Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/478 E. 2021/1190 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/478 Esas
KARAR NO : 2021/1190

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin babası … hakkında İzmir … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra takibi başlatıldığını, 05.02.2013 tarihinde evine hacze gidilerek haciz sırasında orada bulunan oğlunun müvekkilin dosya borcuna taahhüdü alındığı ve ayrıca icra kefili yapılarak kendisine ayrıca İcra emri de gönderilmeden dosyaya borçlu olarak eklendiğini, 30.08.2020 tarihinde de maaş haczi yoluyla 1.000 TL tahsilat yapıldığını, ancak haciz tarihinde 19 yaşında olan müvekkilinin konu hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadan icra memurunun ve alacaklı vekilinin baskısı altında bu imzayı attığını, bunun da ötesinde alınan icra kefaleti yazısı tamamen icra memuru tarafından yazıldığını ve müvekkilinin sadece imzası ile “kabul ediyorum” beyanını yazdığını, müvekkilinin düşünme ve sağlık bir irade gösterme şansı tanınmadan imzasının alındığını beyanla TBK 583 maddesi gereği kefalet şartlarını taşımayan taahhüdün ve kefaletin geçersiz sayılarak müvekkilinin İzmir … İcra Dairesinin … sayılı takibinde takip dayanağı senede karşı borçlu olmadığının tespitine, maaş haczinden kesilen 1.000 TL nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bahse konu haciz sırasında davacının dosyaya kefil olduğunu ve haciz tutanağında açıkta kendi el yazısı ile okuduğunu ve kabul ettiğini beyan ettiği ve imza attığını, bunun üzerine tarafına icra emri gönderildiğini, icra emrine itiraz edilmediğinden ve borcun kesinleştiğini, icra kefaletin resmi memur tarafından düzenlenen tutanakla oluşturulacağı için TBK nun 583 maddesinin birinci fıkrasının aradığı şekil koşuluna uyulmasına gerek olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla girişilen takip nedeniyle davacının icra kefaletinin geçersizliği iddiasına dayalı menfi tespit isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası
-Haciz tutanağı,
-Ankara Esnaf ve Sanatlarlar odasının 05/08/2021 tarihli yazısı
-Ankara Vergi Dairesinin 05/08/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 10/08/2021 tarihli yazısı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davalı … Ltd. Şti tarafından dava dışı … aleyhinde 06/03/2010 düzenleme tarihli, 23/09/2010 vadeli, 5.500,00TL bedelli kambiyo senedine istinaden İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 08/10/2012 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlu tarafından takibe itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiği, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu hakkında fiili haciz talep edildiği, icra müdürlüğünce 05/02/2013 tarihinde dava dışı borçlunun ikametinde fiili haciz işleminin yapıldığı, haciz sırasında davacının taşınmazda bulunduğu, davacının, dava dışı babasının borcu için başlatılan takipte haciz tutanağı içerisinde icra kefili olmak istediğini bildirdiği ve borcu ödeme taahhüdünde bulunduğu, İcra personeli tarafından yazılan haciz tutanağı içerisinde borç miktarı da belirtilerek taahhüt alındığı ve haciz tutanağının davacı tarafından imzalandığı, alacaklı vekilinin talebi üzerine icra kefili olan davacı aleyhinde icra takip işlemlerinin yapıldığı ve davacıdan bir kısım tahsilat yapıldığı, davacının iş bu dava ile icra dosyasına sunmuş olduğu ödeme taahhüdü ve icra kefaletinin şeklen geçersiz olduğu ve borçlu olmadığını iddia ettiği, davalı alacaklı vekilinin mahkememizce 17/11/2021 tarihli duruşmada alınan beyanına göre 05/02/2013 tarihli haciz tutanağının ikinci sayfasında yer alan “kefil … kendi elimle okudum kabul ediyorum imza” kısım dışındaki yazıların davacının eli ürününün olmadığı ve icra personeli tarafından düzenlendiği, bu halde kefil olunan miktar ve kefalet tarihi unsurlarının davacının eli ürünü olmadığının davalının kabulünde olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra kefaletinde, kefaletin şekli şartlarını düzenleyen TBK’nun 583. v.d maddeleri hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, kefalet tarihi ve kefil olunan miktarın davacının eli ürünü olmamasının icra kefaletinin sıhhatine etkisi olup olmadığı hususlarında olduğu, taraflar arasındaki icra kefaletine konu alacağın kambiyo senedinden kaynaklandığı, kambiyo senetleri 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi kapsamında olup kambiyo senetlerinden kaynaklanan alacaklara ilişkin uyuşmazlıkların ticari davanın konusunu oluşturduğu, aynı kanunun 7. maddesinde düzenlenen “Ticari Teselsül Karinesi” uyarınca ticari işlere kefalet müteselsil kefalet olarak kabul edildiği, bu itibarla somut olay bakımından uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı Yasa ile değişik 5. maddesi uyarınca ticaret mahkemesinin görevine girdiğinin kabulü gerektiği, bu nedenle mahkememizin somut uyuşmazlıkta görevli olduğu, 2004 Sayılı İİK’nun 38. maddesine göre, icra dairesindeki kefaletlerin müteselsil kefalet niteliğinde olduğu, ilamların icrası hükümlerine tabi olduğu, icra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali isteminin, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptalinin talep edilemeyeceği, açıklanan nedenlerle davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararı bulunduğu, İİK’nun 38. maddesinde kefaletin şekli hakkında özel bir hüküm bulunmadığından TBK’nun 583. maddesi hükmünün icra kefaletleri hakkında da uygulanması gerektiği, davacı kefalet tarihi itibariyle bekar olmakla eş rızasının gerekmediği, ancak TBK’nun 583. maddesinde, kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmadığı, müteselsil kefalet halinde bu ibarenin kefilin el yazısı ile yazılmadığı sürece sözleşmenin geçerli olmayacağının düzenlendiği, davalı vekili davacının borcu kabul beyanının icra memuru huzurunda olduğunu bu sebeple geçerli olduğunu ileri sürmekte ise de, akdin sıhhatinin şekle tabi kılındığı hallerde, kanunun öngördüğü şekilde yapılmayan akitler geçersiz bulunduğundan bu yönün mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği, somut olayda kefalet sözleşmesinde davacı borçlunun el yazısı ile yazılması gereken kısımların (kefalet tarihi, kefil olunan miktar) icra personeli tarafından yazıldığının tarafların kabulünde olduğu, TBK’nun 583. maddesinde yazılı geçerlilik koşulları yerine getirilmediğinden icra kefaletinin geçersiz olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, davacının takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davacıdan yapılan tahsilatın ödeme tarihinden işleyecek faizi ile birlikte istirdatına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Benzer yöndeki karar için bkz. Yargıtay 12.HD.nin 2020/175 esas 2020/1260 karar; Ankara BAM 22 H.D’nin 10/07/2020 tarih ve 2020/618 esas, 2020/863 karar; Ankara BAM 22 H.D’nin 28/03/2019 tarih ve 2019/495 esas, 2019/572 karar; İstanbul BAM 12 H.D’nin 06/10/2020 tarih ve 2020/1056 esas, 2020/934 karar sayılı ilamları)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile, davacının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacı tarafından icra dosyasına ödenen 1.000,00 TL’nin 30/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli 444,83 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 51,90 TL tamamlama harcı toplamı olan 111,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 333,63 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 51,90 TL tamamlama harcı, 61,80 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 232,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının mercine İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA