında poliçede yer alan aracın hasar tarihindeki rayici üzerinden poliçe ön yüzünde belirtilen muafiyet (poliçe ön yüzünde 2.000,00 TL belirtilmiştir) uygulanır. Poliçe detayları ile ilgili muafiyet klozunda belirtilen diğer muafiyetlerin, genel muafiyet hesaplandıktan sonra düşülür. Kusur oranının %100 karşı tarafta olması, karşı tarafın oluşan hasarı karşılayacak güncel trafik poliçesinin bulunması, tazminat tutarının trafik poliçesi güncel limitleri dahilinde ve tahsil edilebilir olması şartlarının tamamının karşılanması durumunda genel muafiyet uygulanmaz ” koşulunun yer aldığı, bu durumda davacı tarafın aracının onarıldığı servise göre değişecek olan muafiyet oranları bakımından yapılan hesaplamalarda öncelikle genel muafiyet klozu, daha sonra onarım yeri muafiyet klozunun uygulanmasının gerektiği, buna göre dava konusu somut olayda sigortacının sorumlu olacağı tazminat tutarı konusunda sigortacı ile anlaşmalı özel servisler dışındaki başka bir özel serviste onarım yapılması durumunda 5.151,72 TL olarak hesaplandığı, davacıya ait aracın anlaşmasız marka yetkili servislerde onarılmış olması durumunda ise tazminat tutarının 4.121,38 TL olarak hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olup davacı tarafça sunulan dava değerinin arttırılmasına ilişkin dilekçede bilirkişi heyeti tarafından davacıya ait aracın anlaşmasız marka yetkili servislerde onarılmış olması durumuna göre hesaplanan 4.121,38 TL üzerinden talepte bulunulduğundan davacının bu talebi ile bağlı kalınmak suretiyle bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen kök ve ek rapordaki bu doğrultudaki hesaplama dikkate alınarak davanın kabulüne, 4.121,38 TL maddi tazminatın 27.09.2020 tarihinden itibaren işletilecek dava konusu ihtilafın kasko sigorta poliçesine dayalı ve mutlak ticari dava niteliğinde olması nedeniyle yerinde görülen davacı talebi gereğince avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
Ayrıca bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen kök raporda temerrüt tarihinin Mal Sigortalarına ilişkin TTK hükümleri ve Kasko Poliçesi Genel Şartlarının 3.3.4.1. maddesinde yer alan “Sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 işgünü içinde Genel ve Özel Şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorundadır. Tazminat ödeme borcu herhalde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olur” hükmü gereği sigortacı tarafından eksper incelemesi yapılmadığından davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 13.08.2020 tarihine 45 gün ilavesi ile bulunan 27.09.2020 tarihinde davalının temerrüde düştüğü hesaplanmış olup, kök rapordaki iş bu temerrüt tarihi mahkememizce aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır. Ayrıca davacı tarafça hükmedilen hükmedilen tazminatına avans faizi işletilmesi talep edilmiş olmakla iş bu dava kasko sigorta poliçesinden kaynaklanmakta olup TTK’da düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde bulunduğundan davacı tarafın avans faizine ilişkin talebi yerinde görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KABULÜNE, 4.121,38 TL maddi tazminatın 27.09.2020 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 281,53 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta ve sonradan tamamlanan toplam 107,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 173,82 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
Davacı taraftan alınması gerekli olan 169,91 TL harç, 142,05 TL tebligat ve posta gideri ve bilirkişi ücreti 1.600,00 TL olmak üzere toplam 1.911,96 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 4.121,38 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/06/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı