Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/465 E. 2022/220 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/465
KARAR NO : 2022/220

DAVA : İtirazın İptali (Yersiz Ödemeden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/07/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Yersiz Ödemeden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin … plakalı aracın maliki olduğu, davalıya ait araç ile davacı şirket nezdinde sigortalı olan … plakalı aracın 12/07/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, kaza sonrası düzenlenen ilk kusur raporunda davacı şirket sigortalısının tam kusurlu olduğunun tespit edildiği ve buna istinaden davalı şirkete ödeme yapıldığı, ancak kusura yapılan itiraz sonucunda alınan komisyon kararına göre davacı sigorta sürücüsünün kusurlu olmadığı, davalı araç sürücüsünün ise tam ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu durumda sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıya yapılan ödemenin iadesi için takip başlatıldığını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, meydana gelen kazada davalı şirket sürücüsünün kusuru bulunmadığını, nitekim kaza sonrası düzenlenen ilk raporunda bu yönde olduğunu, davacının iddialarının haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, zmms poliçesi kapsamında zarar gören davalıya yapılan ödemenin yersiz olduğu iddiası ile tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir 14. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası,
-Sigorta bilgi ve gözetim merkezinin 29/07/2021 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 26/07/2021 tarihli yazısı ve eki,
– Manisa İl Emniyet Müdürlüğünün 04/08/2021 tarihli yazısı ve eki,
– Davacı sigorta tarafından sunulan hasar dosyası,
-Bilirkişi… ve …’in 06/01/2022 tarihli raporu,
-… Sigorta A.Ş nin 13/01/2022 tarihli yazısı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, zmms poliçesi kapsamında zarar gören davalıya yapılan ödemenin yersiz olduğu iddiası ile davalı aleyhinde İzmir 14. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 21/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 24/08/2020 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının yasal süresi içerisinde işbu davayı ikame ettiği, davacının zmms sigortalısı adına 12/07/2018 tarihli maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davalıya yapmış olduğu ödemenin yersiz olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücüsünün tam kusurlu olduğu, sigorta poliçesi kapsamında davalıya ödeme yapılmaması gerektiği halde ödeme yapıldığı ve bu ödemenin iadesi gerektiğini iddia ettiği, davalının ise davacıya borçlu olmadığını ve davacı sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu savunduğu, taraflar arasında 12/07/2018 tarihli trafik kazası nedeniyle davalıya davacı tarafından ödeme yapıldığı hususu ihtilafsız olup, uyuşmazlığın davalı sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, yapılan ödemenin yersiz olup olmadığı ve iade koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında olduğu, öncelikle davalı tarafından zamanaşımı definde bulunulmuş ise de söz konusu kazaya ilişkin olarak davacı sigortaya 17/07/2018 tarihinde hasar ihbarında bulunulduğu, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde davalıya 09/10/2018 tarihinde ödeme yapıldığı, kazaya karışan davacı sigorta sürücüsünün kusur değerlendirilmesine itirazı üzerine yeniden yapılan incelemede 30/04/2019 tarihinde davalı sürücüsünün tam kusurlu ve davacı sürücüsünün ise kusursuz olduğuna dair sigorta şirketleri arasında tam mutabakat sağlandığı, buna istinaden davacının davalı aleyhinde takibe giriştiği ve iş bu davayı ikame ettiği, davacı şirketin 30/04/2019 tarihi itibariyle bu durumu öğrendiği dikkate alındığında takip ve dava tarihi itibariyle sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkına ilişkin 2 yıllık zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği, davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı, meydana gelen kazada taraf sürücülerinin kusur durumu ile davalı aracında meydana gelen hasarın kaza ile uyumlu olup olmadığı ve iade koşullarının oluşup oluşmadığı varsa miktarının ne olduğu hususlarında mahkememizce trafik ve otomotiv bilirkişi heyetinden rapor tanziminin talep edildiği, bilirkişinin 06/01/2022 tarihli raporuna göre davaya konu kazanın dönel kavşak içerisinde meydana geldiği, davalı sürücüsünün dönel kavşak içerisindeki davacı sürücüsüne geçiş üstünlüğü tanıması gerekirken bunu yapmadığı, kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, davacı sigorta sürücüsünün ise söz konusu kazada alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı ve kusursuz olduğu, davacı sigorta tarafından davalıya yapılan ödemenin kaza ve hasar ile uyumlu olduğu, davalıya yedek parça, işçilik ve kdv dahil olmak üzere toplam 3.888,22 TL ödeme yapıldığı, davacının takipte asıl alacak miktarını 3.888,00 TL olarak talep ettiği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, 12/07/2018 tarihinde İzmir ili, Konak ilçesi Halkapınar Mahallesinde davacı sigorta nezdinde zmms sigortalısı olan … ve davalı şirkete ait … plakalı araçların çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, taraf sürücüleri tarafından kaza tutanağı düzenlendiği, düzenlenen tutanağa istinaden davalının davacı sigortaya hasar ihbarında bulunduğu, davacı sigorta tarafından yapılan ilk kusur değerlendirilmesinde kendi sürücüsünün tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davalıya 3.245,00 TL işçilik ve 643,22 TL yedek parça olmak üzere toplam 3.888,22 TL ödeme yapıldığı, davacı sigorta sürücüsünün itirazı üzerine yeniden yapılan kusur incelemesinde davalı sürücüsünün tam kusurlu olduğuna dair sigorta şirketlerinin mutabakat sağladığı, mahkememizce alınan kusur raporu ile kaza tutanağı bir arada değerlendirildiğinde davacı sürücüsünün dönel kavşaktan çıkmak istediği sırada dönel kavşağa sonradan giren davalı sürücüsünün çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği, KTK’nun 57.maddesine göre dönel kavşak içerisindeki araçların geçiş üstünlüğü bulunduğu, bu nedenle somut olayda davalı sürücüsünün tam kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, zmms poliçesi kapsamında davacının davalıya ödeme yapabilmesi için kendi sürücüsünün kusurlu olmasının şart olduğu, buna göre davacı sürücüsü kusursuz olduğundan davalıya yapılan ödemenin yersiz olduğu ve davacıya iadesi gerektiği, davacının bu ödemeyi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan talep edebileceği, davacı tarafından takip talebinde ve iş bu davada takip öncesi işlemiş faiz talep edilmiş ise de, 6098 sayılı TBK’nun 117.maddesine göre sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirimin şart olduğu, davacı tarafından takip öncesinde davalıya bildirim yapıldığına dair ihtarname mahkemeye sunulmuş ise de söz konusu ihtarnamenin muhatabı olan davalıya tebliğ edilip edilmediğinin davacı tarafından belgelendirilmediği, basit yargılama usulüne tabi olan dava konusu uyuşmazlıkta bu husus davacı tarafından ispatlanmadığından davalının takiple temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, buna göre davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, ayrıca taraflar arasındaki uyuşmazlık niteliği itibariyle yargılamayı gerektirdiğinden alacağın likit olduğundan bahsedilemeyeceği ve icra inkar tazminatının yasal koşulları oluşmadığı anlaşılmakla asıl alacak yönünden davanın kabulüne, takip öncesi işlemiş faiz ve icra inkar tazminatı yönünden ise davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 3.888,00 TL asıl alacak ve asıl alacağı takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Yasal koşulları oluşmadığından icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 265,58 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 206,28 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 93,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.211,60 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (3.888,00/4.516,88=0,86) 1.042,91 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 3.888,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/1.2 fıkrası uyarınca 628,88 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
9-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)