Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/446 E. 2021/740 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/446 Esas
KARAR NO : 2021/740

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkilleri ile davalı arasında taşeron sözleşmesi olarak nitelendirilen eser sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının sözleşmeyi feshettiğini, müvekkillerinin taraflar arasındaki sözleşmenin fesih tarihine kadar hak ettikleri 165.000,00 TL alacak için İzmir … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, yapmış oldukları takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenle davalının haksız itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; davacıların müvekkiline ait inşaata bedeli ödenen işçilik dışında herhangi bir katkılarının olmadığı, taşeron sözleşmesindeki hiçbir taahhütlerini yerine getirmedikleri, sadece işçi olarak bedensel olarak katkıda bulundukları ve ücretlerinin de ödendiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GÖREVSİZLİK KARARI: İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan yargılama neticesinde … Esas, … Karar sayılı karar ile iş bu davada Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş olup, iş bu dava dosyası mahkememize intikal etmiş olmakla mahkememiz esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davanın; Taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan alacağın tahsili için davacılarca davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaliyle, icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesine eklenen 5/A maddesiyle “Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
6325 Sayılı kanuna eklenen 18/A- maddesiyle ise “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmişse arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereğini yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkartılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. ” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen bu yasal düzenlemeler kapsamında TTK’ya eklenen 5/A maddesi gereğince 01/01/2019 tarihinden itibaren ticari dava niteliğindeki konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Mahkemece dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde ise 6100 Sayılı HMK’nın 115/2. maddesi gereğince ise dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı nedeniyle dosya mahkememize intikal ettikten sonra oluşturulan 01.07.2021 tarihli ara kararı ile davacı vekiline meşruhatlı davetiye çıkartılarak tebliğden itibaren geçerli olmak üzere 1 haftalık kesin süre içerisinde iş bu davanın açılmasından evvel arabulucuya başvurulmuş ise arabuluculuk faaliyeti sonucunda düzenlenen anlaşmaya varılamadığına dair son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğin 6102 Sayılı Yasa’ya eklenen 18/A-2 ve TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddedileceğinin davacılar vekiline ihtar edildiği, davacılar vekili tarafından Uyap’tan dosyaya sunulan 12.07.2021 tarihli dilekçe ekinde Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı’nın bir suretinin sunulduğu, tutanağın incelenmesinden başvuru tarihinin 06.07.2021, son tutanağın düzenlendiği tarihinde 09.07.2021 tarihi olduğu görülmüştür.
İş bu dava taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında doğduğu iddia olunan iş bedeline ilişkin alacağın davalıdan tahsili amacıyla her iki davacı tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemine ilişkin olup, iş bu itirazın iptali davasına konu icra takibinin davalı ve her iki davacı tarafından ortak olarak imzalanan 13.11.2017 tarihli taşeron sözleşmesine dayalı olarak başlatıldığı ve davalının itirazı üzerine sözleşmeyi imzalayan her iki davacı tarafından takip ve davaya konu sözleşmeden kaynaklandığı iddia edilen aynı alacakla ilgili olarak davalının itirazının iptali için iş bu davanın açıldığı anlaşılmış olup, ayrıca İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sırasında tarafların tacir olup olmadıklarının tespiti açısından ilgili ticaret sicil müdürlüğüne ve ilgili vergi dairelerine ayrı ayrı müzekkere yazılmış olup gelen yazı cevapları ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde iş bu davanın TTK 4. maddesi gereğince ticari bir dava olduğu düşünülmüştür.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edildiği, ancak işbu davanın ise görevsiz Asliye Hukuk Mahkemesi’nde arabuluculuğa başvurulmadan açılmış olduğu ve her ne kadar dava açıldıktan sonra davacılar vekili tarafından arabuluculuğa başvurulduğuna dair 09.07.2021 tarihli Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı’nın bir sureti 12.07.2021 tarihli dilekçe ekinde dosyaya ibraz edilmiş ise de, yukarıda anlatılan yasal düzenlemeler karşısında arabuluculuk dava şartının dava açıldıktan sonra tamamlanabilir nitelikte bir dava şartı olmadığı anlaşıldığından işbu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verme gereği doğmuştur. (İzmir BAM 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/1053 Esas , 2019/657 Karar, 2021/339 Esas, 2021/602 Karar, 2021/70 Esas, 2021/99 Karar, İzmir BAM 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/674 Esas, 2021/869 Karar kararı, İzmir BAM 8. Hukuk Dairesi’nin 2020/1230 Esas, 2020/2525 Karar sayılı kararı, İzmir BAM 14. Hukuk Dairesi’nin 2021/539 Esas, 2021/510 Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/1970 Esas, 2021/844 Karar sayılı kararları da bu yöndedir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
6102 Sayılı TTK’nın 5/A-1 maddesi ve 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi gereğince Arabuluculuğa başvurulmaksızın işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta yatırılan 1.992,79-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.933,49-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır