Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/449 E. 2021/623 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/449 Esas
KARAR NO : 2021/623

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 19/07/2017
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Mahkememize verdiği 19/07/2017 tarihli dava dilekçesinde; mülkiyeti …’e ait olan İzmir ili .. İçesi, … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı … nolu taşınmazın , borçlu … İnşaat Tic. Kom. Şti ( … ve ortağı)’nin 08/11/2012-10/03/2014 ve 12/06/2015 tarihli sözleşmeleri kapsamında doğacak borçlarına mahsuben 735.250,00 TL karşılığında, davalı … … şubesi tarafından geri alım hakkı şerhiyle 19/01/2016 tarihinde satın alındığını, geri alım hakkının, taraflar arasında gerçekleştirilen protokol gereğince tapunun bankaya geçmesinden itibaren 18 ay olarak belirtildiğini, davacının 18 aylık sürenin dolmasına yakın zamanda bankaya dilekçe ile müracaat ettiğini , bankanın dilekçeyi kabul etmemesi üzerine vefa hakkını kullandığını belirtir Bornova … Noterliği aracılığı ile 24/03/2017 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müracaatta bulunulduğunu ancak banka tarafından olumlu bir cevap verilmediğini , geri alım hakkının, niteliği itibari ile yenilik doğuran bir hak olup, bu hakka sahip kişi tarafından tek taraflı irade açıklaması ile sonuç doğurması gerektiğini , davalı bankanın geçerli bir şekilde kurulan geri alım hakkının kullanılması için üzerine düşeni yapmaktan kaçındığını, geçerli bir geri alım sözleşmesi yapılmış olup bununla ilgili gerekli şerh de tapuya işlendiğinden, davacının hakkını kullanmasına engel bir durumun söz konusu olmadığını belirtmiş , İzmir ili … nolu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği 25/08/2017 tarihli cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın tapuda belirtili satış bedelinin 735.200,00 TL sı olmasına rağmen davanın 73.500,00 TL üzerinden açılıp harcın bu rakam üzerinden tahsil edildiğini, davanın tapu iptal ve tescil davası olup dava değerinin tapuda belirtili satış bedeli olması ve harcında bu rakam üzerinden yatırılması gerektiğini , davacı ile davalı banka arasında dava konusu taşınmazın davalı bankaya 735.250,00 TL sı bedel karşılığı geri satım vaadi ile birlikte devri hususunda anlaştıklarını ve 735.200,00 TL sı üzerinden taşınmazın davalı bankaya devir edildiğini ,19.01.2016 tarihinden itibaren de 18 aylık geri alıma ilişkin sözleşme ile tanınan sürenin başladığını ,süre sonunun 19.07.2017 tarihi olduğunu ,sözleşmenin 3. Maddesinde geri alım tarihinde taşınmazın devir bedeline uygulanacak yıllık % 16 oranında basit faiz ile hesaplanacak faiz tutarı+BSMV +protokolün 3.12 maddesinde belirtilen tutarlar toplamı üzerinden geri alım hakkının veya göstereceği 3. Kişilere satış hakkının kullanılabileceğinin düzenlendiğini ancak tespit edilen tutarın geri satım hakkının kullanıldığı tarihteki güncel ekspertiz değerinin altında olması halinde ve bakiye risk bulunması halinde aradaki farkın bankaya nakden ve defaten ödenmedikçe geri satış işleminin gerçekleştirilmeyeceğinin düzenlendiğini , davacı tarafça geri satım hakkının kullanılma isteğinin ihtarname ile talep edildiğini ancak sözleşme ile belirlenen satış bedelinin davalı bankaya ödenmediğini, dolayısı ile süresinde kullanılmış bir geri satım talebinden söz etmenin mümkün olmadığını , taşınmazın satış bedelinin 735.200,00 TL sı olup söz konusu bedelin protokol kapsamında borca mahsup edilmek üzere kullanıldığını ,süresinde protokol şartları çerçevesinde geri alım hakkı kullanılmadığını belirtmiş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davanın reddine dair verilen karar İzmir BAM … Hukuk Dairesi Başkanlığının … Esas … Karar sayılı kararı ile “Dava vefa sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
Türk Medeni Kanununun Taşınmaz mülkiyeti başlıklı ikinci bölüm ikinci ayırım madde 736. alım ve geri alım hakları başlığı altında aynen “Tapu kütüğüne şerh verilen alım ve geri alım hakları, şerhte belirtilen süre içinde her malike karşı kullanılabilir.
Şerhin etkisi, her durumda, şerhin verildiği tarihin üzerinden on yıl geçmekle sona erer” hükmü getirilmiştir.
Vefa hakkı (geri alım hakkı) bir kimsenin satmış olduğu bir gayrimenkulü bedeli karşılığında tek taraflı bir irade açıklaması ile satın alma imkanını veren kurucu yenilik doğuran şahsi bir haktır. Tapu siciline şerh verildiği takdirde bu şahsi hak ayni bir nitelik kazanır. Konusu gayrimenkuldür. T.B.K’nun 237. (B.K 213.) madde hükmüne göre resmi şekil şartı vardır. Bedel gözetilmesi zorunlu olmayıp isteğe bağlıdır. Vefa hakkının ne şekilde kullanılacağı hususunda kanunda bir hüküm yoktur. Yenilik doğuran niteliği itibariyle vefa hakkı dava açılarak kullanılabileceği gibi mektup, telgraf ve ihtar göndermek suretiyle de kullanılabilir. Bu konuda irade açıklamasının karşı tarafa ulaşması yeterlidir. Geri alım (vefa) hakkı dava açılarak kullanılması Türk Medeni Kanunun 716 maddesinde yer alan bir tescil davası niteliğindedir.
Öte yandan geri alım sözleşmesi noter tarafından re’sen düzenlenmedikçe geçerli sayılmaz. Bu nedenle geçerli olmayan bir sözleşme tapuya şerh edilse dahi geçerlilik kazanmaz. Bu husus re’sen gözetilir.
Somut olayda, davacı vekili, dava konusu taşınmazın taraflar arasındaki protokol başlıklı vefa sözleşmesine istinaden dava dışı şirketin borçlarının teminat olarak 735.250,00 TL bedel belirlenerek bankaya devredildiğini, davacının 18 aylık süresi içinde vefa hakkını kullanmak istediğini, davalı bankaya bildirdiğini, olumlu cevap alamadığını belirterek, vefa hakkına dayalı tapu iptali davası açmış, davalı vekili davanın reddini talep etmiş, mahkeme ise vefa sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için davanın reddine karar vermiş, karar hakkında davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı … hakkındaki tacirlik araştırması yapılmadığı gibi, bu dava tapu iptali ve tescil davası olup, görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir (Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı içtihadı aynı yöndedir.). Davacı vekilinin istinaf isteminin öncelikle HMK 353/(1)-a-3 maddesi gereğince kabulü gereklidir. Görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması nedeniyle ilk derece mahkemesi görev yönünden usulden ret kararı vermelidir.
Dosyada bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Taşınmazın dava tarihindeki değeri; (19.07.2017) 1.297.000,00 TL’dir. Alınması gerekli 1/4 harç 22.149,00 TL tamamlanan ve alınan harç 12.520,33 TL. Eksik harcın da tamamlanması gereklidir. Görevli mahkeme tarafından harcın tamamlatılması hususuna dikkat edilmelidir.
İstinaf istemi, HMK 353/(1)-a-3 maddeleri gereğince kabul edilmesi kanaatine dairemiz tarafından ulaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı avukatının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a-3. maddesi doğrultusunda kabulü ile; İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06.12.2018 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakıp yeniden esas hakkında karar vermek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği ” gerekçesiyle Mahkememizin 06.12.2018 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/(1)-a-3. maddesi gereğince kaldırılmasına, HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca, gerekli görev yönünden karar verilerek sonuçlandırmak üzere dosyanın İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş , dosya yeniden esasa alınmıştır.
İstinaf ilamı öncesinde dava konusu edilen taşınmazın tapu kaydı celbedilmiş, celp edilen tapu kaydının incelemesinde, taşınmaz malikinin … olduğu, taşınmazın şerh/beyan/irtifak sütununda … Genel Müdürlüğü lehine 2.202,62 metrekarelik alanda irtifa hakkı bulunduğu bunun dışında taşınmaz üzerinde herhangi bir şerh beyan ve irtifak hakkı bulunmadığı belirlenmiştir.
İstinaf ilamı öncesinde davacı tarafça sunulan ”Protokol( Geri Satım-Risk Kalması Halinde)” belgesinin incelemesinde; alacaklı alıcının …, satıcının …, borçlunun Güvener İnş Tic Kom.Şti , protokol konusunun mülkiyeti …’e ait olan İzmir İli, … nolu taşınmazın 735.250,00 TL bedel üzerinden geriye alım hakkı ile bankaca satın alınması, geri satım şartları ve geri alım bedelinin işlemiş faizleri ve tüm ferileri ile birlikte tahsil ve tasfiyesinin usul ve esasları ve gerçekleşmemesi durumunda meydana gelecek hukuki uyuşmazlıkların çözümü olduğu belirlenmiştir.
İstinaf ilamı öncesinde davacı ve davalı vekili Mahkememizin 06/12/2018 tarihli celsesinde dosyada mevcut ”Protokol( Geri Satım-Risk Kalması Halinde)” un resmi şekilde yapılmadığını beyan etmişler, bu beyanlarını imzaları ile tasdik etmişlerdir.
Her ne kadar davacı tarafça davacı ile davalı arasında imza altına alınan protokol gereğince protokole konu İzmir İli ,… İlçesi, … Mah. … Ada,… parselde kayıtlı … nolu taşınmaz üzerinde tanınmış geri alım hakkının kullanılmasına yönelik olarak davalı hakkında Mahkememize dava açılmış ise de, davanın Tapu İptali ve Tescil Davası olup görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu , bu hususun İzmir BAM … . Hukuk Dairesi Başkanlığının 14/06/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kesin olarak verilen ilamı ile belirlendiği, Türk Ticaret Kanunu İle Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 6335 sayılı yasanın 2. Maddesi ile 6102 sayılı yasanın 5. Maddesinin değiştirildiği, bu değişiklik sonucu, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağının belirlendiği, davanın açıldığı tarih itibariyle davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı içerisinde kalıp, Mahkememizin görev alanı içerisinde olmadığı, görev hususunun kamu düzeni ile ilgili dava şartı niteliğinde olup, yargılamanın her safhasında ve resen nazara alınmasının ve 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Taraflardan birinin HMK’ nın 20. maddesi uyarınca iki hafta içerisinde başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 Sayılı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca, görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Taraflardan birinin iki hafta içerisinde gönderme talebinde bulunmaması halinde, Mahkememizce resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek, aynı karar ile harç ve yargılama giderlerinin 6100 Sayılı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca hüküm altına alınmasına,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi.06/07/2021

Başkan …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Katip …
e -imzalıdır