Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/493 E. 2022/883 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR .
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/493 Esas
KARAR NO : 2022/883

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/07/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 28.08.2020 tarihinde Karabağlar Sanayi Sitesi……. sokak üzerindeki dükkan önünde araba tamiri için bulunduğu sırada …’nın sevk ve idaresindeki …… plakalı aracın geri geri gelirken müvekkiline çarptığını ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanmasına neden olduğunu, müvekkiline çarpan aracın trafik kazası tarihi itibariyle davalı … nezdinde zmms poliçesi bulunduğunu, davalı …’nın kusurlu olduğunu belirterek her bir alacak kalemi açısından 10,00 TL olmak üzere toplam 30,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, müvekkilinin elinin kırılması ve mevcut yaralanması neticesinde yaşadığı manevi zararı karşısında 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı …….’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; ……. plakalı aracın şirketleri nezdinde zmms poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkili şirket sigortalısı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun davacı tarafından ispatı gerektiği, tarafların kusur durumunun belirlenmesi ile davacının maluliyetinin belirlenmesi için dosyanın ATK’ya gönderilmesini, şirketin poliçe kapsamında geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderlerine ilişkin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiş duruşmalardaki beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi (geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri) ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
– Kaza tespit tutanağı,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 04/08/2021 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir CBS’nin …… sayılı takip dosyası sureti
-İzmir SGK’nın 10/08/2021, 26/08/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Davacılara ait tedavi belgeleri,
-Menderes İlçe Emniyet Müdürlüğünün 22/10/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğünün 22/10/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Mahkemece mahallinde 07/01/2022 tarihinde yapılan keşif,
-Bilirkişi ……..’in 13/01/2022 tarihli bilirkişi raporu,
-İstanbul 2 ATK’nın 20/05/2022 tarihli maluliyet raporu,
-Bilirkişi ……..’ın 29/09/2022 tarihli aktüer raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının 28/09/2020 tarihinde yaya olarak sokak üzerinde beklediği sırada davalı …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın geri geri manevra yaptığı esnada çarpması neticesinde yaralandığı, bu yaralanma nedeniyle geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ile manevi zararlarının bulunduğu iddiası ile söz konusu aracın zmms sigortacısı olan davalı … ile aracın sürücüsü olan davalı …’den iş bu dava ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalı sigortanın sorumluluklarının poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalı araç sürüsünün kusuru ile sınırlı olduğu, mahkemece kusur ve maluliyet yönünden inceleme yapılması gerektiği, davacının zararını ispatlaması gerektiğini savunduğu, diğer davalı …’ün ise davaya cevap vermediği, davacının iddialarını inkar etmiş sayıldığı, taraflar arasında davacının söz konusu kaza nedeniyle bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ile manevi tazminat talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise talep edilebilecek miktarın ne olduğu, davalı sürücünün kusurlu olup olmadığı ve davalıların söz konusu zarardan sorumlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu kazada davacı, davalı sürücü ve dava dışı üçüncü kişilerin kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti için mahallinde keşif yapıldığı, keşif sonrası dosyanın mahkememizce kusur bilirkişisine tevdi edildiği, kusur bilirkişisi tarafından düzenlenen 13/01/2022 tarihli raporda, davalı sürücünün meskun mahal içerisinde geri geri manevrası sırasında yola gereken dikkat ve özeni göstermediği ve tedbirsiz davrandığı yol üzerinde bulunan yaya konumunda bulunan davacıya çarpmasında asli %75 kusurlu olduğu, davacı yayanın ise yol üzerinde bulunduğu halde gerekli dikkate ve özeni göstermediği, dalgınlığı ile kazanın meydana gelmesinde tali %25 kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce öncelikle davacının zararının bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla maluliyetinin belirlenmesi yoluna gidildiği, bu kapsamda dosyanın ATK’ya gönderildiği, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunun 20/05/2022 tarihli raporunda, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirme Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranının % 6, geçici iş göremezlik süresinin ise 4 ay olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Yargılama aşamasında davalı … tarafından davacı ile sulh olunduğuna dair sulh protokolü, ibraname ve feragatname sunulduğu, söz konusu protokolün incelenmesinde davacı ile davalı sigortanın 33.000,00 TL maddi tazminat ile ferilerin ödenmesi kaydı ile maddi tazminat yönünden davalı … ve sigortalısının ibra edilmesine ilişkin olduğu, protokolün 08/08/2022 tarihinde düzenlendiği görülmüştür.
Davacı vekili tahkikat aşamasında 26/10/2022 tarihli celsedeki beyanında; “… maddi tazminat yönünden davalı tarafla sulh olduk, sulh kapsamında maddi tazminat yönünden davalı … ve davalı sigortalısından herhangi bir talebimiz yoktur, ibraname kapsamında ödeme aldık, maddi tazminat yönünden dava konusuz kalmakla davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, davalı sigortadan yargılama gideri talebimiz yoktur, manevi tazminat yönünden ise davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz …” şeklinde beyanda bulunmuş ve maddi tazminat talebi yönünden davanın konusuz kaldığını bildirmiştir.
Davacının yaya olarak yol üzerinde bulunduğu sırada davalı sürücünün sevk ve idaresindeki aracın çarpmasına maruz kaldığı, bu çarpma neticesinde yaralandığı, söz konusu olaya ilişkin olarak adli soruşturma yürütüldüğü, soruşturma neticesinde davacının şikayetinin bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, mahkememizce alınan kusur raporuna göre davalı sürücünün geri geri manevrası sırasında yol üzerinde bulunan davacı yayaya çarpması eyleminde %75 kusurlu olduğu, davacının ise mahkememizce yapılan keşifte tespit edildiği üzere işyerlerinin bulunduğu ve yaya kaldırımının yer almadığı kazanın meydana geldiği mahalde yol üzerinde bulunduğu sırada yola gereken dikkati ve özeni vermediği, kazanın meydana gelmesinde tali %25 kusurlu olduğu, her ne kadar davalılarca mahkememizce alınan kusur raporuna itiraz edilmiş ise de, mahkememizce alınan kusur raporunun mahkememizce keşifte dinlenilen taraf ve tanık anlatımı ile dosya kapsamı ve kazanın oluş biçimine uygun olduğu bu nedenle yeniden kusur raporu alınmasının yargılamaya katkı sağlamayacağı, maluliyet yönünden ise İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunun 20/05/2022 tarihli maluliyet raporuna göre davacının tüm vücut engellilik (sürekli iş göremezlik) oranının % 6, iyileşme (geçici işgöremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, Yargıtay 4 ve 17(Kapatılan). Hukuk Dairelerinin 2021 yılı ve sonrasındaki yerleşik içtihatlarına göre maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihine göre 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği, buna göre kaza tarihi olan 28/09/2020 tarihi itibariyle yürürlükte olan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının maluliyetinin tespit edilmesi gerektiği, mahkememizce yargılama aşamasında davacı asilin hastaneye sevk edildiği ve son sağlık durumunun tespit edildiği, açıklanan nedenlerle ATK maluliyet raporunun denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, buna göre somut olayda davacının maluliyetinin % 6 sürekli iş göremezlik, 4 ay geçici iş göremezlik olarak dikkate alınmasının gerçek zarar ve hakkaniyete uygun olduğu, manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmek amacıyla insan yaşamının kutsallığı çevresinde olayın oluş şekline, tarafların kusur oranlarına, meydana gelen yaralamanın niteliğine, davacının yaşına, yaşanan olaydan doğrudan etkilenmesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine, günün ekonomik koşullarına, hak ve nesafet kurallarına göre meydana gelen kazada sürücü ve haksız fiil faili olarak %75 kusurlu olan davalı …’ün davacının uğradığı manevi zarardan sorumluluğu bulunduğu ve kaza tarihi itibariyle temerrüde düştüğü ve manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermemesi gerektiği değerlendirilmekle davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL’nin davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacının maddi tazminat talebi yönünden davalı … ile yargılama aşamasında sulh protokolü düzenlendiği ve davacının maddi tazminat talebinin konusuz kaldığı anlaşılmakla davacının maddi tazminat talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafından davalı sigortadan ibraname kapsamında 3.135,00 TL yargılama gideri tahsil edildiği görülmekle davacı tarafından yapılan ve bu tutarı aşan kısım yönünden yargılama gideri mahkememizce hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının maddi tazminat talebi hakkında sulh nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 10.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 28/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 683,10 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 170,88 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 512,22 TL’nin davalı …’dan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 başvurma harcı, 170,88 TL peşin harç, 419,90 TL keşif harcı, 135,10 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 785,18 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (0,20) 157,03 TL’sinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden hüküm altına alınan manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1-3. Maddesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davacı ve davalı …Ş’nin maddi tazminat yönünden vekalet ücreti talepleri olmadığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 2021/2951 sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalı …Ş’den tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA