Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/457 E. 2021/634 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/457 Esas
KARAR NO : 2021/634

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş.’nin, … Üniversitesi Rektörlüğünün %100 hisse sahibi olduğu tek ana ortaklı bir yapıya sahip olduğunu, 13/02/2017 tarihinde unvan değişikliği ile … Teknoloji Geliştirme Bölgesi A.Ş. olarak adlandırıldığını, Bakanlar Kurulunun 16/06/2014 Tarih ve … sayılı kararı ile Teknoloji Geliştirme Bölgesi ilan edildiğini ve 4691 sayılı Yönetmelik gereğince bölgenin yönetilmesi ve işletilmesinden bizzat sorumlu olduğunu, buna göre bölgenin yönetilmesi ve işletilmesi, bölgede yer alacak girişimci şirket başvuruları ile Bölgede yer alan girişimcilerce yürütülecek her bir yeni … projesinin değerlendirilmesi, uygun görülenlere yer tahsisinin yapılması, bu yönetmeliğe uygun kira kontratının düzenlenmesi, girişimcilerin bölgeden çıkarılması gibi faaliyetlerin müvekkili şirket nezaretinde yapıldığını, … Bakanlığına bağlı olarak tüzel kişilik kazanan … A.Ş.lerde istihdam sağlamak isteyen herhangi bir … girişimci şirketin, faaliyet sürecinde, çalışma alanında ve ortak alanlarda uyması gereken hususları, mali, teknolojik, bilimsel ve yapılan faaliyetlerin izlenmesi yönünden gereken tüm koşul ve yeterlilikleri yasa ve mevzuat hükümleri çerçevesinde yerine getirmekle yükümlü olduklarını, öncelikle projesi tamamlanmış … girişimci şirketin yönetici şirket olan …. bünyesinde yer alabilmesi, istihdam sağlayabilmesi için; tamamlanmış … projesinin onaylanma safhası olan … A.Ş.nin yönetim kurulu kararından geçerek karşılıklı iki taraf arasında bir “… Kira Sözleşmesi” yapılacağı ve aynı zaman diliminde kiracı/… girişimci şirketin Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Online Takip Bilgi Portalına kaydını yaptırması, aylık muafiyet raporu teslimini, 3 aylık ve yıllık faaliyet raporları teslimini, … personel çalışanlarının giriş-çıkış takibinin yapılarak tüm bu durumların kaydını Portalına aktarması gerektiğini, dava konusu olayda davalı ile … Üniversitesi arasında 30/12/2008 tarihinde 13 yıl süreli “Ülkemiz Koşullarında Üretim Prosesi Belirlenen … Projesi Ticarileştirilme Sözleşmesi” imzalandığını, 04/05/2015 tarihinde işbu sözleşmenin ek sözleşmesi ile birlikte geçerliliğini korumak kaydıyla müvekkiline devir ve temlik edildiğini, davalı şirketin 16/03/2015 tarihinde bir … proje başvuru formu doldurduğunu, ancak müvekkiline ait tahsisli bölgede fiziki bir … projesinin varlığını iddia etse de, şirketinin gerekli bilgilerini Online Takip Portalına kaydını yaptırmadığı için müvekkili ve Bakanlık tarafından denetlenemediğini, bu nedenle yaptığı projenin geçersiz olduğunu, davalı geçerli olduğunu iddia etse de proje başvuru bitiş tarihi olan 2018 yılından beri devamlılığını sağlayabilmesi için 4691 sayılı Yönetmeliğin 14/ı bendi gereğince en geç üç ay içerisinde yeni bir … projesini sunmadığını, buna rağmen varlığını TGB Bölgesi içerisinde göstererek müvekkilinin ve … Üniversitesinin ismini kullanıp üretmiş olduğu ürünlerin satışını farklı bir şirket üzerinden gerçekleştirdiğini, bunun aralarındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, 10/04/2015 tarihli müvekkili şirketin yönetim kurulunun 4 nolu toplantısının 7 nolu kararı gereğince “Ticarileştirme sözleşmelerine istinaden var olan eski hakları doğrultusunda, kira vermeden TGB bünyesinde yer almalarına, ticarileşme aşamaları kapsamında cirolarından ödedikleri payı ….’ye (… A.Ş.)’ye ödemelerinin kabulüne” ilişkin karar alındığını, davalının mali ve idari yükümlülüklerini 5 yıldır yerine getirmediğini, aralarında bir … Kira Sözleşmesi bulunmadığını, bu nedenle davalıya haksız işgal ettiği alanın müvekkiline teslim edilmesi için 07/07/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, davalının faaliyetini sürdürdüğü yerin müvekkiline tahsisli alan üzerinde bulunduğunu, davalının 2015 yılında beri … girişimci şirketin yerine getirmesi gereken yükümlülükleri ve ödemesi gereken payı ödemediğini, bu nedenlerle tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında her hangi bir kira sözleşmesi bulunmadığını, müvekkili ile davacı tarafın da yer aldığı sözleşmelerin ise ticari sözleşme niteliğinde bulunduğunu, kira ilişkisinin bulunmadığını beyanla öncelikle görev yönünden reddine, esas yönünden ise haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle el atmanın önlenmesi ve tahliye istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının kullanım ve tahsis yetkisi kendisinde bulunan … Üniversite Kampüsü içerisinde bulunan … faaliyet alanından sözleşmeye aykırılık nedeniyle davalının tahliyesinin talep edildiği, her ne kadar taraflar tacir ve çekişme konusu taşınmaz üzerinde ticari faaliyet yapıyor ya da yapacak olsalar dahi, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin bulunmadığı, davanın bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görev kapsamında kaldığı, bu durumda davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir(Benzer yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 30/06/2020 tarih ve 2020/1322 Esas, 2020/4253 Karar; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 27/06/2019 tarih ve 2019/1124 Esas, 2019/1275 Karar sayılı ilamları).
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine; aksi durumda resen dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
3-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca görevsizlik kararına karşı taraflarca kanun yoluna başvurulmaması durumunda kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE, tarafların belirtilen süre içerisinde mahkememize başvurmaması durumunda DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin taraflara ihtarına,
Dair tarafların yokluklarında verilen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile ya da tarafların bulundukları yer Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/07/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA