Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/45 E. 2023/29 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/45 Esas
KARAR NO : 2023/29
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten tasarım hizmet sözleşmesine istinaden bakiye alacaklarının bulunduğu, bu alacağa ilişkin olarak takip yapıldığı, davalının takibe haksız yere itiraz ettiği, taraflar arasındaki sözleşmede iş bedelinin 224.200 USD olarak kararlaştırıldığı, davalı tarafından 56.000 USD’lik bakiyenin ödenmediği, davanın amacının takibi sürüncemede bırakmak olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin yerine getirildiğini belirterek itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin jeotermal santrali için davacı ile tasarım ve danışmanlık hizmet sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede ödemenin belirli aşamalara göre yapılacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafından yapılan işin eksik ve ayıplı olduğu, projenin uygulanabilir olmadığı ayrıca talep edilen bakiye alacağın muaccel olmadığı, davacının son ödemeye hak kazanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, jeotermal enerji santraline ilişkin tasarım ve danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-Taraflar arasındaki sözleşme ve yazışmalar,
-Taraflara ait ticari defter ve kayıtlar,
-Bilirkişi …’un … tarihli kök raporu ile … tarihli ek
raporu,
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün … tarihli yazısı ve eki,
-Manisa Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığının … ve … tarihli
yazısı ve eki,
-Bilirkişi Av. … ve …’un … tarihli raporu ile bilirkişi
…’un … tarihli ek raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
İtirazın iptali davası; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre;
i) İlamsız takip yapılmış olması,
ii) Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
iii) İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2021 tarihli ve 2017/(19)11-1663 E., 2021/1070 K. sayılı kararında da değinilmiştir.
Dava yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan; ispat külfeti normal bir alacak davasındaki ile aynıdır. Ancak her iki dava ispat yöntemleri ve hukukî sonuçları bakımından farklılıklar göstermektedir. Bu bağlamda belirtmek gerekirse; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi gereğince ispat yükü, Kanun’da özel düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu genel kuralın dışında bazı hâllerde ispat yükü yer değiştirerek davalı tarafa geçer. Bu hâllerden birisi davalının ödeme savunmasında bulunmasıdır. Davacı ya da davalı iddiasını ya da savunmasını HMK’da belirtilen hükümlere göre ispat etmelidir. Buna göre yapılacak yargılama sonunda mahkemece verilecek karar ya davanın kabulü ya da reddine yönelik olacak; ancak takibin iptali ya da devamı hükmünü de içerecektir.
Bu açıklamalar göstermektedir ki, itirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalı aleyhinde jeotermal enerji santraline ilişkin tasarım ve danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağına istinaden İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında 264.000,00 TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya … tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun … tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını ikame ettiği, davacının tasarım ve danışmanlık sözleşmesi kapsamında davalıdan alacağının bulunduğu ve takibe yapılan itirazın haksız olduğunu iddia ettiği, davalının ise davacının sözleşmeye konu işi tamamen yerine getirmediği, işin ayıplı olduğu, borcunun bulunmadığı, ayrıca takibe konu alacağın muaccel olmadığını savunduğu, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsız olup, davacının bakiye iş bedeline hak kazanıp kazanmadığı, alacaklı ise alacaklı olduğu miktarın ne kadar olduğu ve takibe yapılan itirazın haksız olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır.
Her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesini ilgilendiren nispi ticari dava niteliğindeki eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu belirlenmiştir.
Davacı ile davalı arasında … ruhsat numaralı …(…) jeotermal santralinin yardımcı tesislerinin projesine ilişkin … tarihli tasarım hizmet sözleşmesi olduğu, bu sözleşme kapsamında davacının yüklenici, davalının ise iş sahibi olduğu, sözleşmede iş bedelinin kdv dahil 224.200 USD (190.000 USD+ KDV) olarak belirlendiği, ödeme için peşinat, hak ediş ödemeleri ve son ödeme olarak farklı vadeler kararlaştırıldığı görülmüştür.
Manisa Valiliğinin … tarihli cevabı yazısına göre, … mahallesi sınırlarında bulunan … jeotermal işletme ruhsatının ilk olarak 2012 yılında … Enternasyonel Ltd Şti adına düzenlendiği, 2015 yılında tarafların talebi ve İl Özel İdaresinin oluru ile ruhsatın yine … İnternational Enerji A.Ş adına devreldiği, bu şirketin 2016 yılında ünvan değişikliği yaptığı ve … Enerji A.Ş ünvanını aldığı, bunun üzerine bu şirket adına ruhsatın yeniden düzenlendiği, firmanın 2020 yılında yeniden ünvan değişikliği yaptığı … Jeotermal Enerji A.Ş ünvanını aldığı, 2020 yılında tarafların talebi ve valilik onayı ile ruhsatın … Jeotermal Enerji Ltd Şti ye devrildiği, … Jeotermal Enerji A.Ş nin ruhsatının böylece sona erdiği, bu şirketin 7 adet kuyusu bulunduğu ancak üretime geçmiş herhangi işletme ve tesisin olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, ilişki var ise bu ilişkinin ticari defterlere ne şekilde yansıdığı hususunda taraf defterlerinin bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, bu kapsamda taraflara dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak 2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını sunmak veya bulunduğu yeri bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin sürenin sonuçlarının ihtar edildiği, tarafların ticari defter ve kayıtların bulunduğu adresi bildirdiği, mahkememizce bu mahalde inceleme yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin … tarihli kök raporunda, davacının …, davalının ise … yıllarına ait defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kendileri lehine delil vasfına sahip olduğu, davacının defterlerinde davalıdan alacaklı olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, cari hesabın sıfırlandığı, davalının defterlerinde de aynı şekilde cari hesabın sıfırlandığı ve davalının davacıya borçlu olmadığı şeklinde kayıt bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmede iş bedelinin kdv dahil 224.200 USD olduğu, davalı tarafından bu miktarın 168.174,82 USD’lik kısmının ödendiği, takip tarihi itibariyle sözleşmeden kalan bakiye alacağın 56.025,18 USD olduğu, takip tarihindeki kura göre bakiye borç miktarının 333.288,19 TL olduğu, davacının bu miktarın 264.000,00 TL’lik kısmı için talepte bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, mahkememizce davalı şirketin 2018 yılına ait defter ve kayıtlarının incelenmediği dikkate alınarak dosyanın kök rapor hazırlayan bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin … tarihli ek raporunda, davalının 2018 yılına ait defter ve kayıtlarının incelendiği, davalının 2018 yılına ait defterlerinin usulüne uygun açılış onaylarının yapılmadığı bu nedenle bu yıla ait defterlerinin davalı aleyhinde delil olma özelliğine sahip olduğu, kök rapordaki tespitlerin aynı şekilde geçerli olduğu, davalının defterlerine göre davacıya borçlu olmadığı, taraf defterleri arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce taraflar arasında sözleşmeye konu işe ilişkin olarak davacının yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, iş yerine getirilmemiş ise bu durumun davacıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve davacının iş bedeline hak kazanıp kazanmadığı hususunda dosyanın jeotermal enerji konusunda uzman jeofizik mühendisi bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin … tarihli raporunda, dosyadaki bilgi ve belgelerin teknik inceleme için yeterli olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirdiği, bunun üzerine mahkememizce dava konusu işe ilişkin düzenlenen tüm tasarım raporu, teknik bilgi ve belgeler ile bunların davalıya teslimine dair belgelerin birer örneğini sunmak üzere davacıya süre verildiği, davacının ara karar gereğini yerine getirdiği, mahkememizce dosyanın kök rapor hazırlayan bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişiden dava konusu jeotermal santralinin kurulum işlemlerinin hangi aşamalardan oluştuğu, bu aşamalardan hangilerinin gerçekleştiği, hangilerinin gerçekleşmediği, davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye göre düzenlenen teknik bilgi ve belgelerin söz konusu santralin kurulumu ve işletmesi için yeterli olup olmadığı, Manisa Valiliği cevabı yazısına göre söz konusu santralin faaliyete ve üretime geçirilmemesinde davacıya atfedilebilir bir kusur olup olmadığı, hususlarında ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen … tarihli ek raporda, jeotermal santrallerinin kurulum işlemlerinin 4 aşamadan oluştuğu, bu aşamaların arama, kaynak/saha geliştirme, elektrik santrali geliştirme ve tesisin işletmeye alınması olduğu, arama aşamasının kaynak ve saha geliştirme çalışmalarına geçmek için yeterli olmadığı, elde edilen sonuçlara göre yeterli olmayan arama çalışmaları ile doğru bir işletme projesi yapmanın uygun olmadığı, santral kurulma kararının doğrudan yapılmış olan sondajlara göre verildiği, ancak yer bilimleri anlamında bunun için yeterli veri olmadığı, alanın enerji kapasitesinin ortaya konulmadığı, ticari açıdan uygun olup olmadığının değerlendirilmediği, davacı tarafından hazırlanan tasarım raporunun nihai tasarıma göre yapıldığı, söz konusu santralin inşa aşamasının uygulanabilir noktaya geldiği, ancak güncel durumda halen çalışma yapılmadığı, davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye gören hazırlanan tüm teknik bilgi ve belgelerin santralin kurulumu ve işletmesi için yeterli olduğu, Manisa Valiliğinin cevabı yazısına göre santralin faaliyete geçmemesinde davacıya atfedilecek herhangi bir kusur olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı ile davalı arasında eser sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme kapsamında davacının davalının ruhsat sahibi olduğu jeotermal enerji santraline ilişkin tasarım ve danışmanlık hizmeti sunmayı üstlendiği, bu iş kapsamında davalı tarafından davacıya takip tarihine kadar 168.174,82 USD ödeme yapıldığı, bu hususun taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme ile de sabit olduğu, davacının bakiye iş bedeli olan 56.025,18 USD’lik kısma ilişkin olarak davalı aleyhinde 264.000,00 TL’lik alacak üzerinden takip yaptığı, karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenicinin borcunun eseri sözleşmesine, amacına ve tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek; iş sahibinin borcunun ise, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesiyle eserin bedelini ödemekten ibaret olduğu, davalı tarafından davacının sözleşmede kararlaştırılan final ödemesine hak kazanmadığı, alacağın muaccel olmadığı ve tasarım projesinin uygulanabilir olmadığı, ayıplı olduğu savunulmuş ise de, İzmir Valiliğinin … tarihli cevabı yazısına göre davacının … yılında işletme ruhsatını devraldığı ve ruhsatı … yılında dava dışı üçüncü kişiye devrettiği, santralin üretim ve işletme aşamasına geçmediği, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesine göre de davalı şirketin arama ve kaynak/saha geliştirme aşamalarını gereği gibi yerine getirmediği, söz konusu santralin kurulması için yeterli kaynağın bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın yetersiz veriye istinaden santral kurulum kararı alındığı, bu kapsamda davacı ile davaya konu sözleşmenin imzalandığı, davacı tarafından hazırlanan projenin uygulanabilir nitelikte olduğu, işin yerine getirilmemesinde davacıya atfedilebilir kusur bulunmadığı, nitekim davacı tarafından dava dosyasına sunulan mail yazışmalarında da davalı şirketin santral kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle santral kurulumundan vazgeçildiğini, bu durumun test ve analiz aşamasındaki hatalardan kaynaklandığını davacıya bildirdiği, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde davacının sözleşmeye konu edimini gereği gibi yerine getirdiği, davacı tarafından hazırlanan tasarım projesinin uygulanmasına ilişkin herhangi bir sorun bulunmadığı, santral kurulumundan vazgeçilmesinin ve işletme ruhsatının devrilmesine ilişkin davalı tercihinden davacının sorumlu olmadığı, davalının savunmalarının yerinde olmadığı, bu nedenle davacının sözleşmeye konu bakiye iş bedeline hak kazandığı, tarafların tacir olmasına göre davacı tarafından talep edilebilecek faizin avans faizi olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı sözleşme ile belirlendiğinden likit olduğu, davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu, iddianın ileri sürülüş biçim, savunmanın kapsamı, mahkememizce yapılan incelemenin niteliğine göre başkaca araştırma yapılmasına lüzum bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
2-264.000,00 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 52.800,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 18.033,84 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 1.092,96 TL peşin harç ve 3.415,50 TL tamamlama harcı toplamı 4.508,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.525,38 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 1.092,96 TL peşin harç, 3.415,50 TL tamamlama harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 250,00 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 6.817,76 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 39.960,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Katip …
E İMZA

Hakim …
E İMZA